2. Ergenekon İddianamesi/V. BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 42- Şüpheli Kemal AYDIN

Vikikaynak, özgür kütüphane

42- Şüpheli Kemal AYDIN

a-Savunmaları,[değiştir]

Emniyet beyanında;

Ankara Üniversitesi Bankacılık bölümünü bitirdikten sonra 1973 yılında Ziraat Bankasında memur olarak göreve başladığını, 1977 yılında Ziraat Bankasından ayrılarak Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına geçtiğini, 1978 yılı sonunda Diyarbakır iline tayini çıkınca gitmek istemediğinden Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından ayrıldığını, kısa bir zaman geçtikten sonra Türkiye Kızılay Derneği genel merkezinde Müfettiş olarak göreve başladığını, 2001 yılında Kızılaydan emekli olduğunu, ayağından sakat olduğu için askerlik görevini yapmadığını, 1970’li yıllarda ruhsatsız silah yakalatma olayından para cezası aldığını, Gölcük depremi sırasında Kızılay Genel Koordinatörü tarafından hakkında dava açıldığını, beraat ettiğini, 0533 236 97 86 numaralı cep telefonu 2001 yılından bu zamana kadar kullandığını,

2002 yılı Haziran ayında Büyük birlik Partisine üye olduğunu,

Mehmet Şener ERUYGUR ve Ahmet Hurşit TOLON’u medyadan tanıdığını, Bunun haricinde kendileri ile herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Ercüment OVALI’yı babasının Tabip Albay olması nedeniyle tanıdığını, telefon irtibatının bulunduğunu,

Neriman AYDIN’nın kardeşi olduğunu, Kendisinin toplumsalhaber.com isimli kime ait olduğunu bilmediği sitede makaleleri olduğunu,

Mustafa Ali BALBAY ile 2008 yılı Mart-Nisan aylarında Ankara’da bulunan fuarda tanıştığını, bunun haricinde kendisi ile herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Sinan AYGÜN’u hemşerisi olması nedeni ile tanıdığını, bir yıl kadar önce Av.A. E. ile yanına gittiğini,

Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu 2007 yılı ocak ayından beri tanıdığını, bu şahsın ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ isimli kitabının yazarı olduğunu, kendisini bu kitapla ilgili olarak tebrik etmek için araması nedeni ile tanıdığını, Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının sahibi olduğunu bildiğini, dostluklarının olduğunu,

Hamza DEMİR’i avukat arkadaşı A.E.’ in bürosunda 2 yıl kadar önce tanıdığını, bu şahsın ne iş yaptığını bilmediğini, görüşmelerinin olduğunu,

İbrahim ÖZCAN’ı 2007 yılı Mart ayında Ankara ilinde kitap fuarında Durmuş Ali ÖZOĞLU’ na ait Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının fuarında tanıdığını, birkaç sefer görüştüğünü,

Muhammet Murat AVAR’ı 1 yıl kadar önce Erzurum 9. Kolorduda görev yapan Yarbay A.E. vasıtası ile tanıdığını, A.E. isimli şahıs Muhammet Murat AVAR isimli şahsı yanına gönderdiğini, Erzurum ilinde yerel gazetecilik yaptığını söylediğini, bu şahsa iş bulmasını istediğini, bu vesile ile şahsı tanıdığını, irtibatı olduğunu,

Siyami YALÇIN isimli şahsı Muhammet Murat AVAR isimli şahsın vasıtası ile tanıdığını, şahsın halen ne iş yaptığını bilmediğini, irtibatının olmadığını,

Sevgi ERENEROL’u görüşlerini tebrik etmek için aradığını, kendisi ile 2-2,5 yıl kadar önce bu vesile ile tanıştığını, kendisinin Türk Ortodoks Kilisesinin basın sözcülüğü yaptığını bildiğini, daveti üzerine Türk Ortodoks Kilisesinin tarihten 2 yıl kadar önce 80. kuruluş yıl dönümü törenlerine katıldığını, bu törende Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olan Tuncer KILIÇ’ ı hatırladığını,

Kemal KERİNÇSİZ isimli şahıs Rum Ortadoks Patrikhanesinin Türkiye’nin dışarısına çıkarılması için kampanya başlattığını, kendisinin de kampanyaya dilekçe ile katıldığını, daha sonra Kemal KERİNÇSİZ ‘in kendisini arayarak katıldığı için teşekkür ettiğini,

Ergün POYRAZ’ıı yazdığı kitaplardan dolayı tanıdığını, birkaç sefer aynı ortamlarda bulunduklarını ve telefon irtibatı olduğunu,

Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsın Kuvvai Milliye Derneğinde yöneticilik yapıp yapmadığını bilmediğini,

Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahsın pilot teğmen olduğu, yanına gelip gittiğini, bu şahsın taksi ile giderken taksi şoförü olan bir kişinin Hizb-ut Tahrir isimli bir yere kendisini davet ettiğini, Mehmet Ali ÇELEBİ kendisine bunu anlattığını, kendisine görüşmesini söylediğini, taksici olan şahsın kendisine Hizbut Tahrir’ e ait tanıtım amaçlı belge ve CD’ ler verdiğini ve toplantı amacı ile ikametlerine çağırdığını, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin aldığı belgeleri kendisine getirdiğini, Noyan ÇALIKUŞU ve Mehmet Ali ÇELEBİ’nin buluşmaya gittikleri şahısların fotoğraflarını çektikleri, Bunun üzerine kendisinin de basın işleri ile uğraştığı için Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsı aradığını ve bu belgeleri görmesini istediğini, Durmuş Ali ÖZODĞLU’na seni bekliyorlar sözü ile belgeleri, Özel kuvvetlerim sözü ile de şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahsı kastettiğini,

Harbiyede eğitim gören şüpheli Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsı ailesi vasıtası ile tanıdığını, tank teğmen olarak Ankara ilinde görev yaptığını, Mehmet Ali ÇELEBİ ve Yaşar isimli kişileri tanıdığını, samimi olduklarını, ikametine gelip gittiklerini, sohbet amaçlı geldiklerini,

            İletişim tespit tutanaklarından sürekli olarak ESAS DEVLET tarafından görevlendirildiği, Başkomutan tarafından talimat aldığı ve 1 numara diye bir şahıstan bahsettiği hatırlatılarak sorulduğunda; Esas Devlet sözü ile Türk Silahlı Kuvvetlerini kastettiğini, Türkiye’yi koruyabilecek tek güç olarak gördüğü için Esas Devlet olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini gördüğünü, başkomutan sözü ile Türk Silahlı kuvvetlerinin başında bulunan Genelkurmay Başkanı Y.B.’ ı kastettiğini, 1 numara sözü ile kastettiği Genelkurmay Başkanı olduğunu,

Genel Kurmay Başkanı’na mektuplar yazdığını, Türkiye ve ordu ile ilgili kaygıları kendisine ilettiğini, yüz yüze görüşmediğini,

Telefon görüşmelerinde Genel Kurmay Başkanının adını kullanmaktan ise 1 numara veya başkomutan sözlerini kullandığını,

27.01.2008 günü Saat:20.41’de Ercüment OVALI isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; K.AYDIN’ ın Trabzonda yaptığınız konuşmanın Devlet tarafından Milat olarak algılandığından bahsettiğiniz, Devletle konuşuyorum konuşurum ama isim yok diyor Neriman yazmış buraya diyor ki ben devletim devletim, devletim diyebilirsiniz ama bu isim için Y. Paşa yı söyleyebiliriz o açık tamam, Y. Paşa ve İ. Paşa falanlar bunlar gündemde olanlar şeklinde konuştuğu hatırlatılıp sorulunca; Trabzon ilinde 11.01.2007 tarihinde Kanal Mavi isimli yerel kanalda bir programa katıldığını, Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri anlattığını, Devlet tarafından bu konuşmanın milat olarak algılandığını söylemesinin nedeni de daha sonra konuşmalarına paralel olarak TSK komuta kademesinin açıklamalar yapıp, Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri anlattıklarını, Türkiye’de şahısların belirli kurumlara güvenleri olmadığını gördüğünü, bu yüzden güven duyulan kurum olarak ta ESAS DEVLET olarak adlandırarak Türk Silahlı Kuvvetlerini gördüğü için Esas Devlet sözünü sürekli olarak kullandığını,  Genelkurmay Başkanlığına sürekli olarak görüşlerini yazılı olarak aktardığı için Devletle irtibatlı olduğu söylediğini, şahıslara bir güven vermeye çalıştığını,

Askeri personelin adını görüşme yaptığı şahıslarda güven vermek maksadı ile kullandığını,

Noyan ÇALIKUŞU, Mehmet Ali ÇELEBİ, Eren, Yaşar isimli şahıslarla irtibatı olduğunu, ikametine çok sık olarak geldiklerini, Türkiye üzerine siyasi konular ve çeşitli konular üzerine konuştuklarını, geç saatlere kadar çeşitli konularda sohbet ettiklerini, şahısları her konuda bilgilendirdiğini, amacının ülkenin geleceğinde önemli olan Ordu görevlileri olan şahıslara doğru olduğunu düşündüğü bilgileri aktarmak olduğunu, ailesine ayırmadığı zamanı bu şahıslara ayırdığını, ESAS DEVLET olarak düşündüğü şahıslarla bilgi paylaştığını, aldıkları bu bilgileri de Askeriyede arkadaşlarına anlatarak ders verdiklerini,

Neriman AYDIN’ ın ikametinde yapılan aramada; Askeri okul öğrencisi olan Ö.Ş., N.M., N. Y,, A. Ö., E.E., Ö.M., B.Ş., E.G., B.C. ve B.B.G. isimli şahısların isimlerinin bulunduğu, bu şahıslar hakkında özel bilgiler ve görevli olduğu yerlerin yazılı olduğu, bu şahıslar hakkında eğitim notları ve puanları ile ilgili bilgilerin olduğu tespit edildiği sorulduğunda; bu şahısların şüpheli Noyan ÇALIKUŞU ve Mehmet Ali ÇELEBİ vasıtası ile ikametine geldiklerini, yemekte bu şahısların sorunlarını dinleyip notlar aldıklarını, Genelkurmay Başkanlığına iletmek için not ettiklerini, belgede adı geçen bazıları askeri okuldan atıldığından kendilerine avukat temin ettiğini, askeri okuldan atılan şahıslara yardımcı olması için Durmuş Ali ÖZOĞLU’nu aradığını, bu bağlamda E.’nin 2008 yılı içerisinde kavga olayına karışması ve Karakolda hakkında işlem yapılması nedeniyle savunması için Atatürk’ün Bursa nutkunu yazdığını, Neriman AYDIN da E.’ nin yaşadığı sıkıntıları Genelkurmay başkanlığına yazacağını söylediği,

17.02.2008 günü Saat:16.15’de M.Ş.Ö. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Şahsın Vakıflar yasası hakkında konuşması üzerine kendisinin “Türkiye Kurtuluşu yaşayacak çok yakında, beraber olduğum insanların ikisisi seni tanıyor Noyan Komutan , Mehmet Ali Komutan bide yaşar komutanımız var, Düşman kaybedecek”, şeklideki konuşması sorulduğunda; Türkiye üzerine oyunlar oynandığını düşündüğünü, oyun oynayan düşmanların bu savaşı kaybedeceğinden bahsettiğini, beraber olduğu şahıslar sözü ile de birlikte dersler yaptığı ve dostluğu olan Noyan ÇALIKUŞU ve Mehmet Ali ÇELEBİ’ yi kastettiğnii, M. Ş. Ö. isimli şahsa çocukların bir isteği olursa sözü ile askeri okuldan atılan çocukların bir isteği olursa diye söylediğini, Mehmet Şahin ÖZKAN isimli şahısta askeri okuldan atılan öğrenci olduğunu,

Mehmet Ali ÇELEBİ’ye öğrettiklerini yakaladığı Askeriyeden arkadaşlarına anlatmasını istediğini, şahısları ıslah etmesini istediğini, toplu bulduğu arkadaşlarına ders anlatmasını istediğini,

26.04.2008 günü Saat:16.38’ de Ş.B. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin ders çalıştığını söyleyerek “6 tane kahraman kardeşim var onlarla ders çalışıyorum bizede bu iş düştü” dediği hatırlatılıp soruluğunda; Ş.B.’un Ankara İlinde Milli İstihbaratta görev yaptığını, sohbette olduğu için yanında 6 kahraman kardeşi olduğunu söylediğini,

21.05.2008 günü Saat:14.03’ de Hatice BAHTİYAR/ Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, Hatice’ nin Kızılaydan Genel müdür Ö. isimli şahsın arayarak dosyaları hazırlamalarını istediğini söylediği, kendisinin “Tarhan kitapevine girmiş çocuklar HARBİYELİ ÇOCUKLARDAN ... ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ ARIYORMUŞ BİRİSİNE ORDA SORMUŞ AYNEN ŞUNU SÖYLÜYOR ORDAKİLER BAKINIZ ŞU PROPAGANDAYI DA YAPIYORLAR Toplumsal Dönüşüm Yayınları battı, Şimdi çocuk tabi Harbiye ikinci sınıfta ama Kemal amcasının şeyinden geçmiş onlara demiş ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti batarsa Toplumsal Dönüşüm Yayınları da batar” dediği, Hatice’ nin asker ve vatan, irtica ve terör, Türkiye’ye saldırı iki ay oldu dağıtalı hiç dağıtmamışlar direk iade yaptılar dediği hatırlatılıp sorulunca; Kızılay Genel Müdürü’nün Ö.T. olduğunu, Hatice BAHTİYAR ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların kendisine K.T. isimli bir ajans işi yapan tanıdıklarının zor durumda olduğunu, Kızılay’ın baskı işlerini kime yaptırdığını söyledikleri, bu nedenle Ö.T. ile görüştüğünü, Daha sonra Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Ö.T.’ yı bu iş için görüştürdüğünü, ders verdiği şahıslara Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Şifre Çözüldü isimli kitapları verdiğini, ders verdiği askeri şahıslar da okulda dağıtmak için bu kitabı aradıklarında kitap satan firma ile aralarında bu diyalog geçtiğini, bunu anlattıklarını, askerler de şahsı tanıdığı için bu cevabı verdiklerini,

31.05.2008 günü saat 13.09’ da Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU isimli komutanlarla oturduğunu söylediği, telefonu Noyan ÇALIŞKUŞU’ nun alarak, “yaptığınız şeyler çok kutsal şeyler Ali amca, bizde izinizden gelmeye çalışıyoruz, Kemal amcamın, sizin ellerinizde yoğrularak hakikaten müthiş bir konuma geldiğimizi düşünüyoruz” dediği, daha sonra 27 Haziranda kura çekeceklerini söyleyerek Özel Kuvvetler ve kurmaylık için çalışacaklarını söyledikleri, Durmuş Ali’ nin “siz kurmay olmazsanız olamazsanız biz nöbeti kime devredeceğiz, günü geldiğinde o üniformayı üzerinizden çıkartmanız gerektiğinde çıkartıp gene askerliğe devam edeceksiniz” dediği, telefonu alan Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin taktik uçuşlara geçtiklerinden bahsettikten sonra “Neriman Teyzemizin direk size irtibatı bizim için daha uygun, onlar üzerinden haberleşmeyi düşünüyoruz” dediği, Durmuş Ali’ nin “bizler elimizden geleni yapacağız, sizde yapacaksınız sizden sonrakileri yetiştireceksiniz” dediği sorulduğunda; Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun bu askeri personele ülkenin düşmanları ile en iyi şekilde mücadele edebilmek için kurmay olmalarını öğütlediğini,

Askeri personelin mesai bittikten sonra ikametinde kaldıklarını ve gece yarılarına kadar kendileri ile sohbet yaptığını,

02.01.2008 günü Saat:12.21’de C. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde “başsavcıyla niye görüşmüyorsun toplumsal haberde bu komutan bunun yazı yazmasını istedi rica etti niye söylemiyorsun yani bu sabih beye cumhuriyet gazetesinde yazı yazıyorlar şurada burada da yani bu görevi sana verdim görevinin gereğini yapmadın senin üstünü çiziyorum… şimdi Sabih Beyle bir konuş ne söyleyeceklerini biliyorsun yanına git ziyaret et yok ben ikna edemem abi sen gel anlat dersen ben senle gelir gider anlatırım bu başkomutanın emridir” dediği hatırlatılıp sorulunca; görüşmeyi yaptığı kişinin İçişleri Bakanlığında Mülkiye Başmüfettişliği yaptığını, Sabih KANADOĞLU ile görüşmesini ve Toplumsalhaber isimli sitede yazı yazmasını istediğini, Toplumsal Haberde Sabih KANADOĞLU’ nun yazı yazmasını Ali ÖZOĞLU’nun istediğini, “bu başkomutanın emridir” diye C.E. ciddiye alsın diye söylediğini,

Ercüment OVALI’nın kök hücre üzerine çalışmalar yapıldığı için bir şirket kurduğunu, Bu şirketin ortaklarını para bulmak için topladıklarını para aradıklarını anlattığını, kendisinin de maddi sıkıntı yaşan şahsa moral vermek için seni paraya boğacağım şeklinde konuştuğunu,

24.01.2008 günü saat 12.36’da Ercüment OVALI isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, Ercüment OVALI’ nın Kuvayı Milliye Derneğine yapılan operasyonu sorduğu, şüphelinin Veli Küçük isimli şahsın bir kahraman olduğundan bahsettiği, “devletin esas devletimizin emrettiği doğrultuda doğru şeyler yapmaya devam edecez o zamanda her şeyin uzağında olursunuz” dediği ve devam eden konuşmanızda asıl amacın Veli Küçük aracılığı ile esas devletin vurulmak istendiğini, asıl amacın esas devlet olduğunu söylediğiniz ve “devlet gereğini yapar” sen merak etme dediği sorulduğunda; Ercüment OVALI’nın bu olay gündemde olduğu için düşüncelerini sorduğunu, Veli Küçük’ün ülkesini seven bir şahıs olduğunu düşündüğünü, Veli Küçük vasıtası ile ESAS DEVLET’ in Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılmak istendiğini, bu operasyonun bu yüzden yapılmış olabileceğini düşündüğünü, Türk Silahlı Kuvvetlerinin talimatları ve beyanları doğrultusunda yürümeleri gerektiğini anlattığını, “Devlet Gereğini yapar” sözü ile Genelkurmay Başkanlığını kastettiğini,

29.01.2008 günü saat 13.57’de Ercüment OVALI isimli şüpheliyle yaptığı telefon görüşmesinde; Devletin Ercüment OVALI’ nın Bedrettin DALAN ile olan ilişkilerini kendisine sorduğunu, kendisinin de bilmediğini söyleyip “Dalan la ilişkilerini bizim üzerimizden kurdursunlar dediler anladın mı, sendeki telefonu da verebilirmişsin müsaadesi var, telefonu da verebilirler dedi, sen sonra beni bilgilendirirsin bende arz edecem” dediği okunup sorulduğunda; Ercüment OVALI’nın ilaç ürettiğini, Bedrettin DALAN’ın ise bu üretmekte olan ilaçların pazarlamasını yapmak istediğini, Bunun üzerine Ercüment OVALI’ya herhangi bir sıkıntısı varsa bize bildirmesini, bu işi DEVLET aracılığı ile yapmasını istediğini, devlet sözü Genelkurmay Başkanlığını kastettiğini, Ercüment OVALI’ya sorun olur ise Neriman AYDIN vasıtası ile sıkıntılarını Genelkurmay’a anlatabileceğini söylediğini, Ercüment OVALI’ nın bir çok buluşu olduğunu, buluşlarını Genelkurmay Başkanlığına bildirdiklerini, bir sıkıntısı olduğundan Genel Kurmay Başkanlığına mektup yolu ile bilgi verdiklerini,

Ercüment OVALI’nın yaşadığı sıkıntıları Genelkurmay Başkanlığına yazdıklarını, bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı konu ile ilgili ayrıntı istediğini, bunun üzerine Ercüment OVALI’ ya Genelkurmay Başkanlığına bu bilgileri göndermesini istediğini,

