Kitâb-ı Dedem Korkut Alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân/Kadılık koca oglı yegenek boyını beyân eder

Vikikaynak, özgür kütüphane

Kadılık koca oglı yegenek boyını beyân eder

Hânum hey

kamgan oglı hân bayındır yerinden turmışıdı kara yerüñ üzerine ag ban evin dikmişidi ala sayvân gökyüzine esenmişidi biñ yerde ipek hâlîçası döşenmişidi iç oguz begleri sohbete derilmişidi yeme içme idi

kadılık koca derleridi bir kişi varıdı bayındır hânuñ vez3iri idi şarâbuñ itisi başına çıkdı kaba dizüñ üzerine çökdi bayandır hânda akın diledi bayındır hân destûr verdi nereye dileriseñ var dedi

kazılık koca iş görmiş iş yarar âdam idi yarar kocaların yanına cem' eyledi yad yagı yaragıyıla yola girdi çok taglar dere depe geçdi günlerde bir gün dözmurd kal'esine geldi kara deñiz kenârında idi aña erüben kondılar

ol kal'enün bir teküri var idi adına arşun oglı dirsek tekür derleridi ol kâfirüñ altmış arşun kâmeti varıdı altmış batman gürz salarıdı katı muhkem yay çekeridi kadılık koca kal'eye yetdüginleyin cenge başladı pes ol tekür kal'eden taşra çıkdı meydâna girdi er diledi kadılık koca anı gördüginleyin yel gibi yelim gibi yapışdı kâfirüñ eñsesine bir kılıç urdı zerre kadar kesdüremedi nevbet kâfire degdi ol altmış batman gürzile kadılık kocaya depere tutup çaldı yalan dünyâ başına tar oldı düden gibi kan şorladı kadılık kocayı karmalayup tutup kal'eye koydılar yigitleri turmayup kaçdılar kadılık koca tamâm on altı yıl hisârad tutsak oldı sıñra emen derleridi bir kişi altı kerre varup hisârı alımadı

meger hânum kadılık koca tutsak oldıgı vakt bir oglancugı varıdı bir yaşındayıdı on beş yaşına girdi yigit oldı babasın öldi bilüridi yasag eylemişleridi tutsak oldugın oglandan saklarlarıdı ol oglanuñ adına yegenek derleridi günlerden bir gün yegenek oturup begler ile sohbet ederiken kara göne oglı budagıla uz düşmedi birbirine söz atışdılar budak eydür

bunda lâf urup n'edersin çünki er dilersin varup babañı kurtarsaña ne on altı yıldur tutsakdur dedi

yegenek bu haberi eşidicek yüregi oynadı kara bagrı sarsıldı kalkdı bayındır hânuñ nazarına vardı yüz yere kodı eydür

alan sabâh sapa yerde dikilende ag ban evli
atlasıla yapılanda gök sayvânlı
tavla tavla çekilende şehbâz atlı

çagıruban dâd verende yola çavuşlı
yag tögilende bol ni'metlü
kalmış yigit arhası
beze miskîn umudı
türkistânuñ diregi
tülü kuşuñ yavrısı
amıt suyunıñ aslanı
karacuguñ kaplanı
devletlü hân meded

maña leşker ver meni babam tutsak oldugı kal'eye gönder dedi bayındır hân buyurdı yigirmi dört sancak begi gelsün dedi evvel demür dervendinde beg olan kargu süñü ucında er bögürden garîme yetdüginde kimsin deyü sormayan kıyan selcük oglı deli tundar senüñile bile varsun dedi aygır gzler yüzdüren elli yedi kal'enüñ kilîdin alan eylik koca oglı dölek evren bile varsun dedi koşa burcdan kayın okı eglenmeyen yagrıncı oglı el almış senüñile bile varsun dedi üç kerre yagı görmese kan aglayan togsun oglı düstem bile varsun dedi ejdehâlar agzından âdam alan delü evren bile varsun yerüñ bir ucından bir ucına yetem deyen sogan sarı bile varsun

sayılmagıla oguz erenleri dükense olmaz bayındır hân yigirmi dört bahâdur sancak begini yigitile yoldaşlıga bile koşdı begler cem' olup yarakların gördiler meger ol gece yegenek düş gördi düşin yoldaşlarına soyladı görelüm hânum ne söyledi eydür

begler gafillüce kara başum
gözüm uyhuda iken düş gördi
ala gözüm açuban dünyâ gördüm
ag boz atlar çapdurur alpanlar gördüm
ag ışıklı alpları yanuma saldum
ag sakallu dede korkutdan ögüt aldum
ala yatan kara tagları aşdum
ilerü yatan kara deñize girdüm
gemi yapup gömlegüm çıkardum yelken kurdum
ilerü

yatan deñizi dildüm geçdüm
öteki kara taguñ bir yanında
altı başı balkır bir er gördüm
kalkubanı yerümden örü turdum
kargu dilli üz süñümi katdum
karşılayu ol ere vardum
karşusından ol eri sançatum vakt deñedüm
göz ucıyıla ol ere bakdum
dayım emen imiş anı bildüm
döndüm ol ere selâm verdüm
oguz ellerinde kimsin ddeüm
 kapakların kaldurup yüzüme bakdı
ogul yegenek kanda gedersin dedi söyledi

men eyitdüm

dozmurd kal'esine gederem babam anda tutsak imiş dedüm burada tayum maña soyladı eydür

yetügümde yel yetmezidi yedi urgunum
yeñi bayıruñ kurdına beñzeridi yigitlerim
yedi kişiyile kurulurıdı menüm yayum
kayın talı bilügümden
som altunlu menüm ohum
ye esdi yagmur yagdı yüki kopdı
yedi katla vardum
ol kal'eyi alımadum gerü döndüm

