Ergenekon iddianamesi/BÖLÜM V ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI İKİNCİ GRUPTAKİ KİŞİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 44-Şüpheli SERHAN BOLLUK

Vikikaynak, özgür kütüphane

44-Şüpheli SERHAN BOLLUK

a- Emniyet İfadesinde Özetle;[değiştir]

1960 yılında Eskişehir ilinde doğduğunu, İlk ve orta tahsilimi Eskişehir ilinde yaptığını, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini 1984 yılında bitirdiğini, İki yıl Antalya'da Sağlık Ocağında çalıştıktan sonra Doktorluk mesleğini bıraktığını, 1987 yılında İstanbul'da 2000'e Doğru Dergisinde Gazeteciliğe başladığını, Aydınlık ismi ile günlük gazete çıkarmaya başladığını, 1994 yılında Haftalık olarak Aydınlık Dergisi ismi ile dergi çıkarmaya başladığını. 2000 yılında Ulusal Kanal Televizyonunda çalışmaya başladığını, 2007 yılı başlannda tekrar Aydınlık Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini aldığını. Halen bu görevi sürdürmekte olduğunu, çeşitli tarihlerde Almanya, Fransa, İspanya, ülkelerine turistlik amaçlı gittiğini, Çin ve Kuzey Kore Ülkelerine İşçi Partisi Heyetinde Gazeteci olarak gittiğini, Yine Kıbrıs'a da gazeteci olarak gittiğini. İllegal olarak yurt dışına çıkış yapmadığını, Ankara ilinde Hacettepe Üniversitesinde okurken Afiş Asmak ve Gazete Satmak gibi eylemlerden 3-4 kez göz altına alındığını, 1984 yılında Üniversitede öğrenci iken Yeni Olgu isminde bir aylık gençlik dergisini bir grup arkadaşla çıkarmaya başladığını, Aynı yıl bu nedenle Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından gözaltına alındığını, 15 gün gözaltında 15 gün kadarda Mamak Cezaevinde kaldığını, Ailesi hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, 1990 yıllarında Türkiye Gazeteciler Sendikasına Üye olduğunu, bu üyeliğinin devam edip etmediğini bilmediğini, İşçi Partisi Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi olduğunu, Herhangi bir terör örgütüne üyeliği olmadığını, Aydınlık Dergisinde Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştığını, Bu derginin haftalık yasal haber dergisi olduğunu,Ümraniye de ele geçirilen el bombalan ile alakalı herhangi bir bilgisinin bulunmadığmı,basmdan duyduğu kadar bilgisinin bulunduğunu,ismi geçen şahıslan tanımadığını, Tuncay GÜNEY isimli şahıstan elde edilen Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999 İstanbul isimli doküman hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta, Ergenekon Örgütü üyesi olmadığını böyle bir örgütün varlığı iddiasından önce basından daha sonrada önüne gelen bir sanık ifade ve sorgulanndan (Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL) isimli şahıslann ifadeleri avukatlan aracılığı ve bir takım kaynaklar vasıtası ile kendisine geldiğini, ve bu şekilde de bu iddialardan haberdar olduğunu, Genel Yayın Yönetmeni olduğu Aydınlık Dergisinde Ergenekon Soruşturması ile ilgili yazı ve haberlerin mevcut olduğunu, Bu konuda söyleyeceklerinin bundan ibaret olduğunu, Lobi isimli örgütlenme içersinde olmadığım, Böyle bir şeyden yine soruşturma çerçevesinde önce basından daha önce bahsetmiş olduğu ifadelerden bilgi sahibi olduğunu, Bu örgüt hakkında başka bir bilgisinin olmadığını, Genel Yayın Yönetmenliğini yapmış olduğu Aydınlık Dergisi Yönetim Yerinden elde edilen ve burada kendisine gösterilen ajandanın kendisine ait olmadığını, Ajanda içersindeki yazılann kendisine ait olmadığını, Bu ajandanın kimin olduğunu bilmediğini, Bu Derginin yukandaki adresi Derginin idarehanesi olduğunu, Bu ajandayı ilk defa burada gördüğünü, Ajanda da adı geçen bu şahıslann Sabancının katili olarak Belçika'da yargılanan şahıslar olduğunu, ABDULLAH ARGUN ÇETİN isimli şahsı şahsen tanımadığmı, ismen tanıdığını, bu şahsın provokatör olduğunu, Gazete ve dergileri dolaşıp birtakım yalan yanlış haberler verdiğini, Ankara Bürosuna geldiğini hatırladığını, Bu gelişinin 5-6 yıl kadar önce olduğunu,

Geldiğinde bu şahıstan nüfus cüzdan fotokopisi aldıklarını, bunu Kendisi hakkında araştırma yapmak için aldıklarını, Bu şahısın Ankara Bürosuna gelmesinden sonra kendisi hakkında bir araştırma yaptıklarını, kendilerinden önce başka yayın organlarına da gittiğini öğrendiklerim, verdiği bilgilerinde yalan yanlış olduğunu öğrendiklerini, 07.02.2008 saat 17:53:08 de Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; görüşmenin doğru olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile bu görüşmeyi yaptığını, Doğu PERİNÇEK'i 30 yıldır tanıdığını, Türkiye İşçi Köylü Partisi Ankara Genel Merkezinde tanıştıklarını, o tarihten beridir kendisi ile gerek yüz yüze gerekse telefonla görüştüğünü, Aydınlık Dergisinin Başyazarı olduğunu, İşçi Partisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına üç kere AKP'nin kapatılmasını isteyen dilekçe verdi. Ankara Bürosunda AKP kapatılsın şeklindeki İşçi Partisinin bu girişimini kapak konusu yapılmasını önerdi. Doğu PERİNÇEK'e bu öneriyi ilettiğini. Bu öneriye karşı Doğu PERİNÇEK AKP'yi bir halk devrimi ile zaten devrileceğini yani AKP'nin iktidardan olacağını belirterek bu öneriye karşı çıktığını. Görüşmede geçen Bedri ismi Mehmet Bedri GÜLTEKİN isimli İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu, Mehmet CENGİZ'in ise İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi olduğunu, Görüşmeden hatırladığının bunlardan ibaret olduğunu, 22.02.2008 saat 15:10:21 tarihinde Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi yaptığını, Görüşmede geçen konular doğru olduğunu, Şimdi hatırlayamadığı ancak o zaman Vedat YENERER ile ilgili bir haber yapacak olduğunu, Bu soruşturmayı duyduğu için Ferid İLSEVER kendisini aradığım, Hadiye YILMAZ'm eşi olduğunu, bu eşinden iki çocuğunun olduğunu, Resmi nikahlarının bulunmadığını, 05333959324 nolu görüşmede kullandığı telefonun eşinin adına kayıtlı olduğunu, İsmi geçen diğer şahısları tanımadığını, 13.03.2008 Saat 10:41:56 Tarih Ve Zaman Diliminde Doğu Perinçek İsimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi hatırladığını, Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in verdiği referans ile Irak'a gittiği, giderken 12 Tır silah götürdüğü, bu silahlan Talabani'ye, Barzani'ye ve PKK'ya verdiği şeklinde iddialarının olduğu, Doğu PERİNÇEK'e telefonda aktardığı konunun bu konu olduğunu bu telefon görüşmesinde Doğu PERİNÇEK'e haberi berbat etmişler şeklinde ifadeler kullandığını, Görüşmede adı geçen Yiğit BULUT ismi şahsın Radikal Gazetesinde Köşe yazarlığı olduğunu ve görüşmenin bunlardan ibaret olduğunu, 14.03.2008 saat 13:37:24 tarih ve zaman diliminde FERİD İLSEVER isimli şahıs ile yapılan telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Bu görüşmenin doğru olduğunu, O gün beni Ferid İLSEVER (Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni aynı zamanda İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısıdır)in aradığım Aydınlık Dergisi bu tarihten 4-5 sayı öncesinde Gladyo nun merkezi Emniyet içine kaymıştır gerçeğini saptayarak yayın yapınca Zaman Gazetesi saldırıya geçti. Gerek Doğu PERİNÇEK ile ilgili gerekse İşçi Partisi ile ilgili yalan yanlış haberler yaptı, bu konuda Zaman Gazetesinde çıkan bu yönlü bir haber üzerine Doğu PERİNÇEK'in kendisine yazdırdığı ve dergiye koymasını istediği ayrıca Sayın Orgeneral Hüseyin KIVRIKOGLU'na faks yolu ile iletilmesini istediği bir basın açıklaması olduğunu, Nitekim bu açıklama derginin geçen sayısında 16 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisinde yayınlandığını, Fenerbahçe Ordu evi Emekli Generallerin uğrak yeridir, genellikle kendilerine ulaşılmak istendiğinde oradan ulaşıldığını, Beyoğlu ilçesi istiklal caddesi deva çıkmazı no:7 sayılı yerde bulunan ve aydınlık dergisinin eski sayılarının arşivlendiği, muhasebesinin tutulduğu binanın birinci katında bulunan yerde 21.03.2008 tarihinde yapılan aramada (3) adet fuji marka vhs video kaseti elde edildiği, Bu kasetlerin yapılan incelemesinde (3) vhs video kasetinin içeriğindeki görüntülerin aynı olduğu ve bu görüntülerde Erdal Angın ve Hüseyin İsimli şahısların işçi partililer tarafından ayrı ayrı sorgulandıkları sorgulayan şahısların sadece seslerinin duyulduğu şeklinde bilgilerin ve

