Kitâb-ı Dedem Korkut Alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân/Bay bora beg oglı bamsı beyrek boyını beyân eder

Vikikaynak, özgür kütüphane

Bay bora beg oglı bamsı beyrek boyını beyân eder

hânum hey

kamgan oglı hân bayındır yerinden turmış ıdı kara yerüñ üstine agban evin

dikdürmiş idi ala sayvân gökyüzine esenmiş idi biñ yerde ipek hâlîçası döşenmiş idi iç oguz taş oguz begleri bayındır hânuñ sohbetine derilmiş idi bay bora neg dahı bayındır hânuñ sohbetine gelmiş idi bayındır hânuñ karşusında oglı kara budak yay tayanup turmış ıdı sag yanında kazan oglı uruz turmuş ıdı sol yanında kazılık koca oglı beg yegenek turmış ıdı bay bora neg bunları gördüginde ah eyledi başından 'aklı getdi destimâlın eline aldı bögürü bögür agladı

böyle dicek kalın oguz arkası bayındır hânuñ güyegüsi salur kazan kaba dizinüñ üzerine çökdi kıya tiküben bay bora begüñ yüzine bakdı eydür

bay bora neg ne aglayup bozlarsın bora beg eydür

hân kazan nece aglamayayın nece bozlamayayın ogulda ortacum yok kartaşda kaderüm yok allân ta'âlâ meni kargayupdur begler tâcum tahtum içün aglaram bir gün ola düşem ölem yerümde yurdumda kimse kalmaya dedi kazan eydür maksûduñ bumıdur bay bora eydür

belî budur menüm dahı oglum olsa hân bayındıruñ karşusın alsa tursa kullık eylese men dahı baksam sevinsem kazansam güvesem dedi

böyle degeç kalın oguz begleri yüz göye tutdılar el kaldurup du'â eylediler allah ta'âlâ saña bir ogul versün dedi ol zamânda beglerüñ alkış alkış karkışı karkış idi du'âları müstecâb olur ıdı bay bîcân beg dahı yerinden örü turdı eydür

begler menüm dahı hakkuma bir du'â eyleñ allâh ta'âlâ maña da bir kız vere dedi kalın oguz begleri el kaldurdılar du'â eylediler

allâh ta'âlâ saña da bir kız vere dediler bay bîcân eydür

begler allâh ta'âlâ maña bir kız verecek olurısa siz tanık oluñ menüm kızum bay bora beg oglına beşik kertme yavuklı olsun dedi

buñun üzerine birkaç zamân geçdi allân ta'âlâ bora bege bir ogul bay bîcân bege bir kız verdi kalın oguz begleri bunı eşitdiler şâd olup sevindiler bay bora beg bâzirgânlarını yanına ohıdı buyruk etdi

mere bâzirgânlar a allâh ta'âlâ saña bir ogul verdi varuñ rûm eline menüm oglum için yahşı armaganlar getürüñ menüm oglum böyüyince dedi

bâzirgânlar dahı gece gündüz yola girdiler istanbola geldiler dan danşuh yahşı armaganlar aldılar bay boranuñ oglıyiçün bir deñiz kulunı boz aygır aldılar bir ag tozlu katı yay aldılar bir dahı altı perli gürz aldılar yol yaragın gördiler

bay boranuñ oglı beş yaşına girdi beş yaşından on yaşına girdi on yaşından on beş yaşına girdi çaya baksa çalımlu çalkara kuş erdemlü bir yahşı yigit oldı ol zamânda bir oglan baş kesmese kan dökmese ad komazlaırı bay bora begüñ oglı atlandı ava çıkdı av avlariken babasınuñ tavlası üzerine geldi imrahur başı karşuladı endürdi konukladı yeyüp içüp otururlarıdı


bu yañadan dahı bâzirgânlar gelübeni kara dervend agzına konmışlarıdı yarımasun yarçımasun evnüg kal'esinüñ kâfirleri bunları câsûsladı bâzirgânlar yatur iken gâfil ile beşyüz kâfir kuyıldılar çapdılar yagmaladılar bâzirgânuñ ulusı dutuldı kiçisi kaçarak oguza geldi bakdı gördi oguzuñ uçında bir ala sayvan dikilmiş bir imirza hûb yigit kırk yigid ilen sagında ve solında otururlar oguzuñ bir yahşı yigidi ancak yöriyeyim meded deyeyim dedi bâzirgân eydür

yigit yigit beg yigit sen benüm ünüm añla sözüm diñle on altı yıldur kim oguz içinden getmiş idük dah danşuh kâfir mâlın oguz beglerine getürür idik pâsinüg kara dervend agzına düş vermiş idük evnüg kal'âsınuñ beşyüz kâfiri üzerümüze kuyıldı kardaşum tutsak oldı mâlumuzı rızkumuzı yagmaladılar geri döndiler kara başum götürdüm saña geldüm kara yaşuñ sadakası yigit meded maña dedi

bu kez oglan şarâb içer iken içmez oldı altun ayagı elinden yere çaldı eydür ne dedügümi yetürüñ geyünmilen menüm şehbâz atumı getürüñ hey meni seven yigitler binsünler dedi

bâzirgân dahı öñlerine düşdi kulaguz oldı kâfir dahı düşüben bir yerde akça üleşmekdeyidi bu mahalda erenlerüñ meydânı arslanı pehlevânlaruñ kaplanı boz oglan yedi bir iki demedi kâfirlere kılıç urdı baş kalduran kâfirleri öldürdi gazâ eyledi bâzirgânlaruñ mâlını kurtardı bâzirgânlar eydür

beg yiğit bize sen erlik işledüñ gel imdi begendügüñ mâldan al dediler yigidüñ gözi bir deñiz kulunı boz aygırı tutdı bir de altı perli güzi bir de ag tozlu yayı tutdı bu üçini begendi eydür

mere bâzirgânlar bu aygırı ve dahı bu yayı ve bu gürzi maña verüñ dedi böyle degeç bâzirgânlar saht oldı yigit eydür mere bâzirgânlar çokmı istedüm dedi bâzirgânlar eyitdiler

ne çog olsun ammâ bizüm bir begümüz oglı vardur bu üç nesneyi aña armagan aparsavuz gerek idi dediler oglan eydür

mere begüñüz oglı kimdür eyitdiler bay boranuñ oglı vardur adına bamsı derler dediler bay boranuñ oglı olıdugın bilemediler

yigit parmagın ısırdı eydür

bunda minnetile almakdanısa anda babam yanında minnetsüz almak yegdür dedi atın kamçıladı yola girdi bâzirgânlar ardından baka kaldı va'llâhi yahşı yigit mürüvvetli yigit dediler