05.04.2008 günü saat 12.53’ de Ercüment OVALI isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin “biz mücadeleyi veriyoruz ben İ. hocanın devletin adamı olduğunu biliyordum, A.N.S. in önüne gönderdim ismini o bunu hak etmiyordu ama ben ona bu desteği Devletim adına verdim” dediğiniz, görüşmenin devamında şahsın Neriman’ a göndereceği yazıyı tarif ederek “falan tarihe kadar Devletimizin gerekli HİSSELERİ alarak yönetimde mutlaka bulunması gerekir yoksa ben kendi başıma bu şirketi yaşatma şansına sahip değilim M.’ü de eğiteceksin M.’ ünde eğitilmeye ihtiyacı var” dediği sorulduğunda; ismi geçen İ.’in Karadeniz Teknik Üniversitesinin Rektörü olduğunu, bu şahsın rektör olması sırasında Ercüment OVALI’nın kendisine destek verdiği, ancak daha sonra İ’nin Ercüment OVALI’ ya kök hücre konusunda yardımcı olmadığı, İ.’nin rektör seçiminde arkadaşlarını aradığını, bu yüzden Devletin adına destek verdiğini söylediğini, Ercüment OVALI’nın şirket zor durumda olduğundan Neriman AYDIN’ dan Genelkurmay Başkanlığının hissesini almasını istediğini, M.A.’ın kardeşi olduğunu, Karadeniz Üniversitesinde müteahhitlik yaptığını, bu yüzden bu şekilde konuştuğunu,

Amerikan’ın, Çin ülkesinin gelişimini önlemek amacı ile Doğu Türkistanda bulunan şahısları ayaklandıracakları bilgisini öğrendiğini, Bunun üzerine Manisa ilinde Doğu Türkistanlılar çok olması nedeniyle A.A.’ den yardım istediğini, Bu yardımı isterken Devletin talimatı, Devletin emridir diyerek, şahsın bu olayla ilgilenmesini sağladığını,

Toplumsal Haber isimli sitenin kime ait olduğunu bilmediğini, Ancak Hatice BAHTİYAR ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların bu sitede görevli olduğunu, bu şahısların ricası ile kardeşi Neriman AYDIN’ da bu sitede makale yazmaya başladığını, hatta şahısların isteği üzerine Sabih KANADOĞLU’ndan da bu sitede yazması için tanıdığı C.E. vasıtası ile ricada bulunduğunu,

08.02.2008 günü saat 10.04’de B. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, kendisinin “ablanla herşeyi paylaşabilirsin biliyorsun ablan bu işlerin lideri konumunda bir insan ben ne isem ablanı da öyle görebilirsin, o işin orda yazı yazmasının sebebi ismi ile bir emrin gereğidir, o emir başkomutandır” dediği sorulunca, bu görüşmede Başkomutan diye kast edilen Genelkurmay başkanı olduğunu, şahsın daha iyi olarak yazıları bakması için söylediğini,

25.02.2008 günü saat 18.50’ de S. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; savaşınızın 12 Nisan 2007 tarihinde başladığını, düşmanın yürüttüğü Psikolojik savaşta mağlup olmamalarını söyleyerek bilgi alması için TOPLUMSAL HABER.COM isimli sitenin adresini verdiği ve “oradaki herşeyi inceliyorsun oradaki herşeyi, orayı biz orayı biz devlet organize ediyor orasını esas devlete ait anladın mı” dediği, S.’ ın “genelkurmaya falan görüştün mü” demesi üzerine kendisinin “telefonlardan telefonlarda hi çbirşey konuşmuyoruz” dediği sorulunca, 12 Nisan 2007 tarihinin ne tarihi olduğunu hatırlamadığını, Esas Devlet diye konuştuğu için şahsın Genelkurmay Başkanı ile görüşüp görüşmediğini sorduğunu, kendisine bu konuları telefonda konuşmamasını söyleyerek şahsın telefonda konuşmamasını istediğini,

10.06.2008 günü saat 11.10’da A. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; A.’ ın Recep Tayip ERDOĞAN’ ın 4 ayrı bankada 7 Milyon Dolarlık hesabı olduğundan bahsetmesi üzerine kendisinin “onlar türkiye de çalıp götürdükleri paralar, biz o paraları kimler üzerinden gittiğini kimlerin üzerinde olduğunu biliyoruz merak etme türkiye nin borçlarını Türkiye soyanlar ödeyecek, onları ödettirecez demedim mi, bu millete kim ihanet ettiyse kimliği kişiliği sıfatı hiç önemli değil ,kim olursa olsun, biz bunlara hep soracaz, sonları geldi, hepsinin a… si..cez, Türk Milleti ihaneti hak etmedi…Tayyip Erdoğan başbakan oldu bu ülkede, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Süleyman Demirel, Ecevit tüh, o Turgut ÖZAL denen vatan Ermeni dönmesi Ermeni dölü çocuğu, onlar Türkiye nin Türkiye nin çivilerini çıkardılar, Ermeni dölleri, şimdi bunları ortadan kaldırma görevi de benim lan işte,onu yapıyorum” dediği sorulunca; bunları kızgınlıkla söylediğini,

18.01.2008 günü saat 19.50’de Ercüment OVALI isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin “Bizim Devletimizi kuran adam ölmedi ölmeyecek yaşıyor, o zaman o kurdurduğu eserini Tayyip gibi Abdullah gül gibi ne ediğu belirsiz alçaklara yıktırır mı, Devlet Bahçeli gibi ne ediğu belirsiz şahıslara dedikten sonra Sancar ın misafirlerini bekliyoruz demeniz üzerine, Ercüment’ in ben onu konuştum sizde hazırız dediğiniz an o çocukları toplayacak. Bakalım bi başka hoca görsünler” dediği sorulunca; Kütahya’daki büyüğümüz diye kast ettiği şahsın Halveti Tarikatının şeyhi olan Ö.D. isimli şahıs olduğunu, bu şahsın yanına arada ziyarete gitmekte olup, sohbetlerinde bulunduğunu,

07.03.2008 günü saat 11.20’ de A. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; “ Özgürü rahatsız ediyor benimle ilgili biliyor musun, sen niye rahatsız oluyorsun dedim, biz alçakları biliriz vatansızları da biliriz vatanlıları da sen rahat ol dedim ha ayrıca bu ülke için dedim BU ÜLKE İÇİN BİZ ÖLÜME KARAR VERMİŞ İNSANLARIZ yani onu bunu içeri alırlar falan filan diyorlar herhalde.. o ibne kılıklı görevli ama onu dağlara taşlara gönderecem, Ama o ibne kılıklı görevli hemde çoluğu çocuğu yan yana olmayacak kendi bi yere karısı bir yerde kalacak dediğiniz, devam eden görüşmede sizin oy verdiklerinize Devlet hain dedi, bunların hainlik yaptığını söyledi…PKK dan Türkiye’ nin terör örgütünden daha beter etti onları, İşte sizin oy verdikleriniz bunlar devlet önümüze inanılmaz imkan sunmuştur bu imkanları sonuna kadar kullanacağız, apo diyorum o şerefsiz apo diyorum bu Ttürk siyasetçilerinden daha şerefli” dediği sorulduğunda; görüşmeyi hatırlamadığını,

11.03.2008 günü saat 12.55’ da İ.S.isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye’yi MHP, CHP ve AKP siyasi partilerini oy vererek parselleyip sattıklarından bahsederek, “AKP den ne farkı var MHP nin birlikte beraber devletin altını oymuyorlar mı Türkiye Cumhuriyeti Devletini birlikte sonlamıyorlar mı, Bi ermeni dönmesini cumhurbaşkanı yapmadı mı Milliyetçi Hareket Partisi” dediği, sorulunca, bu sözleri sinirle söylediğini ve Cumhurbaşkanına bu şekilde hakarette bulunduğunu,

11.03.2008 günü saat 14.49’ da İ.S. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, “Devlet BAHÇELİ gibi bi haine Türkiyeye ihanet eden bi haine destek verip oy veren insanlar değilmisiniz, Tayyip ERDOĞAN’dan Devlet BAHÇELİ’nin Deniz BAYKAL’dan farkı ne soruyorum söyle oda ihanet içinde oda ihanet içinde…Bir tane bir vatansız Türk ... Türk Milletinin düşmanı bir o… çocuğu şuanda Cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyor, benim telefonlar bak benim telefonum dinleniyor, eylem eylem ne yapıyorsunuz , ne yapıyorsunuz, hala ihanetin hala Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanet edenlerin yanında mı olacaksınız, bu ülkenin 6 senedir bu ülkenin dağında taşında benim Diyarbakır’da Batman’ı Mardin’i Şırnak’ta izlerim var Urfa .. dediğiniz ve Irak işgali ile ilgili konuştuktan sonra onumu bekliyorsunuz o zaman , o zaman kafanıza kafalarınıza birer tane kurşun sıkın o zaman mücadele etmenin anlamı yok” dediği hatırlatılınca, İ.S.’nın MHP’yi savunması üzerine bu sözleri kızgınlıkla söylediğini,

04.01.2008 günü saat 10.15’de A. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, “69 senelik oyunlarını bir gecede hepsini başlarına geçireceğiz, bir daha geri gelmemek üzere, çoluk çocuklarını da cezalandıracağız kendileri yalnız olsa çoluk çocuklarını da çünkü piçler yeniden kalkar gelirler yarın o piçleri kullanırlar” dediği hatırlatılınca, burada Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan terör örgütünün isyanlar çıkardığı, bunların arkasının gelmediğinden bahsettiğini, kızgınlık ile söylenmiş sözler olduğunu,

12.03.2008 günü saat 10.58’ de A. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;”çok kısa bi süre sonra Türkiye’nin yönetiminde bulunacağım ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İsrail’i tanımaktan vazgeçtiğini bütün dünya görecek o zamanda İsrail bitmiş olacak, bu psikolojik savaş bizde psikolojik savaş tarafını yürütmek durumundayız, psikolojik savaşı da olduğu üzere Y. Paşa o büyük muhteşem adam yürütecekse o zaman bize ne gerek var yani, herşeyi herşeyi o adam mı yapsın” dediği, sorulduğunda; Türkiye’nin yönetiminde bulunacağını temenni ettiğini, yönetime ne şekilde geleceğini de şu anda bilmediğini, psikolojik savaş yürütüyoruz sözü ile Türkiye’ye karşı olan şahıslarla ilgili halkı bilgilendirmeyi kastettiğini,

  • 06.06.2008 günü saat 23.31’de A. ve E. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinden sonra telefonu Neriman Aydın’ın aldığı “Talebimiz şu Devletimizi yönetmek, o günlerde çok yakın tanklar hazır burdan sana şey olsun, bu da sana müjde Zara’ya diyorum ki gece yarısı seni çağırabiliriz meclise bize şarkı türkü söylersin sabah saat dörtten sonra” dediği, sorulduğunda; talebimiz Devleti yönetmek sözü ile bu Devletin yöneticiliğini istemeklee ilgili olduğunu, görüşmede geçen sözlerin sadece Neriman AYDIN’ ın A.’ a moral olması için söylediği sözler olduğunu,

14.03.2008 günü saat 20.54’ de N. isimli şahısla yaptığınız telefon görüşmesinde N.’nin “kemal bey sizin askeri kimliğiniz yok mu” diye sorması üzerine kendisinin, “şimdi siz buralarda oturanlar bu işlerin özel olduğunu bilmiyormusunuz, telefonda bişey söylemiyorum ben telefonda bunlar söylenmez gizli olacak” dediği, N.’ in “askeri kimliği olmayanı alamıyoruz diyorlar da onun için bişey yapamıyoruz o nedenle sordum askeri kimliği varsa alabiliriz diyorlar” dediği, kendisinin “askeri kimlik yok” demesi üzerine Nergiz’ in tuğgeneral olarak tanıttığı için Şengül o nedenle yanlış anlaşma oldu” diyerek dışarıda buluşmayı teklif ettiği, sorulunca, Ş. isimli şahsın ordu evine gelen arkadaşları ile görüşmelerini istediğini, bunun üzerine Ankara Merkez Orduevine N. isimli şahısla görüşmek için gittiklerini, Orduevi girişinde ordu personeli olmadıkları için orduevine alınmadıklarını, bunun üzerine N. isimli şahsı arayarak kapıda beklediklerini söylediklerini, şahsında kendilerini orduda görevli zannettiğini,

05.06.2008 günü saat 21.36’de Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; Durmuş Ali’nin “Kimlik üstünde mi bitti olay” diye sorması üzerine kendisinin “kimlik üstümüzde” dediği, Durmuş Ali’nin “Kimlik üstündeyse bitti abi, Üniformaya gerek yok ki” dediği sorulunca, bu görüşmeyi hatırlamadığını,

21.03.2008 günü saat 16.25’ de 0545 613 23 93 numaralı telefonu kullanan şahısla yaptığı telefon görüşmesinde K.AYDIN’ın “Ben Cudi dağına gidiyorum, ben Irak gidiyorum ben, Ben Kandil e gittim…telefonda olmaz seninle o işi telefonda mı konuşacağız, Yani kalemi kırarlar biter iş” dediği, 27.05.2008 günü saat 12.31’ de Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde Durmuş’ un “ PKK kampına falan girdik” dediği sorulunca bu görüşmeleri hatırlamadığını,

15.03.2008 günü saat 13.20’ de Ercüment OVALI isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde, “Ben PKK dağa adam çıkaran adamlarla görüşüyorum ya, Ben hain miyim, Bana benim Devletim bana esas Devletim hain gözüyle bakıyor mu, Görüşmem gerekir görüşüyorum , Ben PKK lılarla görüşüyorum dağa adam çıkaran adamlarla oturup konuşuyorum ben PKK lı mıyım terör örgütü mensubu muyum terör örgütüne destek mi veriyorum orda orda bu Devletin ve Türk milletinin ihtiyacı olan bilgileri tamam mı düşmana aktarıyorum düşmana söylüyorum söylemem gerektiğini” dediği hatırlatılınca; PKK terör örgütüne eleman temin eden şahıslarla görüştüğünü, hatta Ahmet TÜRK ile de bu konuları konuştuğunu beyan etmiştir.

Savcılık beyanında;

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden; Ergün Poyraz, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Sinan Aygün, Durmuş Ali Özoğlu, Ercüment Ovalı, Hamza Demir, Mustafa Balbay, İbrahim Özcan, Muhammed Murat Avar, Siyami Yalçın ve Neriman Aydın'ı tanıdığını, Genelde sohbetlerinde ülke meseleleri üzerine konuştuklarını, Ergün’ün özellikle mevcut iktidarın gitmesi gerektiğini, alternatifin CHP olduğunu söylediğini, kendisinin ise itiraz ettiğini sadece Büyük Birlik Partisine üye olduğunu, Mehmet Ali Çelebi isminde helikopter teğmeni olan şahısla Harp Okul 3.sınıftan itibaren aile dostum olan Noyan Çalışkuşu vasıtasıyla tanıştığını, Ayrıca Hava Harp okulundan isimlerini hatırlayamadığı 8-10 kişi olan çocukların oturduğu eve gelip, sohbet ettiklerini,

Zaman zaman Genelkurmay Başkanına, kardeşi Neriman ile ülke meseleleri ile ilgili mektuplar yazdıklarını, 2002 Eylül ayından beri devam ettiklerini, Hilmi Özkök paşayı pek sevmediğini,

Kütahya'dan hafız Mehmet Dumlu isimli büyüğünü 3 yıl önce ziyaret ettiğini, O zamandan beri sıkça kendisini ziyaret edip, istifade ettiğini, Ancak görüştüğü, konuştuğu askeri öğrencilerin konumları itibariyle direkt onunla görüşmelerinin doğru olmadığını söylediğini, kendi konumuna geldikleri zaman görüşmelerinin mümkün olduğunu,

Emre Çelebi mezuniyet gecesinde bira içip nizamiyede yakalanınca, sorununu Neriman'a bildirdiğini, Neriman’ın da Genel Kurmay Başkanlığına mektup yazarak askeriyede olup da bira içmeyen var mı diyerek çocuğu affedin dediği, bundan dolayı Emre’nin ceza almadığını, mezun olduğunu,

Ergenekon örgütünün yapısı ile ilgili edindiği bilgilerden sonra kafasında birçok şüphe oluştuğunu,

İkamet aramasında elde edilen CD, disket ve kasetlerin kendisine ait olduğunu, belirterek, emniyetteki anlatımını tekrarlamıştır.

Sorgu beyanında;

Emniyet ve savcılık beyanlarını kabul ettiğini, bacağındaki rahatsızlığı dolayısıyla askerlik yapmadığını, ilk olarak Ziraat Bankasında göreve başladığını, Kızılay Genel Müdürlüğünden baş müfettiş olarak emekli olduğunu, bu dosyanın şüphelilerinden Hamza Demir’i avukat Abdulkadir Erdil’in bürosunda tanıdığını, iki yıldır diyaloglarının devam ettiğini, Hamza Demir’in kendisini başka bir münasebetle tanıdığını söylemesine bir anlam veremediğini, telefon görüşmelerinde esas devlet tabirini Genelkurmay için kullandığını, bunun dışındaki birebir sohbetlerde esas devlet’den kastının Genelkurmay Başkanlığının ismini açıkça belirttiğini, Erzurum 9. Kolorduda bulunan Yarbay Ahmet Erdem’i Hukuk Fakültesinde okurken kardeşi Hakan Erdem vasıtasıyla tanıdığını, kendisine kurmaylık yönünde bir telkinde bulunmadığını, çünkü o dönemi geçtikten sonra kendisiyle tanıştığını, Türk Ortodoks kilisesi basın sözcüsü olan Sevgi Erenerol’u Ankara’dan tanıdığını, olan Ergun Poyraz vasıtası ile tanıdığını, Ergun Poyraz ‘ın Toplumsal dönüşüm yayınevinin anlaşmalı yazarı olduğunu, bu yayıneviyle irtibatının olduğunu, bu vesileyle tanıştıklarını, Ortodoks kilisesine yalnızca bir kez gittiğini, kendi görüşlerine, özellikle milliyetçilik konusundaki görüşlerine yakın gördüğü için Sevgi Erenerol’un davetine katıldığını, Ergun Poyraz’dan Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili ayrıntılı bilgi alamadığını, Mustafa Kemal’ciyim, Atatürkçü geçinen kişilerin Mustafa Kemal ile ilgili sadece dünyevi boyutlu değerlendirmelerine katılmadığını, çünkü onun ilahi bazı güçlere de sahip olduğunu düşündüğünü, Noyan Çalıkuşu adlı subayı Selçuk’da arkadaşı olan Metin Çıtrak’ın akrabası olması sebebiyle tanıdığını, daha sonra ilişkisinin devam ettiğini, Harp okulu öğrencileri veya subaylarla doğrudan politik görüşmelerinin olmadığını, Yaşar Büyükanıt paşayla karşılaşmamasına ve tanışmamasına rağmen sanki çok yakın tanışıklıkları varmış gibi davrandığını, konuştuğu kişilere, bu bir numaranın emri diyerek etki etmeyi düşündüğünü, eceli gelen it cami duvarına işermiş sözümden kasıt yargı olmadığını, bu sözü Ergenekon tutuklamaları üzerine sarf ettiğinin doğru olduğunu, ancak bu sözü siyasiler için söylediğini, çevresinin genişliği insanlarla ilişki kurma konusundaki karakteriyle ilgili olduğunu, zaman zaman duygusal yoğunluk yaşar ve etrafın da bulunan insanları kendine mal ettiğini, ordu içerisinde ayrı bir örgütlenme amacının olmadığını, Noyan’dan önce harp okulundan hiçbir öğrenci tanımadığını, Halfetilik kişisel olarak ilgi duyduğu ve kişiye has bir durum olduğunu, Apo’nun fikirlerine yakın birisi olmadığını, siyasilere kızdığı için Apo’nun daha şerefli olduğunu söylediğini, 2010 yılında herhangi bir şey beklemediğini, tuttuğu notlar arasında kişilere ilişkin notlar olsa da bunlar fişleme amaçlı olmadığını, tarihe not düşmek adına olduğunu, her ne kadar esas Devleti her fırsatta övse de esas devletin idareye el koymasını tercih etmediğini, belli şirketlerde Genelkurmay’ın ( Esas Devletin ) hissesi olmasından kastının, Genelkurmay’dan emekli olan kişilerin kurduğu özel şirketler olduğunu, Doğu Perinçek veya ekoluyla en ufak ilişkisinin ve fikir birliğinin olmadığını, Doğu PERİNÇEK’ in karargah evleriyle kendisinin harp okulu öğrencileri ile geçtiği diyalogun bir ilgisi olamayacağını, Aylık 70 YTL. Kadar telefon görüşme ücreti ödediğini, fazla masrafı olmadığını, milliyetçilik anlayışının “Ne Mutlu Türküm Diyene” özdeyişinde ifadesini bulduğunu beyan etmiştir.

b-Elde Edilen Dökümanlar,[değiştir]

Ankara ili Prof. Doktor Ahmet Taner KIŞLALI Mahallesi Konut Kent 2 D:29 Ümitköy Yenimahalle sayılı yerde bulunan ikamette yapılan ev aramasında el konulan CD’ ler 1-7 arasında numaralandırılarak;

1 Nolu CD incelendiğinde içeriğinde Dinler Arası Diyalog, Fethullah Gülen’le gelen Hıristiyanlıktan ve Papa ile Gülen’in görüşmelerinden bahsettiği,

2 Nolu CD incelendiğinde içeriğinde Fethullah GÜLEN’ in Türkiye’nin Ajan Bombası olduğundan yine Fethullah GÜLEN’ in Protestan İslamı desteklediğinden ve Papanın atadığı gizli kardinallerden bahsedildiği,

3 Nolu CD incelendiğinde Trabzon’un eski resimlerinin bulunduğu görüntülerin yer aldığı,

4 Nolu CD incelendiğinde içeriğinin Fethullah GÜLEN’ in Türkiye’nin Ajan Bombası olduğundan yine Fethullah GÜLEN’ in Protestan İslamı desteklediğinden ve Papanın atadığı gizli kardinallerden bahsettiği,

5 ve 6 Nolu CD incelendiğinde içeriği incelendiğinde Balo görüntülerinin bulunduğu,

7 Nolu CD incelendiğinde içeriğinde Hedefte Türkiye Başlığı adı altında yapılan yorumlar Türkiye’yi bu duruma iten kişiliğin kimliğinin deşifre edilmesinden bahsettiği tespit edilmiştir.