görüntülerin bulunduğu vhs kasetleri hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; (3) adet VHS kasetinden bilgisinin bulunmadığını, Kasetleri burada gördüğünü, kasetlerdeki ismi geçen şahıslan tanımadığını, seslerinde tanıdık gelmediği, Ancak görüntülerdeki sandalyelerden kendi binalarında da bulunduğunu, Doğu PERINÇEK'in de kendisine böyle bir bilgi vermediğini, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERINÇEK'in çok kez tehdit edildiğini bildiğini, ancak bu kasetteki olaydan kesinlikle bilgisinin olmadığını, ERGENEKON isimli yasadışı bir yapılanma içerisinde oldukları tespit edilen çeşitli tarihlerde gözaltına alman ve adli makamlara sevk edilen kendisine isimleri okunan şahıslardan tanıdıklarınız var mı? sorusuna vermiş olduğu cevapta; Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK; Bu şahsın tarihten üç yıl kadar önce Ulusal Kanal Haber Merkezinde üç ay kadar çalıştığını, Kendisini kanala Emekli Binbaşı olarak tanıttığını, Fakat bu süre zarfında bir takım şüpheli hareketleri olduğunu saptadıklarını, kendisinin aslında binbaşı değil yüzbaşı olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine kendisini işten çıkardıklarını, Danıştay suikast inden sonrada bu şahsın adı geçtiğini, bunu Aydınlık Dergisinde ajan provokatörü sıfatıyla kapak haberi yaptıklarını, Aynı şekilde de bu Ergenekon soruşturmasında da adı geçince yine aynı şekilde ajan provokatörü olarak kapak haberi yaptıklarını, Bu şahsı işten attıktan sonra MİT'e gidip İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi aleyhinde uzun uzun ifadeler verdiğini bildiğini, Emin ŞİRİN; Milletvekilliği döneminde Ulusal Kanalda birkaç defa kendisini ağırladıklanm, Televizyon yayınında görüşlerine başvurduklannı,Bu şekilde tanıdıklannı,Sevgi ERENEROL; Yine kendisini iki yıl öncesinde Ulusal Kanalda çeşitli defalar Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak yayma çıkardıklannı, bu tarihten sonra görüşmediğini, Kemal Yalçın ALEMDAROGLU;Kendisi ile bir defa tarihten bir yıl kadar önce Ulusal Kanalda Fikir Meydanı isimli televizyon açık oturum gibi bir program yaptıklanm, Aynca kendisinden çeşitli konularda görüş alıp halen yaymladıklannı, Yaklaşık kendisini 1-1,5 yıldır tanıdığını, Mehmet Adnan AKFIRAT; Kendisi ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklannı, Ferid İLSEVER; Yine kendisi ile Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda uzun yıllar birlikte çalıştıklannı, Yusuf BEŞİRİK; Kendisi İşçi Partisi İstanbul il örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığını, İbrahim BENLİ; Kendisi ile Talat Paşa Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4 yıl kadar önce tanıştıklanm, halen görüştüklerini, İlhan SELÇUK; Çeşitli konularda fikirlerini aldığı bir meslek büyüğü olduğunu, Bu şahıslarla olan ilişkilerin bunlardan ibaret olduğunu, İfademe ekleyecek başka bir husus olmadığını beyan etmiştir.

b) Savcılık İfadesinde özetle;[değiştir]

Kollukta verdiği ifadeyi kabul ettiğini, 2007 yılı başından itibaren ülke genelinde haftalık olarak yayınlanan Haftalık isimli derginin genel yayın yönetmeni olarak çalıştığını, Görevinin dergide yayınlanacak olan tüm yazılann kontrolünü yapmak ve yayınlanıp yayınlamayacağına karar vermek olduğunu,Bu çerçevede dergide yayınlanan yazılann neredeyse tamamından haberi olduğunu,Aynı zamanda İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi olduğunu,Soruşturma kapsamındaki kişilerden Doğu PERİNÇEK ile tanışıklarını ve arkadaşlıklannm 30 yıl öncesine dayandığını, Kendisinin merkez karar kurulu üyesi olduğu partinin genel başkanı olduğunu, Aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu dergininde baş yazan olduğunujlhan SELÇUK'u meslek büyüğü olarak tanıdıklarını. Zaman zaman yüz yüze bazen de telefonla mesleki konularda görüşünü almak ve danışmak bazen de görüşlerini dergide yayınlamak için kendisiyle görüştüğünü,Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklanm, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklarını,İbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3 veya 4 yıl önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı sırada tanıdığını, Talat Paşa Komitesinin Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOGLU'nun Ermeni katliamının

