Kütahya'nın Pınarları Akışır'ın öyküsü
“Büyük dayım Vehbi Bey ve babası Şükrü Efendi, Kadıyoranlar lakâbı ile anılan Kütahya’nın tanınmış ailelerinden birine mensuptur. Ailenin hâli vakti oldukça yerindedir. Olayın geçtiği günlerde baba oğul manifaturacılık yapmaktadırlar. Şükrü Dede’min, Vehbi Dayı’mdan başka iki çocuğu vardır. Biri 1895-1968 yılları arasında yaşamış olan anneannem Azime Akgün, diğeri de 1885-1960 yılları arasında yaşamış olan Milli Emlak Memurluğu'ndan emekli Haşim Altınbaş’tı. Anneannem Azime Hanım, Vehbi Dayı’m öldürüldüğünde altı yaşında imiş. Bu durumda olay 1901 yılında meydana geliyor. Vehbi Dayı’m da öldürüldüğünde 21 yaşındadır. Bu durumda dayımın doğum tarihi 1880 yılına denk düşüyor. Olayın adlî yönünü ise Kütahya Adliyesi’nde çıkan yangında evrakların yanmasından dolayısı araştıramadık.” Türkünün hikâyesini Gülsen Kılavuz şöyle anlatır:
“Olay günü Vehbi Dayı’m, dükkânlarından veresiye kumaş satın alıp uzunca bir süre borcunu ödemeyen müşterilerinden "Deli Düve" takma adı ile anılan hafif meşrep bir kadının Gazişeyh Mahallesi’ndeki evine alacak istemeye gitmiş. Bu sırada kadının dostu olan ( Asalılar ) sülalesine mensup Ahmet Bey de evde imiş.
Dayım, kadının evini bulmuş ve kapının tokmağını çalmış. Deli Düve, pencereden dışarıya bakıp içeride Ahmet Bey’in olduğunu, sonra dükkâna geleceğini söylemiş. Bu sırada ne olduğunu öğrenmek için dışarıya çıkan Ahmet Bey, kendinden daha genç ve yakışıklı olan Vehbi Dayı’mı görmüş. Dostu olan kadının onunla konuşmasını başka şekilde yorumlayıp, dayımla kavga etmeye başlamış. Ahmet Bey, kavganın sonunda Vehbi Dayı’mı bıçaklamış. Olay sırasında kırk yaşlarında olan Ahmet Bey’e çevreden yetişen birkaç kişi, bu gencin kadınla bir ilişkisi olmadığını söyleseler de bıçaklanmaya engel olamamışlar.
Vehbi Dayı’m sokakta can vermiş. Teyze oğlu olan Galip Aral bu durumu duyar duymaz koşup olay yerine gelmiş, ama iş işten çoktan geçmiş. Vehbi Dayı’m kan kaybından ölmüş. Galip Bey koşup acı haberi eve iletmiş. Bu acı haberi alan dayımın annesi, üzüntüsünden hızla kilo almaya başlamış ve kırk gün sonra beyin kanamasından ölmüş.”
Kaynak: UYGUN, Mehmet Nuri (Kasım 2014). "Kütahya'nın Pınarları (Vehbi) Türküsü ve Yaşanmış Öyküsü". Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. s. 95.
|