boz oglan babasınuñ evine geldi bâzirgânlar geldi deyü babası sevindi çetir otag ala sayvân dikdürdi ipek hâlîçalar saldı geçdi oturdı oglını sag yanına aldı oglan bâzirgânlar husûsından kız söz söylemedi kâfirleri kırdugın añmadı negâhî bâzirgânlar geldiler baş endürüp selâm verdiler gördiler kim ol yigit kim baş kesüpdür kan döküpdür bay bora begüñ sagında oturur bâzirgânlar yöridiler yigidüñ elin öpdiler bunlar böyle edicek pay bora begüñ acıgı tutdı bâzirgânlara eydür

mere kavat oglı kavatlar ata turur iken ogul elinmi öperler eyitdiler

hânum bu yigit senüñ ogluñmıdur

belî menüm oglumdur dedi eyitdiler

emdi incinme hânum evvel anuñ elin öpdügümüze eger senüñ ogluñ olmasayıdı bizüm mâlumuz gürcistânda getmiş idi hepümüz tutsak olmıs ıdı dediler bay bora beg eydür

mere benüm oglum başmı kesdi kanmı dökdi

belî baş kesdi kan dökdi âdam ahtardı dediler mere bu oglana ad koyasınca varmıdur dedi

belî sultânum artukdur dediler

kalın oguz beglerini çagırdı konukladı dedem korkut geldi oglana ad kodı eydür

sözüm diñle bay bora beg
allâh ta'âlâ saña bir ogul vermiş tuta versün
agır sancak götürende müslümânlar arhası olsun
karşu yatan kara karlı taglardan aşar olsa
allâh ta'âlâ senüñ ogluña aşut versün
kanlu kanlu sulardan geçer olsa geçüt versün
kalabalık kâfire girende
allâh ta'âlâ senüñ ogluña fırsat versün
sen ogluñı basam deyü uhşarsın
bunuñ adı boz aygırlık bamsı beyrek olsun
adını ben dedüm yaşını allâh versün

dedi kalın oguz begleri ele götürdiler du'â kıldılar

bu ad bi yigide kutlu olsun dediler begler hep ava bindi boz aygırın çekdürdi beyrek bindi

negâhından oguzuñ üzerine bir sürdi geyik geldi bamsı beyrek birini kova getdi kovakak bir yere geldi ne gördi

sultânum gördi gerek çayıruñ üzerine bir kırmızı otag dikilmiş yâ zub bu otag kimüñ ola dedi haberi yok ki alacagı ala gözli kızuñ otagı olsa gerek bu otaguñ üzerine varmaga edeblendi eyitdi ne olurısa olsun hele men avımı alayın dedi otaguñ öniñde erişi geldi geyigi siñirledi bakdı gördi

bu otag banı çiçek otagıyımış ki beyregüñ beşik kertme nişânlusı adahlusıyıdı banı çiçek otahdan bakarıdı mere dâyeler bu kavât oglı kavât mize erlikmi gösterür dedi varuñ bundan pây dileñ görüñ ne der dedi kısırca yenge derler bir hâtûn varıdı ilerü vardı pây diledi hey beg yigit bize dahı bu geyikden pây ver dedi beyrek eydür

mere dâdî men avcı degülem beg oglı begem hep size dedi ammâ sormak 'ayb olmasun bu otak kimüñdür dedi kısırca yenge eydür beg yiğidüm bu otag pay bîcân beg kızı banı çiçegüñdür dedi eyle olsa hânum beyregüñ kanı kaynadı edebile yap yap gevü döndi kızlar geyigi götürdiler güzeller şâhı banı çiçegüñ öñine getürdiler bakdı gördi ki bir sultañ semüz sıgın geyikdür banı çiçek eydür

mere kızar bu yigit ne yigitdür kızlar eydür

va'llâhi sultânum bu yigit yüzi nikâblu yahşı yigitdür beg oglı beg imiş dediler banu çiçek eydür hey hey dâyeler maña ben seni yüzi nikâblu beyrege vermişem deridi olmaya kim bu ola mere çagıruñ haberleşeyim dedi

çagırdılar beyrek geldi banı çiçek yaşmaklandı haber sordı eydür

yigit gelişüñ kandan beyrek eydür

iç oguzdan

iç oguzda kimüñ nesisin dedi

bay bora beg oglı bamsı beyrek dedükleri menem dedi kız eydür

yâ ne maslahata geldüñ yigit dedi beyrek eydür

pay bîcân begüñ bir kızı varımış anı görmege geldüm dedi kız eydür

ol öyle âdam degüldür kim saña görine ammâ men banı çiçegüñ dâdisıyam gel imdi senüñ ile ava çıkalum eger seniñ atuñ menüm atumı geçerise onuñ atını dahı geçersin hem senüñile oh atalum meni geçeriseñ anı dahı geçersin ve hem senüñ ile güreşelüm meni başarısañ anı dahı başarsın dedi berek eydür

hoş emdi atlanuñ

ikisi atlandılar meydâna çıkdılar at depdiler bayrek atı kızuñ atını geçdi oh atdılar bayrek kızuñ okın yardı kız eydür mere yigit menüm atumı kimse geçdügi yok ohumı kimse yardugı yok emdi gel senüñile güreş tutalum dedi hemân beyrek atdan endi karvaşdılar iki pehlevân olup birbirine sarmaşdılar beyrek götürür kızı yere urmak ister kız götürür beyregi yere urmak ister beyrek buñaldı eydür

bu kıza basılacak olurısam kalın oguz içinde başuma kahınç yürmiye tohunç ederler dedi gayrete geldi karvadı kızuñ bagdamasın aldı emceginden tutdı kız koçındı bu kez beyrek kızuñ ince beline girdi bagdadı arhası üzerine yere urdı kız eydür

yigit pay bîçânuñ kızı banu çiçek menem dedi beyrek üç öpdi bir dişledi dügün kanlu olsun hânı kızı deyü parmagından altun yüzigi çıkardı kızuñ parmagına geçürdi ortamuzda bu nişân olsun hân kızı dedi kız eydür