yalan olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararma tepki olmak üzere kurulmuş olduğunu,Başkamnm Rauf DENKTAŞ olduğunu, Sekreterliğini Ferid İLSEVER yaptığını, Çok sayıda seçkin kişinin bu komitenin faaliyetlerine katıldığını, Henüz tüzel kişilik kazanmadığını bildiğini, Yine Avrupa Parlamentolarında kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararlarına tepki olarak birçok eylem gerçekleştirdiğini, Bunlardan biriside İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçre de aynı şekilde Ermeni soykırımının olmadığını söylemesi olduğunu, Bunun üzerine kendisi hakkında da tutuklama karan çıkartıldığım,Bundan sonra bizzat giderek İsviçre'de ifade verdiğini ve serbest bırakıldığını,bu komitenin bir üyesi olmadığını,Ancak faaliyetlerine katıldığını, Bu faaliyetler sırasında tanıştığı İbrahim BENLİ ile arkadaşlık kurduklarını, bundan sonrada görüşmelerinin gerek yüz yüze gerekse telefonla devam ettiğini,Kemal ALEMDAROGLU ile birlikte geçmişte Ulusal kanalda yayınlanan bir programa katıldıklarını, daha önce aynı kanalda bir süre program yaptıklarını, Bu nedenle tanıştıklarını, Rektörlük döneminde Ulusal kanal adma kendisi ile röportaj yaptığını, Fikir alışverişi için değişik zamanlarda görüştüğünü,şuanda ulusal kanalda çalışmadığım,Sevgi ERENEROL, Emin ŞİRİN ulusal kanalda çalıştığı dönemde katılımcı olarak programlara çıktıklarını, Bu nedenle tanıdığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü bu tarihten yaklaşık 3 yıl önce haber müdürü olarak çalıştığı Ulasal kanala geldiğinde tanıdığını, Kendisini emekli binbaşı olarak tanıttığını,. Kuzey Irak konusunda bildikleri olduğunu söyledi ve televizyon adma muhabirlik yapmayı teklif ettiğini,. Resmi bir sözleşme yapıldığını hatırladığını, kendisinin de bir ücret talebi olmadığmı,Yaklaşık 3 ay televizyona gelip gittiğini, Ancak bu süre içerisinde herhangi bir haber getirmediğini, Kuzey Irak'taki olaylar yükselince bu konuda uzman olarak bilgisine danışılmak üzere emekli binbaşı sıfatıyla birkaç programa katıldığını, Daha sonra bu kişinin televizyonda çalışan bir kadınla gönül ilişkisi kurmak istediğini bu amaçla hava atmak ve etkilemek için, üzerinde kendi fotoğraflarının yapışık olduğu bir çok kimlik kartı gösterdiğini kimlik kartlarının kimisinde asker, kimisinde MİT ve diğer kurum isimleri yazdığını öğrendiğini, bizzat bu kimliklerin kendisine gösterildiğini o tarih itibariyle televizyonda spiker olan Müjdan KAYSERLİ'nin anlattığını, Bundan rahatsız olduğunu, Yaptıkları araştırmada bu kişinin ordudan emekli olmadığını aksine atıldığını tespit ettiklerini. Yine kadın spiker kendisine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün teğmen rütbesindeyken Hristiyan olduğunu anlattığını, Bütün bunlar üzerine kendisiyle konuşulduğu ve televizyondaki görevine son verildiği, Bundan sonra kendisi ile görüşmediğini,daha sonra televizyondan ayrılarak Aydınlık dergisinden çalışmaya başladığını, Bu süreçte Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün televizyondan ayrıldıktan sonra MİT 'e giderek Ulusal kanal ve İşçi Partisi hakkında aleyhe ifade verdiğini öğrendiğini, Bu haberi getireni şuanda hatırlamadığını, Bunu öğrendikten sonra kişinin ajan provokatör olduğuna kanaat getirdiklerini, Daha sonra kendisinin Danıştay saldırısında adı geçince bu konuyu Aydınlık dergisinde kapak yaptıklarını, Bir süre sonrada aynı şekilde Ergenekon soruşturması kapsamında ismi geçtiğini ve tutuklandığım,Bu konuyu da Aydınlık dergisinde kapak yaptıklarını, ismi geçen diğer kişileri basın yayın dünyasında olduğu için basından tanıdığını, Bunun dışında şahsi bir tanışıklığı olmadığını,Ergenekon terör örgütüyle de herhangi bir ilgisinin bulunmadığmı,Böyle bir örgütün varlığı konusunda da söz söyleyebilecek konumda olmadığım,Bu konularda da basından duyduğundan fazla bilgisi olmadığmı,Aydmlık dergisinin idarehanesinde yapılan aramada ele geçtiği iddia edilen ve bir sayfasında 1996 yılında İstanbul ilinde öldürülen işadamı Özdemir SABANCI'nın katil zanlılarından Fehriye ERDAL, İsmail AKKOL ve Mustafa isimli kişilerin isimlerinin yazılı bulunduğu ajandanın kendisine ait olmadığını ,Aydınlık dergisinin yayın merkezi ve idarehane olmak üzere iki binadan oluştuğunu, idarehaneye gitmediğini, yayın merkezinde bulunduğunu,Bürosunun da orada bulunduğunu, Bahse konu ajanda idarehanede bulunduğunu,kendisine ait olmadığını, İçindeki yazılarında kendisine ait olmadığmı,bu ajandanın bulunduğu yerde yapılan aramada dergi çalışanlarından herhangi birisini aramayı

yapan kolluk görevlilerine nezaret etmediğini öğrendiğini, Bu nedenle ajandanın dergiden çıktığını kabul etmesinin mümkün olmadığım,Derginin yayın merkezinde ve büroda yapılan aramada ele geçen Abdullah Argun ÇETİN isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi bu kişinin daha önce derginin Ankara bürosuna gelip bir takım haberler vereceği beyanı üzerine alındığını, Yaptıkları araştırmada bu kişinin başka yayın organlarına da gittiğini öğrendiklerini,Anlattıklannı haber yapmadıklanm,Bu aşamada kendisim araştırtmak için Ankara'da alman kimlik fotokopilerini İstanbul'a getirttiğini, kendisini görmediğini, fotokopilerin bir tanesinde yazılı "Çeçen Dergisi" ibaresinin ne anlama geldiğini şuanda hatırlamadığmı,bu kişinin provokatör olduğu şeklinde Aydınlık dergisinde haber yapıldığmı,Derginin yayın merkezinde yapılan aramada İşçi Partisinde güvenlik elemanı olarak çalıştıkları iddia edilen Erdal ANGIN ve Hüseyin isimli kişilerin sorgusuna dair 3 adet VHS kasetini ilk defa Emniyette gördüğünü, bir sorgu yapmadığmı,Bu kasetlerinde dergide bulunduğunu bilnıediğini,Derginin yayın merkezi, idarehanesi ve dağıtım bölümlerinin farklı kısımlar olduğunu, Bu kasetlerin nereden elde edildiğini bilmediğini,Kaset görüntülerindeki plastik sandalyelerden binalarında da bulunduğunu, her yerden bulunabilecek sandalyelerden olabileceğini,Sorgulanan kişileri tanımadığmı,Seslerden de kimin sorguladığını çıkaramadığını,Doğu PERİNÇEK kendisine tehdit edildiğini söylediğini,Ancak kasetlerde iddia edildiği gibi bir suikast girişimi olduğundan bahsetmediğini,Telefon görüşmeleri konusunda kollukta verdiği ayrıntılı ifadelerinin doğru olduğunu, Bunların esas alınmasını istediğini,3665 numaralı tape okundu, soruldu. Görüşmenin başında bir takım gazetelerde Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in refaransı ile Kuzey Irak'a giderek Talabani, Barzani ve Cemil BAYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusu konuşulduğunu,Burada geçen silah miktarlarını hatırladığımdan kendisi ile bu konuda görüştüğünü,Bu konuda İşçi Partisi adına yazılann çıktığı Yeni Şafak ve Milliyet gazetesine dava açıldığını,Görüşmenin devamında Barto ismi ile geçen kişinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu Türkiye şefi olduğunu,Yine bu fon tarafından aktarılacak olan 37 milyon dolar paranın Diyarbakır'daki bölücü terör örgütü ile bağlantılı bir kısım sivil toplum örgütlerinin eline geçeceğini tespit ettiğinden dolayı paranın aktarımını engellediğini, Bu nedenle fonun başkanı Kemal DERVİŞ tarafından görevden alındığını, Bunu tespit edip haber yapma hazırlığmdayken Hürriyet gazetesinin bunu haber yaptığını,Bu konuda konuştuklarmı,Görüşmenin devamında da Tuncay GÜNEY'in ifadesinin temini konusunda görüştüklerini, 3666 numaralı tape alakalı. Görüşme doğrudur. Doğu PERİNÇEK telefonda kendisine bir basın açıklaması dikte ettirdiğini kendisininde bunu kaleme aldığım,İçeriğinde Hüseyin KIVRIKOĞLU geçtiği için ve kendi sininde Fenerbahçe Orduevinde bulunabileceğini düşündüğü için oraya fakslanmasını istediğini, 3667 numaralı tapeyle alakalı . Görüşme doğrudur. Görüşmede Aydınlık dergisinin Ankara temsilcisi olan Fikret AKFIRAT kendisine İşçi Partisi ileri gelenlerinden Mehmet Bedri GÜLTEKİN ve Mehmet CENGİZ'in AKP'nin kapatılması için Yargıtay Savcılığına başvurduklarını bunun dergide kapak yapılmasını istediklerini iletti, kendisimde bunu Doğu PERİNÇEK ile görüştüğünü,Kendisi iktidarın yargı kararıyla kapatılmasını doğru görmediğini, iktadan halk hareketiyle devirmek gerektiğini söylediğini,Devammda da Milliyet gazetesinden emekli şuan çalışmayan Rafet BALLI ismli bir gazetecinin bana aktardığım, Doğu PERİNÇEK'e aktardığını Hatırladığı kadarıyla Rafet BALLI Amerika'nın Türkiye'de darbe yaptırmak istediğini bu yüzden bir B planı yaptığını, sokağa beklediklerini anlattığını, Ancak detaylarını hatırlamadığını, 3668 numaralı tape okundu, soruldu. Görüşme doğrudur. Ferid İLSEVER derginin yaymlacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu

konuda aradığını, Ergenekon soruşturması kapsamında bilinen bir yayın politikası takip ettiklerini beyan etmiştir.

c) Armalarda elde edilen deliller;[değiştir]

a) Kadıköy ilçesi Adem Sokak Belediye Evleri A4 Blok No:65/18 İçerenköy adresinde; (141) adet CD, (7) adet disketi (1) adet MAXTOR marka SN:572131413438PGZXX seri nolu40 GB harddisk, (1) adet KİNGSTON marka 1 GB CH10210704226-314A00L7 seri nolu flash bellek, (1) adet üzerinde TAHA ibaresi bulunan kahverengi ajandanın yapılan incelmesinde; 10 Ocak, 25 Şubat, 24 Mart tarihli sayfalarında İlhan SELÇUK'un, 5 Şubat ve 19 Şubat tarihli sayfasında Emin ŞİRİN'in,7 Şubat, 18 Şubat ve 23 Şubat tarihli sayfasında Kemal ALEMDAROĞLU'nun 20 Şubat tarihli sayfasında Doğu PERİNÇEK'in,4 Mart tarihli sayfasında Ferid İLSEVER'in,13 Nisan tarihli sayfasında Hayati ÖZCAN'm 4 Eylül tarihli sayfasında Adnan AKFIRAT'm isminin geçtiği, ajandanın 9 Şubat tarihli sayfasında "Alemdaroğlu'nun Emrindeyiz" ibaresi bulunan el yazmasının olduğu, b) Eminönü İlçesi Alemdar Mahallesi Divan Yolu Caddesi Erçevik Han No:54/311 sayılı yerde faaliyet gösteren Güney Reklamcılık Yayın Matbaa Org. San.ve Tic. Ltd. Şti.nde yapılan aramada elde edilen; (1) adet mavi renkli kartal resimli ajandanın incelenmesinde; Ajandanın 1 ocak tarihli sayfasında Özdemir SABANCI Cinayeti sanığı Fahriye ERDAL'm ayrıca İsmail AKKOL ve Mustafa.... İsimli şahısların isimlerinin yazılı olduğu, diğer sayfalarda, soruşturma kapsamında adı ve unvanı geçmeyen değişik kişi ve Kurumlarla yapılacak görüşmeler için düzenlenmiş randevu günlüğünün olduğu (1) adet Aydınlık Muhasebe MA ibaresi ile başlayan beyaz renkli evrak kayıt defterinin yapılan incelemesinde; Kayıt defterinin 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarını kapsayan bölümlerden oluştuğu, defterin 40 sıra numaralı 05.03.2007 tarihindeki kaydında, Aydınlık Dergisine Yasadışı İbda/c Terör Örgütünün yayın organlarından olabileceği düşünülen Furkan isimli Derginin tanıtım amacı ile gönderildiği, -223 sıra numaralı 23.11.2007 tarihindeki kaydında, T.C Başbakanlık İstihbarat Kurumu Başkanlığı İstanbul Bölge Başkanlığının B021.TUİ.1.120300159-01-5416 sayısı ile Aydınlık Dergisi Genel Müdürü M. SABUNCU' ya göndermiş olduğu2006 yılı medya araştırması hakkındaki yazının kaydedildiği, ayrıca soruşturma kapsamında ismi geçen Serhan BOLLUK ,Hikmet ÇİÇEK ,Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'e değişik mahkeme ve dergilerden gelen yazıların kaydolunduğu defter olduğu, (1) adet kırmızı renkli ajandanın yapılan incelemesinde; Ajandanın 10 Temmuz'dan 19 Temmuz'a kadar olan sayfalarında Değişik Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen Kontrgerilla davalarının duruşma tarihlerinin ve sayfa

