Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/67

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
67
KÜRK MANTOLU MADONNA

bancı kalmadığı, elliyi geçtiği halde dinçliğini muhafa­za etmiş olan bu koca bekârı yumuşak bağlarla bendetmek hususunda muayyen birtakım plânları bulunduğu söyleniyordu. İki ahbap, koridorda birbirlerine raslayın­ca bir müddet durakladılar. Ben hemen odama girip ka­pıyı içerden kilitledim. Dışarıda fısıltı halinde bir konuş­ma başladı ve uzun müddet devam etti. İhtiyatla sorulan suallere incitmeden cevaplar verildiği ve bu izahatın, inanmıya azmetmiş kulaklarda yumuşatıcı bir tesir yap­tığı anlaşılıyordu. Biraz sonra ayak sesleri ve fısıltılar ko­ridorun öteki başına doğru uzaklaştı ve kayboldu.
  Yatağa yatar yatmaz uyumuşum. Sabaha karşı sıkın­tılı rüyalar gördüm, kürk mantolu kadın türlü şekillerde karşıma çıkıyor, o müthiş ve ezici tebessümiyle beni kıvrandırıyordu. Ona bir şeyler söylemek, bir şeyler anlat­mak, izahat vermek istiyor, fakat muvaffak olamıyordum. Siyah gözlerinin keskin ifadesi çenelerimi kilitliyordu. Onun tarafından, değişmez bir hükümle mahkûm edildi­ğimi gördükçe daha çok kıvranıyor, derin bir ümitsizliğe düşüyordum. Daha ortalık ağarmadan uyandım. Başım ağrıyordu. Lâmbayı yakarak bir şeyler okumıya çalıştım. Satırlar gözlerimin önünden siliniyor ve beyaz sahifelerin ortasında, sisler içinde, benim zavallılığıma sessiz ve içten kahkahalarla gülen iki siyah göz peyda oluyordu. Dün akşam gözlerime sadece bir hayal göründüğünü bildiğim halde akinleşemiyordum. Kalkıp giyinerek sokağa çıktım. Soğuk, rutubetli bir Berlin sabahı idi. Sokaklarda, küçük el arabalariyle evlere süt, tereyağı ve küçük ek­mekler bırakan çıraklardan başka kimse yoktu. Köşebaşlannda birkaç polis, duvarlara gece yapıştırılan ihtilâlci beyannameleri söküp yırtmıya uğraşıyorlardı. Kanalın kenarını takibederek Tiergarten’e kadar yürüdüm. Dur­gun suyun üzerinde iki kuğu kuşu, birer oyuncak kadar hareketsiz, süzülüyorlardı. Ormanda çayırlar ve banklar sırsıklamdı. Bu sıralardan birinde, üzerine oturulmaktan