çün böyle oldı hemân emdi ilerü turmak gerek bey oglı dedi beyrek dahı n'ola hânum baş üzerine dedi beyrek kızdan ırılup evlerine geldi

ag sakallu babası karşu geldi eydür

ogul dan dansuh bugün oguzda ne gördüñ eydür

ne göreyim oglı olan everimiş kızı olan göçürmiş babsı eydür

ogul yâ seni evermehmi gerek

belî pes ag sakallu 'azîz baba evermeh gerek dedi babası eydür

oguzda kimüñ kızın alıvereyin dedi beyrek eydür

baba maña bir kız alı ver kim men yerümden turmadın ol turgeç gerek men kara koç atuma binmedin ol binmeh gerek men karîmüme varmadın ol maña baş getürmek gerek bunuñ gibi kız alı ver baba maña dedi

babası bay bora hân eydür

ogul sen kız dilemezsin gendüñe hâmpâ ister imişim ogul meger sen istedügüñ kız pay bîcân beg kızı banı çiçek ola dedi beyrek eydür

belî pes evet ag sakallu 'azîz baba menüm dahı istedügüm oldur dedi babası eydür

ay ogul baı çicegüñ bir deli kardaşı vardur adına delü kaçar derler kız dileyeni öldürür beyrek eydür

yâ pes n'edelüm bay bora neg eydür

ogul kalın oguz beglerini odamuza ohıyalum nece maslahat görürlerise aña göre iş edelüm dedi kalın oguz beglerini hep ohıdılar odalarına getürdiler agır konuklık eylediler kalın oguz begleri eyitdiler

bu kızı istemege kim varabilür maslahat gördiler ki dede korkut varsun dediler dede korkut eydür

yârenler çünki meni gönderürsiz bilürsiz kim delü karçar kız kardaşını dileyeni öldürür bârî bayındır hânuñ tavlasından iki şehbâz yügrük at getürüñ biz keçi yaşlu kiçer aygırı bir toklı başlu ton aygırı nâgâh kaçma kovma olurısa birisine binem birisini yedem dedi

dede korkuduñ sözi makbûl geldi vardılar bayındır hânuñ tavlasından ol iki atı getürdiler dede korkut birin bindi birin yetdi yârenler sizi hakka ısmarladum dedi getdi

meger sultânum delü karçar dahı ag ban evini ag otagını kara yerüñ üzerine kurdurmış idi yoldaşlar ilel buta atup oturır ıdı dedem korkud öteden beri geldi baş endürdi bagır başdı agız dilden görkli selâm verdi delü karçar agzın köpüklendürdi dede korkuduñ yüzine bakdı eydür

aleyke's-selâm ey 'amel azmış fi'li dönmiş kâdir allâh ag altına kada yazmış ayaklılar buraya geldügi yok agızlılar bu suyumdan içdügi yok sana n'oldı amelüñmi azdı fi'lüñmi azdı ecelüñmi geldi bu aralarda n'eylersin dedi dede korkut eydür

karşu batan kara taguñı aşmaga gelmişem
akındılı görklü suyuñı geçmege gelmişem
tañrının buyurugıyıla peygamberüñ kavlıyıla
aydan arı günden görkli kız kardaşuñ banı çiçegi
bamsı beyrege dilemege gelmişim

dedi dede korkut böyle degeç delü karçar eydür mere ne dedügüm yetürüñ kara aygırı yaragıla getürüñ dedi kara aygırı yaragıla getürdiler delü karçarı bindürdiler dede korkut köstegi üzdi turmadı kaçdı delü karçar ardına düşdi toklı başlu torı aygır yorıldı dede korkud keçi başlu keçer aygıra sıçradı bindi dedeyi kova kova deli karçar on beleñ yer aşurdı dede korkuduñ ardından deli karçar erdi dedenüñ ensi entdi tañrıya sıgındı ism-i a'zam okıdı deli karçar kılıcın eline aldı yokarusundan öyke ile hamle kıldı deli beg diledi ki dedeyi depere çala dede korkut eyitdi

çalarısañ elüñ kurısun dedi hak ta'âlânuñ emriyile deli karçaruñ eli yokaruda asılu kaldı zîrâ dede korkut velâyet issi idi dilegi kabûl oldı delü karçar eydür meded amân el amân tañrınuñ birligine yokdur gümân sen menüm elümi sagaldı göz tañrınuñ buyrugıyla peygamberüñ kavlıyıla kız karındaşı binrege vereyin dedi üç kerre agzından ikrâr eyledi günâhına tevbe eyledi

dede korkut du'â eyledi delinüñ eli hak emriyile sapasag oldı döndi eydür

dede kız karındaşumuñ yolına ben ne isterisem verürmisin dede eydür

verelüm dedigörelüm ne istersin delü karçar eydür biñ bugra getürüñ kim mâye görmemiş ola biñ dahı aygır getürüñ kim heç kısraga aşmamış ola biñ dahı koyun görmemiş koç getürüñ biñ de kuyruksuz kulaksuz köpek getürüñ biñ dahı deve getürüñ maña dedi eger bu dedügüm nesneleri getürüriseñüz hoş verdüm ammâ getürmeyecek olurısañ bu katla öldürmedüm ol vaktın öldürürin dedi dede döndi bay bora evlerine geldi bay bora beg eydür

dede oglanmısın kızmısın dede oglanam dedi yâ pes nece kurtılduñ deli korçaruñ elinden dedi dede eydür

allâhuñ 'inâyeti erenlerüñ himmeti oldı kızı aldum dedi beyrege ve anasına ve kız kardaşlarına muştucı geldi sevindiler şâd oldılar bay bora neg eydür

delü ne kadar mâl istedi dede eydür yarımasun yarçımasun delü karçar eyle mâl istedi ki heç bitmesün dedi bay bora neg eydür

hele ne diledi dede eydür

biñ aygır dileyüpdür kim kısraga aşmamış ola biñ dahı bugra diledi kim mâye görmemiş ola biñ de koç dileyüpdür koyuna girmemiş ola biñ de kuyruksuz kulaksız köpek diledi biñ dahı huraca kıraca büreceler diledi bu nesneleri getürecek olurısañuz kız karındaşumı verürem gelürmeyecek olurısañ gözüme görinmeyesin yohısa seni öldürürem dedi pay bora beg eydür

dede men üçini bulurısa ikisini sen bulurmısın dedi dede korkud belî hânum bulayım dedi bay bora beg eyitdi

emdi dede köpegile püreyi sen bul dedi dahı gendüsi tavla tavla atlarına vardı biñ aygır seçdi develerine vardı biñ bugra ner seçdi koyunlarına vardı biñ koç seçdi dede korkud dahı biñ kuyruksuz kulaksuz köpegile biñ dahı büre buldı alup bunları delü karçara getdi eşitdi karşu geldi göreyim dedügümi getürdilermi dedi aygırları göricek begendi develeri gördüginde begendi koçları begendi köpekleri göricek kas kas güldi eydür