El Konulan Belgelerin İncelemesinde;

ABS Alçı ibareli koyu renkli ajandada yapılan incelemede,

- Irkçılığı öven ibareler bulunduğu ve ırkçılığı inkar etmenin Tanrıyı inkar etmek olduğu,

- Bir Türk ve Türklük hareketi yaratılacağı, bununlar ilgili bir teşkilat oluşturulacağı,

- Devlet eli dışında yapılmış tüm eğitim kurumlarının kapatılacağı,

- Rauf DENKTAŞ’ın Türkiye’deki oluşumun başına geçirilmesi,

- Kadınlara kısa da olsa askerlik mecburiyeti koyulacağı,

- Turancılığı kendi Megalo İdeaları olarak benimsedikleri,

- Günümüz siyasetinin anlayışının bozukluğu, emperyalist odaklara karşı mücadele etmenin gerekliliği ve bunun için izlenecek olan yöntemler,

- Önemli toplantılar yapılacağı ve katılımcıların üst aramalarının yapılacağı,

- Bir yemin metni hazırlanacağı ve bu büyük mücadeleye katılmak isteyen herkese bu yeminin yaptırılacağı, yemine uymayanların konumuna ve görevine bakılmaksızın davadan uzaklaştırılacağı,

- Kendi kadrolarını kendilerinin yetiştirecekleri, her türlü bilgiyi öğretecekleri ve davalarına sahip çıkacak kadrolar oluşturacakları,

- Ordu, İstihbarat ve Dışişleri kurumlarının Ulusalcı kadrolarla donatarak, ulusalcı anlayışı yerleştirileceği,

Konularında el yazısı ile notlar alındığı ve bu hususlarda yorumlar yapıldığı,

Lacivert kaplı içerisinde el yazmalı notların bulunduğu telefon rehberi ile ilgili yapılan incelemede;

- Şahsın kendi çevresinden tanıdığı şahısların geniş bir telefon listesinin bulunduğu,

- Ayrıca telefon rehberinin arasından çıkan el yazısı ile yazılmış sarı renkli not kağıdında “İçişleri bakanlığının 12.27 tarihleri arasında Fransa’da faaliyet gösteren C.I.E.O papazlarına samsundan başlayarak tarihi büyük Ermenistan gezisine izin verilmiştir” yazdığı,

- Not kağıdının arkasında, Samsun, Tokat, Amasya, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Diyarbakır yalnız o tarihte Ağrı’da görevli bulunan Jand.Alay Komutanı Veli Küçük bu geziyi Ağrıda yaptırmamıştır. Bakan İsmet SEZGİN” ibaresi bulunduğu,

Üzerinde “Vakıfbank” ibaresi yazılı siyah deri kaplı ajandada yapılan incelemede;

El yazısı ile yazılmış yazıların içeriğinde;

- Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı ve TC. Devletinde TSK.’nın yeri,

- Ülkemizden insan manzaraları,

- Uyuyanlar ve görülmeyenler,

- Çakalların saldırısına uğrayan ülke! Türkiye

- ABD’nin politikaları ve doğuşu,

- Dünyanın midesindeki el başlıkları altında yapılan değerlendirmeler ve yorumların bulunduğu,

Kahverengi deri kaplı 2008 Mesa Mesken ibareli ajandada yapılan incelemede;

- 141, 142 ve 163. maddelerin kimleri tarafından ve ne amaçla kaldırıldığı konusu hakkında yapılan yorumlar ve yazıların bulunduğu,

“Sayın Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök” ibaresi ile başlayan “Gaziosmanpaşa-Ankara” ibaresi ile çift nüshalı 6 sayfalık bilgisayar çıktısında yapılan incelemede;

- Neriman AYDIN isimli şahsın Genel kurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK’e hitaben yazdığı mektupta kendisinin Türk olması nedeni ile şahsına karşı sitemleri, şikayetleri, önemli ve acil önerilerinden bahsettiği, Kuvayı Milliye ruhunu kazandırarak 11 Kasım 1938 yılında kaybedilen bağımsızlığın yeniden kazandırılması istenmekte, Türk vatanının silahlı olmasa da işkal altında olduğu, bu işgalden kurtulmak için Başkomutan olarak kendisinin Türk soylular ile bağımsızlık mücadelesini başlatmasının istendiği, Türk soylular olarak verilecek göreve hazır olduklarını belirtir şeklinde yazı olduğu,

Akşam Röportajı ile başlayan Nagihan ALÇIAYAN ibaresi ile biten 4 sayfalık bilgisayar çıktısında yapılan incelemede;

Nagihan Alçı AYAN isimli şahsın 9. Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL ile İkinci 28 Şubat Mesajı başlığı altındaki yaptığı röportajın bulunduğu,

“TÜRKİYE ARTIK BİZİM KONTROLÜMÜZDE” başlıklı bilgisayar çıktısında yapılan incelemede;

- Ülkeye ihanet edenlerin icraatlarının, vatan topraklarını satanların ve kadrolaşmalarının Kuvayi Milliye tarafından izlendiği ve gereğinin yapılacağı gibi konularla birlikte,

- Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN ile Genelkurmay Başkanı Org.Yaşar BÜYÜKANIT’ın yaptığı görüşme metni olduğu iddia edilen yazı ve bu yazıda Başbakan ve Genelkurmay Başkanı arasındaki gergin ortam ve konuşmaların bulunduğu, metnin sonunda ise “bu cennet vatana ihanet edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi bilmelidir ki Kuvayi Milliye asla unutmaz… Asla Affetmez!” ibaresi yazılı olduğu,

“AKP Genel Merkezi ve Milletvekillerinden Görünüm” başlıklı yazı metninde yapılan incelemede;

- Başbakan, AKP’li bakanlar, bürokratlar, milletvekilleri ile kurucu üyelerinin ve bunlara yakın kişilerin listesi ile bu kişilerin eski görevleri, şu anki görevleri ve geçmişte yaptıkları usulsüzlükler, haklarındaki davalar, yer aldıkları ve üyesi oldukları gönüllü teşekküller, vakıflar, bu vakıfların temsilcilerinin isimleri hakkında ayrıntıların yazılı olduğu bir nevi fişleme şeklinde hazırlanmış listenin bulunduğu,

“FUAT VEZİROĞLU: KIBRIS MESELESİ SAYENİZDE BİTMİŞTİR!” başlıklı yazıda yapılan incelemede;

Ali Fuat VEZİROĞLU isimli şahıs tarafından zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL’ yazıldığı belirtilen mektupta, Kıbrıs meselesi hakkındaki tutumundan ve verilen tavizlerden dolayı zamanın hükümetine yönelik yapılan eleştirilerin konu edildiği,

“Olay Biyografisi” başlıklı yazıda yapılan incelemede;

Kamuoyunda Şemdinli Olayları olarak bilinen olayların öncesi ve sonrası hakkındaki gelişmeler, olayla ilgili şahıslar, olayda kullanılan bombalar hakkında kaynağı belli olmayan bilgi notlarının bulunduğu,

“Saygıdeğer Hanımlar” başlıklı yazıda yapılan incelemede;

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 21 Mart 1923 tarihinde Konya’da bayanlara hitaben yaptığı konuşma metni ve bu konuşmada kadının toplumdaki yeri ve giyim kuşamı konusunda tespit ve önerilerde bulunulduğu,

“Antalya’da” başlıklı yazıda yapılan incelemede;

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 60 Mart 1930 günü Antalya ziyareti ile ilgili hatıraların konu edildiği,

Aytekin Guelen isimli şahsın Aytekin.Guelen@cognis.com e-mail adresinden gönderdiği Neriman AYDIN başlıklı e-mailde yapılan incelemede;

Almanya’daki okullardaki Türk öğrencilere karşı şiddet ve sindirme olayları hakkında e-mail gönderildiği,

“Türk Genci Nasıl Olmalı” Başlıklı yazı ve devamındaki sayfalarda;

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün konuşma ve sözleri, bazı edebiyatçıların, ilim adamlarının deyişleri ve bazı ayetlerin not alındığı,

“Kahraman genç kadın” ibaresi ile başlayan başlıksız yazıda;

Bazı ayet, hadislerle birlikte bazı devlet büyüklerinin ve edebiyatçıların söz ve vecizlerine yer verildiği,

“PKK Mayını Gibi Sözler” başlıklı yazıda yapılan incelemede;

AKP Diyarbakır Milletvekili M.İhsan AYDIN’ın Kürt Soruşturması isimli kitabında PKK militanlarını gerilla, Güneydoğu Anadolu Bölgesini Kürdistan olarak tanımladığı, Devlet düşmanlığı yaptığı konularında tespitler bulunduğu,

Aydın KARAHANLI isimli şahsın 28.03.2004 tarihinde Finlandiya’dan Kemal AYDIN’a yazdığı mektupta yapılan incelemede;

Kemal AYDIN’ı adım attığı ve yürüttüğü kutsal uyanış harekatını yürekten kutladığını, kendisini de bir Türk olarak bu harekette rütbesiz bir er olarak bu harekatta bulunmak istediğini belirterek dilek ve temennilerini ilettiği,

Elyar TEBRİZLİ isimli şahsın Kemal AYDIN’a gönderdiği mektupta;

Kanada’da bulunan şahsın oradaki insan ve kadın haklarından, ırkçılığın affedilmez bir suç olduğundan, sosyal hayattan, Alaska ve Kanada’da bulunan Türk Gençliğinin uyuşturucuya alıştırılarak yok edilmeye çalışıldığı, uyuşturucunun sokaklarda serbestçe dağıtıldığı hakkında mektup yazdığı,

Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK’in birlikte terör örgütü üyeleri ile tokalaşırken çekilmiş 1-2-3 şeklinde numaralandırılan bilgisayar çıktıları olduğu tespit edilmiştir.

Üst Aramasında Elde Edilen Belgeler;
            Ankara ili Prof. Doktor Ahmet Taner KIŞLALI Mahallesi konut kent 2 D:29 Ümitköy Yenimahalle sayılı yerde bulunan ikamette yakalanarak gözaltına alınan Kemal AYDIN’ın yapılan üst aramasında 27 adet belge bulunarak el konulmuştur. Bahse konu belgelerin ön incelemesinde;

1 numaralı belgede Cavit ÇAĞLAR Bursa’da sanayi bölgesinde 99 bin M2 arsayı m2’si 4.400 YTL’ den belediyeden nasıl aldı şeklinde istihbari notun olduğu,

2 numaralı belgede Hayvancılık Kooperatifi Başkanlığı M.C.S.’ ın Bürosella Hastası olduğuna dair rapor aldığı, bu raporun rüşvetle alındığına dair şikayette bulunulduğu, kooperatif üyelerinin şikayetçi olması üzerine İl jandarma komutanlığı tarafından gözaltına alındığı, şahsın 2 gündür gözaltında bulunduğu A.İ. adı ile bildirildiği istihbari bilgisi olduğu,

3 numaralı belgede Telekomun dinleme ekibi var. H.S. Ekiple ilgili isim sorulacak istihbari bilgisi olduğu,

4 numaralı belgede Ogün G.K.Baş, Bugün

  • Devlet düşüncesinde herkesi memnun etmek yoktur,
  • Harun KARCA-Telekom….- Zile
  • Davit ASEO’ nun kardeşi Cumhuriyet Mitinglerini finanse etmiştir. Şişli Belediyesinde başkan yardımcısı.

5 numaralı belgede Alb. Gary TABACH Natoda görevli B.K. şeklinde istihbari not olduğu,

6 numaralı belgede C.E.’den Didim Milas Kaymakamının denetiminde, Milas Kaymakamı ile görüşmek istiyoruz (A.S.) için Şükran ablamın damadı şeklinde notun bulunduğu,

7 numaralı belgede A.B. Lefke Avrupa ünüversitesi bilgisayar Enformasyon Bölümü Staj için Aselsana müracaatı 149/7 şeklinde notun olduğu,

8 numaralı belgede Adanur’ un ricası; Derince Devlet Hastanesinde Kadın doğum uzmanı S.K. isimli şahsın iki defa İstanbul’a tayin istediği, şahsa stratejik görev nedeniyle tayininin uygun değildir şeklinde gerekçe gösterildiği hakkında notun olduğu;

9 numaralı belgede N.K. Kabin Hizmetleri Başkanı, Atatürk Havalimanı Genel Müdür Yardımcısı Emrine verildiği, veriliş şeklinin yasal olmadığı şeklinde istihbari bilgi olduğu, kağıdın arkasında C.K., İ.K., Kamuran diye bir ve O.İ. isimlerinin bulunduğu notun altında Ali ÖZOĞLU’nun ve A.A.’ ın adlarının yazılı olduğu,

10 numaralı belgede Lütfen atmayın ve aşağıdaki hususları çevreniz ile tartışın şeklinde notun olduğu,

a) Türkler bu ülkede azınlık mı?

b) Değilse 11 kasım 1938 günü başlayıp halen devam eden azınlık ırkçılığına son vermeyi düşünüyor musun?

c) Türk Milletinin ve ülkemizin yaşadığı tüm sorunların nedeninin, barışta Emperyalizmin uşağı olan bu işbirlikçilerin olduğunu unutmayınız şeklinde notun olduğu,

11 numaralı belgede üst kısmında Arapça harfler olduğu, belge içerisinde çeşitli simge ve rakamların bulunduğu,

12 numaralı belgede S.Y. 261471 sicil numaralı polis memuru Mersin Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü, Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat, Terörle mücadele (Kimya fakültesi mezunu) şeklinde Ali şeklinde notun bulunduğu,

13 numaralı belgede M.A. 3.Hudut taburu 9 Bölük Güllük karakolu Başkale-Van, Toprakkale alaya gitmek istiyor H.O. şeklinde notun ve 0533 236 97 86 telefon numarasının olduğu,

14 numaralı belgede A.C. J. Albay Destek Kıta Komutanlığı yazdığı ve A.C.’ ye ait ev, iş ve cep telefonu numaralarının bulunduğu notun olduğu,

15 numaralı belgede M.Y. Tbp.Yzb. 1. Mekanize Piyade tümen komutanlığı Mamak-Ankara yazdığı ve M.Y.’ a ait ev, iş ve cep telefonu numaralarının bulunduğu notun olduğu,

16 numaralı belgede E.M. Jandarma Binbaşı yazdığı ve E.M.isimli şahsa ait cep telefonu numaralarının bulunduğu ve kaydedildi şeklinde notun olduğu,

17 numaralı belgede Mehmet (ÇAVUŞ) yazdığı ve şahsa ait ikamet adresinin yazılı olduğu,

18 numaralı belgede A.Ö. Gümrük Muhafaza Md. Kontrol Genel Müdürlüğü yazdığı ve Adnan ÖCAL’ a ait cep telefonu ve sabit numaralarının bulunduğu notun olduğu,

19 numaralı belgede H.B. Bitlis Vali Muavini Gümüşhaneli şeklinde notun olduğu, not kağıdının arka tarafında; “Resim kareleri, Finans para kaynağı, Em. Md Bd. Bşk., ADD.9 masonlar bu adla, Mason locaları, Mart-20 Kent otelde Atatürkçü masonlar Hurşit Paşada vardı.” Şeklinde notların olduğu,

20 numaralı belgede K.T. Fonetik iletişim reklam hizmetleri yazdığı ve K.T.’ e ait sabit ve cep telefonu numaralarının bulunduğu, not kağıdının arka kısmında;

B.K. isimli şahsın Antalya ilindeki adresi ile ilgili notların olduğu,

21 numaralı belgede A.K. Danıştay Başkanlığı 12. daire Başkanlığı Hakimi olan şahsın cep ve iş numarasının yazılı olduğu kartvizit olduğu,

22 numaralı belgede K.U. Jeoloji mühendisi Enerji Bakanlığı strateji Kurulu yazdığı ve cep ve ev telefonu numarası notunun olduğu,

23 numaralı belgede Büyükanıttan aynı sertlikte cevap şeklinde 05.03.2008 tarihli Yeniçağ gazetesine ait gazete kupürü olduğu, Bu saldırılar Türk Silahlı Kuvvetlerinin Terörle Mücadele azmine hainlerden daha fazla zarar vermektedir ibarelerinin altlarının çizilmiş olduğu,

24 numaralı belgede Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’ ın resmi bulunan aynı sertlikte cevap şeklinde gazete kupürü olduğu, Bu saldırılar Türk Silahlı Kuvvetlerinin Terörle Mücadele azmine hainlerden daha fazla zarar vermektedir ibarelerinin altlarının çizilmiş olduğu,

25 numaralı belgede Devlet Bahçeli ile Sebahat Tuncel isimli şahısların resimlerinin bulunduğu, not kâğıdının arka kısmında; Devlet BAHÇELİ bakışları ile diyor ki, bana niye öyle bakıyorsunuz. Bende sizdenim. Siz açıktan ben ise daha etkili siyasi olarak yapıyorsunuz. Biz biriz diyor.

26 numaralı belgede Turgut Özal’ın mezarının başında Kuzey ve Güney Amerika Rum Ortodoks Başpiskoposu YAKOVAS’ un fotoğrafının bulunduğu,

27 numaralı belgede 3 Haziran 2004 tarihli Hürriyet gazetesinde Yalçın BAYER’ in köşesinde Türkiyedeki etnik dağılım şeklinde yazı olduğu, bu yazıda Kürtlerin nüfusunun %8 olduğundan bahsedilerek, Türkiyede yaşayan etnik dağılımdan bahsettiği, gazetenin arka tarağında;

Transit gemide silah ele geçirildiği, Ambarlı gümrüğünde 2 Konteyner içerisinde çok sayıda silah ele geçirildiğinin yazıldığı ve başka bir köşede Metin KAPLAN’ ın fotoğrafının olduğu, görülmüştür.

