Abın Muharebesi Şarkısı
Rus generali Şad kalesine vardığında,
Bir meclis çağrıldı. Meclis Ferzadi'ye taşındı.
(Ruslar) Labej'i geçerek nehri kanlarıyla boyadılar,
Ve ardından Abın kalesini diktiler.
Sarı saçlı general geldi:
Ne hak eder? Büyük bir savaş, dedi Çerkesler.
Kaziyiqo Pşımaf, kalbin Saberkwesh dağı gibi,
Ama başsız yıkıldın savaş alanına;
Cennet kapıları açıldı senin için,
Ve hemen içerisine girdin.
Ayağıyla aslan atını savaşa yönlendirdi,
Ve (şehit) düştüğünde üzerine zincir zırhını örttüler.
Tehûghi Dolet Mirza, olgunlaşmamış cesur,
Savaş alanında şehit düştü.
Hadswaff-okû Sûbesh'in giysisi sarıydı;
Ve bir yılan gibi, Moskof'u sokmak için savaştı.
Şapsığ'ın adamları dağ yamacından baktı;
Ama Natuhaj'ın adamları, süvari kılıcı elde, savaşa daldılar,
Ve öldüler.
Jembulat, gece nöbet tuttu,
Ve gündüzleri, yıkıcı bir alev gibi savaş alanını sarstı.
Hawdıqo Mansur, atına bindiğinde cesaretin kendisiydi;
Ama mecliste, bilgeliğin kendisiydi.
Sana denildiği gibi, İndaraqo Nogay,
Yaşça ilerlemiş olsan da, görünüşün ve işlerin
Genç ve cesur bir adamınkiler gibi.
Kûsht Tegûmi Zad, sana denildiği gibi,
Yüzün yaşlı olsa da bir yılın övgüsünü hak ettin.
Qalebatıqo Hatukay, kendini ve atını beğenmişçesine,
Kılıcını çekti ve savaşa girdi.
Kûshmûd (kardeşi) kılıcını çekti,
Ve kızıl atının göğsü, kısa zamanda ona saflar arasında bir yol açtı.
Çerkesya'nın gençleri, savaşa koşun,
Çünkü cesur gençler her zaman savaşı sever.
Eğer düşerseniz şehit olursunuz,
Ve eğer hayatta kalırsanız, o onurun yarısı sizindir!
Kaynak: Bell, James Stanislaus (1840) (İngilizce). Journal of a Residence in Circassia: During the Years 1837, 1838 and 1839 : in 2 Volumes. Moxon. s. 305-306
![]() ![]()
|