dede yâ kanı menüm bürelerüm dede korkud hây ogul karçar âdama üş bögelek gibi buñludur ol bir yavuz cânvardur hep bir yerde derüp dururam gel gedelüm semüzin al arugın ko dedi aldı karçarı bir püreli yere getürdi deli karçarı yalıncak eyledi agıla koydı püreler delü karçara üşdiler gördi teceri bilmez eydür

meded dede kerem eyle allâh 'ışkıra kapuyı aç çıkayım dedi ded korkud ogul karçar ne kargaşa edersin götür a bu ısmarladuguñ nesnedür n'olduñ böyle buñalduñ semüzin al arugın ko dedi delü karçar çıkdı dede gördü kim delünüñ cânına geçmiş başı kapusı olmış gevdesi püreden görinmez yüzi gözi belürmez dedenüñ ayagına düşdi allâh 'ışkına beni kurtar dedi dede korkut var ogul gendüñi suya ur dedi delü karçar segirderek vardı suya düşdi büredür suya akdı getdi geldi geyesisin getdi agır dügün yaragın gördi

oguz zamânında bir yigit ki evlense oh atar ıdı ohı yerde düşse anda gerdek dikeridi bayrek hân dahı ohın atdı dibine gerdegin dikdi adaklusından ergenlik bir kırmızı kaftan geldi bayrek getdi yoldaşlarına bu iş hoş gelmedi saht oldılar beyrek eydür

neye saht olduñuz dedi eyitdiler

nece saht olmayalum sen kızıl kaftan geyersin biz ag kaftan geyerüz dediler beyrek eydür

bu kadar nesneden ötüri neye saht olursız bugün ben geyldüm yarın nâyibüm geysün kırk güne degin sıra var di geyüñüz andan soñra bir derveşe verelüm dedi

kırk yigid ilen yeyüp içüp otururlarıdı yarımasun yarçımasun kâfirüñ câsûsı bunları câsûsladı varup bayburd hisârı begine hâber verdi eydür

ne oturursız sultânum pay bîcâr beg ol saña verecegi kızı beyrege verdi bu gece gerdege girür dedi yarımasun yarçımasun ol mel'ûn yedi yüz kâfirile yılgadı beyrek ap alaca gerdegi içinde yeyüp içüp bîhâber oturır ıdı dün uyhusunda kâfir otaga kuyuldı nâyibi kılıcın sıyırdı eline aldı menüm başum beyregüñ başına kurbân olsun dedi nâyib pârelendi şehîd oldı derin olsa batudur kalabalık korhudur at işler er öginür yayan erüñ umûrı olmaz otuz tokuz yigidilen bayrek tutsak getdi

tañ utdı gün togdı bayregüñ atası anası bakdı gördi kim gerdek görinmez olmuş âh etdiler 'akılları başlarından getdi gördiler kim uçarda kuzgun kalmış tâzî tolışmış yüzinde kalmış gerdek pârelenmiş nâyib şehîd olmuş beyregüñ babası kaba sadık götürüp yere çaldı tartdı yakasın yırtdı ogul ogul deyüben bögürdi zârîlık kıldı ag bürçeklü anası büldür büldür ağladı gözinüñ yaşın dökdi acı tırnak ag yüzine aldı çaldı al yañagın tartdı kargu gibi kara saçını yoldı a'layubanı sıklayubanı evine geldi bay bora begüñ dünlügi altun ban evine girdi kızı gelini mas mas gülmez oldı kızıl kına ag eline yakmaz oldı yedi kız kardaşı ag çıkardılar kara tonlar geydiler vây begüm kartaş murâdına maksûdına ermeyen yalıñuz kardaş deyüp aglaşdılar bögrüşdiler

beyregüñ yavuklısına haber oldı banı çiçek karalar geydi ag kaftanını çıkardı güz alması gibi al yañagı tartdı yırtdı

vây al dudagum eyesi
vây ölüm başum umûdı
vây şâh yigidüm
toyınça yüzine bakmadugum hânum yigit
kanda getdüñ beni yalıñuz koyup cânum yigit
göz açuban gördügüm
göñül ile sevdügüm
bir yasdukda baş kodugum
yolında öldügüm kurbân oldugum
vây kazan begüñ ınagı
vây kalın oguzuñ imrencesi beyrek

deyüp zârî zârî agladı bunı eşidüp kıyan selçuk oglı delü dundaz ag çıkardı kara geydi beyregüñ yâr ü yoldaşları agı çıkarup karalar geydiler kalın oguz begleri beyrek içün 'azâm yas tutdılar umud üzdiler

bunun üzerinden on altı yıl geçdi beyregüñ ölüsin dirisin bilmediler bir gün kızuñ kardaşı deli karçar bayındır hânuñ dîvânına geldi dizin çökdi eydür

devletlü hânuñ ömri uzun olsun beyrek diri olsa on altı yıldan berü gelür idi bir yigit olsa dirisi haberin getürse çargab altun akça verür idüm ölüsi haberin getürene kız kardaşum verür idüm dedi

böyle degeç yarımasun yarçımasun yalancı oglı yartacuk eydür

sultânum ben varayın ölüsi dirisi haberin getüreyin dedi meger beyrek buña bir gömlek bagışlamış idi geymez idi saklarıdı vardı göñlegi kana kona yaturdı bayındır hânuñ öñine getürüp bırakdı bayındır hân eydür

mere bu ne gömlekdür

beyregi kara dervendede öldürmişler üşde nişânı sultânum dedi

gömlegi göricek begler üñür üñür aglaşdılar zârîlık gördiler bayındır hân eydür mere neye aglarsız biz bunı tanımazuz adaklusına aparuñ görsün ol yahşı bilür zîrâ ol dikipdür yene ol tanır dedi vardılar gömlegi yanı çiçege itletdiler gördi tanıdı oldur dedi tartdı yakasın yırtdı acı tırnak ag yüzine aldı çaldı güz alması gibi al yañagın yırtdı

vây göz açup gördügüm
göñül verüp sevdügüm
vây al duvagum eyesi
vây alnum başum umudı hân beyrek

deyü agladı babasına anasına haber oldı apalaca ordusuna şîven girdi a çıkardılar kara geydiler kalın oguz begleri beyrekden umud üzdiler yalancı yaltacuk kiçi dügünin eyledi ul dügünine va'de kodı

beyregüñ babası bay bora beg dahı bâzirgânları kıgırdı yanına getürdi eydür

mere bâzirgânlar varuñ iklîm arañ beyregüñ ölüsi haberin getüreydüñüz olamı der bâzirgânlar yarak gördiler gece gündüz demeyüp yöridiler nâgâh parasaruñ bayburd hisârına geldiler meger ol gün kâfirlerüñ agır günleriyidi her biri yemekde içmekde idi beyregi dahı getürüp kopuz çaldırırlarıdı beyrek yüce çârtakdan bakdı bâzirgânları gördi bunları gördiginde haberleşdi görelüm hânum ne haberleşdi eydür