Şüpheli Neriman AYDIN’ın Ankara İli Çankaya İlçesi Birlik Mahallesi 14. Sokak No:7 sayılı adresinde yapılan arama işleminde çok sayıda doküman, ajanda, videokaset, CD ve not kâğıtları bulunarak el konulmuştur. El konulan dokümanların yapılan incelemesinde;

-(3) adet yazar ismi olmayan kitaplar incelendiğinde, “HİZB-UT TAHRİR TERÖR ÖRGÜTÜ ile ilgili yayınlanan kitaplar” dokümanlar olduğu,

-(1) adet not kağıdı üzerinde; “*Özgür ŞENER (12.Bölük) Bölüğe III. Sınıfta katıldığında 117 puanı varmış, Jandarma Özel Harekat olmak istiyormuş. Takım Komutanı Üstgm. …… seni bu okuldan atacağım ifadesini kullamış, -40 puanla Nisan ayında atılmış” “Nusret MEMİÇ (4 üncü bölük) 2006-2007 eğitim-öğretim yılında kasıtlı olarak disiplin puanı düşürülmüş” “*Necdet YÜCEL(19. bölük) Babası Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazmış, 19 uncu bölükse (Ali ÇAKAY) bu yılbaşından itibaren disiplin puanı düşürülmeye başlanmış” “Aykut ÖZTÜRK(19. bölük)” “+Atılanlar” yazdığı, arka kısmında ise “*Emrah ERVERDİ Disiplin puanı -30, kredisi 3.400, asker olmak subay olmak isteyen bir Harbiyeli, kısaca hayata askerlikle tutunduğu ifade ediyor, 9 uncu Bölük” “*Önay MAY Kredisi 3.500 civarında, Beden eğitimi ve spordan askeri eğitim sınavlarından sorunu yok, Harp okulunu kaldıramayacak biri değil. 9 uncu Bölük” “*Kur. Yzb. ….’in bölüğündeki 2006-2007 eğitim-öğretim yılında birinci sınıf kısmı, yıla 29 mevcutla başlamış, şu anda söz konusu kısmın mevcudu 20’dir. Yukarıda ismi geçen Emrah ERVERDİ ve Onay MAY da aynı bölüktedir” “*Barışcan ŞAHİN, Erdem GÜRKAN(9. bölük), Baha CANGÖREN (15. bölük), Bayram Burak GÜZELCİK (gönderilen)” yazan doküman olduğu,

-(1) adet not kağıdı üzerinde, “Hizbut Tahrir –Süleyman, -ulus kiler karşısı girişindeki Türksel Telefoncu Rıza arkadaşı, Keçiören senatoryum konuşma yeri, her hafta toplantı yapılıyor, ayda bir büyük toplantı, aşama aşama hazırlık, “Senin bu kitaba geçmen için 6 ayın var” “Bu iş için hiçbirşey talep etmeyen hocalarımız var” CDler kalabalık ortamda izleyin” Telefonda kayıtları sayı olarak yapıyorlar 11 numara 7 numara gibi” yazan doküman olduğu,

-(1) sayfa, 25.12.2007 22:33 gönderi tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ’nin Neriman AYDIN’ a gönderdiği mail de; Neriman teyze bunun üzerine ayrılma dilekçesi vermiş babası sanırım iptal ettirmiş belli değil. Emre’nin bölük komutanı ile Emre komutanım bana “seslerini yükselttiler saygısızlık yaptılar alt sınıflarım” demiş, Bölük komutanı “bu normal sen de bana yükseltebilirsin” diye karşılık vermiş. Yani göndermeyi kafalarına koymuşlar. Bir bölük komutanı böyle saçma konuşamaz tabi maksatlı değilse. Savunmasına şikayet edenlerin yalanlarını ispatlayacak şeyler yazması kar etmemiş Emre’nin” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 07.08.2006 15.22 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ dan Duran A.’ e gönderdiği mailde, “… Zübeyde Abla kendisininiletinizi okurken Sevgi ERENEROL aradı, kendisini tanıyorsunuz Türk-Ortodoks Basın Sözcüsü… …Prof Dr Ercüment Ovalı isimli kardeşimiz Trabzon’da milletimizin fedakar evlatlarıyla birlikte kurduğu kök hücre laboratuarının açılısını muhteşem bir kongre ile açaçak…”yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 09.08.2006 11.59 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ ın Zübeyde A.’e gönderdiği mailde, ülkeyi yönetenlerin Türk olmadığından bahsederek tehlikeden Türk milletini haberdar edilmesi gerektiğinden bahsettikten sonra “… önderimiz konumundaki insan Kemal AYDIN bey her an bizlere şunu söylemektedir…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 07.03.2007 11.34 gönderi tarihinde KEMAL AYDIN’ ın aacarli63@gmail.com kullanıcısına gönderdiği mailde, … tekrar söylüyorum, sivil toplum kuruluşlarının adı Kuvayi Milliye ve ADD olmak üzere tamamının ecnebi emperyalist devletler olan Amerika, İngiltere, İsrail, Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin bizzat doğrudan kontrolü altında olduğu hala bilmemekle ne büyük bir gafletin sahibisin…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 31.3.2006 10.15 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ ın aAcarli@kho.edu.tr kullanıcısına gönderdiği mailde, Hulki CEVİZOĞLU’ nun yazı ve programları izlenerek hi bir yeş yapılamayacağından bahsettikten sonra “… tekrar söylüyoruz bu vatanın bekası için görevinin yapan astsubaylar sivil mahkeme tarafından yargılanmakta, bu utançta size yeter…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 01.04.2006 01.26 gönderi tarihinde Adem A.’ nın Neriman AYDIN’ a gönderdiği mailde, …sizler ülke insanını yönetecek geleceğin komutanları Harbiyelileri boş sanmayınız… …sizler oy vererek sivil yönetimi seçip yönetime geriyorsunuz. Vatanı seviyorsunuz. Ama lafla herhalde… …sanki Siyonizm silahlı kuvvetlerin desteklediği bir şeymiş gibi konuşuyorsun ya, olur tüm sivillerin hatalarını yükleyin TSK’ya… …Asker geldi mi biliyorsun tüm şartlar her kes için farklı yaşanır. Bu o tür sistemlerin gereğidir…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 30.03.2006 11.43 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ ın Adem A.’ ya gönderdiği mailde, “… iki tane Türk subayı sivil mahkemenin kararıyla hapiste….Ne zamandan beri Türk subaylarını sivil mahkeme yargılıyor…” yazan bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

-(1) sayfa 08.08.2006 11.09 gönderi tarihinde Neriman AYDIN’ ın Zübeyda A.’ e gönderdiği mailde, “… Sevgi ERENEROL genelde Aytunç ALTINDAL ile birlikte TV programlarına ve toplantılara katılır… …yurdun her köşesine ulusalcı mücadele güçleri tarafından davet edilen ve Fener Rum Patriğinin ihanetlerini bir bir anlatan, misyoner faaliyetlerinin amacını ve gayesini ihanetlerini ortaya koyan bir Hıristiyan olarak ortaya koyan bir Türk kadınıdır…” yazan bilgisayar çıktığı doküman olduğu,

-(1) sayfa A4 kağıdı üzerine el yazısı ile askeri öğrenci oldukları değerlendirilen (23) kişinin sabit ve cep telefonlarının yazılı bulunduğu ve sonunda denize gidenler İ. G.G., B.D. yazılı doküman olduğu,

-(1) sayfa A4 kağıdı üzerine el yazısı ile PKK Aachen Stolberk oluşum ile başlayan …İstanbul Beylikdüzü’nde dükkanları var, H.Ç. Kesin dönüş yapmış Tunceli de “Bakkal” işletiyor, Bunların hepsi örgüte eleman toplamak, örgütün propagandasını yapmak ve mali destek yaratmakla uğraşıyorlar yazan doküman olduğu,

-(1) sayfa A4 kağıdı üzerine el yazısı ile Fetullah cemaati, daha önce e-posta ile gönderdiğim 4 sayfalık listeden özellikle V.Y.Ç. ve İ.G. isimli kişiler cemaate para toplamak ve üyeler arasındaki iletişim konusunda oldukça etkinler şeklinde bir çok ismin bulunduğu doküman olduğu,

-(1) sayfa not kağıdı üzerine el yazısı ile, “9 şubattan sonra 15- şubatta emekli edilen karargah subayı M.A. Faruk Çeliğin mecliste danışmanı olarak özel statüyle 4 Milyar lira ile göreve başladı yanınada ordudan müstavi edilen bir binbaşıyı da yanına almış. –Büyüğümüz …gittiğinde bu aracı …altına sokuyorlar ve bununla dinleme yapıyorlar M. A.; Karaim Yahudisi Uçuşyolu kanada Oradan F.Gülen’in yanına gidip geliyor. Uçak biletleri incelenirse Fetullaha gidiş yolu” yazdığı, arka sayfasında “Trilya Restoran sahibi= S.Ü. emekli subay tanımı M.Ü., C.Ü. emekli Havacı başçavuş elektronikci (MOSSAD ilişki Elektronikle ilgili her türlü dinleme işini yapabilen bir adam Bu lokantanın sahibi Fikri sağların aile dostu. 6 ay dinleniyor görüntü ve ses kayıtları bunlarda 2 jip donanımlı her türlü dinleme bunlardan yapılıyor. İsrail büyük elçiliğinin sivil C plakalı diğer araç Süreyya üzmez üzerine kayıtlı” Elektronikle ilgili her türlü dinleme işini yapabilen bir adam Bu lokantanın sahibi Fikri sağların aile dostu. 6 ay dinleniyor görüntü ve ses kayıtları bunlarda 2 jip donanımlı her türlü dinleme bunlardan yapılıyor. İsrail büyük elçiliğinin sivil C plakalı diğer araç S.Ü. üzerine kayıtlı” yazan doküman olduğu,

-Üzerinde Paper Note ibaresi bulunan kareli blok not defteri içersinde, “Fuat VEZİROĞLU’ nun kitabı alınacak, Yeniden Kuvayi Milliye Fuat VEZİROĞLU, Osman PAMUKOĞLU” yazdığı,

Başka bir sayfasında, “Tunalı teğmenler 93, 427 43 63, 2. kat 6 numara Pınar Unutulanlar dışında yeni bir şey yok Osman PAMUKOĞLU” yazdığı,

Başka bir sayfasında, “Hatırlatma: Hayri BİLDİK bey, Toplumsal dönüşüm yayınları olarak her üç ayda bir yayınlanacak bir dergi, siyasi, …, edebi yanı ağırlıklı çıkarmak, yazılarını makalelerini Metin AYDOĞAN beyden, Erol MÜTERCİMLER, Prof, Erol MANİSALI, Doç. Şengül HABLEMİTOĞLU’ndan, Prof. Oktay …” yazdığı,

-(1) adet üzerinde notebook yazan ajandanın içeriğinde, “…Tuncer Günay SEMDİN SAKIK anlatıyor Banu Avar-Sınırlar arasında… …27.08.2007 14:20 Ali ÖZOĞLU: Ablacım sağsalimen topraklarımızdayız. Kandilde patlatırlar ve üst düzey hainler gider” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, mk.nefer@googlemail.com A.Gülen Nuriye ATABEY Halil KAHYALIOĞLU (1949 İSTANBUL) (ÖLÜ) Alb. Ahmet Subni KAHYALIOĞLU 60 ihlalde-Doğuda görv (karacı) Antalyalı Gülgün (terzioğlu)Kahyaoğlu ABD Büyükelçiliğinde (Halil’in ilk eşi) görevde... ...Dava:Şubat 2006 Gölbaşı Asl Sulh Mahkemesinde tazminat ve nafaka talebi yok yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “eltisi-Nihan KAHYAOĞLU MİT-de çalışıyor ABD-Nihan ve Gülgün eliyle Nuriye Atabey’in açtığı dava ABD kontrol altında Not:Belli ki Nuriye kontrol altında tutulmak üzere (0 535 391 19 38) Halil Kahyaoğlu Dava Eylül’e ertelendi Davayı Nuriye açtı…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Gülgün Terzioğlu =Antalyalı ev:266 32 65 0532 373 50 24 babası asker- öldü annesi Antalya da oturuyor Askeri Yargıtay Başkanlığıyapmış, Amiral Hakim Yusuf Eryılmaz’ın kızı Nihan Kahyaoğlu- Mit’de çalışan CIA-/Paşa kızlarının aracılığı ile…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Nuriye ile evlenme hadisesi bir amaca dayalı Emniyette de bir kahyaoğlu … …Senai+Olgaç-Sezai Olgaç Halil Kahyaoğlunun dayıları Yargıtay üyesi…” şeklinde istihbarı bilgilerin yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Aziz Üstel Melika Olgaç’ın amcasının kızı ile evli…” şeklinde yazdığı, devamında TERZİOĞLU ailesi ile ilgili istihbarı bilgilerin yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Küçük Hüseyin Efendi …türbesi …Kahyaoğlu Üzeyir Garih … Hz.Küçük Hüseyin Efendi …Alparslan Türkeş …Kahyaoğlu Üzeyir Garih …” şeklinde yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Turan Çömez? Haydar Baş?” yazdığı, karşı sayfasında ise “R.Tayyip Erdoğan henüz Yahudilerin ve CIA’nın övgülerine mazhar olmadığı 1991 yılında…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “… M.ali Çelebi 1625 (0505 432 19 40) Tuncer Günay (Nuriye atabey) …. +H. B. Mehmetçiğe mektuplar” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “1. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’den 10. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet SEZER’ e kadar olan Cumhurbaşkanlarımızı asker sivil ayrımı yapılarak yazıldığı”, karşı sayfasında ise, “Rauf Denktaş àNoyan’da SuikastàÇelebi’de, Tehdit àYeliz’de 3 kitap Çelebi’de Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay 1968 yılında: Bugünkü okullarda yetişen gençlere ülke yönetimi teslim edilemez…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Tepkimiz. Net Muammer Karabulut, Sevgi Erenerol: Ergun Poyraz için :Muzaffer Bey’e yapılan Ergun’a yapıldı. 5 Temmuz 2007 Pazar…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “HanP.==>karma sistem Amerikan devreciliği bitirdi. Dört sınıf taburda karma birbirlerini tanımadan mezun oldular…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “…Önce Ordu, sonra Devlet 3 ayda meclis…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “…Mustafa Balbay: ART için 4,5 sene AKP iktidar olduğuna göre AKP’ye bu kadar görmeyelim” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Bir milyar 300 milyon $ Ahmet Özbek Mustafa Özbek’in oğlu ART artık devletin TV.sen daha çok güzel şeyler göreceksin ART yayın politakısın değiştirebilirler… …Prof.Dr.Ercüment Ovalı … Taki DOĞAN’ın adamı: lazım…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Oğlu Amerika’ya gidip geldikten sonra ART’de yayın …değişecek. M.Balbay söylüyor bunu ART artık bizden çıktı. Ahmet Özbek. ART de her şey değişiyor Tolun Paşa ile Mustafa Özbek yan yana- Nuriye ART’de programa devamı sağlanmalı, Koyulan …haberi yok Ali Özoğlu tarafından manaya koyulan …ortada yok … Ankara Mitingi ile ilgili Mustafa Özbek yayın yapmak istememiş, Öğleden sonra Bayrak alındı saat 14.00 den sonra” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Hasan Kundakçı+Ha.Ba.+M.Tekin…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Vedat Yenerer, Arslan Bulut, Avukat Salim Sarıibrahimoğlu Fettulah’ın adamı Adana Aydın Tunkgücü… Yiğit Bulut –cnn’de proğram (Sule Zeybek Bulut) damadı-Şule… O zurnanın son deliği dedi Vedat Yenerer Arslan Bulut+ Vedat Yenerer Lale Sarıibrahimoğlu AndıçàTeves SS.in kızkardeşi Namık K.Zeybek-Aydın Doğan bacanak TESEV-masum dedi Vedat Yenerer N.Atabayın programında” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Mehmet Barlas: Bütün Abdullah Gülleri savunak zorundayız artık… …M.Ali Çelebi Alay komutanı- A.Gülen :0049 157-714-13 73 …vatandaşın geliri denetim altına alınacak. Tespit edip mersedesden villalar v.s. devletin memurlarını üzerine salıp bir de devlete borçlandıracağı K.AYDIN…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Rovanşında siz çalışacaksınız biz uyuyacağı Ama biz tilki uykusunda olacağız- Yakın zamanda Ali Özoğlu 17 Ağustos Volkan kaplama yakında gidiyor- àYarın öğleden sonra Celil Balkan Albay 0 532 495 37 24 …” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Naydin@toplumalhaber.com Ali Aksüngü SSK sicil no: ... Ahmet Yarbay ... Hamza-Mehmet çocuklarına Üzeyir Garih öldürülme olayı?” yazdığı, karşı sayfasında, “Cumhurbaşkanlığı meselesi Cumhuryiet meselesidir …Fatma Ünsal : 280 250 20 346…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “…Plazma ile ilgili hiç bir toplantı da bulunmamasın +Haluk Peşken (Avukat)… E.Ovalı Nedim Ayhan Bozkurt-nükleer Tıp …Bir/iki sene önce Plazma da biyi bir yerdeydik TSK ortak oldu.” Yazdığı, karşı sayfasında, “Volkan Kap. TSK olarak vazgeçiyoruz der (önemli) (1)Onay gidecek (2)İsim değişecek (3)Plazma da TSK-Kızılay-Ercüment yıldız Çelik 29 Ağustos 2007 …:Arkadaşın yakın zamanda devlet yönetecek yıldız: 60 yıl sonra mı? Neriman aydın 28.08.2007” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “…Ben E.Ovalı yerimde olsaydım TSK’ni temsilen gelen V.Kaplama’ya güvenmemelik eder mıydınız?” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Hamza Demir (1) Mehmet Koçarslan –Tunceli doğ Raina ve Galatasaray adasının işletmesi- PKK ile işbirliğinde İstanbul’u ayakta tutanlardan biri (2) (Paşa) Halen görevde olan bir paşadan – Erdoğan Polat Irak’dan ABD doları getirerek Avro’ya dönüştürüp piyasaya sürüyorlar Paranın %20’sini de Mehmetçik Vakfına verildiğniden de bahsediyor. (3) Edirneli Albay- Oğlu ve gelini teğmen Tayyip Erdoğan hayranı TSK ndan rahatsızlık duyan Bu dönemde TSK nin üst düzeyinin emekli edilerek bunlar dan kurtulacakmış T.C. Devleti Bu 3 Tırı vramış, Bulgaristan’da basılan dolarları kaçak yollarla Türkiye’ye sokuyorlarmış” yazdığı,

-(1) adet bordo renkli üzerinde NOTES ibaresi bulunan ajanda içersinde; “ÖNEMLİ Yazan Ali ÖZOĞLU… Konu;Yargıya … istiklal mahkemelerinde … Mayıs 20-2005 Şifre Çözüldü S123 ali ÖZOĞLU …Ali özoğlu Belge S.125” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Bu mücadeleler uzun süreli yapılacağından… … Neriman Aydın Gaziosmanpaşa 16 Haziran 2005 (14:13)” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “İyi de olmuş, aksi halde… …Bu konudaki uyanıklığını devam ettirmesiyle… Neriman aydın 01 Temmuz 05 GOP” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Neriman Aydın adına DSİ’nin yanında Karayolları Genel Müdürlüğünün misafirhanesi Tel:415 89 00 Bayındırlık Şaban Özel Kalemi Müdürü Fatih Can Bey iki kişilik bir oda ayırttı. 0 538 328 87 00 (iki kişilik) yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “…ÖNEMLİ Türkiye Cumhuriyeti Devletinin idaresini elimize aldığımızda, 1995 yılında DYP-CHP ortak imzalı Gümrük Birliği antlaşmam nedeniyle Türkiye’ye Avrupa Birliği’nin Gümrük Birliği nedeniyle yapmaya söz verdiği bedeli ödememiş olması nedeniyle onların söz de Avrupa insan hakları mahkemesinde bir dizi davlaar açılacaktır. Devamı sayfasında, Benzeri davalar yurt içinde hem Devlet tarafından hem de tüzel kişiler tarafından açılacaktır. Zararı anlaşıldığında, idarecilerin tedbir almamaları haklarında dava açılmasını karara bağlayacak me… ve yapı kararı ile hesap sorulacaktır. Gerekli kanuni düzenlemeler yapılarak Türk … zararımıza sebep olan uygulama ve anlaşmalar ulusal ve uluslar arası ortamlarda tartışmaya ve hesap sormaya açılacaktır. 27 Mayıs 2005 Neriman Aydın 0 274-2164599Kamuran Demir” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “5 Haziran 2005 Ankara’da bir toplantı düzenleyelim Atatürk ve Din konulu konuşmacılar Mehmet Dumlu (Hz.) Metin Aydoğan Atilla İlhan Rauf Denktaş Şener ERUYGUR Kemal Aydın- Ara:Konser Kerkük Türkleri Abdurrahman Kızılay Cengiz Yucak H.B. Araz f… Meydan/ Stefan Bu toplantının alt yapısı hazırlayalım Hakan ve Neriman” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Kanun Teklif: Anlaşma yıl dönümlerinde öncelikle Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde; sonra da ulus-devlet olan uluslar arası düzeyde kutlanmalı Bu vesile ile bir kanunu düzenleme yapılacak ve 1 gün resmi izin ile tarihe geçecek” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Kanun: Lozan antlaşması yıl dönümleri her yıl 1 gün resmi tatil ile yurt içinde yurtdışındaki temsilciliklerimizde… …etkinliklerle kutlanır. ANAYASA’YA KANUN MADDESİ OLARAK EKLENECEK” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “Turizm Bakanı Atilla Koç (2005-30 Haziran) (Kurtuluş Bayramı kafayı çekme bayramı… Benim başka görüşüm var. O tarihlerin birçoğu palavra zaten) gereği yapılmak üzere kayıtlarımıza geçmiştir. Kurtuluş törenlerinde sergilenen ÖNEMLİDİR temsili düşman gösterilerinin kaldırılmasının zamanı geldi Atilla KOÇ” yazdığı,