numaralannm yazılı olduğu aynca değişik tarihlerde görülen davalann ve mahkemelerin isimlerinin ve dava tarihlerinin bulunduğu hatırlatma ajandası olduğu, -(1) adet 08.01.1997 Şhow haber yayın kaydı bulunan VHS kaset, -(1) adet Saffet Ankan BEDÜK ropaortaj ibaresi bulunan kaset, -(1) adet 26.12.1996 kanal 6 hedef ibaresi bulunan VHS kaset, -(1) adet Sultanbeyli Belediye Başkan yardımcısı Cabbar ŞİŞMAN ibareli kaset, (3) adet Abdullah Argun ÇETİN isimli şahsm nüfus cüzdan fotokopisi ve son sayfasında çeçen derneği ibaresi bulunan dokümanın yapıln incelenişinde; Abdullah Argun ÇETİN'E ait önlü arkalı kimlik fotokopisi aynca değişik isimler ve telefon numaralannm bulunduğu üstü karalanmış altında çeçen derneği yazan el yazması doküman olduğu (7) sayfa 2360636 ile başlayan el yazısı dokümanın yapılan incelemesinde; Güney Reklamcılığın Şirket kaşesinin vurulduğu, Cumhuriyet Gazetesinden Mehmet isimli şahsm telefon numarasının, Ünal CANPOLAT (Başsavcı) isimli şahsm telefon numarasının bulunduğu, aynca anlamsız karalamaların bulunduğu el yazması doküman olduğu, ULUSAL KANAL İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarih ve Değişik İş No:2008/420 Soruşturma No:2007/1536 sayılı karanna istinaden Beyoğlu İlçesi Aşmalı Mescit Mahallesi Deva Çıkmazı No:7 sayılı adreste bulunan Ulusal KANAL'da yapılan aramada elde edilen, dokümanlann aynı karara istinaden yapılan incelemesinde; l.KALSÖR: 1. Nolu Ajanda; Ajandanın üst kısmında Türk Tabipler Birliği 2006 ibaresinin olduğu, 9 Kasım sayfasında "Genelkurmay Kaynaklan:MİT Gitsin Danıştay Suikastını çözsün" şeklinde ibarenin bulunduğu bu ibarenin daire içerisine alındığı, 2.KALSÖR: 19-20-21 Şubat 2005 tarihli ajanda sayfasında; - "kuvayı Milliyeden tutuklanıp yine de polis yardımıyla yargılanan şahıs" Hakan Saraylıoğlu, - TAMER tim komutanı, sol konularda uzman, 0505 366 06 76, - Polat 0535 685 59 14 Polis, Serhan BOLLUK' a ait ajanda da bulunan Hakan SARAYLIOĞLU' nun öldürülmesinden önce yapılan sorgulamasına ilişkin el yazısı ile notlar bulunduğu ve bu şahsm öldürülmesinden sonra bu eylemin DHKP/C örgütü tarafından üstlenildiği, d) İletişim tespit tutanakları; Tape:3667 07.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle; Serhan BOLLUK'm "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, m... toplanmışlar," ".. şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani olmaz öyle yani bu, akıllıca bir şey değil. "AKP Kapatılsın" talebi, .... (1-2 kelime anlaşılamadı). Bu tamamen halka güvenmeyen çizgiyi besliyo yani." "Yani AKP'nin hakkından yargıyla gelmek" dediği, Serhan BOLLUK'un "İşte dünden beri tartışıyoruz yani." "Hiç bu başlığı kullanmayalım değil mi dergide de kullanmayalım." Dediği,

Doğu PERİNÇEK'in "Bu noluyor biliyor musun? Hep bu umutları yargıya" "Bağlıyan..." "Bu bu AKP'yi çok daha güçlü getirir." "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Dediği, Serhan BOLLUK'un "Olay da oraya gidiyor göstere göstere yani." "... Şimdi Rafet buradaydı da," "Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo" "Sokağı bekliyolar diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu, Serhan BOLLUKun "Ordu yapıyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." dediği, Tape:3865 14.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Serhan'm "Bu başyazının başlığı için ne dicez" dediği, bir süre başlık için konuştukları, Doğu PERİNÇEK'in ...Türban eylemleri, türban provakasyon şu bu ne diyebiliriz.Türban konusunda neye dikkat edelim dicen. Türban eylemlerine" dediği, Serhan'ın "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Türban cephesinde mi diyelim." "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği, Serhan'ın "... ben diğer şeyleri de söylüm mi kapak unsurlarını Kapak malum Devlet BAHÇELİNİN kritik misyonu alt başlığı MHP' de ümmetçiliğe nasıl gelindi. Sürmanşetimiz Türban olduğu için alt bandımız Vakıflar Yasasındaki Görülmeyen tehlike" dediği ve başlıkları söyledikten sonra "...şöyle bişey abi bu şirket eğer vakıf bünyesinde faaliyet gösterirse yabancı şirket denetimden her şeyden muaf olay yani Rum mallarının elden gitmesi değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "...Onu sakın koyma sakın ha.Diğil deme sakın ha" dediği, Serhan'ın "niye böyle çıkarttık" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Aman ha aman o da feci bi şey" dediği, Serhan'ın "tam bi sömürge esası kurayı da şey ABD' nin ekonomik politiği diye çıkardık dikkat çeker diye. İlgi çeker diye düşünüyorum ben yani Marksist bi şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Peki tamam" dediği, Tape: 3627-3668 22.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "Abi ben Doktor Kemal İÇMEN aradı" "Ben hastanedeyim SSK hastanesinde fakat şöyle bir az önce İstanbul Emniyet 7-8 kişiyi gözaltına aldı dedi ee Emin GÜRSES Alo" dediği, Serhan BOLLUK'un "Emin GÜRSES'i mi ?" dediği, Ferid İLSEVER'in "... gözaltına almış internetten takip ettim gördüm dedi Vedat YENERER 7-8 kişiyi gözaltına almışlar" "...bana öyle söyledi şimdi telefonla aradılar beni bunlar bunlar gözaltına alınmış dedi senden ricam aklıma geldi şimdi Vedat YENERER'i haber yapıyoruz adını geçireceğiz vs. falan filan geçirmeyelim şimdi onu söylemek için aradım seni" dediği, bu görüşme ile ilgili olarak şüpheli Serhan BOLLUK savcılık ifadesinde; Ferid İLSEVER derginin yayınlanacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu konuda aradığmı,Bu konuda konuştuklannı,Soruşturmanm siyasi yönlendirmeyle yürütüldüğü konusunda neredeyse kesin bir kanaate sahip olduğu için soruşturmayı başından itibaren yürüten Savcı Zekeriya ÖZ hakkında siyasi eğilimleri, ne yapıp yapmadığı konusunda bir araştırma yapma konusunda konuşmalan olduğunu, Ancak bunu dergi kapağı yapmaya karar vermediğini beyan etmiştir. Tape : 3665 13.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle; DOĞUnun He o bir 6.000 silah mı Cemil BAYIK'a?dediği SERHANm 6.000 silah DOĞUnunl2.000 12.000, SERHANm 12.000 12.000 6.000'i yani şeye giden Talabaniye gidenlerin 6.000'i sonradan Cemil BAYIK'a gidiyor, DOĞUnunÖyle mi yoksa öyle yazıyor Talabani Barzaniye 12.000 Talabaniye 12 000 Cemil BAYIK'a 6.000, SERHANm Ben Talabaniye gidenlerin 6.000'i oraya gitti diye hatırladım yani bir şehir