alañ alçak havâ yerden gelen argış
beg babamuñ kadın anamuñ savgatı argış
ayagı uzun şehbâz ata binen argış
ünüm ñla sözüm diñle argış
kalın oguz içinde ulaş oglı salur kazanı
sodar olsam sagmı argış
kıyan selcük oglı delü tundar
sorar olsam sagmış azgış
ag sakallu babamı ag bürçeklü anamı
sorar olsam sagmı arguş
göz açuban gördügüm göñülile sevdügüm
pay bîcân kızı banı çiçek
evdemi argış yohısa gördemi argış
degil maña
kara başum

kurbân olsun argış saña

dedi bâzirgânlar eydür

sagmısın esenmisin cânum bamsı
kıyan selcük oglı delü tundarı
sorarısañ sagdur bamsı
kara göne oglı budagı
sorar olsañ sagdur bamsı
ag çıkarup kara geydiler
senüñiçün bamsı
yedi kız kardaşuñ
yedi yol ayırdında
ağlar gördüm bamsı
güz alması gibi al yañakların
yırtar görürdüm bamsı
vardı gelmez kardaş deyü
zârîlık eder gördüm bamsı
göz açuban gördügüñ
göñül verüp sevdügüñ
pay bîcân kızı banı çiçek
kiçi dügünin eyledi
ulu dügünine va'de kodı
yalancı oglı yartacuga
varur gördüm hân beyrek
parasaruñ bayburt hisârından
uça görgil
at alaca gerdegüñe

gele görgil
gelmez olsañ bay bîcân kızı banı çiçegi
aldurduñ
bellü bilgil

dedi beyrek kalkdı aglayu aglayu kırk yigidüñ yanına geli kaba saruk götürdi yere çaldı eydür

hey menüm kırk yoldaşum bilürmisiz neler oldı yalancı oglı yalnacuk menüm ölüm hâberin iletmiş dünlügi altun ban evnie babamuñ şîven girmiş kaza beñzer kızı gelini ag çıkarmış kara geymiş göz açuban gördügüm göñül verüp sevdügüm banı çiçek yalancı oglı yaltacuga varur olmış böyle degeç kırk yigidi kaba sarukların götürdiler yere çaldılar bögürü bögürü aglaşdılar zârîlık kıldılar

meger kâfir beginüñ bir bikr kızı var ıdı her gün beyregi görmege gelüridi ol gün gerü görmege geldi bakdı gördi beyrek saht olmış kız eydür

neçün sahtsın hânum yigit geldügümce seni şen görüridim güleridüñ oynarıduñ şimdi n'olduñ dedi beyrek eydür

neçe saht olmayayım on altı yıldur kim babañuñ tutsakıyam ataya anaya kâvma kardaşa hasretem ve hem bir kara gözlü yavuklum varıdı yalancı oglı yaltacuk derler bir kişi varıdı varmış yalan söylemiş beni öldi demiş aña varur olmuş dedi böyle degeç kız beyregi 'âşıklamışıdı eydür

eger seni hisârdan aşaga urganıla salınduracak olurısam babaña anaña saglıgıla varacak olurısan beni bunda gelüp helâllıga lurmısın dedi beyrek and içdi kılıcuma togranayım ohuma sancılayın yer gibi kertileyin toprak gibi savrılayın saglıgıla varacak olurısam oguza gelüp seni helâllıga almazısam dedi kız dahı urgan getürüp beyregi hisârdan aşaga salındurdı beyrek aşaga bakdı gend'özin yeryüzinde allâha şükr eyledi yola düşdi gederek kâfirüñ ılkısına geldi bir at bulurısam tutayım bineyim dedi bakdı gördi gendünüñ deñiz kulunı boz aygır bunda otlanup turur boz aygır dahı bayregi görüp tanıdı iki ayagınuñ üzerine turdı kişnedi beyrek dahı bunı ögmiş görelüm hânum nece ögmiş eydür

açuk açuk meydâna beñzer
senün alınçuguñ
iki şebçiraga beñzer
senüñ gözcügezüñ
ebrişüme beñder
senüñ yelicügüñ
iki koşa kartaşa beñzer
senüñ kulacuguñ
eri murâdına yetürür
senüñ arhacuguñ
at demezem saña
kartaş derem kartaşumdan yeg
başuma iş geldi
yoldaş derem yoldaşumdan yeg

dedi at başını yokaru tutdı bir kulagın kaldurdı yetrege karşu geldi beyrek at gögsin kucakladı iki gözin öpdi sıçradı bindi hisâruñ kapusına geldi otuz tokuz yoldaşın ısmarladı görelüm hânum nece ısmarladı beyrek eydür

mere şası dînlü kâfir
menüm agzuma sögüpdurursın döyemedüm
kara toñuz etinden yahnı yedürdüñ döyemedüm
tañrı maña yol verdi geder oldum mere kâfir
otuz tokuz yigidüm emâneti mere kâfir
birin egsük yerine on öldüreyim
onın egsük bulsam yerine yüzin öldüreyim mere kâfir
otuz tokuz yigidüm emâneti mere kâfir

dedi dahı aldı yörüyü verdi kırk nefer kâfirler atlandılar ardına düşdiler kova getdiler yetmediler döndiler

beyrek oguza geldi bakdı gördi bir ozan geder eydür mere ozan nereye gedersin ozan eydür

beg yigit dügüne gederem beyrek eydür

dügün kimün

yalancı oglı yaltacuguñ dedi

mere kimüñ nesin alur dedi ozan eydür

hân beyregüñ adahlusın alur dedi beyrek eydür

mere ozan kopuzuñı maña vergil atumı saña vereyim sakla gelem bahâsın getürem alam dedi ozan eydür

