Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/111

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

biraz daha malumat aldım. Sonra, orman bitip açıklığa çıkınca:

— Hani be -dedim-, bir saatte varacaktık oraya? O ise ki biz, seninle yola çıkalı bir saat oldu, hâlâ görünürde ne bir köy var, ne de bir çingene çadırı!...

Eli ile Karadeniz tarafını işmarlayarak:

— Te geldik, te geldik... Şinci şu bayırı dönüncesinde varacağız oraya!

Te geldik, me geldik derken aşağı yukarı, biz, bir, bir buçuk saat kadar daha gittikten sonra Zekeriya köyü ile Kemerburgaz aralarında bir dere içine düştük ve oradaki beş altı tanecik çingene çadırına yanaştık. Fakat Nazlı'yı koydunsa bul! Oradaki kadınlar demesinler mi ki:

— O, bundan bir iki gün önce buraya uğramıştı bir aralık ama, sonradan kalktı, gitti Kısırmandıra taraflarına bir yere...

Kısırmandırayı sordum, dediler;

— Buraya dört, beş saat çeker!...

Artık buralarda, benim için geriye dönmekten başka yapılacak bir şey kalmamış gibi idi. Bir aralık beni, beygiri ile oraya getiren herif bana, Kısırmandıra'ya kadar gidebiliriz dedi ise de reddettim ve yine o herifin beygirine atlayarak akşam üstü Zekeriya köyüne geldim. Orada, çingenenin avucuna biraz para sıkıştırıp onu savdıktan sonra akşam serinliğinde fıstıki makamla ağır ağır Sarıyer'in yolunu tuttum.

Eğer, bugünkü boşuna yorgunluktan dolayı canımın sıkıntısı olmasaydı hani, yolda kemanımı çıkarıp kendi kendime hem Karmen'i çalacak, hem de ona ayak uydurarak yürüyecektim

Yarım saat sonra, Sarıyer'in üzerindeki Nalbant

113