merkezinde eee bir polis merkezinde, DOĞUnun Yok yok sen bir daha bak ona, bir de Zaman'a bak bugün başka gazetede var mı bu görüşmeler sonrasında Serhan'ın "Bu şey var önümde şuanda. Resmi ifadesi bizim şeyin Tuncay denen adamın. 8 sayfa fakatta bu tamamen şey üzerine kurulu sizde var mı?" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yok. Ne üzerine kurulu?" dediği, Serhan'ın "Yani bu işte araba satışı bulunan birtakım silahlar var elinde onlar soruluyor işte bilgisayar disketleri var onlar soruluyor." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yani o bilinen ifadeler değil. O esas onu öbürünü bulmak lazım." dediği ve görüşmenin sona erdiği, Tape: 3666 14.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK "Şimdi bak. Kağıt kalemin ya da bilgisayarın başında mısın?" "Açıklama yazdırabilir miyim?" "Zaman gastesinin Kıvrıkoğ.. orgenera.. org KIVRIKOĞLUyla ilgili yalan haberi." Başına bir satır zamandan özetlersen istersen söyliyim. Bugünkü zaman Doğu PERINÇEK'in ağzından DP'ni ağzından, hızlı hızlı yaz, sonra düzeltirsin. DP'nin ağzından ıı.. KIVRIKOĞLU ve Orgeneral KIVRIKOĞLU ve Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'le ilgili düzmece bir haber yayınlamıştır." "Doğrusu şudur. Doğu PERİNÇEK" "Zaman gastesi muhabirinin sorusu üz u muhabirinin" "KIVRIKOĞLU ile Hilmi ÖZKÖK arasındaki görüş ayrılığı konusundaki sorusu üzerine şu cevabı vermiştir." "Bu soruyu sayın komutanlara sormanız gerekir nokta. Ancak" "Orgeneral KIVRIKOĞLU, görev döneminde veyahut da genelkurmay başkanlığı döneminde" "Türk Ordusunun" "ABD ve NATO'dan" "Bağımsız bir" ".. savaş kabiliyeti" "Geliştirmesi için" "Çaba gösterdi" "Özel Kuvvetleri bu kapsamda Özel Kuvvetler'i" ".. bağımsız bir güç olarak" "Ve Kuzey Irak'ta hareket., bağımsız bir güç olarak geliştirmeye çalıştı." "Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'ün de" ".. bu çabalan içersinde" "Görevler üstlendiği bilinmektedir." "Sayın KIVRIKOĞLU'na bugün Amerikancı basının yönelttiği psikolojik savaşın nedeni de budur. Nedeni de budur." "Hilmi ÖZKÖK ise, 20 Nisan 2004'te Milli Egemenlik" ". ve Milli Güvenlik kavramlarının" "Eskidiğini açıklamış virgül, ABD'nin Irak'a Demokrasi götürdüğünü söylemiştir." dediği, devemla Yukarıda KIVRIKOĞLU kısmına, en sonuna KIVRIKOĞLU, KIVRIKOĞLU m...daha 1999 Aralık ayında ABD'nin Irak'a girmesi durumunda batağa saplanacağı saptamasında bulun.. saplanacağını belirtmişti, dediği çıktı, dediği çıktı. Bunu bi. her komutanla komurtan adı geçenlerin başına daima sıfat koyarak mesela orgeneral genel kurmay başkanı orgeneral falan gibi yani çıplak kullanma isimleri. Aynı şey Hilmi ÖZKÖK için de geçerli. Eski genelkurmay başkanı orgeneral. Ona orgeneral Hilmi ÖZKÖK de yeter. Bu açıklamayı dergiye koy, 1 adet de faksla ıı.. Fenerbahçe ordu evine, ıı...sayın Hüseyin KIVRIKOĞLU diye oraya da gönderiver. Tape:3852 06.03.2008 tarihinde Fikret ....? Görüşmesinde özetle; kendisinin "kim olsa yıpratacaklar, Türk ordusuna karşı bir savaş başladı, kim gelse yıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım bunları. BİZİM SAĞ KOL ne diyor" dediği, FİKRET'in "SOL KOLDA şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Yani Irak'ı Irak konusunda da sürprizler olacak diyolar" dediği, kendisinin'Tabi olacak camm.Çok sürpriz varda oldu." "yani her harekat karşı harekat" "Peki iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" "orduyu koruyun orduyu savunun bizim açıklamalar filan ulaşıyormu acaba oralara" dediği, FİKRET'in "Gidiyor gidiyor bizde burdan yolluyoruz" dediği tespit edilmiştir. Tape :3843 07.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Mehmet..? arasındaki görüşmelerinde özetle; Aralarında bir süre İşçi Partisinin bir basın bildirisinin basındaki yansımasından bahsettikten sonra; Mehmet'in "Atekle konuştum da dün ziyarete gitmiş tutukluları Emin Dayı aslan gibiydi diyor şimdi bizim bu medyaya Ergenekonla ilgili dosya götürüyoruz ya. Aytekin baş Aytekin başkanlığında avukatlar bir basm toplantısı yapsa bence çok iyi olur." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tamam olur olur sen mesela bak o açıdan bu özellikle muhafazakar medya ve köşe yazarlarına bu adam Ermeni soykırımını

savunuyor efendim Müslümanlığa düşmanlık yapıyor Türk düşmanlığı yapıyor diye haber hazırla Ceyhun bunu çok güzel hazırlar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,

e) Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;[değiştir]

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Bu şahsın tarihten üç yıl kadar önce Ulusal Kanal Haber Merkezinde üç ay kadar çalıştığını, Kendisini kanala Emekli Binbaşı olarak tanıttığını, Fakat bu süre zarfında bir takım şüpheli hareketleri olduğunu saptadıklannı, kendisinin aslında binbaşı değil yüzbaşı olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine kendisini işten çıkardıklannı, Danıştay suikast inden sonrada bu şahsın adı geçtiğini, bunu Aydınlık Dergisinde ajan provokatörü sıfatıyla kapak haberi yaptıklannı, Aynı şekilde de bu Ergenekon soruşturmasında da adı geçince yine aynı şekilde ajan provokatörü olarak kapak haberi yaptıklannı, Bu şahsı işten attıktan sonra MİT'e gidip İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi aleyhinde uzun uzun ifadeler verdiğini bildiğini, Emin ŞİRİN Milletvekilliği döneminde Ulusal Kanalda birkaç defa kendisini ağırladıklannı, Televizyon yayınında görüşlerine başvurduklannı,Bu şekilde tanıdıklanm, Sevgi ERENEROL Yine kendisini iki yıl öncesinde Ulusal Kanalda çeşitli defalar Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak yayma çıkardıklannı, bu tarihten sonra görüşmediğini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU,Kendisi ile bir defa tarihten bir yıl kadar önce Ulusal Kanalda Fikir Meydanı isimli televizyon açık oturum gibi bir program yaptıklannı, Aynca kendisinden çeşitli konularda görüş alıp halen yaymladıklannı, Yaklaşık kendisini 1-1,5 yıldır tanıdığını, Mehmet Adnan AKFIRAT Kendisi ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklanm, Ferid İLSEVER Yine kendisi ile Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda uzun yıllar birlikte çalıştıklanm, Yusuf BEŞİRİK Kendisi İşçi Partisi İstanbul il örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığını, İbrahim BENLİ Kendisi ile Talat Paşa Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4 yıl kadar önce tamştıklanm, halen görüştüklerini, İlhan SELÇUK Çeşitli konularda fikirlerini aldığı bir meslek büyüğü olduğunu, Bu şahıslarla olan ilişkilerin bunlardan ibaret olduğunu diğer şahıslan tanımadığını, Soruşturma kapsamında gözaltına alman şüphelilerin rehber bilgileri dökümü alınmış ve alman rehber dökümleri diğer şüphelilerin rehber dökümleri ile karşılaştırdığında Serhan BOLLUK'UN telefon numaralanmn diğer şüpheliler Nusret SENEM, Doğu PERNÇEK, Ferid İLSEVER, Hikmet ÇİÇEK, İbrahim BENLİ, Yusuf BEŞİRİK 'in kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Aynca şüpheli Serhan BOLLUK'un telefon rehberinde diğer şüphelilerden;Ferid İLSEVER,Doğu PERİNÇEKJbrahim BENLİ,Hayati ÖZCAN7m kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;[değiştir]