Âvâzum gedilmedirn ünüm bogulmadın bir atdur elüme girdi eleteyim saklayayım dedi ozan kopuzı beyrege verdi beyrek kopuzı aldı babasınuñ ordusına geldi bakdı gördi birkaç çobanlar yoluñ kıyısın almışlar aglarlar benüm turmayıp taş yıgarlar beyrek eydür

mere çobanlar bir kişi yolda taş bulsa yabana atar biz bu yolda bu taşı neçün yıgarsız çobanlar eydür

mere sen seni bilürsin bizüm hâlumuzdan haberüñ yok dediler mere ne hâluñuz vardur çobanlar eydür

begümüzüñ bir oglı varıdı on altı yıldur kim ölüsi dirisi haberin kimse bilmez yalancı oglı yaltacuk derler ölüsi haberin getürdi adahlusın aña verür oldılar gelür bundan geçer uralım anı aña varmasun teñine tuşına varsun dediler beyrek eydür

mere yüzüñüz ag olsun agañuzuñ etmegi size helâl olsun dedi

andan babasınuñ ordusıña geldi meger evleri öñinde bir böyük agaç varıdı dibinde bir yahşı bıñar var ıdı beyrek bakdı gördi kim kiçi kız karındaşı bıñardan su almaga gelür kardaş beyrek deyü aglar bozlar toyuñ dügünüñ kara oldı deyü aglar beyrege katı firâk geldi katlanımadı büldür büldür gözinüñ yaşı revân oldı çağrubanı burada soylar görelüm hânum ne soylar beyrek eydür

mere kız ne aglarsın
bozlarsın aga deyü
yandı bagrum göyindi içüm
meger senüñ agañ yok olupdur
yüregüñe kaynar yaglar kuyılupdur
kara bagruñ sarsılupdur
aga deyü ne aglarsın ne bozlarsın
yandı bagrum göyindi içüm
karşu yatan kara tagı
sorar olsam yaylak kimüñ
sovuk sularını
sorar

olsam içit kimüñ
tavla tavla şehbâz atları
sorar olsam binit kimüñ
katar katar develerini
sorar olsam yüklet kimüñ
agayılda agca koyun
sorar olsam şölen kimüñ
karalu göklü otagı
sorar olsam gölge kimüñ
agız dilden kız kişi
hâber maña
kara başum kurbân olsam
bugnü saña

dedi kız eydür

çalla ozan eytme ozan
karluca men kızuñ nesine gerek ozan
karşu tagı yatan
sorar olsañ agam beyregüñ yaylasıyıdı
agam beyrek gedeli yaylarum yok
sovuk sovuk suları
sorar olsañ agam beyregüñ içidiyidi
agam beyrek gedeli içerüm yok
tavla tavla şehbâz atlarumı
sorar olsañ agam beyregüñ binidiyidi
agam beyrek gedeli binerüm yok
katâr katâr develeri
sorar olsañ agam beyregüñ yüklediyidi
agam beyregüñ gedeli yükledüm yok

agayılda agca koyunı
sorar olsañ agam beyregüñ şöliydi
agam beyrek gedeli şölenüm yok
karalu göklü otagı
sorar olsañ agam beyregüñdür
agam beyrek gedeli göçerüm yok

yene kız eydür

mere ozan karşu yatan kara tagdan aşup
geldügüñde geçdügüñde
beyrek adlu bir yigide bulışmaduñmı
taşkun taşkun suları aşup
geldügüñde geçtügüñde
beyrek adlu bir yigide bulışduñmı
agır adlu şehirlerden
geldügüñde
beyrek adlu bir yigide bulışmaduñmı
mere ozan gördünise degil maña
kara başum kurbân olsun ozan saña

dedi kız gene eydür

karşu yatan kara tagum yıkılupdur
ozan senüñ haberüñ yok
gölgelice kaba agacum kesilüpdür
ozan senüñ haberüñ yok
dünyelikde bir kardaşum alınupdur
ozan senüñ haberüñ yok
çamla ozan eytme ozan
karaluca

men kızuñ nesine gerek ozan
ileyüñde dügün var dügüne varup ötgil

dedi beyrek bundan geçdi ulu kız karındaşları yanına geldi bakdı gördi kız kardaşları karalu göklü otururlar çagırup beyrek soylar görelüm hânum ne soylar eydür

alan sabâh yerinden turan kızlar
ag otagı koyuban kara otaga giren kızlar
ag çıkarup kara geyen kızlar
bugurki ögünüñüzde yogurtdan ne var
kara sakç altında gömeçden ne var
kendürükde etmekden ne var
üç gündür yoldan geldüm
toyuruñ meni
üç güne varmasun
allâh sevindürsin sizi

dedi kızlar vardılar yemek getürdiler beyregüñ karnın toyurdılar beyrek eydür

aganuzuñ başı ve gözi sadakası köhne kaftanuñuz var ise geyeyin dügüne varayın dügünde elüme kaftan verür gerü kaftanuñuz vereyim dedi vardılar beyregüñ kaftanı varımış buña verdiler aldı geydi boyı boyına beli beline kolı kolına yakışdı ulu kız kardaşı bunı beyrege beñzetdi kara kıyma gözleri kan yaş toldı soylamış görelüm hânum ne soylamış

kara kıyma gözlerüñ çöngelmeseyidi
agam beyrek deyeyidüm ozan saña
yüzüñi kara saç örtmeseyidi
agam beyrek deyeyidüm ozan saña
kunt kunt bileklerün sovulmasayıdı
agam beyrek deyeydüm ozan saña
apul apul yözişüñden
aslan gibi turışıñdan
kañrıluban bakışuñdan
agam beyrega beñzedürem ozan seni
sevindürüñ yerindürme ozan meni

dedi kız bir dahı soylamış eydür

bir zamân eytme ozan
agam beyrek gedeli ben ozan geldügi yok
egnümüzden kaftanumuz aldugı yok

başumuzdan keçelgenümüz aldugı yok
boynuzı burma koçlarımuz aldugı yok

dedi beyrek eydür

gördüñmi kızlar bu kaftanıla meni tanıdılar kalın oguz begleri dahı tanırlar dedi göreyim oguzda menüm dostum düşmenüm kimdür dedi kantanı sıyırdı götürdi kızlaruñ üstine atı verdi ne sen ne beyrek kalsun bir eski kaftan verüñüz benüm başum beynüm alduñuz deyüp vardı bir eski deve çuvalı buldı deldi boynına geçürdi gendüyi delülige bırakdı

sürdi dügüne geldi gördi dügünde güyegü oh atar kara göne oglı budak kazan beg oglı uruz begler başı yegenek gaflet koca oglı şer şemse'd-dîn kızuñ kardaşı deli karçar bile oh atarlar ıdı kaçan kim budag atsa beyrük elüñ var olsun dedi Uruz atsa elüñ var olsun der-idi yegenek atsa elüñ var olsun der idi şer Şemse'd-din atsa elüñ var olsun der idi güyegü atsa elün kurısun parmaklaruñ çürisün hey tonuz oglı toñuz der idi güyegülere kurbân ol der idi yalancı oglı yaltacuguñ acıgı tutdı eydür mere kavat oglı deli kavat saña düşermi maña bunun gibi söz söylemek gel mere kavat menüm yayumı çek yoh ısa şimdi boynuñ ururam dedi böyle degeç beyrek yayı aldı çekdi. kabzasından yay iki pâre oldı götüri öñine bırakdı daz yerde torgay atmaga yahşı dedi yalancı oglı yaltacuk yay ufandıgına katı kakıdı eydür

