Kânûn-ı Esâsî'nin ilanı
7 Zilhicce 1293
Veziri Maali semirim Mithat Paşa
Devleti aliyemizin bir zamanlardan beru kuvvetine arız olan tedenniyat gavaili hâriciyeden ziyade dahilen idarei umurda tariki müştekimden inhiraf olunmasından ve tebeanın hükümet metbualarından emniyetlerine kefalet edecek esbabın maili inhitat olmasından neş'et etmekle validi macidim merhum Abdülmecid Han Mukaddemei islâhat ve ahkâmı mukaddesei şer'i şerife muvafık olarak umumun emniyeti can ve mal ve ırz ve namusunu mulin olmak üzere Tanzimat Hattını ilân etmiş idi. işte bugüne kadar dairei emniyette olarak yaşadığımız ve ol emniyete istinaden berveçhi serbesti teati edilen efkâr ve arânın semeresi olmak üzere bu gün işbu Kânûn-ı Esâsî'yi vaz ve ilâna muvaffakiyetimiz Tanzimatı mezkûrenin asarı hayriyesi cümlesinden olmakla merhumu müşarinüleyhin namını ve muvaffakiyetlerini işbu yevmi mes’utta bilhassa irat ve kendülerini muhyii devlet divanı ile yaddederim. Tanzimatın avânı tesisi zemanımızın istidat ve ilcaatına muvafık olsa idi şimdi neşrettiğimiz Kanunu Esasi ahkamını merhumu müşarinüleyhin ol vakit tesis ve icra etmiş olacağına şüphe kılınmaz. Lâkin Cenabı Hak milletimizin temamii seadeti haline zâmin olan böyle bir neticei mesudeyi ahtı saltanatımıza tâlik etmiş olduğundan buna delâletten dolayı cenabı Hakka azim hamdü teşekkürler ederim; Devleti âliyemizin ahvali dahiliyeslnce bittabi vaki olan tegayyürat ve münasebatı hariciyesince husule gelen tevessüat cihetile şekli idarei hükümetin kifayetsizliği bedahet derecesine vardığından ve bizim aksayı makasıdımız mülk ve milletimizin serveti tabiiye ve kabiliyeti fıtrıyesinden şimdiye kadar hakkıyle istifadeye mümanaat eden esbabın izalesile sunufu tebanın tariki terakkiyatta müttehiden ve müteavinen ilerulemeleri kaziyei hayriyesinden ibaret bulunduğundan bu maksada vusul için hükümetçe bir kaidei sâlime ve muntazammenin ittihazı iktiza edüp' bu dahi kuvvel hükümetin meşru ve makbul olan hukukunun muhafazası ile gayri meşru harekat yani ferdi vahidin veya efradı kalitenin tahakkümü müstebidanesinden neş'et edecek hatiyat ve suistimalatın men ve mahvına ve heyetimizi terkip eden akvamı muhtelifenin bir heyeti içtimaiye! medeniyeye lâyık olan hak ve menfaat ki cümlesinin nimeti hürriyet ve adalet ve müsavattan bilâ istisna müstefit olmalarıdır işbu fevaidin temin ve takririne mütevakkıf olup bü asırların mayuhtacıleyhi ise kavanin ve mesailihi umumiyenin kaidei meşruei meşveret ve meşrutiyete merbutiyeti emrü sabitül hayri olduğundan bir meclisi umuminin lüzumu teşkili ilânı cülûsumuza dair olan hattımızda beyan kılınmış idi.
Ol babda tanzimi iktiza eden Kanunu Esasi mütehayyizanı vüzera ve süduru ülema ile sair rical ve memurini devleti aliyyemizden mürekkep tâyin edilen bir cemiyeti mahsusada bilmüzakere tertip olunup meclisi vükelamızda dahi etrafı ile tetkik ve tasdik kılınmış olmakla ve mevaddı mündericesi hilafeti kübrai islamiye ve saltanatı seniyei Osmaniyenin hukukuna ve Osmanlulerin hürriyet ve müsavatına ve vükela ve memurinin mesuliyet ve selahiyetine ve meclisi umuminin hakkı vukufuna ve mehakemin istiklâli kâmiline ve muvazene! mâliyenin sıhhatine ve idarei vilâyatca hukuku merkeziyeti muhafaza ile beraber tevsii mezuniyet usulünün ittihazına müteallik olup bunlar ise ahkâmı şer’i şerife ve mülk ve milletin bu günkü kabiliyet ve ihtiyacatına mutabık ve ahassı amalimiz olan saadet ve terakkiyatı âmme fikri hayrına müsait ve muvafık bulunmağla avni hakka ve imdadı ruhaniyeti cenabı Peygamberiye istinaden iş bu Kanunu Esasiyi kabul ve tasdik ile tarafınıza gönderdim, ilamaşallahu taâla memaliki Osmaniyenin her cihetinde düsturül amel olmak üzere ilânı ile bu günden itibaren icrayı ahkamına mübaşaret ve derununda muharrer ve mukarrer olan kavanin ve nizamatın bir an evvel tanzim ve itmamı zımmında tedabiri seria ve müessireye mübaderet eylemeniz katiyen matlubumuzdur. Cenabı hak mülk ve milletimizin seadeti haline çalışanların mesaisini mazharı tevfik buyura. fi. 7 Zilhicce sene 1293.
Kaynak: Gözübüyük, A. Şeref; Kili, Suna (1985). Türk Anayasa Metinleri: Senedi İttifak'tan Günümüze. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. s. 29-30
İlk kez Osmanlı İmparatorluğu'nda yayınlanan bu çalışma devletin uluslararası telif anlaşmalarına taraf olmaması sebebiyle kamu malıdır. |