Sayfa:Çingeneler - Bilgi Yayınevi 1972.pdf/101

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa istinsah edilmiş

ğım bir okka halis sütle, komşulardan getirttiğim sekiz tane taze yumurtayı mahalleden bir çocuğun eline verip Topçular'daki tirşe gözlü kıza gönderdim ve kız beni sorarsa mühim bir işi çıktı, onun için kendisi gelemedi, de, diye tembih ettim.

Bugün niyetim, tabii, Büyükdere'ye idi.

Keman koltuğumda, Köprünün Boğaziçi iskelesine yaklaşırken, bizim arkadaşla karşılaştım ve kendisini hiç görmemiş yahut hiç tanımıyormuşum gibi davranarak yüzüne bile bakmadan iskeleye indim. O, kimbilir beni böyle görünce, içinden bana neler söylemiştir?

Belki benim bugün Büyükdere'ye gitmekte olduğumu bile anlamıştır. Anlarsa anlasın, kimin umurunda? Ben vaktiyle ona, hep buralara birlikte gidelim, dedim, razı olmadı! Canı isterse olsun. Ben yalnız başıma aradıklarımı daha iyi buluyor, daha iyi topluyorum...

Bugün Bahçeköyünden bir çingene beygiri ile Zekeriya köyüne giderken yolda karşılaştığımız manzara aklıma geldikçe hâlâ tüylerim diken diken oluyor! Aman yarabbim, o ne mefret şeydi öyle? Eğer beygirin üstünde yalnız olsaydım belki korkudan aklımı oynatırdım. Bereket, peşimden gelen çingeneye!...

Aradığımı Büyükdere'de, Çayırbaşı'nda bulamayınca oradaki birkaç çingene karısının tarifi ile bir arabaya atlayıp Bahçeköyü'ne geldim, fakat, orada da kimseyi bulamadım. Bahçeköyü'nün biraz ilerisinde küçük bir harman ve bu harmanın yanında

yalnız iki çingene çadırı vardı.

103