mere beyregüñ yayı vardur getürüñ dedi vardılar getürdiler beyrek yayı gördüginde yoldaşların añdı agladı eydür

tul tulada girdigüm tula dârî
duhar libi kodugum yagı yurdı
elümde kıl kişlüm
aygır mâlı aygır verüp aldugum
tozlu katı yayum
boga verüp aldugum
bogma kirişüm
buñlu yerde kodum geldüm
otuz tokuz yoldaşum iki argışum

dedi andan beyrük eydür

begler sizüñ 'ışkuñuza çekeyim yayı atayım ohı dedi meger güyeginüñ yüzügine nişân atarlar ıdı beyrek okıla yüzügi urdı pâreledi oguz begleri bunı göricek el ele çaldılar gülişdiler mazan beg bakup temâşâ eder idi âdem gönderdi beyregi kıgırdı delü ozan geldi baş endürdi bagır basdı selâm verdi beyrek eydür

alar sabâh sapa yerde dikilende ag ban evli
atlasıla yapılanda gök sayvânlu
tavla

tavla çekilende şehbâz atlu
çagıruban dâd verende yol çavuşlu
yaykandugında yag dögilende bol ni'metlü
kalmış yigit arhası
beze miskîn umudı
bayındır hânuñ güyegüsi
tülü kuşuñ yavrısı
türkistânuñ diregi
amıt suyınuñ aslanı
karaçaguñ kaplanı
koñur atuñ eyesi
hân uruzuñ babası
hânum kazan
ünüm añla sözüm diñle
alan sabâh turmışsın
ag ormana girmişsin
ag kavaguñ budagından
yırgayuban geçmişsin
cân bacugın egmişsin
okcugazın kurmışsın
adın gerdek komışsın
sagda oturan sag begler
sol kolda oturan sol begler
eşikdeki ınaklar
dibinde oturan hâs begler
kutlu olsun devletüñüz

dedi böyle degeç kazan beg eydür

mere delü ozan menden ne dilersin çetirli otakmı dilersin kul karavaşmı dilersin altun akçamı dilersin vereyim dedi beyrek eydür

sultânum meni kosañ da şölen yemegi üñ yanına varsam karnum açdur toyursañ dedi kazan eydür

delü ozan devletin depdi begler bugünki begligüm bunuñ olsun koñ nereye gederise getsün n'eylerisen eylesün dedi beyrek şölen yemeginüñ üzerine geldi karnın toyurdukdan soñra kazanları depdi dökdi çevürdi yahnınuñ kimini sagına kimini solına atar

sagdan gedeni sag alur soldan gedeni sol alur hakluya hakkı dege haksuza yüzi karalıgı dege

kazan bege haber oldı sultânum delü ozan hep yemegi dökdi dediler şimdi kızlar yanına varmak ister kazan eydür

mere koñ a kızlar yanına da varsun dedi beyrek kalkdı kızlar yanına vardı surnâcıları kovdı nakâracıları kovdı kimini dögdi kiminüñ başın yardı kızlar oturan otaga geldi eşigin aldı oturdı bunı gördi kazan begüñ hâtûnı boynı uzun borla kakıdı eydür

mere kavat oglı delü kavat saña düşermi bîtekellüf benüm üzerüme gelesin dedi beyrek eydür

hânum kazan begden maña buyruk oldı maña kimse tolaşmaz dedi borla hâtûn eydür

mere çünkim kazan begden buyruk olupdur koñ otursun dedi yene döndi beyrege eydür

mere delü ozan yâ maksûduñ nedir eydür

hânum maksûdum oldur ki ere varan kız kalka oynaya men kopuz çalam dedi

kısırça yenge derler bir hâtûn varıdı aña eyitdiler

mere kısırca yenge tur sen oyna ne bilür deli ozan dediler kısırca yenge turdı eydür

mere deli ozan ere varan kız menem dedi oynamaga başladı beyrek kopuz çaldı soyladı görelüm hânum ne soyladı eydür

and içmişem kısır kısraga bindügim yok
karavata vardugum yok
evüñüz ardında sarvanlar saña bakar anlar
büldür büldür gözlerinüñ yaşı akar
sen anlaruñ yanına vargıl
murâduñı anlar verür bellü bilgil
senüñile menüm işüm yok
ere varan kız kalka
kol saluban oynaya
men kopuz çalam

dedi kısırca yenge bul bu zevâl gelecek delü beni görmiş gibi söyler dedi vardı yerinde oturdı bu'uz boguzca fâtima derler bir hâtûn varıdı kalk sen oyna dediler kızuñ kaftanını geydi çal mere delü ozan ere varan kız menem oynayayım dedi delü ozan eydür

and içeyim bu kez bogaz kısraga bindügüm yok
karavata vardugım

yok
evüñüz adı derecük degülmiydi
itüñüz adı barak degülmiydi
senüñ aduñ kırk oynaşlı bogazca fâtima degülmiydi
dahı 'aybuñ açaram bellü bilgil

dedi senüñile menüm oyunum yok var yerüñe oturgıl ere varan yerinden tura ben kopuz çalam kol saluban oynaya dedi böyle degeç bogazca fâtima eydür

buy deli bogma çıkaracak olanca 'aybumuzı kakdı tur kız oynarısañ oynamazısañ cehennemde oyna beyrekden soñra başuña bu hâl gelecegin bilüridüñ dedi borla hâtûn eydür kız kalk oyna elüñden ne gelür dedi banı çiçek kırmızı kaftanın geydi ellerin yeñie çekdi gözükmesün deyü oyuna girdi eyitdi

mere delü ozan çaldı eydür

men bu yerden gedeli
delü olmışsın
delim agca karlar yagmış dize yetmiş
hân kızınuñ evinde

kul halâyık dükenmiş
laşraba almış suya varmış
bileginden on parmagını sovuk almış
kızıl altun getürüñ hân kızına tırnak yunuñ
'aybluca hân kızı ere varmak 'ayb oldı

bunı eşidicek banı çiçek kakıdı

mere delü ozan men 'ayblumıyam kim maña 'ayb koşarsın dedi gümüş gibi ag bilegin açdı elin çıkardı beyregüñ geçürdigi yüzük görindi beyrek yüzügi tanıdı burada soylamış görelüm hânum ne soylamış eydür

