Kır Sineği

Vikikaynak, özgür kütüphane

Bir gün... yağmurlu, kasvetli bir kış günü idi. Can sıkıntısından mütevellit bir adem-i intizam-ı efkâr ile kitaplarımı karıştırıyor, elime aldığım kitapların nihayetlerine, yahut sevdiğim sahifelerine yorgun gözlerimle bakıp tekrar okudum.

Kitaplarımın en altında eski bir cep defteri buldum. Dört sene evvel yazılmış bir bunu bulduktan sonra hissediyorum ki şu sıkılan ruhumu işgal içün başka bir şey aramağa ihtiyacım yok... Kitapların hepsini acele ile yerlerine koydum ve küçük defterciği alarak, sobanın yanında bana bir âguş-ı rehavet gibi mana-yı davetle bakan koltuğa yıkıldım. Artık sahifeleri birer birer açıyordum. Nihayet bir sahife açtım. Sahifenin arasında maî, şeffaf kanatlı, incecik –öyle ki bir kumral saç teli kadar ince– zaif, minimini bir kır sineği, kendisine sarılan pembe bir kır çiçeğiyle kurumuş duruyordu.

Bu zavallı esîrî böcekçiği, dört sene evvel –kim bilir nerede– üzerine konduğu çiçekle beraber defterimin arasına koymuşum. O sahifelerdeki eş’âra baktım. Sağdaki manzume yeşil boya ile resmolunmuş çiçekten bir kitabe içinde, küçük bir ağaçlık levhasının altına yazılmıştı. Diğerine baktım o da aynı tehalükle nakş olunmuştu: Cûy-ı Billûr...

O gölge içün yazılmış neşidenin, o cûy-ı billûrun nağme-i serâiriyle yazılmış güftenin visal-i müebbetleri arasında mütevâri-i nisyan olan bu minimini sinek, hayat-ı baharîsiyle ruhumda tatlı muhterem bir matem peyda etti. Bu bahar şiirinin, bu esîr kuşunun, bu hatıra-i şiirin medfen-i ilhamını bozmamak içün samimi ihtimamlarla tekrar o sahifeyi kapadım.

Şimdi ne vakit bir defter, bir mecmua görsem bu defterciği ve onun içinde bir nâzikî-i ebediyetle uyuyan bu sineği derhatır ederim..

Kaynak: Ömer Seyfettin (Mart 2020). Polat, Nâzım Hikmet. ed. Bütün Hikâyeleri (4 bas.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 42-43. ISBN 978-975-08-1944-5  
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.