Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/130

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

Akman baba, kamçısını şaklattı:

— De...he!..

İrfan, bu sefer fena bozulmuş bir suratla arabanın peşinden bağırdı:

— Baba, çabuk dön, istasyona gel, seninle orada mühim bir şey görüşeceğim, sakın gelmemezlik etme ha, seni orada memnun da edeceğim!

Sonra döndü, suratı bir karış yanımıza geldi.

Nâzım'ın koluna girerek,

— Bu akşam -dedi-, buradan biraz geç gideriz, olmaz mı? Son treni kaçırsak bile araba ile döneriz.

Nâzım ona hiç yüz vermedi,

— Önce benim işim var, gece yarılarına kalamam; sonra da araba yolunda daha iki gece önce birkaç kişiyi soymuşlar; oradan gitmek tehlikeli!...

Bu sözler üzerine İrfan suratını bir kat daha astı ve böylelikle âdeta hiç bir şey konuşmadan istasyona kadar geldik!...

Artık işin hiç su götürür tarafı kalmadığı iyice anlaşılıyordu. Zavallı İrfan çingenelerin yarı kaçık dediği o kadına oldum olasıya kendini vermiş ve pek az bir zaman içinde onun için kendini hiç yoktan evhamlara, kuruntulara, kıskançlıklara kaptırmış; tam manasıyle bir Âşık Garip olmuştu.

Onu orada yalnız bırakmamak için son trene kadar Bakırköyü'nde kaldık. Gel gelelim, son tren geldiği halde yine gitmek istemeyen ve bizi istasyonda âdeta kovar gibi azarlayan İrfan'ı orada bırakıp Nâzım'la meyus ve bitkin kendisinden ayrıldık...

O günden sonra bir daha İrfan'ın yüzüne bakma-

132