-(1) adet siyah renkli kareli ajanda içersinde; “Kütahya Öğretmen evi Ahmet Koyuncu Candan Eren (Mülkiye Başmüfettişi) Vali Yardımcısı Metin Bey 0505 466 51 01 Valilik konutuna yakın 0 274-223 62 49 Öğretmen evi İnanç bey” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Hakan EROĞLU Piyade Binbaşı 1. Hudut Tabur Komutanlığı Çaldıran/Van Cep : 0542-6457771 İş:0432-4122087 0432-412 24 87 0432-412 20 07 E-mail= hakaneroğlu23@mynet.com” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Sevgi Erenerol Necatibey cad. alipaşa Değirmen sk. No:2 Karaköy/İstanbul 0212 244 28 10 Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla ilişkiler sorumlusu yazdığı, karşı sayfasında Merdan Gülen 0542 768 40 49…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Sevgi Erenerol Necatibey cad. alipaşa Değirmen sk. No:2 Karaköy/İstanbul Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla ilişkiler sorumlusu”, “Patrikhane Yunanistan’a 0212-521 91 11 523 18 18 0532-214 33 54 Bg:0212-523 18 30… …Av:Kemal Kerinçsiz 0532-214 3354 Ziraat ATM 5521 Garanti Bonus Sıf:7382 mus:6521262” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “0505 576 17 55 Behiye Vedat Yenerer İnfo@intermetajans.com” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “S. H. Danıştay 11. Daire üyesi Danıştay Başkanlığı 0 312 424 08 46 …0532-463 74 17 Sıhhıye-Ankara” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Cumartesi günü Keçiören/İncirli Yunus Emre Kültür Merkezi Cumratesi (13:30) Cuma- Zara-hamının ailesinde kalacak Cuma/(Saliha) (DSİ) sosyal tesislerinde (19:30-20:00) (Selçuk) us şekilde Özel bir sohbet Cumartesi 13:30 Akşam:6:00 Kocatepe Camisi (0274-2239247) Kamuran Bey (Afyonlular evin) de Proğram (Cuma) için (Selçuk Bey’den bilgi) Mehmet Dumlu hz Ankara’da Zara hanımın annesinin evinde” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; M.H.- Cumhurbaşkanı olarak düşünülüyor” yazdığı,

-(1) adet siyah renkli karele ajanda içersinde; “Devletimizin yeniden sahibi olduğumuzda büyük Türk Milleti olarak yapacaklarımız 10 Temmuz 2005 Çankaya ile başlayıp Türkiye Büyük Millet meclisinin yeniden açılacağından, Anıtkabir özel defterine ilk ziyaret anında yazacaklarım ile devam ettiği, Büyük önder… …Neriman Aydın 12 Şubat 2004” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “ANAYASA Fertlerin… …hale getirilecektir” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Lozan antlaşmasının imza günü Türkiye de resmi tatil günü ilan edilecek… Neriman aydın 10 Temmuz 2005” yazdığı,

-Başka bir sayfasında: “Lozan Antlaşması, emperyalizm… 31 Ocak 2005 Çankaya Neriman Aydın” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Kanun Teklifi= Türkiye’deki Hıristiyanlar Türkiye’de bulunan ve kilise sahibi tüm dini görevliler (Hıristiyan-Yahudi) en kısa zamanda (Süre konulacak) … …Türk Ortadoks Kilisesi dışında …” “Tüm Jandarma il/İlçe komutanlıkları yetkilidir gereği millet adına Çankaya 8 Ocak 2005 Neriman Aydın Türkiye deki Hıristiyanlar Türk Ortadoks Kilisesi’ne bağlıdırlar. Aksi olanlar Türkiye’yi verilen sürede terk edeceklerdir. Hıristiyan Kilisesi olarak ülkemizde geçerli tek kilise ve otorite TÜRK ORTADOKS KİLİSESİDİR Çankaya, Neriman Aydın 10 Temmuz 2005” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “(*) Hıyaneti Vataniye Kanunu önce kanun olarak çıkarılacak, sonra Anayasa maddesi yapılacak …” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “ÖNEMLİ yapacaklarımızdan hiçbir ecnebinin hiçbir hıristiyanın özellikle hiçbir yahudinin ve masonun haberdar olmamasına azami özen ve titizlik gösterilecek MİLLİ EĞİTİM KANUN: …” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Kanun Çankaya 23 aralık 2005 Gizli Önerge:… kendisi vatandaşın ayağına gidecek” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “ANAYASA MADDESİ: Yabancılarla yapılan veya yapılacak anlaşma maddeleri Türk milletinin mutabakatı sağlanmadan TBMM’den geçirilmeyecek ve yürürlüğe giremeyecek …Neriman Aydın Çankaya 23 Aralık 2005” yazdığı,

-Başka bir sayfasında, “GİZLİ ÖNERGE VE GİZLİ OTURUM: Dışişleri Bakanlığı, iç işleri bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığının mevcut kadroları ile sosyal güvenceleriyle görevden el çektirilmeleri …Neriman Aydın 23 Aralık 2005 Çankaya yazdığı, devamında GİZLİ ÖNERGE VE GİZLİ OTURUM: Mustafa Kemal Atatürk’ün kabri ile ilgili notların” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “ÖNERGE AÇIK OTURUM: 10 Kasım 1938 esas alınarak geriye (başlangıç noktası alınarak) geriye dönük olmak üzeri …özür dilemelerin sağlanması ve bedeli ne ise onu ödemeleri” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “KANUN TEKLİFİ: Başta İstanbul olmak üzere… başlayıp bazı Büyükşehirlerin isimleri yazılıp nüfus yapısının” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “KANUN: Milli Güvenlik Genel Sekreterliği lav edilerek yeni baştan mason olmayan… …paylaşılacaktır 18 Şubat 2006 Neriman Aydın yazdığı, devamında KANUN: Devletimiz, Vatanımız ve Milletimizin aleyhine… …cezalandırılacaktır 18 Şubat 2006 Neriman Aydın” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Kanun: Kozan-Dilekkaya köyü Sit alanı olduğundan aileler ev yapamadıklarında çocukları evlenememektedirler. …Eruygur paşa’ya bildirilecek” yazdığı,

-(1) adet kahve renkli kareli ajanda içersinde; “KANUN TEKLİFİ: Türk milleti nüfus kayıt işlemleri sırasında gerek nüfus kaydı düzenlemesinde, ve andından bu isimle yapılacak her tür vatandaşlık işlemlerinde çift isim alan vatandaşlarımız bu isimleri arasına nokta ve bu isimler kısaltma olarak kullanılmayacaktır…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “03 Mart 2006 Sevgi Erenerol, Ergun Poyraz, Tenzile Rüstemhanlı, Önder Bey, (Ercüment ovalı Mevltü Aydın 30 dak.) Saat 17:30’da 9:30’a kadar bir sohbet KEMAL ABİM TOPLANTIYA KATILAMADI, Antalya seyahati nedeniyle –Unutmadan konuşulanları kayda geçirmekteyim (1) Ergun Poyraz’ın en son sarfettiği cümlelerden başlamak istiyorum, Hayri B.Bey’in kendisini kazıkladığından Necip Bey’in kitaplarının trilyon liralar tuttuğundan, kendisine kazık atıldığından bahsetti. Bunları neden söyledi? Sevgi hanım Toplumsal Dönüşüm Yayınevinde neler oluyor insanlar (Hüseyin Mümtaz vs) kimseler paralarlını alamadılar Galiba devirler falan olmuş dedi Ergun Poyraz da bunun üzerine (O kadın devredildi dedi) (Hayri bey evden bile çıkmıyormuş) dedi” devamındaki sayfa da “(2) Paşalardan ve Türk ordusunun paşa …Yahudiler elinde olduğundan bahsedildi. –T.K, Y.B., E.Ö.-H.Ö.’ün akraba ve (dönme) Sabatyist-Yahudi olduklarından bahsedildi- …Bu fikirlerin ısrarlı sahibi Ergun Poyraz Ya şimdi E.Poryraz’ın bu düşüncesini yorumlamak istiyorum; Bu adam TSK’nın yardım ve korumasıyla kitap yazıyor, belgelere ulaşıyor, ama adam ordu aleyhinde propaganda ya ısrarla devam ediyor- Bu adam gerçekten Ordunun mu yoksa ordudaki din ağırlıklı kesimin mi yoksa ordudaki mason ağırlıklı kesimin mi emrinde?” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Sorular çok fazla şüphelerim yüksek boyutlarda. Bir de Kemal ağabeymin yanında konuşmadığı hususları o yokken bu KEMAL AĞABEYİMDEN KORKUYOR MU? Çekimi yok mu/ Bir diğer konu N.HABLEMİTOĞLU’nun çok yakın bir arkadaşı tarafından onu tanıyan biri tarafından öldürüldüğünü ifade etti, Sevgi hn. Da teyit etti. Bu konuda abimin düşüncelerini alalım Bir de hep o Yahudi bu mason falanca ermeni gibi bir muhabbet yapıldı, *Onun Yahudi bunun mason falancanın ermeni olmasını değiştiremeyeceğimize göre, biz Türk milletinin evlatları Devletimizi nasıl elde ederiz diye gayret ve çalışma yapmak zorundayız” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Sevgi hanım Tenzile Hanım Hariç Ergün Poyraz’ın düşünceleri ve kanaatim (köyümüze gidip silahımızla beklemek) şeklinde ortaya çıktı Ümitsiz … karamsar ve Türk milletinin, Türk milletinin gücü feraseti öz değer ve düşünceleri birşey sayılarak yok sayılarak ifadelerine devam etti E.Poyraz” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Önder Bey’in doktora öğrencilerinden biri yarbaymış Hoca bunu ele geçirince ver yansın ediyormuş Yarbayın Hoca’ya Generallerle ilgili söylemi: Hocam Paşalara siyaset deseki meclise kadar köpek gibi dört ayak üzerinde gideceksiniz Paşalar köpek gibi dört ayak giderken daha gerçekçi olsun diye tek ayaklarını kaldırıp yoldaki ağaçlara da çişlerini yaparak giderler” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Askeri Yüksek idare Mahkemesinde teblig tarihinden itibaren 60 gün içerisinde dava açılacak. (Yazı suretini bana gönderecek!) MSB dilekçeye cevap verecek! O dilekçe ile dava açılacak. Dava açıp kazananlar var. Cevabın sureti ile Balü abime gideceğim” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “KUVAYİI MİLLİYE O.OZANSOY KUVAYİ MİLLİYE ULUSAL GÜÇLER DERN. GEN.SEKRETERİ” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Kantal Kaymakamı D.A.Ş. İstiklal marşımızın ve Andımızın okunmasını yasaklamak istediği talep yazısı: 30.11.2004-966 sayılı yazı gereği günü geldiğinde yapılmak üzere Neriman Aydın 2 Eylül 2005” yazdığı,

-(1) adet kahve rengi kareli ajanda içersinde; “7.000 EUR 636 05 30 25.000 EUR 5.000 2.000 N.aydın 18.000 EUR…” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “S.17. Rabıt ve Kumandan ile Hasbihal …Çev’in başkanı ile ilgili Eruygur Paşa’ya uyarı –Yeni Hayat Dergisinde yazılarına son vermesi, yazılarını kitap haline getirmeli –Aslı Fethullahçı E.POYRAZ hizmet etti Türkan Salyan ÇEV Çağdaş yaşanı destekleme derneği Buzoğlu, H.B., H.Altaş Uygur Onur …Arkamızda Jand. Gen. Kom.” Yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Ayhan Küçükarslan Başbakanlık (müştarı) müşavir MHP kökenli- istihbarat tanışmanı yaparak Add’de kürkçülük yapanlara karşı değerlendirilecek. Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanlığı Yurt içi ve Yurt dışı ilişkiler Daire Başkanlığında Şube Müdürü –hırsız-menfaatsiz-fedakar-“yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “A.Sırrı Pirimoğlu (Elektrik Elektronik San.) Erzurum Şb. Çek-sorgusu Her türlü demirbaş gelmesin rağmen teminat mektubu alamıyor. İrfan Bey’e bilidirilecek (Hümettin-)…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Yapılacak ve yapılacak olan faaliyetlerimizde öncelik büyük İsrail devletinin kurulması projesinde olmalıdır. Bizler şimdiye kadar hiçbir oyunu kaybetmedik ve asla kaybetmeyeceğiz Çünkü bizler yahudiyiz masonuz…. (Ali Özoğlu Şifre çözüldü. S.35” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Karadeniz Teknik Üniversitesinden gelen şikayet edilen Ercüment Ovalı şikayet eden Tahsin kopuz, mağdur Erdal kopuz luzumu muhakeme olmadığına ilişkin kararın denetimi Danıştay 1. Daire Talebimize dosyamıza gayri kanuni bir müdahalenin olmasıdır. Dosyamızın zalimce sonuçlanması konusudur. Dosyamıza gayri kanunu bir müdahale olmasını önlemek Selçuk Handu” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Mehmet Dumlu (hz) ile irtibata geçilecek konu ve konuk için Erol Dereci ve eşi Zara ve eşi İbrahim Erkal+…Konuklar Şener Eruygur, Ali Özoğlu konuk” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Ahmed Ahmedov ile sazlı semaver Hoca M.Dumlu Konu+Türkçe … Ercüment Ovalı … Banu Avar” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Hoca M.Dumlu’nun düşünceleri ve önerileri alınacak Zara ile ilgili düet için görüş sorulacak yazı yazılacak Şener Eruygur, Ali Özoğlu konuk” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Sn. Org.Hurşit Tolon 1. Ordu Komutanı Sn. Tolon Emperyalist emrindeki… …hizmetinizden” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “18 Ekim 2005 (12:44) maalesef kaleler tek tek düşüyor düşürülüyor Arkadaşımızın kardinalin adamları ile görüştüğü ve bir takım ekonomik teklifler aldığı konusunda ciddi duyumlar almış ama inanmamıştım. Çok üzgünüm saygılar Cengiz Yücak Cengiz Bey bahsettiğimiz arkadaşımız Hayri Bey mi? 18.10.2005 Neriman Aydın Maalesef Cengiz Yücak (12:48) Beni bağışlayın inanmakta zorlandım. Önemli değil Mustafa Kemal de hep yalnızdı Biz onun evlatları beraber başarırız dedik” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “İstanbul düştüyse Ankara var Siz varsınız, siz Biz olacağız vatan Türk’ün devlet Türk’ün Biz de bir gün nutuk yazarmıyız? İhanet edenleri ve korkup kaçanları sevgiler Neriman Aydın 18.10.2005 Kemalizmle kalkıyorum. Lakin bizimkiler de vatan evlatlarına sahip çıkamamakta ve çil yavrusu haline dönüşmelerine adeta seyirci kalmaktalar. Cengiz Yucak (13:07) 18.10.2005 Savunduğu cepheyi asla terk etmeyecek olan Türk çocuklarını korumak ve emirlerini almak zorunda kalacaklar” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Bugün bizden haberi olmayanları tanrı Türkü zaferle buluşturuncaya kadar mücadeleye ant içtik seviler 18.10.2005 Neriman Aydın Ergun Poyraz Kemal Yavuz paşadan sonra şimi de yekta Güngör Özden hakkında karalayıcı bir kitap hazırlıyormuş! Bu doğru bir eylem mi? Bizler bu olayı nasıl değerlendirmeliyiz? İzahatlarına ihtiyacım var Kemal hocama ve sizlere saygılar 18.10.2005 (22:18) Cengiz Yucak” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “yarın sizi bilgilendirelim Kahraman Türk sevgilerimizle Neriman aydın 18.10.2005 üzücü olan ve de kafamı karıştıran bu şahsın halen bizlerin safında ve korunuyor olması H.Beye yaptığı haksızlıklar ve hakaretler için dün bu şahsa şerefsiz diyen bir zat bugün yeni kitabı için katkı sunuyor, ama aynı katkıcı zat yayıncımızın kayıp gitmesine seyirci kaldı! Cengiz Yücak 18.10.05 (22.48)” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Feridun Öncel ->(bu şahıs suç örgütü lideri Sedat PEKER ve adamlarına yönelik KELEBEK operasyonunda gözaltına alınmıştır) Başkent iktisatçılar Derneği Başkanı” yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Salı-Cuma 1 Mayıs 18:00-21:00 arası… …Şili Devlet Başkanı’na Sanriago Valisine Belediye Başkanına mektup yazılacak…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “A.Türkiye de kilise inşaatlarıyla ilgili kısıtlamalar-? Hıristiyan ve kilise sayımı? Sevgi Hanım aranacak-…”yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “417 51 90- 2742 Hakan Bayraktar Bayramlık/Yüzb. Harp okulunun kantini özel girişimciye açılıyor. İçinde bir de kitaplık ver kitap satış bölümü harp okulu öğrenci sayısı (4000 bin) hem kantin hizmeti hem de kitap satışı yapabilecek. (işletme esasları ve bedel için Hakan Bayramlık (Yüzb) ile görüşülecek) (Yrb) Adem Acarlı haber verdi” yazdığı,

-(1) adet siyah renkli üzerinde herhangi bir ibare bulunmayan kareli ajanda içersinde; “(E.Org. M.Şener Eruygur) yazdığı,

-Başka bir sayfasında; “Kanun :15 Eyülden 30 Mayıs’a kadar gerek (kamu) devlet dairelerinde gerekse özel girişimde Cuma günleri öğlen tatili 11:30 ile 14.00 arası olup Cuma günü mesai saait bitimi:16:30’dur …Neriman Aydın 05 Ağustos 2006 Çankaya” yazdığı, bu şeklide kanunlar üzerinde değiştirmeler düşünüldüğü,

-Başka bir sayfasında; “Org. Fevzi Türkeri Org. (E) M.Şener Eruygur /Kitap 0216-345 28 07 Cengiz Yıldırım 223 00 16 Vahdettin Gerecek: 456 20 50 Fenerbahçe Orduevi Fenerbahçe korumalı konutları Fenerbahçe/İstanbul” yazdığı tespit edilmiştir.

         Şüpheli Neriman AYDIN’ ın 14.01.2005 tarihli mektubunda ise;  “Sayın B., daha fazla zamanınızı almak istemiyoruz,  düşüncemiz odur ki her üç ayda bir Kurmay Heyet olarak bir araya gelip hadiseleri, kat edilen yolları, yapılması gerekenleri görüşmemiz ve bunları zabta geçirmemiz geleceğe dair yolumuz için son derece faydalı olacaktır diye düşünüyoruz. (Bu şahsi düşüncemdir, henüz Sayın Kemal Aydın Beye söylemedim, şu anda mektubu yazarken aklıma geldiği için Sizinle paylaşmak istedim)” yazdığı,

Neriman AYDIN isimli şahsa ait, LENAVO marka Diz Üstü Bilgisayar içerisinden çıkan, Toshiba marka ve 36091775T seri numaralı hard disk’te “Belge11.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN adıyla yazılan Mehmet D. isimli şahsın tanıtıldığı ve övücü beyanların yer aldığı 10.08.2007 tarihli belgenin bulunduğu,

“Belge 8.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Sazlı Semaver isimli bir programa katılacak olan şüpheliler Mehmet Şener ERUYGUR, Ercüment OVALI, Ali ÖZOĞLU nunda aralarında bulunduğu şahıslar ve konuşulacak konular ile ilgili notların yazılı olduğu,

“emreçelebi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Harbiye ruhunu Harbıyede gecırdıgım 4 yıl boyunca goremedım ..”“Harbıyelılerın MUSTAFA KEMAL'den sonra örnek alabilecek en yakın unsuru bence bölük komutanının davranışlarıdır. Şu zamana kadar benım ornek alabilecegim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gonderılırken kısılıklerınden cok alaverelerle yaptıkları karıyerlerı olmasıdır..” “Her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundakı sıstemde degıssıklık yapıyor. Dolayısıyla Harbıyelıler neyın dogru neyın yanlıs oldugunu degerlendıremıyor. Yaptıklarınıda inanarak degıl yapmak için yapıyorlar.” şeklinde beyanlarının yer aldığı,

“harbiye.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “Hepimiz Kemaliz,Hepimiz Türk’üz” Yürüyüş Kararı sayılamadığı Harbiye’nin yetiştirdiği Teğmen de nasıl bir komutan olmaktadır yada olacaktır, takdiri Yüksek Makamlarınıza bırakıyoruz.” “Yüksek Lisans ve Doktora Tezlerini tavukçuluk, arıcılık , su ürünleri üzerinde yaparak nasıl bir Harbiye eğitimi aldığının trajikomik örneklerini sunmaktadır…” şeklinde beyanların yer aldığı,

“mali.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; “…Hepimiz Kemaliz Hepimiz Türküz yürüyüş kararı izne tabidir. Normal olan Türk diline saygı neredeyse takdir konusu halini almıştır. Üst rütbedeki birçok komutan Atatürk adını ağzına almamaktadırlar…Askeri eğitim birçoğu kalıplaşmış, zamanı geçmiş, günümüzün ihtiyaçlarından uzak programlardan oluşmakta ayrılan zaman verimli geçmemektedir...Harbiyede korku kültürü lider yetiştiremez, liderliğini ispat etmiş çok yönlü komutanlar Harbiye de bulunmalıdır… Taburumuzdaki kimi kurmay subayımız ise bizlerin onur ve şerefini ufacık bile olsun düşünmeyerek bizlere karşı hakaret dolu sözler sarf edebilmekte Harbiyelileri geliştirmektense kendi bireysel çıkarları için her türlü fedakarlığı yapmakta olup Harbiyelilere sürekli onur kırıcı cezalar vermektedir...Verilen konferanslara harbiyelilerin ilgisi! Videoda nettir. Bunda yoğun programlarda savrulmalarının da etkisi vardır.” İfadelerinin bulunduğu,

“konferansta uyuyan harbiyeliler.DAT” isimli video dosyası içerisinde; Harp Okulu öğrencilerinin konferanslarda uyurken çekilen görüntülerin bulunduğu, görüntü kaydının “mali.doc” isimli belgede Kara Harp Okulunun eğitim sistemi hakkında ileri sürülen iddiaları doğrulamak için çekildiği,

“NER 2 1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 134 sayfadan ibaret olduğu, söz konusu belgede;

-Neriman AYDIN adıyla 12.10.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Sayın B., malumlarınız olduğu üzere, her türlü elektronik haberleşmemiz kolaylıkla takip edilmektedir. Bu nedenle telefonda ayrıntılı soramadığım için bağışlayınız.

