Sağduyu Tanrısızlığın İlmihali/Kavimlere Zarar Verdiklerinde Allah'tan Başka Korkacakları Olmadığına Kralları İnandırmanın Kötülüğü Hakkında

Vikikaynak, özgür kütüphane

Savsak, açgözlü ve kötü ahlaklı hükümdarlar, insanların felaketlerinin gerçek nedenleridir. Sürüp giden yararsız ve haksız savaşlar, yeryüzünü insansızlaştırır, halksız bırakır. Açgözlü ve zorba hükümetler, doğanın insana sunduğu zenginlikleri yok eder.1 Sarayların ve mabeyinlerin açkurtluğu tarıma durgunluk verir, sanayiyi söndürür; kıtlık, yokluk, bulaşıcı hastalıklar, yoksulluklar doğurur. Allah, kavimlerin eylemlerine karşı ne acımasızdır ne de uygun; hemen her zaman taşyürekli olan, ancak kavimlerin mağrur başkanlarıdır.

Uyruklarına zarar verip refah ve mutluluklarını ihmal ettiklerinde, Allah'tan başka korkacakları olmadığına hükümdarları ikna etmek, sağlam bir siyasettir ve hükümdarların ahlakı için kötüdür. Ey hükümdarlar! Kötülük yaptığınızda ilahlara değil, kendi halkınıza tecavüzde bulunursunuz; adaletsiz hükümet ettiğinizde halka ve doğrudan kendinize kötülük yaparsınız.

Tarihte, dindar zorbalardan daha bol olan bir şey görülmez. Yine tarihte, haktan yana, gözeten, aydın hükümdarlardan daha ender hiçbir şey yoktur. Bir mutlak hükümdar, sofu ve dininin görevlerini yerine getirmede esirce dürüst, rahiplerine karşı çok uysal ve cömert olabilir ve aynı zamanda hükümeti yönetecek erdem ve zekâdan tümüyle yoksun olabilir. Din, hükümdarlar için, kavimleri daha sağlam bir şekilde boyunduruk altında tutmanın özel bir aracından başka bir şey değildir.

Dini ahlakın dilber ilkelerine uyan bir zorba, uzun süren saltanatında uyruğunu ezmekten, emeklerinin ürünlerini elinden almaktan doymayan ve onları hırsına kurban etmekten başka bir şey yapmayan bir zalim olabilir. Başkasının ülkesini zorla alan, bazı milletleri yediden yetmişe boğazlatan, bütün hayatı boyunca insan türünün kılıcı kesilen bir fatih olabilir. Böyle bir zorba, sanır ki, bu kadar cinayetin ve dünyaya yaptığı kötülüğün kefareti olarak, en korkunç acılar veren bir soyguncuyu bile çok hafif bir şekilde cezalandırarak onu avutma, bağışlama ve gönlünü alma yetkisine sahip olan bir rahibin ayakları önünde ağlamakla vicdanını rahatlatabilir.

1 Son genel savaşta da böyle olmuştur. Almanya İmparatoru'nun açgözlülüğü, yerküresinin yarısını kana ve gözyaşına boğdu ve harap etti. Birçok nesil bu cinayetin sonucuna katlanacaktır.