Sayfa:Kürk Mantolu Madonna.djvu/145

Vikikaynak, özgür kütüphane
Bu sayfa doğrulanmış
145
Kürk Mantolu Madonna

lerbana, aradan uzun seneler geçmiş hâtıralar gibi yaban­cı geliyordu. Onlarla aramda bir mesafe teşekkül etmişti. Bunun için hem kendi hakkımdaki, hem onun hakkmdaki hükümlerimde, hertürlü gizli düşünceden ve hesaptan uzak, âdeta insafsızdım. Onu yollarda beklediğim gece­lerde kafama hücum eden yığın yığın kandırıcı cümlelerden hiçbiri aklıma gelmiyordu ve ben bunları aramıyor­dum. İçimde, basit bir «hikâye etmek ihtiyacı»ndan baş­ka hiçbir alâka yoktu. Vakaları bana olan nisbetleri ba­kımından değil, kendi ehemmiyetleri bakımından kıymetlendiriyordum. Ve o, en küçük bir hareket bile yapmadığı halde, beni bütün dikkatiyle dinliyordu.

Bunu gayet iyi hissediyordum. Hastanede başucunda onu seyrederken neler düşündüğümü, kendisini nasıl öl­müş olarak tasavvur ettiğimi anlatırken, birkaç kere göz­lerini kırptı... O kadar...

Sözlerimi bitirdikten sonra sustum. O da sustu. Belki on dakika böyle kaldık. Nihayet başını bana çevirdi, göz­lerini açtı, uzun zamandan beri ilk defa olarak, belli be­lirsiz gülümsedi, (yahut ben böyle zannettim) ve gayet sakin bir sesle:

«Artık uyumayalım mı?» dedi.

Yerimden kalktım; yatacağım yeri düzelttim; soyun­dum ve elektriği söndürdüm; fakat geç vakte kadar uyuyamadım. Onun da uyanık olduğunu, nefesinin duyulmayışından anlıyordum. Yavaş yavaş gözlerime ağırlık çöktüğü halde, her akşam duymağa alıştığım bu muntazam ve yumuşak nefes hışırtısının başlamasını bekledim. Kendim­den geçmemek için gayret ediyor ve mütemadiyen kımıldıyordum. Buna rağmen ilk dalan gene ben oldum.

Sabahleyin erkenden gözlerimi açtım. Oda henüz ka­ranlıktı. Perdelerin arasından pek az bir ışık sızıyordu. Beklediğim sesi: Onun nefes alışını gene bulamadım. Oda­da insanı ürküten bir sükût vardı. Her ikimiz de, ruhlarımızın bütün gerginliğiyle bekliyor gibiydik. Her ikimizin