Jand. Korg.İbrahim A. ve Jan.Korg.Mehmet Ç. ile ilgili olarak Şener ERUYGUR Paşanın onayını ya da yardımlarını talep edebilmemiz için, geçerli bir mesnedimizin olması gerekmektedir. Konuyla ilgili bana yönelteceği sorulara olumlu, dayanağı olan ve ne için olduğunu anlatabilmem için bilgi sahibi olmam gerekmektedir. Sizce bir mahsuru yoksa beni aydınlatmanızı rica ediyorum Sizden. Ancak bu şekilde etkili sonuç almayı sağlayabiliriz. Aksi taktirde kendisinden nasıl yardım talebinde bulabileceğimi düşünmekteyim ve işin içinden çıkmakta zorlanmaktayım… KIRMIZI BEYAZ da çalışan kızımız Fatma ile henüz yüz yüze bir görüşme yapamadım, çünkü babası dışarı çıkmasına izin vermemekte, telefon görüşmesinin tehlikeli olabileceği ve aramızda sır kalması gereken bazı hadiselerden karşı tarafın istifade etmemesi için bu konuda çok geciktiğim için özür diliyorum….”şeklinde beyanların yer aldığı,

- Neriman Aydın adıyla 03.05.2005 tarihli Erdoğan K. isimli şahsa hitaben yazılan e postada; “Cihan P. döneminde Yurtdışı görevi yaptım, döndüğümde ünvanlarım verilmediğinden, Bankanın yükselme sınavlarına çağrılarını red ettim... Ben bir Türk'üm....... Mesleğimle ilgili özellikle Bankamızın satılmaması konusunda ASIL DEVLETİMİZ (TSK) nezdinde önemli çalışmalara katılmaktayım... (Bu bir sırdır..Size saklı kalsın)...” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla Erdoğan  isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “… inanıyorum ki Devletimin ve Vatanımın geleceğinde söz sahibi, etkin bir görevin sahibiyim... Tanrı yardımcımız olsun...NOT: Size yazdıklarımı ve Sizinle paylaştıklarımı okuduktan sonra lütfen Bilgisayarınızdan kalıcı olarak siliniz... İsterseniz saklamak için döküm alabilirsiniz... dostlarınızla paylaşabilirsiniz ... amaa Ama bilgisayarınızda tutmamanızı istirham ediyorum... Bu talebim önemlidir Değerli Türk...Teşekkür ederim...” şeklinde beyanların yer aldığı,

“NER 8.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsın değişik tarihlerde birden çok şahsa yazmış olduğu mektupların bulunduğu, belgenin tamamının 226 sayfadan ibaret olduğu,

-Neriman AYDIN adıyla 11.07.2003 tarihli Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta;“…kısaca ali Türkiye Cumhuriyeti Devleti için duyduğumuz endişelerin ortak oluşunda Türk Ortadoks Kilisesi temsilcisi olarak göstermiş olduğunuz mücadeleyi şahsım, necip Türk Milleti ve büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk adına takdir ve şükranlarımızla karşılıyor, mücadelenizin uyanmakta olan Türk Milletinin gözünden kaçmadığını ifade ediyor, sizleri tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyor huzurlarınızda saygıyla eğiliyorum…Sayın Erenerol, Türk Milleti olarak ikinci bir kurtuluş mücadelesi başlatmak zorunda kalacağımızı hiç düşünmemiştik doğrusu… Vatanımız ve devletimiz işgal altındadır. Türk Milletinin birlik olma mecburiyeti vardır… Türk Milletini yeniden bağımsız yapacağımız mücadele günlerinde buluşmak üzere Türkün Tanrısı Sizi korusun.” şeklinde beyanların yer aldığı,

- Neriman AYDIN adıyla 23.07.2003 tarihli Hüseyin M. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Sayın Mümtaz, Vatanımız ve Devletimiz işgal altında, Milletimiz ise sömürgedir. Türk Milletinin birlik olma mecburiyeti vardır…gereğini yapmak üzere ayağa kalktığımızı ifade ediyorum...Türk Ordusunun kıymetli mensubu Sayın M., …Türk Milletinin yapacağı ikinci kurtuluş mücadelesinde Türk Milleti ile birlikte olmanızı ümit ederken, emekleriniz için teşekkür ediyor huzurlarınızda saygıyla eğiliyorum.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 29.09.2003 tarihli Nuh Mete Y. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Sayın Y., …yerli işbirlikçilerin bu sömürü sürecini hızlandırmaktaki emeklerinin karşılığını, Türk Milleti olarak yapacağımız 150 likler değil, 15 binlik listelerde değerlendirmek üzere örgütlenme ve bir araya gelme zamanıdır… ali Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Ülkesi Türkiye’yi yeniden bağımsız kılacak büyük mücadele günlerinde birlikte olmayı ve yeniden kurmak zorunda kalacağımız Türk İstiklal Mahkemelerinde Sizi Savcı olarak görmeyi diliyoruz.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 27.08.2003 tarihli Jandarma Genel Komutanlığı Yrb. Müfit isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “İRAN İSLAM CUMHURİYETİ sınırları içerisindeki Güney Azerbaycan Türklerinin ABD’de yaşayan ve bu ülke vatandaşı olan sürgündeki Türk Lideri MAHMUT ALİ ÇÖHREGANLI, bu sabah eşi ve çocuğu ile ziyaret için geldiği Ülkemizde, İstanbul’da Ülkemize giriş izinleri bulunduğu halde eşi ve çocuğu sınır dışı edilmek üzere Türk Emniyet Birimlerince gözaltına alınmışlardır. Değerli Komutan Org.Şener Eruygur’un “Bildiklerinizi bize her zaman ulaştırabilirsiniz” cümlesinden hareketle…konuyla ilgili yardımlarınızı Türk Tarihi ve Türk Milleti minnetle hatırlayacaktır.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 19.08.2003 tarihli Bilgi notu başlıklı alt kısmında “paşa ile yapılan görüşmeye hatırlatma notu” ifadesi yer alan notta; “Bu, Türk Milleti ile Türk Ordusunun 65 yıl aradan sonra ilk buluşması, Türk Tarihinin bu anlardan hoş bir gülümseme ile bahsedeceği inancındayım. Sanırım daha önce ne Siz Türk Silahlı Kuvvetleri ne de Biz Türk Milleti hazırdık… Benim Ülkemde toplumun hemen her kesiminden kendisine hizmet eden, kendisine mensup olduğu ülkesinden daha bağlı insan yetiştiren ABD’ye ve AB ülkelerine karşı; Siz asli unsur Türk Soyunu ülkemiz için, devletimiz için ayakta ve hayatta tutmayı başaramadınız. Değerli Büyüğüm, Biz 65 yıldır Sizi bekliyoruz.... Ama ortada yoksunuz... Yolumuz ölmek ve öldürmek ihtimalleriyle doludur. Bu tehlikeyi Biz göze aldık, Siz de alıyorsanız başlayalım deriz …Değerli büyüğüm Türk Milleti gerçekleri ve gerçek olmayanları bilmektedir. Farklı düşünüyorsanız bu düşüncenizden vazgeçmenizi tavsiye ederiz. 150 likler listeleri hazırlayan Türk Milleti, 150 binlikler, 15 milyonluklar listeleri de hazırlayabilecek idrak ve şuurdadır” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 14.10.2003 tarihli Jandarma Genel Komutanı Org. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Değerli Büyüyüm, işbirlikçi siyasi kadroların sömürge anlaşmalarına parti adı fark etmeksizin korkusuzca, uyarı şeklindeki beyanlarınıza rağmen hiç çekinmeksizin imza atmalarını Siz Türk Silahlı Kuvvetlerinin her seferinde “Türk Silahlı Kuvvetleri AB’ne karşı değildir” sözlerinde buldukları cesarette ararız. Bu şekildeki ifadelerinizi Türk Milleti olarak koyacak yer bulamadığımızı itiraf etmeliyim. Çünkü Türk Ulusu bu şekildeki sözlerinizle “demek ki korkulacak bir durum yoktur rehavetine ve yanılgısına” kapılmakta ve ihanetleri 65 yıldır ispatlanmış biri diğerini aratmayan soysuzlara desteklerini sürdürmeğe devam etmektedirler. Paşam, Başkent Ankara’da Karanfil Sokakta, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı-Sahil Güvenlik Komutanlığı binasının tam karşısındaki Eyüboğlu Otelde, Otel sahibinden misafirlerine kadar günün 24 saati Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine azınlık ruhlu, molla zihniyetli kafalar tarafından inanılmaz bir propaganda yapılarak kitleler etki altına alınmakta ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin dayanak noktası inceltilerek altı oyulmaktadır. Türk Milletinin gözleri önünde bölücülük, Türk Silahlı Kuvvetleri, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanlığı yapılmaktadır. Türk Milleti henüz bu ihanete ve şer odaklarına karşı koyacak güçte, uyanıklık ve duyarlılıkta değildir…Paşam, Birlik Mahallesi, 14. Sokak, 11 nolu konut Doğu illerimizden bir Şahıs, İşadamı ve Siyasetçiye ait olup, İlçi İnşaat tüzel kişiliği altında faaliyet göstermektedir. PKK-Kadek terör örgütü ile ilişkisinden başlamak üzere uyuşturucu kaçakçılığına kadar Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine bölücü faaliyetlerde bulunduklarını, terör örgütü elemanlarına yardım ve yataklık yaptıklarını tahmin ediyoruz. Konuta girip çıkan insan sayısı bir hayli fazla olup, çoğunluğunu Doğu ve Güneydoğu Anadolu kökenli vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Gelip gidenlerden bazılarının asker kıyafeti taşıdıkları malumlarımız olup, asker üniforması ile konuta girenler dışarı sivil olarak çıkmaktalar, konuta gelip giden insanların sokaktaki davranışları ile bindikleri son model otomobiller duyarlı her vatandaşın dikkatini çekebilecek boyutlardadır…Bu tür girişimlerinizin Ulusal Güçlerin bir araya gelmesinde büyük katkıları olacağı inancını taşımaktayız. Bu ailelerin ve aşiretlerin, işbirlikçi ve satılmış mevcut siyasi partilere yönlenmelerine ve emperyalist ülkeler güdümünde çeşitli yollarla istismar edilmelerine yol açan tutumlar karşısında Türk Milletini ve Türk Devletini temsilen Devletimizin yegane teminatı Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve değerli komutanlarının bu boşluğu doldurmasını beklemek bunca ihanetten sonra hakkımız diye düşünüyoruz. Türk Ulusunun Milli olan her kafasından faydalanmanızı bekliyoruz….Türk Ulusu olarak amacımız zamansız harekete geçmemek, ama geç de kalmış olmamaktır. Örgütlenmemizde ve uyanmamızda bize katkıları olacak yegane milli güç Siz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olduğuna inanıyoruz. Türk Milleti bu konuda ısrar etmektedir Paşam. Plan ve program yapma, karşı düşünce üretme ve bu düşünceleri icraata dönüştürme zamanıdır. Tek bir sömürge anlaşmasının imzalanmasını ve yürürlüğe girmesini, hiç edilen tek bir Kamu kurumunun satışını durduramadığınız, durduramayacağınız içindir ki, tam bağımsızlığımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Bu konudaki ihmalkarlıklarınızın devam etmemesi için acilen tedbir almanızı bekliyoruz. Durdurmak için kafalar koparılması gerekiyorsa, o da yapılmalıdır. Türk Ulusunun düşünceleridir. .. Türk yurdunda Türk ulusuna yakışır bir hayat istememizi bize çok görmeyeceğinizi ümit ediyor ve biz Türk Milletine gizli öncülük görevinizi yerine getirmenizi bekliyoruz. İzninizle; Vasiyet gayet açıktır, gereğini yapmak üzere Sizi bekliyoruz.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 10.10.2003 tarihli Veli Küçük isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Paşam, 65 yıldır ihanette sınır tanımayan 65 yıllık Ankara Hükümetlerinden aksi bir tavır ve davranış beklememiz Türk ulusu olarak gaflette olduğumuzu gösterir. Bunun bilincindeyiz. Türk Ulusu olarak bütün beklentilerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapacaklarına yöneliktir….Bizi yanıltan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihanette sınır tanımayanlar üzerinde etkin ve etkili olamama duruşudur.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 05.03.2004 tarihli Jandarma Genel Komutanı Org. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Değerli Büyüğüm, 2003 Ağustos ayında şahsımı kabulünüzde Yüksek Makamlarınıza bir iki cümle ile açıklamaya çalıştığım, tedbir alabileceğiniz düşüncesiyle, özellikle Devlet-Millet ve Ülke güvenliğimizle doğrudan alakalı olan, şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok bilgi ve belgeye kolaylıkla ulaşabileceği konuyu ayrıntılı olarak bir kez daha Asıl Ellere iletmenin bir Türk Evladı olarak görevim olduğu inancındayım…Türk Ulusu bu konuda endişelidir Paşam. Bir tarikat sapığının henüz Başbakan değilken bile Kıbrıs’ı, Kıta Sahanlığını, Ermenistan, Kürdistan tavizlerini emperyalist babalarına söz vermiş icraatlarının yanında, Menderes’in yaptıkları solda sıfır kalmaktadır. Kaybettikten sonra kelle alınması Kıbrıs’ı geri getirmeyecektir Paşam. Türk Ulusunun düşünceleridir. Türk Ulusuna açıklamalarınızda, endişelerinizde dış merkezlerin saldırılarını, yerli maşaların azgınlıklarını göğüsleyebilecek güçte olduğunuza şüphemiz yoktur. En önemlisi Türk Ulusu emrinizdedir Paşam. Kıbrıs’ı ilhak ettiğinizi açıklamazsanız ilk cephemiz düşmüş olacak ve arkası çorap söküğü gibi gelecektir…Bunu durdurun Paşam, lütfen durdurun..” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 10.11.2003 tarihli Sinan AYGÜN isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Ulusal güçlerin birlikte hareketi kaçınılmazdır, yardımlarınızın önemini ve anlamını Türk Tarihi altın sayfaları arasında sonsuza kadar saklayacaktır Sayın Başkan..”şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 08.01.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…hizmetlerinizin yeniden elde edeceğimiz ikinci bağımsızlık mücadelemizi anlatan tarih sayfalarındaki yerini alacağını ifade etmek istiyorum…” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 10.02.2004 tarihli Metin A. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “.. Türkeli Dergisi ile ilgili Kemal Ağabeyimin yapmış olduğu araştırmada; Taner Ünal’ın Sizin de bahsettiğiniz üzere MHP kökenli olduğu, kooperatifçilik yapmış olduğu, hatta MHP nin son kongresinde aday olduğu, pek düzgün olmayan bir geçmişi ile bilindiği gibi verilere ulaşılmıştır…(Kemal ağabeyimin ve Sizlerin) her ikinizin de takip edildiği ve telefonlarınızın dinlendiği gerçeğini göz ardı etmememiz ve sürekli uyanık ve tedbirli olmamız gerektiğinden Sizlere konuyu belge geçer yolu ile iletmeyi uygun gördük. Hatta birkaç yıl sonra Çankaya’da yükselen bir ateş ve tüten bir duman görürseniz, sakın şaşırmayınız... O bağımsızlığımızın dünyaya duyurulması kutlamalarının işareti olacaktır, o ateşi yakmak için sabırsızlanıyoruz.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 18.03.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…geçen hafta sonu Jandarma Genel Komutanlığın’da Paşa’nın emriyle bir toplantıya çağrıldım... konuşulan ve paylaşılan konuları ancak karşılaştığımızda Size aktarabilirim.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 21.04.2004 tarihli Jd.Kd.Albay Cengiz Y. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Ziraat Bankası Dış İşlemler Operasyon Daire Başkanı Güner A Beye malum konudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun zamandır haberdar olduğunu, bu vesile ile Türk Ulusunun Devleti ile birlikte ayakta kalabilmesi için her bir bireyin katkısının vazgeçilmez olacağını, malum konudan tarafım sayesinde değil de, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bizzat haberdar olduğunu hissettirmenizi, bu bilgilere dünya durdukça ulaşmanın geleneksel Türk Devleti bekasının bir gereği olduğunu Batılı Ülkeler Almanya, Fransa, İngiltere örnekleri vererek ifade etmenizi, bu konuyu Batılı ülkelerde Mali Polisin yaptığını, ülkemizde her kurumun Siyasi iktidarlar elinde istismar edilmesi nedeniyle ülkemiz bakımından hayati öneme haiz bu ve benzeri konuların Türk Silahlı Kuvvetlerine kaldığını belirtmenizi, Albayım özellikle bu bilgilere ulaşmak için Mahkeme Kararı çıkartmak gibi bir çözüm şeklinden asla bahsetmemenizi, bu hak ve yetkilerin Devletimizin Kurulduğu gün Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Ordusuna verildiğini belirtmenizi,