beyrek gedeli bam bam depe başına çıkduñmı kız
karmalatıp dört yanuña bakduñmı kız
kargu gibi kara saçuñ yolduñmı kız
kara gözden acı yaş dökdüñmi kız
güz alması gibi al yanaguñ yırtduñmı kız
sen ere varursın altun yüzük menümdür ver maña kız

dedi kız eydür

beyrek gedeli bam bam depe başına çıkdugum çok
kargu gibi kara saçum buldugum çok

güz alması gibi al yanagum yırtdugım çok
gelenile gedenden sordugum çok
vardı gelmez beg yigidüm hân yigidüm beyrek deyü
agladugum çok
sevişdügüm bamsı beyrek sen degülsin
altun yüzle senüñ degüldür
altın yüzükde çok nişân vardur
altun yüzügi isteriseñ nişânın söyle

dedi beyrek eydür

alan sabâh hân kızı yerümden turmadunmı
boz aygıruñ beline binmedümmi
senüñ evüñ üzerine sıgın geyik yıkmadummı
sen meni yanuña kıgırmaduñmı
senüñile meydânda at çapmadukmı
senüñ atuñı menüm atum geçmedimi
oh atanda men señün ohuñı yarmadummı
güreşde men seni basmadummı
üç öpüp bir dişleyüp
altun yüzügi bagmaguña geçürmedümmi
sevişdügüñ bamsı beyrek men degülmiyem

dedi böyle degeç kız tanıdı bildi kim byerekdür cübbesiyile çupasıyıla beyregüñ ayagına düşdi beyrege dâyeler kaftan geyürüp tonatdılar hemân kız sıçradı ata bindi beyregüñ atasına anasına muştulıga çapar getdi kız eydür

argap argap kara taguñ yıhılmışıdı
yüceldi âhır
kanlu kanlu sularuñ sogulmışıdı
çagladı âhır
kaba agacuñ kurımışıdı
yaşardı âhır
şehbâz atuñ karımışıdı
kulun verdi âhır
kızıl develerüñ karımışıdı
köşek verdi âhır
ag koyunuñ karımışıdı
kuzı verdi âhır
on altı yıllık hasretüñ oguluñ beyrek geldi âhır
kayın ata kayın ana muştulık maña ne verürsiz

dedi beyregüñ atası anası eydür

dilüñ içün öleyin gelincügüm
yoluña kurbân olayın gelincügüm
yalanısa bu sözlerüñ
gerçek ola gelincügüm
sag esen çıkup gelse
karşu yatan kara taglar
saña

yaylag olsun
sovuk sovuk suları
saña içit olsun
kulum halâyıgum
sana kırnak olsun
şehbâz atlarum
saña binit olsun
katâr katâr develerüm
saña yüklet olsun
agayılda agca koyunum
saña şölen olsun
altun akçam
saña harclık olsun
dünlügi altun ban evüm
saña gölge olsun
kara başum kurbân olsun saña gelincügüm

dedi bu mahalda begler beyregi getürdiler kazan beg eydür

muştulık bay bora beg ogluñ geldi dedi bora beg eydür

oglum ne idügin andan bileyim sırça parmagını kanatsun kanını destimâla dürtsün gözüme süreyin açılacak olurısa oglum beyrekdür dedi zîra aglamakdan gözleri görmez olmış idi destimâlı gözine silicek allân ta'âlânuñ kudretiyile gözi açıldı atası anası güvlediler beyregüñ ayagına düşdiler eydür

ogul dünlügi altun ban evümüñ kabzası ogul
kaza beñzer kızumuñ gelinümüñ çiçegi ogul
görür gözüm aydını ogul
tutar belüm kuvveti ogul
kalın oguz imrencesi cânum ogul

deyüben çok agladı allâhına şükürler eyledi

yalancı ogl yaltacuk bunı eşitdi beyregüñ korkusından kaçdı özini tana sazına saldı beyrek ardına düşdi kova kova saza düşürdi beyrek eydür

mere od getürüñ getürdiler sazı oda urdılar yaltacuk gördi kim yanar sazdan çıkdı beyregüñ ayagına düşdi kılıcı altından geçdi beyrek dahı suçından geçdi kazan beg eydür

gel murâduña yetiş beyrek eydür yoldaşlarumı çıkarmayınca hisârı almayınca murâda ermezem dedi kazan beg uguzına beni seven binsün dedi kalın oguz begleri anlandılar bayburd hisârına çapar yetdiler kâfirler dahı bunları karşuladılar kalın oguz begleri arı sudan âbdest aldılar ag alınların yere kodılar iki rekât namâz kıldılar adı görklü muhammedi yâd getürdiler gümbür gümbür nakâralar dögildi bir kıyâmet savaş oldı meydân tolu baş oldı şökli meliki bögürdübeni kazan beg atdan yere saldı kara teküri deli tundar kılıçladı yere saldı kar aslan meliki kara budak yere saldı derelerde kâfire kırgun girdi yedi kâfir begi kılıçdan geçdi beyrek yegenek kazan beg kara budak deli tundar kazan oglı uruz beg hisâra yöriyiş etdiler beyrek otuk tokuz yigidünüñ üzerine geldi anları sag ve esen gördi allâha şükr eyledi kâfirüñ kelîsâsın yıkdılar yerine mescid yapdılar keşîşlerden öldürdiler bañ bañlatdılar 'azîz tañrı adına kutbe okıtdılar

kuşuñ alakanını kumaşuñ arusını kızuñ gökçegini tokuzlama çargab çuha hânlar hânı bayındıra çıkardılar

bay bora begüñ oglancugı beyrek bay bîcân meliküñ kızın aldı ağ ban evine ag otagına gerü döndi dügüne başladı bu kırk yigidüñ birkaçına hân kazan birkaçına bayındır hân kızlar verdiler beyrek dahı yedi kız karındaşını yedi yigide verdi kırk yerde otak dikdi otuz tokuz kız tali'lü tâli'ine birer oh atdı otuz tokuz yigit yigit ohınuñ ardınca getdi kırk gün kırk gece toy dügün eylediler beyrek yigitleriyile murâd verdi murâd aldı

dedem korkud geldi sâdılık çaldı boy boyladı soy soyladı gâzî erenler başına ne geldügin söyledi bu oguzname beyregüñ olsun dedi yom vereyim hânum

kara taglaruñ yıkılmasun
gölgelice kaba agacuñ kesilmesün
ag sakallu babañ yeri uçmak olsun
ag bürçeklü añan yeri behişt olsun
ogulıla karındaşdan ayırmasun
âhır vaktda arı îmândan ayırmasun
amîn amîn deyenler dîdâr görsün
yıgışdursun dürişdürsin
günâhuñuzı adı görkli muhammed mustafa yüze suyına bagışlasun
hânum hey