Aydın GERGİN isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için; "Kendisi Aydınlık dergisi yöneticisidir hu nedenle tanırım Herhangi bir ilişkim yoktur İşim dolayısı ile tanırım." Şeklinde beyanlannm bulunduğu, Aykut TOKAK isimli şahsın 22.03.2008 ^gü&ü_ Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için;"Bana okunan isimlerden Doğu PERINÇEK, Ferid İLSEVER ,Serhan BOLLUK, Yusuf /^ 1401

BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Mahir Cayan GÜNGÖR isimli şahısları yukarıda bahsetmiş olduğum gibi İşçi Partisi Genel merkezinde çalışmam sebebiyle tanırım." Şeklinde beyanlarının bulunduğu, Ferid İLSEVER isimli şahsın 23.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için;" Serhan BOLLUK Aydınlık dergisini genel yayın yönetmenidir. Ben hastanede tedavi görürken konuşmalardan da anlaşılacağı gibi Dr. Kemal YEŞİLÇİMEN beni aradı. Hal hatır sordu ve bu arada internet üzerinden böyle gözaltılar olduğunu söyledi. Ben de Serhan BOLLUK'tan bunu araştırmasını istedim." Şeklinde beyanlarının bulunduğu, Doğu PERİNÇEK isimli şahsın 23.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için;" Serhan BOLLUK'u 30 yıldır tanırım. Şuanda Aydınlık Dergisi Genel yayın yönetmeni, İP merkez Karar Kurul üyesi, Türkiye'nin en güvenilir yurtseverlerinden ve aydınlarındandır. Şeklinde beyanlarının bulunduğu, Mahir Cayan GÜNGÖR isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için^Doğu PERİNÇEK,Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK isimli şahısları parti üyeleri nasıl tanırsa bende öyle tanımaktayım parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkim yok" Şeklinde beyanlarının bulunduğu, Yusuf BEŞİRİK isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK içm;"Kendisi Aydınlık dergisinde çalışmaktadır. Kendisi ile arkadaşlık ilişkilerim vardır." Şeklinde beyanlarının bulunduğu, İbrahim BENLİ isimli şahsın 23.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK içm;"Serhan BOLLUK' u tanırım. Kız kardeşi şirketimde yöneticidir. Bu şekilde tanışıklığımız vardır. Başka bir ilişkim yoktur" Şeklinde beyanlarının bulunduğu,

g) Hukuki durumunun değerlendirilmesi;[değiştir]

Şüpheli Serhan BOLLUK'un Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğu ve İşçi Partisinde MKK üyesi olduğu, şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, FeriD İLSEVER, İbrahim BENLİ, Mehmet Adnan AKFIRAT, İlhan SELÇUK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Sevgi ERENEROL ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile örgütsel irtibatlarının bulunduğu, daha önceden Ulusal Kanal'da görevli olduğu, Tape :3811 26.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Erkan ... arasında yaptıkları görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben" dediği, Tape: 3640 26.02.2008 tarihinde Yusuf BERİŞİK ile Ferid İLSEVER arasındaki görüşmesinde özetle; Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Alemdaroğlu, E... Ü..., T.. Ö..., Serhan Bolluk var." dediği, Yusuf İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." Şeklindeki görüşme içeriğinden şüpheli Serhan BOLLUK'un şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun yaptığı gizli toplantılara katıldığı anlaşılmıştır.


Tape :3852 06.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Fikret... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Fikret'in "...karışık ... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleri ortaya çıktı filan deniyor ama" "Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelik muazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sana söyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelse yıpratacaklar maalesef.... bizim sağ kol ne diyor" dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Muazzam bir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi. MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in "MHP'ye çok kızmışlar CHP'ye de kızıyorlar ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne falan onu konuşmaya başladı diyo" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Çok güzel. Şimdi sen o zaman abi Serhan'a bildir Dokuz Sabıkanın kocaman bir ilanını şeyini ilanlar vardır eski sayılardan zaten" "Çok güzel bir ilanını koyalım" dediği, bir süre K.Iraktaki gelişmelerden bahsettikleri, Doğu PERİNÇEK'in ".... iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" dediği, Fikret'in "...bence de öyle. Yani bizim çok lehimize şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi abi yalnız bizim tavırlarımızı mesela bak dün bizim şeyi yayınladığımız o ordu ile ilgili şeyi çok güzel yaymamız lazım ya çok çok güzel yaymamız lazım" "Bugün yaptığım basm toplantısını yaymak ama esas dünkü o ordu açıklamasını iyi yaymak lazım, iç cephe meselesi MHP'nin Ordunun meselesi falan..." dediği, Şeklindeki konuşmadan şüpheli Serhan BOLLUK'un Ergenekon terör örgütü yöneticisi şüpheli Doğu PERİNÇEK'in örgütsel talimatlanyla haber yaptığı anlaşılmaktadır. Şüpheli Vedat YENERER'le alakalı olarak haber yaptığı ancak gözaltına alınınca şüpheli Ferid İLSEVER'in talimatıyla yayına koymadığı, Şüphelinin Aydınlık Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni olmasına rağmen Doğu PERİNÇEK ve Ferid İLSEVER'in talimatlanyla ERGENEKON yapılanmasının olmadığına ve ERGENEKON'a karşı yürütülen soruşturmanın maksatlı ve taraflı yapıldığı şekilde sürekli dezenformasyon amacıyla soruşturmada tutuklanan ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile irtibatlı olan örgüt mensuplanyla alakalı yayınlar yaptığı, Dergide yapılan aramada ele geçirilen Yunus Emre UYAR isimli şahsın aydınlık dergisinde yasa dışı olarak sorgulanıp, Doğu PERİNÇEK'i niçin öldürmek istediğiyle alakalı yasa dışı sorgu yapıp, yapılan sorguyu videoya kaydettikleri ve aynı videoda Yunus Emre UYAR isimli kişinin nüfus cüzdanın arkalı önlü fotokopisiyle aynı konuyla alakalı sorgulanan kişiye elle yazdınldığı anlaşılan özgeçmiş raporu gibi dört sayfalık dokümanın fotoğraflannın da bulunduğu, video kaydının sonunda da sorgulanan kişinin fotoğrafının üzerinde "Yeni Mehmet Ağcalar istemiyorsak bu tertibin üzerine gidilmeli" yazısının bulunduğu, Serhan BOLLUK beyanında sorgulama yapılan sandalyelerin Aydınlık Dergisinde de bulunan sandalyelerden olduğunu beyan ettiği, buradanda da Aydınlık Dergisinin herhangi bir suç işlenme şüphesi karşısında resmi mercilere doğrudan müracaat etmeyip daha çok sol örgütlerin kullandığı sorgulama yöntemlerini kullanıp önce kendileri tarafından sorgulanılıp videoya kaydettikleri, daha sonra bu konuda suç duyurusunda bulunduklan, bu konuyla alakalı olarak, Şüpheli Doğu PERİNÇEK ifadesinde; "..kendisinin Aydınlık Dergisinin sorumlusu olmadığını.." beyan etmesine rağmen şüpheli Serhan BOLLUK’a sürekli talimatlar vererek