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her bilgi ve belgeye istediği anda ulaşmasının Devletimizin günümüzde getirildiği durum nedeniyle önemli olduğunu, Türk Ulusunun Türk Silahlı Kuvvetlerine güvendiğini ancak katkılarının beklendiğini ifade etmenizi önemle istirham ediyorum…“Not: Albayım toplantıdan önce Güner Arslan ve konuyla ilgili düşüncelerimi öğrenmek konusunda emrinize amadeyim. Dahili telefonumdan rahat konuşma imkanım bulunmaktadır.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 20.07.2004 tarihli M. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Türk Ulusuna Bildirge niteliği taşıyacak bir Gazetenin acil olarak ihtiyacımız olduğunu belirtmek isterim. …Söz konusu Gazeteye gönüllü olarak ve bundan büyük bir haz duyarak makale verecek Ulusalcı araştırmacı yazarlarımızın artık var olduğunu bilmek büyük bir imkan olup, Türk Ulusunu uyandırmak yolunda önemli mesafeler aldıracağı, siyonist emperyalistlerin Türk Ulusuna kolay kolay etki edemeyeceklerini, Türk Ulusunun uyandırılma süresini kısaltacağı düşüncelerini taşımaktayız. Paşam, bu konuyla ilgili olarak Türk Ulusunun ve Türkiye Cumhuriyetinin geleceği için yapacağınız hizmetin Türk Ulusunun bir an evvel yönetimde hakim olmasına imkanlar, fırsatlar hazırlayacağı muhakkaktır... Türk Ulusunu emperyalist, siyonist AB ve ABD ye sömürge yapmaya yemin etmiş siyasi zihniyetlere bu gazete ile ya da bir TV kanalı ile Türk Ulusunun layık göreceği tokatı atma fırsatı doğacak ve Türk Ordusunu yıpratacak bir ihtilale gerek kalmayacaktır düşüncesindeyiz. Çünkü bu kez yapacağınız bir ihtilalin Ulusal Tam Bağımsızlıktan, Ulus Devlet varlığımızdan yana olmasını, Vatan ve Devlet hainlerinin ise kafalarını almasını bekleriz… Candan E. bir Türk çocuğudur, günümüz İstanbul Valisi ve Devletimin en tepesindeki diğer bir çok zevat gibi Süryani değildir. Bunun için de korunmasını, kollanmasını beklemenin hakkımız olduğunu bilmenizi isteriz. … Türk Ulusunun Devlet kadrolarından bir bir tasfiyesine ve öldürülmelerine dur demek zamanı gelmedi mi Paşam ? Siyonist emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından öldürüldüklerinden sonra mı kendilerine selam duracaksınız…? Onlar hayatta iken kendilerine ulaşmanızın anlamı, ehemmiyeti, öldürüldükten sonraki milyonlarca selama bedel diye düşünüyoruz Paşam….Değerli Büyüğüm, 30 Ağustos’da Orgenerallikteki sürenizin dolduğunu biliyoruz. …Temenni ederiz ki zati âlinizden boşalacak Makama emperyalistlerin emrinde olmayacak değerli bir Türk Subayının Sizi aratmaksızın gelmesi ve Sizin kadar Türk Ulusuna güven vermesidir. Acaba böyle mi olacak diye endişelerimizi zati alinize iletmek, Sizinle paylaştığımız düşünce ve tespitlerimizi kendileri ile de paylaşıp paylaşamayacağımızı bilmek ve sormak isteriz.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 17.08.2004 tarihli M. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Paşam, emirleriniz üzerine komutanlığınız yetkililerinden Alb. Cengiz Y. Sayın Candan E. ile irtibata geçmişlerdir. ..söz konusu Mahkemelerin davaları bir an önce sonlandırmalarında Komutanlığınız Adli Müşavirlerinin Mahkeme Başkanları ile “Sayın Candan E.’in Bakanlıktaki görevine devamının sağlanması” şeklinde yapacakları görüşmelerin zaten haklı olduğu Dava kararlarının hızlandırılması bakımından olumlu sonuç alınmasında etkili olacağını düşünmektedirler. Sayın Candan E.’in Komutanlık Yetkililerinizin de dinledikleri üzere inanılmaz ölçüde bilgilere sahip olduğu düşünülürse, Bakanlıkta kalmasının sağlanmasının Asıl Devletimiz açısından fayda temin edeceğini ifade etmişlerdir…Konuyu Yüksek Makamlarınıza iletmenin gereğine inanmaktayım Paşam. Sayın Candan E.’in Ankara’da bulunması ASIL Devletimizin menfaatleri için önemlidir, vazgeçilmezdir.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 18.08.2004 tarihli J.Kd.Albay Cengiz Y. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…söz konusu Mahkemelerin davaları bir an önce sonlandırmalarında Komutanlığınız Adli Müşavirlerinin Mahkeme Başkanları ile “Sayın Candan E.’in Bakanlıktaki görevine devamının sağlanması” şeklinde yapacakları görüşmelerin zaten haklı olduğu Dava kararlarının hızlandırılması bakımından olumlu sonuç alınmasında etkili olacağını düşünmektedirler…Not: Albayım, konuyla ilgili aynı bilgiyi içeren bir notu Paşa’ya iletilmek ve bilgilenmesini sağlamak üzere Yaveri Yarbay Müfit Beyin odasındaki faksa da geçtim” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 18.08.2004 tarihli J.Kd.Albay Cengiz Y. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; ““Albayım, Sizleri aciliyetinden ve ehemmiyetinden haberdar ettiğim Sayın Candan E. beyin T. C. ANKARA 11.İdare Mahkemesinde açılmış bulunan 2003/1001 Disiplin Cezası ile ilgili dava 2004/256 nolu kararla Sayın Candan E. lehine sonuçlanmış bulunmaktadır…söz konusu dava mesnet tutularak yine Ankara 11.İdare Mahkemesinde açılan “Zonguldak Vali Yardımcılığına tayin konulu 2004/2001 sayılı ikinci davanın da Sayın Candan E. lehine sonuçlanmasına bu davanın dayanak ve örnek teşkil edeceği hususunu bilgilerinize arz eder …Candan E.in Ankara’daki görevinde kalması için ikinci davada yardımlarınızı beklediğimizi belirtiyorum…” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 06.09.2004 tarihli M. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Paşam, Sizleri, Yüksek Makamlarınızı hayati aciliyetinden ve ehemmiyetinden haberdar ettiğim Mülkiye Baş Müfettişi, Sayın Candan E. Beyin, Ankara 11.İdare Mahkemesinde 2003/1001 Disiplin Cezası ile ilgili açılmış bulunan dava, 2004/256 nolu kararla Sayın Candan E. Beyin lehine sonuçlanmış bulunmaktadır. … söz konusu dava mesnet tutularak yine Ankara 11.İdare Mahkemesinde açılan “Zonguldak Vali Yardımcılığına tayin konulu 2004/2001 sayılı ikinci davanın da, bu durumda Sayın Candan E.Beyin lehine sonuçlanmasına dayanak teşkil edeceği hususunu bilgilerinize arz ediyor…Yüksek Makamlarınızın malumları olduğu üzere, Sayın Candan E.’in Ankara’da Mülkiye Başmüfettişliği görevinde kalmasının Asıl Devletimizin ayakta ve hayatta kalması için önemine ve gereğine inandığımızı belirtirken, Müfettiş olması nedeniyle inanılmaz bilgi ve belgelerin sahibi Sayın Candan E. Beyin bildiklerinin, Türk Ulusunun bir gün gereğini yapmak üzere Yüksek Makamlarınız nezdinde kayda alınmasının ehemmiyetine bir kez daha dikkatinizi çekmenin Türklük görevimiz olduğunu hatırlatmak istiyoruz Paşam. Arz ederiz…NOT: 1- paşam, bundan sonra elime ulaşacak bilgi ve belgeleri yine size mi yoksa Org.sayın F. T. paşamıza mı iletmeliyim, bunu izninizle öğrenmek istiyorum” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 18.01.2005 tarihli M. Şener ERUYGUR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…şahsınıza arz ettiğim Sayın Mülkiye Başmüfettişi Candan E. Beyin Ankara İdare Mahkemesindeki iki davasının da Siz değerli ve duyarlı Türk Komutanının katkıları sayesinde lehine sonuçlandığını ve İçişleri Bakanlığındaki Başmüfettişlik görevine başladığını Yüksek Makamlarınıza iletmekten sevinç duymaktayız. Sayın Candan E.’in Yüksek Makamlarınıza iletilmek üzere şahsıma ilettiği belgeler mektubum ekindedir. (Ek no: 3 Candan E.) ) Arz ederim.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 06.09.2004 tarihli Tümgeneral Sabri D. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Türk Ulusuna 85 yıl önce biçilen sömürge gömleğini 1923- 10 Kasım 1938 den beri 66 yıldır yeniden ısrarla giydirmeye çalışan emperyalistler ve işbirlikçilerine gerekli dersi bir kez daha olmak üzere yine Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Ulusu birlikteliği vereceğine inancımız tamdır. Gizli Öncülüğünüz kaçınılmazdır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 16.09.2004 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…biraz önce bir büyük Türk çocuğu Sayın Candan E. bey ziyaretlerime geldiler. Meşrutiyet’te yaşanan hadiselerden bahsettiler. Değerli İnsan, Türk Yurdu ve Türk Devleti için gerekli insan Siz neden bana bu konudan bahsetmediniz… Meşrutiyet, Türk Ulusunun Ankara’dan yön ve yol bulmasında bir karargah merkezidir. Meşrutiyet, içeri giren insanı kendiliğinden etkileyecek zaman ve mekanüstü bir yer olmalı, havası büyülemeli, hatiplerinin söylemleri ise özellikle ilk kez gelen insanı kalbinin en hassas yerinden vurmalı, yerinde oturtmamalı, heyecanlandırmalı, ayağa kaldırmalı. Meşrutiyet kuralları sıkı, insanları sadık, Önderi’nin ışığında tüm Anadolu’yu sallamalı, depremleri şiddetli olmalı…. Tabii emperyalizme karşı dikkatli ve kendini korumalı. Meşrutiyet’in sırları olmalı…. Fikirler ve eylemleri sadece kurmay heyeti bilmeli…. Kurmay heyet arasında sır ve soru işareti olmamalı. Az insanla çok iş yapılmalı…Sayın Ergün POYRAZ bey ile de Kemal Bey’den konuşmasını isterseniz…. Kendisinin olaya çeki düzen vereceğine şüphem yoktur. ..Sizinle paylaştığım her cümle bir sırdır ve sadece Kemal Beyle paylaşılır. Karargahın sırları sırlarımızdır. Sadece dikkat etmemiz gereken husus sırlarımızı kimlerle paylaştığımızdır…NOT: …Meşrutiyet’te çalışmasına vesile olduğum Türk kızının yaptığı hatadan dolayı beni bağışlayınız lütfen. Dünya’daki hadiselerden habersiz olmasının, karargah merkezimize gelebilecek olumsuz amaçlı insanların anında tespitine yarayacağını ve emperyalistlerin ilişki kurmada zorlanacakları bir çocuk olacağını düşündüğümdendi. Sizlerin bu manada üzülmesine sebep olmamdan dolayı özür diliyorum, lütfen kabul buyurunuz. Kendisine ulaşıp, edindiğim bilgileri en kısa zamanda Şahsınıza aktaracağım. Bilgilerinize… Telefonla paylaşma imkanımız olmayan konulardı.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman AYDIN adıyla 14.01.2005 tarihli Hayri B. isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Sayın E.Poyraz ve Sizin birlikteliğinizin ölçülerini, boyutunu, derinliğini bilmiyoruz, onun için de gerek dostluğunuzu gerekse Ulusal Birliktelikteki beraberliğinizi yanlış anlamış olmaktan çekiniriz….Sayın E.Poyraz’ın etrafında son senelerde olan şahıslar ve ilişkileri son derece önemli. Size karşı düşünce ve tavır manasında yaşadığı tedirginlik ve saldırganlığının arkasına iyice bakmamız gerekiyor…Bu yön iki senedir Sayın Kemal Aydın Bey’in yurt çapında ulusal kafa taşıyan Türklerle yaptığı görüşmelerdir. (ki bayağı yol almış bulunuyoruz, bunları Size açıklamak ve Sizinle paylaşmak fırsatımız olmadı, inşallah olacak ) Birlikteliğimizin Yönetim Kadrosunun, Beyin Heyetinin bir elin parmakları kadar kişiyle devamı, istihbarat servislerinin sırlarımızı, hedeflerimizi uzun süre öğrenmelerine engel olacaktır diye düşünüyoruz…düşüncemiz odur ki her üç ayda bir Kurmay Heyet olarak bir araya gelip hadiseleri, kat edilen yolları, yapılması gerekenleri görüşmemiz ve bunları zabta geçirmemiz geleceğe dair yolumuz için son derece faydalı olacaktır diye düşünüyoruz. (Bu şahsi düşüncemdir, henüz Sayın Kemal Aydın Beye söylemedim, şu anda mektubu yazarken aklıma geldiği için Sizinle paylaşmak istedim)” şeklinde beyanların yer aldığı,

Neriman AYDIN adıyla 19.10.2005 tarihli Hatice BAHTİYAR isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “Aylardan beri müthiş zorluklar yaşadığınızı biliyoruz, fiziken yanınızda olamamamız nedeniyle Sizlerden uzak olduğumuzu, halinizden anlamadığımızı zannetmeyiniz. Tanrı şahittir ki her günümüzde Size TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARINA maddi olarak yardım edememenin hüznünü yaşadık. ..Üstlendiğiniz görevin kutsiyetini ve Türk Milletinin hak ettiği idarecilere kavuşması için ULUSAL MÜCADELEDEKİ yerini kalemimiz yazmakta aciz kalmaktadır.” Şeklinde beyanların yer aldığı,

Neriman AYDIN adıyla 09.11.2005 tarihli Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta; “…Türk Milletinin Ulusal uyanışında bir büyük mücadeleyi zaferle sonlandırmak üzere tarihi bir sorumluluğu üstlenen Sayın Kemal Aydın Bey’in Size ulaştırmamı rica ettiği sözlerini mektubum vesilesi ile Sizlere ve Erenerol Ailesine iletmek istiyoruz: “TÜRKLÜK MÜCADELESİNDE SEVGİ ERENEROL HANIMEFENDİYE TÜRK’ÜN TANRI’SINDAN BİTMEK TÜKENMEK BİLMEZ BİLGİ VE GÜC DİLİYORUM. BU BÜYÜK TÜRK’ÜN MÜCADELESİ GÖGÜSÜMÜZÜ KABARTMAKTADIR. BU ASİL MÜCADELEYİ YAPANLARIN EMRİNDE OLMAK BİZLER İÇİN BÜYÜK BİR ŞEREFTİR. TAŞIYACAĞIMIZ EN BÜYÜK ŞEREF MADALYASIDIR. ŞARTLAR GEREĞİ FİZİKSEL OLARAK YANLARINDA OLAMIYORUZ. ANCAK ULUSAL MANADA,YENİDEN TAM BAĞIMSIZ DEVLET FİKRİNDE, İŞTE VE EYLEMDE KENDİLERİYLE HER AN BİRLİKTE OLDUĞUMUZDAN HABERDAR OLSUNLAR. SEVGİ HANIMA SAYGIMIZ VE TEŞÜKKÜRLERİMİZ VARDIR. Kemal Aydın 05332369786)…” Şeklinde beyanların yer aldığı,

Neri adıyla Günaydın ablası hitabı ile başlayan mektupta; “Dün Merdan ile beraberdik, 3-4 saat sohbet ettik, kulaklarını çınladı mı..Cumartesi Kemal Abimle Kütahya'da bir toplantıdaydık... Merdan aramasaydı Pazar günü de görüşemeyecektik... Eskişehir'de küçük bir toplantı ve bilgilendirmemiz oldu...sonra Kütahya'da.. gece de döndük ve Merdan'a yetiştik...Kemal abim, Merdan'a çok değerli bilgiler verdi, sana aktaracaktır, sanıyorum... Bunu her toplantıda yaşıyoruz: Türk insanı her şeyi ama her ihaneti biliyor... alt alta koyabiliyor.... Yalnız bunları bilmesine rağmen hala aynı konuları paylaşmak istiyor... Bu bize zaman kaybettiriyor... Oysa madem ihanetler ve hainleri biliyoruz...O zaman şunu konuşmalıyız Bize ne görev veriyorsunuz ? Biz ne yapmalıyız ? Bizden vatanımız ve devletimiz için ne istiyorsunuz..? …Mesela Kemal abinle gittiğimiz toplantılarda biz bu konuya - zaten insanlar ulusal manada hazır oldukları için- en fazla 30 dakika ayırıyoruz...Hemen yapacaklarımıza, birlikteliğimizin nasıl sağlanacağına, eylemlerimize geçiyoruz...” Şeklinde beyanların yer aldığı,

“NER-AY 7.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; Neriman AYDIN isimli şahsa değişik tarihlerde gelen ve gönderilen epostalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili açık kaynaklardan alınan belgelerin yer aldığı, belgenin tamamının 169 sayfadan ibaret olduğu,

neaydin@ziraatbank.com.tr isimli e posta adresinden 24.11.2005 tarihinde holmez@ttnet.net.tr isimli e posta adresine gönderilen e postada; “.. KEmal AYDIN benim ağabeyim... üç bucuk yıldır muhteşem bir hareketin önderliğini yapmaktadır... Sadece bu kadar söyleyim...Çünkü e mail ortamında daha derin bilgilerimizi paylaşmanın sakıncaları malumlarınızdır ... inşallah Sizleri karşılaştıracağım... bir İzmir seyahatimiz olacak inşallah...” Şeklinde beyanların yer aldığı,

neaydin@ziraatbank.com.tr isimli e posta adresinden 24.11.2005 tarihinde holmez@ttnet.net.tr isimli e posta adresine gönderilen e postada; ““Çünkü Türk Milleti fikren büyük bir taarruza hazırlanmakta...Bu taarruz Türk Milletinin cevheri aslisi TÜRK OLANLARIN yeniden TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE idaresi ile neticelenecek inşallah... Çok çalışıyoruz Sayın Ölmez, çok çalışıyor, çok bilgileniyor, ve bilgilerimizi TÜRK MİLLETİNİN her ferdi ile paylaşıyoruz... Tanrı hızlandırsın ....Tanrı Türk Milletini birbirinden haberdar etsin..... mesela, İzmir'de çok değerli bir Yazarımız var Sayın Metin A. Biz kendileri ile sık sık biraraya geliyoruz... Harika eserleri var... BİTMEYEN OYUN, AVRUPA BİRLİĞİNİN NERESİNDEYİZ, KEMALİZM , TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI , TÜRKİYE ÜZERİNE NOTLAR...VS....” Şeklinde beyanların yer aldığı,

holmez@ttnet.net.tr isimli e posta adresinden 28.11.2005 tarihinde Neriman AYDIN’a gönderilen e postada; “Lutfen agabeyinize selam ve saygilarimi iletiniz. Ben de bu mucadeleden umutluyum ve her inanan gibi uzerime duseni seve seve yapmaya kararliyim” şeklinde beyanların yer aldığı,

neaydin@ziraatbank.com.tr isimli e posta adresinden 06.12.2005 tarihinde holmez@ttnet.net.tr isimli e posta adresine gönderilen e postada ;“..Bu çetin yılları hep birlikte aştığımız, hainleri ve işbirlikçileri bertaraf ettiğimiz gün Ankara'da büyük Türk şöleni yapacağız, Atamızı, kendisine layık evlatlar olduğumuza şahit kılacağız İnşallah...

67 yılda Türk Milletinin elinden alınan Devletimizi elbette 67 günde geri alamayız. not:kemal ağabeyim bilgilendirmede bulunmak üzere bu gece acilen İzmir'egeliyor... İzmir'de müsait olması halinde Size bilgi vereceğim Efendim...” şeklinde beyanların yer aldığı,

Neriman AYDIN adıyla 01.02.2006 tarihli Akhmed AKHMEDOV isimli şahsa gönderilen e postada; “Bu göreviniz Türk Ulusunun Rusya ile gelecekte bizlerin yönetiminde kuracağı ilişkilerde temel teşkil edecek... Kemal Abimin önderliğinde, Türk Ulusunu uyandırma ve bilgilendirme faaliyetlerimiz son hızıyla ve büyük coşkular ve katılımlarla devam etmektedir Sevgili Kardeşim” şeklinde beyanların yer aldığı,

“plazma tarihçesi.doc” isimli MSword dosyası içerisinde: şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsın 31.08.2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı ve tamamı 9 sayfadan ibaret mektup olduğu, söz konusu mektup içerisinde; “ … Ülkemin benim uzman olduğum alanda iki büyük gereksinimi vardı…ülkemizin her yıl 300 milyon dolar ödeyerek satın aldığı bazı ilaçları (insülin gibi), dokuları ve hatta gerektiğinde biyolojik silahlar üretebilecek bir biyoteknoloji merkezi idi…Her türlü silaha karşı tedbire sahip olmasına rağmen Biyolojik silahlarla savaşma konusunda yeterli hazırlığı olmayan ülkeme biyolojik savaş endüstrisini kurmaktır. Nitekim bu gün 1 trilyon borcu olan, zorlukla ayakta kalan bu küçücük şirkete, onun yaratıcısı olan bana yapılan ulusal ve uluslar arası saldırının 2 nedeninden biri ATİ tesislerinin 15 günde bu silahı üretece hale gelebilecek şekilde dizayn edilmiş olması…” şeklinde beyanların yer aldığı,

“YAZI-1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs. temin edilen belgelerin bulunduğu 105 sayfadan ibaret belgede:

-NOYAN ÇALIKUŞU [1] isimli e-posta adresinden 09.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzecim, … Bir Harbiyeli olarak diğerleri gibi kendimi milli konularda eksik hissediyorum. Bana birkaç kaynak gönderebilir misiniz? …Saygıdeğer Kemal Amcama çok selamlarımı iletin.” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 09.10.2006 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi…Evet çalışmalar son hızla devam ediyor, Türk Milletinin feraseti, ve Tanrı vergisi hasletleri bizlere her gün yeni mucizeler yaşatıyor. Bunları gördükçe daha fazla heyecan ve yüksek oranda enerjimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz, canım Teyzesi. Bir kaç gün önce biz de Kemal Amcanla senden söz ettik… Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır… Bayramdan sonra Kemal amcan bir hafta sonunu sana ayırmak istiyor... Ne zaman müsait olursan beni arayabilir söyleyebilirsin Teyzesi...” ifadelerinin bulunduğu,

-NOYAN ÇALIKUŞU [2] isimli eposta adresinden 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde beyanların yer aldığı,

“Kitap1.xls” isimli Excel dosyası içerisinde; 80 işiye ait kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri, hüküm maddeleri, verilen ceza ve çektiği ceza, “Kitap2.xls” isimli Excel dosyası içerisinde de, idam cezası almış olan 157 kişinin şahsın isim, doğum tarihi, idam tarihi, yaş, iş, medeni hal, idam şekli, aile ve akrabalarından başka idam edilen başlıkları altında kayıtlı bilgilerin bulunduğu,

30112007136.jpg, DSCF1625.JPG, DSCF1626.JPG, DSCF1631.JPG, DSCN1177.JPG, DSCN1179.JPG, DSCN1183.JPG ve P1000835.JPG isimli resim dosyaları içerisinde; yer ve zamanı belli olmayan bir toplumsal gösteri yürüyüşü ile şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ isimli şahsın mezuniyet töreninde çekilmiş fotoğrafların olduğu,

“ati sermaye ve bilgi.ppt” isimli Power Point dosyası içerisinde; şüpheli Ercüment OVALI isimli şahsa ait Ati Teknoloji isimli firmanın faaliyetleri ile ilgili hazırlanan 78 sayfalık sunum olduğu,

07 NOLU CD içerisinde;

“Bel1.doc” isimli MSword dosyası içerisinde; şüpheli Neriman AYDIN’a değişik tarihlerde gelen ve gönderilen e-postalar, mektuplar ve farklı konularla ilgili medya vs.temin edilen belgelerin yer aldığı 130 sayfadan ibaret belgenin olduğu,

-7 ocak 2006 yer İlk San öğretmen evi tesisleri, Ankara Kalesi Altı Ulus’ta yapılan görüşmeye ilişkin alınan notta; “6 ocak 2006 gecesinden misafirimiz olan D.Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar ile birlikte baba evimizde Çankaya ‘da kahvaltı sohbetinden sonra malum mekana intikal ettik, İbrahim Beyle kahve içtik, sohbet ettik . ilk 5-10 dakika sükunetini muhafazadan sonra Vatansever Güçler Birliğinin tüzüğünü hazırladığından ve memleketimize dair bir takım endişelerden bahsetti İbrahim Bey.