menden dahı er kopmayasın
pegenlegüm dön

dedi yegenek düşinde tayısına soylamış eydür

kalkubanı yerüñden turdguñda
ala gözlü beg yigitleri yanuña salmaduñ
adı bellü beglerile sen yortmaduñ
beş akçalu 'ulûfeciler yoldaş etdüñ
anuñiçün ol kal'eyi sen alımaduñ

demiş yegerek gene eydür

kese kese yemege yahnı yahşı
keserdügünde serçeşme yügrük yahşı
dâyim geldüginde tursa devlet yahşı
bildügin unıtmasa 'akıl yahşı
karîminden dönmese kaçmasa erlik yahşı

dedi bu düşi yegenek yoldaşlarına hikâyet eyledi meger tayısı emen ol arada yakın idi cümle beglerile yoldaş olup getdiler tâ ki dozmurd kal'esine yetdiler çün alup getdiler kondılar çün ki kâfirler bunları gördiler arşun oglı direk teküre haber verdiler ol mel'ûn dahı kal'eden taşı gelüp bunlara mukâbil oldı er diledi kıyan selcük oglı deli tundaz yerinden turı geldi altmış tutam sür cıdasın koltuk kısup ol kâfiri karşusından süsem dedi süsimedi kâfir tekür karmalayup darb etdi süñüsin çekdi elinden aldı ol altmış batmân gürz ile tundarı depere tutup çaldı geñ dünyâ başına tar oldı kazılık atın dönderdi kayda döndi bilmez dölek evren altı perlü çomagıla at depüp yokarıdan aşaga kâfiri katı urdı almadı tekür karmalayup elinden çomagı aldı anı dahı gürz ile urdı ol dahı kazılık atın dönderdi kayda döhdi hânum yigirmi dört sancak begi tekür elinde zebûn oldı pes kazılık koca oglı yegnek tâze yigitçük yaradan allâha sıgında bîzevâl ma'bûdı ögdi eydür

yücelerden yücesin
kimse bilmez necesin
aziz tañrı

anadan togmaduñ
sen atadan olmaduñ
kimse rızkın yemedüñ
kimseye geç etmedüñ
kamu yerde ahadsın
allâhu samedsin
âdeme sen tâc urduñ
şeytâna la'net kılduñ
bir suçdan ötüri dergâhdan sürdüñ
nemrûd göge oh atdı
karnı yaruk balıgı karşu tutduñ
ululıguña hadduñ
senüñ boyuñ kadduñ yok
yâ cismile ceddüñ yok
urdugın uyıtmayan ulu tañrı
basdugın belürtmeyen bellü tañrı
götürdigin göge yetüren görklü tañrı
kakıdugın kahr eden kahhâr tañrı
birligüñe sıgındum çalabum kâdir tañrı
meded senden
kara tonlu kâfire at deperem
işümi sen oñar

dedi hemân dem at saldı yel gibi yetdi yelim gibi yapışdı kâfirüñ çignine bir kılıç urdı geyimini keçimini togradı altı parmak deriñligi zahm erişdürdi kara kanı şormadı kara sagrı sokmanı tolu kan oldı kara başı buñaldı buñlu oldı hemân döndi kal'eye kaçdı yegenek ardından yetdi hisâr kapusına girmişiken kara pulat üz kılıca eñsesine eyle çaldı kim başı top gibi yere düşdi andan yegenek atın dönderdi leşkere geldi tutsak olan kadılık kocayı salı vermişler çıkup geldi

hây beg yigitler kâfiri kim öldürdi deyü soylamış görelüm hânum ne soylamış eydür

kaytabanuñ mâyesini yüklü kodum
nermidür mâyemidür anı bilsem
kazayılum koyunını yüklü kodum
koçmıdur koyunmıdır anı bilsem
ala gözlü görklü helâlum yüklü kodum
erkekmidür kızmıdur anı bilsem
mere beg yigitler haber maña
yaradanuñ 'ışkına

dedi yegelnek burada soylamış görelüm hânum ne soylamış eydür

kaytabanuñ mâyesini yüklü

koduñ
ner oldı
kara ayıllu koyunuñı yükli koduñ
koç oldı
ala gözlü görklü helâluñ yüklü koduñ
aslan oldı

dedi yegenek babasıyıla görişdi aldan kalın begler görişdi pes bir ugurdan begler hisâra yöriyiş etdiler yagmaladılar babasıyıla yegenek gizlü yaka tutuban yiyleşdiler iki habret birbirine bulışdılar issüz yerüñ kurdı gibi ulışdılar tañrıya şükürler kıldılar kal'enüñ kelîsâsın yıkup yerine mescid yapdılar aziz tañrı adına kudne okutdılar kuşuñ alakanını kumaşuñ arusını kızuñ gökçegini tokuzlama çargab çuka bayındır hâna pençik çıkardılar bâkîsin gâzîlere bahş etdiler döndiler evlerine geldiler dedem korkud gelüben boy boyladı soy soyladı bu oguzname yegenegüñ olsun dedi yom vereyim hânum

yerlü kara taglaruñ yıkılmasun

gölgelice kaba agacuñ

kesilmesün
ag sakallu babañ yeri uçmak olsun
ag bürçeklü anañ yeri behişt olsun
Âhır soñra arı îmândan ayırmasun
ag alnuñda beş kelime du'â kılduñ kabûl olsun
günâhuñuzı adı görklü muhammed mustafa
yüzi suyına bagışlasun
hânum hey