nasıl yayın yapacağından, hangi gazetelere ne tür yazılar yazıp gönderileceğine kadar talimatlar verdiği şüphelinin de bu talimatları harfiyen uyguladığı anlaşılmakla aralanndaki ilişkinin Aydınlık Dergisinin Genel yayın yönetmeni, başyazar ilişkisi olmadığı, Ergenekon terör örgütünün hiyerarşik yapısı gereği emir komuta zinciri içersinde bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in flash diskinde bulunan ve "Kuşatma nasıl yarılır?" başlığı altında yeralan ve Doğu PERİNÇEK tarafından yazıldığı anlaşılan, belgenin, 3. KUŞATMA NASIL YARILIR? Başlıklı bölümünde; Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir' Tayyip Erdoğan iktidarı, Millet-Ordu işbirliğiyle bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları Millî Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Millî Kuvvetler şöyle sıralanabilir: - Halk hareketi - Millî Güçbirliği - Meclisteki Millî Kuvvetler - Ulusal medya (Ulusal Kanal vb) - Türk Ordusu Bu metinden de açıkça anlaşılacağı üzere ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN bünyesinde kurulan ve bizzat şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL tarafından yönetilen Milli Güç Birliği oluşumunun, İşçi Partisi örgütlenmesi içinde de bulunduğu ve şüphelilerce yapılacak olan iktidarı millet ordu işbirliği ile bertaraf etme ve bu gücün içinde bulunan Milli Kuvvetler tabiri içinde Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb.) denilerek Aydınlık Dergisinin de Ulusal Medya içersinde yer aldığını ve bu konudaki İşçi Partisi ve diğer şüphelilerden elde edilen "Ulusal Medya 2001" isimli dokümanın da örgütün amaçlarına uygun olarak hayata geçirildiğini anlatmakta olup, bu şüphelinin de derginin genel yayın yönetmeni olmasına rağmen Ulusal Kanal Genel yayın yönetmeni Ferid İLSEVER ve Doğu PERINÇEK'ten almak suretiyle Aydınlık Dergisini çıkardığı ve yine derginin tüm sayılarında şüpheli Veli KÜÇÜK'ten çıkan "FABRİKATÖR" isimli dokümanda Doğu PERİNÇEK için FABRİKATÖR tabirinin kullanıldığı, bu konuyla alakalı olarak Aydınlık Dergisinin de bu amaca hizmet ederek birçok olayda örgütün çıkarlarını kullanmak suretiyle dezenformasyon amaçlı yayınlar yaptığı ve ERGENEKON örgütünün hükümetin ve devletin kurduğunu, bu türlü kamuoyunu yanıltmaya yönelik yayınlar yapmasından da Aydınlık Dergisinin bağımsız bir dergi gibi değil Ulusal Kanal ve Ulusal Medya içersinde yer alan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlarına hizmet eden bir dergi olduğu, şüphelinin örgüt üyesi olması sebebiyle örgütün talimatlarına harfiyen uyduğu, bu nedenle şüphelinin faaliyetlerinin basm yayın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, ayrıca söz konusu dergide dezenformasyon amaçlı yayınlar yaparak ve çeşitli mercilere bir çok defa suç duyurusunda bulunarak, adil yargılamayı etkilemeye sürekli olarak teşebbüs ettikleri anlaşılmış, ancak bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2008/1087, 2008/725, soruşturma nolu 2008/192 2008/122 nolu görevsilik kararlarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinden bu konuda ayrıca sevk maddesi talep edilmemiştir,

il " ""' I - - i ^-\ •? 1404153, r

Şüpheli Serhan BOLLUK'un 07.02.2008 tarihinde, şüpheli Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; "Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo" "Sokağı bekliyolar diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu, Serhan BOLLUKun "Ordu yapıyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." Dediği, bununla ilgili olarak ifadesinde: "... görüşmenin doğru olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile bu görüşmeyi yaptığını, Doğu PERINÇEK'i 30 yıldır tanıdığını, Türkiye işçi Köylü Partisi Ankara Genel Merkezinde tanıştıklarını, o tarihten beridir kendisi ile gerek yüz yüze gerekse telefonla görüştüğünü, Aydınlık Dergisinin Başyazarı olduğunu, işçi Partisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına üç kere AKP'nin kapatılmasını isteyen dilekçe verdğini, Ankara Bürosunda AKP kapatılsın şeklindeki İşçi Partisinin bu girişimini kapak konusu yapılmasını önerdiğini. Doğu PERINÇEK'e bu öneriyi ilettiğini. Bu öneriye karşı Doğu PERİNÇEK AKP yi bir halk devrimi ile zaten devrileceğini yani AKP'nin iktidardan olacağını belirterek bu öneriye karşı çıktığını. Görüşmede geçen Bedri ismi Mehmet Bedri GÜLTEKİN isimli İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu, Mehmet CENGİZ'in ise işçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi olduğunu, Görüşmeden hatırladığının bunlardan ibaret olduğunu "beyan ettiği, ancak B planı hakkında bir şey söylemediği ve bunu hatırlamadığını beyan ettiği, savcılıkta ise bu konuyu Rafet Ballı isimli gazetecinin söylediğini beyan ettiği, halde aynı görüşme ile alakalı Şüpheli Doğu PERINÇEK'e, Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, ... toplanmışlar" "şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yaptığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini hatırlamadığını, beyan ederek halk ihtilaliyle devirme fikirlerini teyit ettikleri anlaşılmıştır. Şüpheli Serhan BOLLUK'un ajandasında kendi el yazısıyla yazıldığı anlaşılan Şüpheli Serhan BOLLUK'un gazetecilik mesleği yanında İşçi Partisinin ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçlan çerçevesinde alman kararların uygulanmasına yönelik olarak verilen tüm talimatları yerine getirdiği, habercilik ve gazetecilik adı altında ERGENEKON terör örgütünün propagandasını yaptığı gibi örgüt üyeleri hakkında da yaptıkları yanlı haberlerle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarım işlediği, Aydınlık Dergisinin ERGENEKON terör örgütüne bağlı ULUSAL MEDYA grubu içinde yer aldığı, şüphelinin Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun toplantılarına katılması ve halkı hükümete karşı isyana tahrik suçlarına iştirak ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca şüphelinin ajandasında kendi el yazısıyla yazdığı kriminal raporuyla sabit olan Hakan SARAYLIOGLU isimli kişinin DHKP-C örgütünce öldürülmeden önce sorgulanmasına ilişkin bazı notların olduğu, bu notlardan da bu şahsın öldürülmeden önce sorgulandığı ve bu sorguya şüpheli Serhan BOLLUK un da katıldığı, eylemin DHKP-C tarafından internette üstlenildiği, şüphelinin ajandasında internette bulunmayan bilgilerinde bulunduğu, hatta öldürülen şahsın cep telefonunun da ajandada yazılı olmasında ötürü şüphelinin bfu sorgulamaya bizzat katılıp notlan aldığı, yada örgüt militanlarından bu bilgileri elde ettiği, buradan da şüphelinin DHKP/C örgütü ile irtibatlarının bulunduğu ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlanna uygun olarak terör örgütleriyle irtibatları da sağladığı anlılmaktadır. Bu konuda 2006/146 soruşturma numarası üzerinden ayrıca tahkikat yapıldığından bu dosyadaki 19.06.2008 tarihli şüpheli Serhan BOLLUK a ait ifade dosyamıza eklenmiştir. Şüpheli Serhan BOLLUK'un üzerine atılı Ergenekon terör örgütü üyesi olmak ve halkı hükümete karşı isyana tahrik etmek eylemleri nedeniyle, TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.