Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Tanrıların Tümünün Kaynağı Vahşettir. Bütün Dinler Dipsiz Cehalet, Hurafe, Kan Dökücülük Abideleridir ve Yeni Dinler Yeniden Gençleşmiş Eski Deliliklerdir

Vikikaynak, özgür kütüphane

İnsanlar tarafından ibadet edilen tanrıların tümü vahşet kökenlidir. Açık biçimde, ahmak kavimler tarafından hayal edilmişlerdir. Ya da korkutma, yıldırma sayesinde, ibadet ettirilen şeyleri gerektiği gibi incelemek için ne cesareti ne yeteneği olan safdil ve kaba kavimlere, açgözlü ve kurnaz yasa yapıcıları ve ilahlar tarafından sunulmuşlardır.

Zamanımızda, en uygar milletler tarafından ibadet edildiğini gördüğümüz Allah'a yakından bakılırsa, insan, bu Allah'ın vahşi özellikleri bulunduğunu da teslim etmek zorunda kalır. Vahşi olmak kuvvetten başka hak tanımamaktır, en uç noktada zalim olmaktır; keyif ve arzularından başka bir şeye bağlı olmamaktır; basiretsiz, tedbirsiz, muhakemesiz olmaktır. Ey kendilerini uygar sanan kavimler! Bol bol tütsüler yaktığınız, dalkavukluk ettiğiniz ve kavuk salladığınız Allah'ı bu iğrenç yaratılışta bulmuyor musunuz?

Tanrısallığın size yapılan tasvirleri, akıl ve muhakemesini asla eğitmemiş olan insanın açık biçimde merhametsiz, kıskanç, intikamcı ve kana susamış, hoppa, patavatsız yaratılışından alınmamış mıdır? Ey insanlar, bir örnek olarak, sevimli bir Tanrı, olgunlukla dolu bir hükümdar gibi göz önüne almaktan da çekinmediğimiz büyük bir vahşiden başka bir şeye tapınmıyorsunuz! Bütün ülkelerin insanlarının dini görüşleri, dini fikirleri, atalarının bilgisizliklerinin, bönlüklerinin, dehşetlerinin ve kana susamışlığının yaşayan eski abideleridir.

Her vahşi, mucizelere istekli, bunu alabildiğine içen ve hayalgücünü hareket ettirmeye yetenekli olan şeyi asla düşünmeyen, muhakeme etmeyen, üzerine fikir üretmeyen bir çocuktur. Doğanın yolları ve araçları hakkındaki bilgisizliği, kendisine harikulade görünen şeyi ruhlara, cinlere, büyülere atfettirir. Gözünde, rahipler büyücülerdir. Bunlarda tümüyle tanrısal bir kudret olduğunu sanır. Onların huzurunda perişan olan muhakemesi sarsıntı geçirir. Rahiplerin gaipten verdikleri haberler onun için, tersini iddia etmek tehlikeli olan, yanılmaz ve kesin iradeler, hükümlerdir.

Din konusunda, insanlar, çoğunlukla ilkel barbarlıklarında kalmışlardır. Yeni dinler, yeniden tazelenen ya da yeni bir biçim altında sunulan eski deliliklerden başka bir şey değildir. Eğer eski vahşiler dağlara, ırmaklara, yılanlara, her türden puta taptılarsa, Mısır bilginleri timsahlara, farelere, soğanlara bağlılıklarını sundularsa, kendilerini onlardan daha akıllı sanan kavimlerin, son derece saygıyla ekmeğe, rahiplerinin büyüleriyle içine Allah'ın indiğini hayal ettikleri ekmeğe taptıklarını görmüyor musunuz? Allah-ekmek bu konuda kavrayışı en vahşi milletler kadar olan, pek aklı başında olmayan birçok Hıristiyan milletin putu, fetişi değil midir?1

1 Muhammedilikte de sanemperestlik eseri vardır. Küçük bir Aérolithe olan "Haceri Esvet" ve "Zemzem" kuyusunun suyu, Muhammedilikte, bir tür ibadet konuları değil midir? Bir taraf ekmeğe, diğer taraf suya tapar. Haceri Esvet'e "yeryüzünün sağ eli" derler. "Kıramıta"nın elinden bu taşı almak için Mekkeliler iki milyon altın Frank vermişlerdir. İslamiyet Tarihi'mizin 2. cildinde "İsmaililer" bölümüne bakınız. (A.C.)