Ali Özoğlu Beyle tanışmasını istediğim Hakan E. kardeşimiz de bu sohbete katıldı. Bir saate yakın bir zaman sonra sohbet esnasında aslında İbrahim Bey ilginç ifadelerde bulundu. Bir ara Baki Tuğ’un yeğeni ile arkadaş olduğunu da hafiften dillendirirken, bir davanın böyle üç kişinin kontrolünde kalamayacağını, mutlaka içerisine sızmaların olacağını ifade etti. Bunun üzerine Kemal Aydın Bey: “ Kumanda heyeti istemezse, izin vermezse hiç kimse bir sızamaz, isterseniz deneyin. Ayrıca hareketimizi yöneten kumanda heyetinde asker ve polis asla olmayacak “ dedi. İbrahim Bey: Siz buna engel olamazsınız.

Kemal Aydın: İsterseniz deneyin. Kerkük ve Saddam konusu açılınca ben Kemal Aydın Beyden 1979 yılında yaşadığı bir hadiseyi anlatmasını istedim..Ali Özoğlu: “İbrahim yaklaş, tarihe tanıklık et” der Kemal Aydın Bey, acı hatıralarla dolu bu yaşanmış hikayeyi anlatır, hikaye içerisinde Süleyman Demirel’den, Osman Bölükbaşı’ndan ve Baki Tuğ Bey’den bahseder. Hikaye Kerkük ‘de idama mahkum edilen bir Türk ailesinin yardımına koşulmasını kapsamaktadır. Hüzünlü bir hatıradır Kemal Aydın ve ailemiz için. Bunun üzerine İbrahim Bey: “Baki Tuğ’un yeğeni ile iyi arkadaşım.” der. Kemal Aydın Bey üzerinde durmayarak hadiseyi anlatmaya devam eder. Sonrasında gelen telefon üzerine Gazi Mustafa Kemal Bulvarı 121 numarada bir büroya gidilir. Hatta gidilen şahsı tanıyıp tanımadığımız bize de sorulur. Hayır cevabı verilir. Saat 14:30 civarında Halit B. Bey’in bürosuna gittik. Beyefendi bize hoş geldin dedikten ve oturmamız için yer gösterdikten sonra doğrudan konuya giriş yapar, hem de ne giriş. İbrahim Bey hariç tanımadığı insanların yanında, Devlet sırrı olması ve kalması gereken öyle hadiseler anlatır ki, tüm ekibimiz de benim gibi sarsıntı geçirir. Oturur oturmaz , İbrahim Bey ile Halit B. arasında bir konuşma başlar. İbrahim Bey, Taner Ünal’ın yanlışlarından bahsederek şikayette bulunurken, Halit Bey de kendisine herkesin duyacağı şekilde ; “Onu çocuklara öldürtürüm, parça parça ederler. Yanına almış o hatunu, terbiyesiz herif. Ne zannediyor kendisini. Bir de beni tehdit ediyor.” Öldürürüm onu “ dedim çocuklar aman hacım, elini pisliğe sürme” dediler.

Efendim, büro kapısında Kültür Bakanlığı Başmüfettişi yazan bir odada bulunan bir Bakanlık Başmüfettişinin bahsettiği konu ile, taşıdığı unvanı ayırt edemeyecek kadar Türk Milletini aşağı seviyede gören bir zihniyete ve söylemlerine şahit oluyorduk. Türk Milletini ne kadar da aşağıda görüyorlar, ne kadar da kafası çalışmaz, geri zekalı görüyorlar.Kimler mi? Devletimizin belkemiği Milli İstihbarat Teşkilatının maaşlı görevlileri. Yüce Allah’a ne kadar hamdü senada bulunsak az gelir. Hani bunları birisi anlatsa , bizimle dalga geçtiğini düşünürdük, ya da uydurduğu bir senaryo diye düşünürdük.”“Efendim İbrahim Bey ve Halit Bozkurt Beyin konuşmaları devam ediyor. Başmüfettiş Beyefendi bir ara hiddetlenerek hazırladığı dosyanın Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı tarafından kabul edilmediğini söylüyor.İbrahim Bey: Benim kardeşim TPAO da çalışıyor, Trakya Bölgesinde yapılan jeolojik, jeofizik araştırmalarda Türk mühendislerince tespit edilerek haritaları çıkarılan petrol ve doğal gaz yatakları ile ilgili hiçbir önlem alınamıyor. Bu nasıl iş.

Halit Bey: Ben hazırladığım dosyayı Devlet Güvenlik Mahkemesi başsavcısına götürdüm, adam dosyayı kabul etmedi. Ben bu dosyayı sonunda Genel Kurmay’ın önünde yakacağım.

Konuşulan konulara baktığınızda hakikaten Devlet ve ülke güvenliği için son derece gizli bilgilerin nasıl da rahatça söylendiğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Sır bilgiler öylesine havada uçuşuyor ki, Cumhuriyetin güvenliğinin ayaklar altına alındığına şahit oluyoruz. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri yüksek komuta kademesinden insanlardan Tolun Paşa (Hurşit Tolon. Emekli Orgeneral) Halit B: Tolun Paşa 40 ton altınımız çaldı. 400 tonu falanca ordunun depolarında. İ. B. define avcılığı yapıyor. Çevik B. paşa doğuda define avında.

İnsanın kanını dondurucu ifadeler bunlar. Devletin en önemli kurumu ile birlikte çalışmak zorunluluğu olan Türk Ordusunun generalleri Kuvvet komutanları hakkında öylesine ifadeler kullanıyor ki, Türk Ordusu yerin dibine batırılırken, Türk Ordusunun Türk Milletinin gözünden nasıl düşürüldüğüne bir kez daha tanık oluyoruz. Hayretlerimizi gizleyemiyoruz. Ama susuyoruz. Biz susuyoruz Başmüfettiş konuşuyor.

Bir kez daha hatırlatmakta fayda var, bütün bunlardan bahseden Kültür Bakanlığı Başmüfettişi Halit B. Hani Türk Milleti enayi ve geri zekalı ya, bir Başmüfettişin altınla na alakası var demeyin. Demek ki varmış. Türk Ordusu ile ne alakası var demeyin. Demek ki varmış. Dahası var: Kasayı açıyor ve bir torba çıkarıyor: Halit Bozkurt: İşte hazine burada. İbrahim Bey torbayı açıyor Altın , Bakır, Toryum ve daha bir çok değerli maden örneklerini elimize alıyoruz.” “Efendim bu sohbetteki şahısları da belirtelim ki tarihe müdahale olmasın. Kemal Aydın, (2002 Mayıs ayında bizzat kendisi tarafından başlatılan Milli Mücadele Hareketinin Önderi) Ali Özoğlu , (Gazeteci –Yazar, kahraman bir Türk evladı) Hakan E. (Avukat, Milli Mücadele Hareketenin Kurmaylarından ) Hatice Bahtiyar (Ali Bey’in arkadaşı, Toplumsal Dönüşüm Yayınevinin Ortak Sahibi), İbrahim Bey (Ali Bey’in İstanbul’dan tanıdığı, Halit B. ile görüşmeyi tertip eden zat) Serhat Bey (Ali Özoğlu’nun yardımcısı) Neriman Aydın (Milli Mücadele Hareketinin kurmaylarından, aynı zamanda Kemal Aydın Beyin kız kardeşi). Bütün Bu şahıslar içerisinde konuşanlar sadece Halit B. ile İbrahim Bey idi. Kemal Aydın Bey muhtelif zamanlarda birkaç cümle söylemiştir.

Bunlardan en etkilisi İbrahim Bey’in Devletimiz hakkındaki serzenişleri üzerine Kemal Aydın: “Milli İradeye hakim olamadığınız sürece hiçbir şey yapmazsınız İbrahim Bey. Lütfen dikkat buyurum. Devlet iradesine el koyamadığınız sürece hiçbir şey yapmazsınız. Bağırtmayın beni.” Demiştir.

Bir de petrolden bahsedilirken , Kemal Aydın Bey’den 80 li yıllarda yaşadığı bir Türk Mühendisin Türk İstihbarat Servisi elemanlarınca öldürülme emri üzerine Türk Mühendisin yaşadığı hikayedir.

Bunlar dışında hiçbir şahıs tek kelime etmemiştir, Kemal Aydın Beyin kalkalım artık demesi ile birlikte müsaade alıp Kültür Bakanlığı Başmüfettişinin odasından ayrıldık.

Türk Milletinin ferasetinin ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz, çok şükür. Bütün bu hadiseleri yorumlayacak ve gerekli dersleri alacak yetenekte olduğuna şüphe etmiyoruz. Önemli bir konu olması nedeniyle kaleme alarak tarihe bırakalım istedik.

Halit B. sayesinde ADD nin (Atatürkçü Düşünce Derneğinin) MİT tarafından kurdurulduğunu da öğrendik, içerisinde MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmayan ŞU ÇILGIN TÜRKLER kitabının da Turgut Özakman’a yazdırıldığını öğrendik. Beyefendi Turgut Özakman’dan ağabeyimiz, üstadımız bize konferans verdi demiştir. Bugünkü ADD yönetiminden rahatsızlığını da dile getirmiştir.

Bir kez daha belirtelim ki Türk Milletinin geri zekalı olmadığını bütün dünya ve içimizdeki acziyet ve zafiyet gösterenler de anlayacaklardır. 10 ocak 2007 Gaziosmanpaşa, Ankara” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 10.01.2007 tarihinde ismail / adana isimli şahsa gönderilen e postada; “…Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4.5 yıldır Önderlik yapmaktadır. Türk Mİlletinin oylarıyla Türkiye Büyük Milleti Meclisi hükümetlerine kavuşanların 10 kasım 1938 saat 9:06 dan beri hiristiyan ve yahudi emheryalist düşmanlarımızla işbirliği yaparak TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE TÜRK MİLLETİNE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E TÜRKİYE'YE TÜRK ORDUSUNA TÜRK BAYRAĞINA ihanet edenleri ve arkalarındaki düşmanlarımız israili amerikayı ingiltereyi ve avrupa birliği ülkelerinin üzerimizdeki işgal emellerini durdurmak ve Devletimizin iradesine sadece Mustafa Kemal Atatürk'ten ve Türk milletinden emir alan Türk Milletinin evlatlarını hakim kılmak için büyük bir mücadelinin öncüsüdür Büyüğümüz.

Ne MİT'in ne Ordunun ne CIA nın ne Mossad'ın ne MI5 in ne alman istihbaratının adamı değildir, mason değildir. Hiç bir siyasi teşkilatın derneğin vakfın sivil toplum kuruluşlarının üyesi değildir. Türk Milletine mensuptur M Kemal Atatürk'ten emir almaktadır. İlahi manada emirleri Yüce Allah'tan ve sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed'ten almaktadır…Davamız Türkiye Cumhuriyetini kaybetmemek davasıdır... ihaneti cezalandırmak davasıdır...” Şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 24.01.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli şahsa gönderilen e postada; “Harbiyeli ,Bir ermeninin (Hrant Dink) hangi emeller için neden ve kimler tarafından vurulduğunu elbette tahmin edecek ferasettedir Türk Milletinin evlatları... Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan Ermeninin ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur." 13 Şubat 2004 Hrant Dink

Hoşgidişler ola Mustafa Kemal Paşa. Hrant Dink

Katil Devlet.... Hrant Dinkin ardından PKK

Şimdi kanları daha mı temiz oldu Sera Dink 22 Ocak 2007

Devlet taşlarının altını temizlesin, onu öldürerek kurtulamaz Rakel Dink 22 ocak 2007

PKK ve DHKP/C : Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz 22- 24 Ocak 2007

Dink milli kuvvetlendendi Emin Gürses 23 Ocak 2007” şeklinde ifadelerin geçtiği,

-Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen e postada; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşalar alt rütbedeki Atatürk neferi subaylar tarafından saf dışı bırakılırsa emperyalist halim ne olur diye tereddüt ettiğinden Türkiye'ye vurmayı geciktirmişlerdir... Yoksa Türk Milletini sindirmeyi çoktan başarmışlardır... hem de Atatürk'e sövdürerek…İstanbul'dan misafirlerimiz vardı, Şifre Çözüldü Kitabının yazarı Ali Özoğlu Bey... Sabahladık... ama ne sohbet Teyzesi... 10 gün öncede Kemal Amcan Karadeniz de özel bir TV kanalında 1 saat konuştu, yalnız o konuştuktan sonra programı yayından kaldırdılar, bütün Karadeniz ayakta...” eklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; ““Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. Onun içindir ki, ulusal yayın kuruluşlarında şimdilik program yapmasını milletimizin geleceği için sakıncalı görmekteyiz benim Sevgili kardeşim.. Türk Milletini bu güzellikten yoksun bırakmamaktır tüm emelimiz, amacımız . Onun içindir ki bugünlerde bir tv programı kendisine sizin de bizim de engel olamayacağımız zararlar verebilir. Ama aynı düşüncenin neferleri olarak sizler, Büyüğümüzün yerine ortak tespit ve düşüncelerimizi tv programlarına katılarak milletimize duyurabilme fırsatlarınız olursa bunlar milletimizin geleceğini emin ellerde gördüğümüzün işaretleri olacaktır…Biz sizin de tv yayınlarına çıkmanızı sakıncalı görmekteyiz…Ancak yine karar Önderimizin ve sizindir…Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır… ” ifadelerini bulunduğu,

-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 20.02.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır… Türk Yurdu içerisinde, oluşturulmak istenen "etnik ekalliyet" kümeleri, büyük bir ihanetin pençesindedir ve Sevr Antlaşması'nın önümüzdeki günlerde önümüze konulması ile, büyük bir oyunun parçaları olmaktan geri kalamayacaklardır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Neriman Aydın tarafından 21.02.2007 tarihinde noyan.selda@gmail.com isimli e posta adresine gönderilen e postada; “Merhaba Teyzesi, Büyüğümüzle görüştüm pazar günü müsait sizlerle görüşecek, aklınıza takılan, sizi rahatsız eden tespitleriniz, sorularınız varsa yazmayı unutmayınız...Bilgilenmek istediğiniz her konuyu da ayrıca not ederseniz, sizler için hepimiz için çok daha faydalı olacaktır…biz değil intikamda ve ihanette yarışanlar ölmeli. çünkü bu vatanda yaşamayı hak etmiyorlar, bu devletin makamlarını asla hak etmiyorlar... aldıkları her nefes attıkları her adım haram onlara... haram olduğunu biz biliyoruz onlar da öğrenecekler..Büyüğümüz Kemal Aydın bey adına teyzeniz olarak sevgilerimizi gönderiyoruz ... ” şeklinde beyanların yer aldığı,

-Noyan ÇALIKUŞU tarafından 06.03.2007 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen e postada; “Merhaba Neriman Teyzeciğim, Cuma günü ile ilgili olarak sizin ve Büyüğümüzün ve Selda‘ nın isimlerini yazdırdım. Sizleri Atamızın mezun olduğu Harbiye de görmekten, sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum. ” şeklinde beyanların yer aldığı,

19 nolu Cd içinde; DSCF1597.JPG, DSCF1631.JPG, DSCF1681.JPG ve PICT0056.JPG isimli resim dosyaları içerisinde şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’nin mezuniyet töreninde çekilen fotoğraflarının bulunduğu saptanmıştır.

c-Telefon Görüşmeleri[değiştir]

Tape No:6534, 31.12.2007 tarihinde Aydoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; K.AYDIN’ ın “… sana bu vesile ile onu da söyliyeyim, bu Salihlideki Doğu, Doğu Türkistanlılar var ya” dediği, AYDOĞAN’ ın “Ha, biliyorum abi” dediği, K.AYDIN’ ın “Onlardan arkadaşın, dostun olan var mı” dediği, AYDOĞAN’ ın “Buluruz ya tanıdık şey değil yani” dediği, K.AYDIN’ ın “Ha şunun için bu alçak Amerika bu orospu dölleri Doğu Türkistanda isyan çıkarmıya çalışıyorlar bunları katlettirecekler tamam mı” “Şimdi bu dünyadaki bütün her yerdeki Doğu Türkistanlıları bu iş için şey yapıyorlar, orospu çocukları hazırlıyorlar anladın mı” “Şimdi devletimizin bize talimatı bu esas devletimizin benim ilgilenmem istendi bu işle” dediği, AYDOĞAN’ ın “Tamam abi, bende bulurum konuşuruz, konuyu daha böyle şey” dediği,

Tape No: 6536, 31.12.2007 saat:13:24 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Şimdi bu alçak Amerika Doğu Türkistanda ordaki Türkleri ayaklandırarak Çinde bi bok yemek istiyor ve onlarında ordaki Türklerinde sonunu getirme eylemi içinde ve bütün dünyadaki Doğu Türkistanlıları bu iş için kullanıyolar, Şimdi sen onlarla ilişki kuruyosun sonraki ilişkilerini kurduktan sonra bu devletimizin bize talimatıdır bu işle ilgilenmemiz, esas devletin talimatı, şimdi onlarla ilişki kurduğunda ee gerek olduğunda bende İstanbula gelirim haberi olsun bu görevi al, şimdi bu görevin gereğini yap, tamam mı” dediği,

Tape No: 6537 31.12.2007 saat:14:11 de Savcı Z. H. ile yaptığı görüşmede özetle; Z. H.’ ın “İngilizce kursuna geldim Bakanlık gönderdi Yeditepe Üniversitesinde 1 yıl kadar burdayız biz görev yerinde değilim yani” dediği, K. AYDIN’ ın “YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİNDE YANİ BİZİM BEDRETTİN DALAN’ IN ÜNİVERSİTESİNDE ...” dediği, görüşmenin devamında yine Kemal AYDIN’ ın “yani bizi bizi satacaklar yani bize ingilizce bilmem ne diyerek Türk Milletini satacaklar demi neyse bu işleri sonlayacaz merak etmeyin senin kursun bitmez onu söyleyim” dediği,

Tape No: 6538 31.12.2007 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… bu alçaklar boş durmuyorlar,Çini karıştırmak için ordaki Türk varlığını kullanmak istiyorlar tamam mı” “Ordaki Doğu Türkistan Türklerini ayaklandırarak veya şimdi Çinle Amerika büyüyen Çinin gelişen ekonomisin durdurabilmek için bir taşla iki kuş vurmak istiyor hem Doğu Türkistandaki Türkleri kırdıracak hem Çini karıştıracak ve bunu Türkleri yapmak istiyorlar tamam mı” “Devletimiz bu bigilerin sahibidir Devletimizde bu işlere ... olmaması Doğu Türkistanla ilişkisi olan insanlar Türkiye yaşayan Doğu Türkistanlıların bunlar Dünyanın her yerindeki Doğu Türkistanlılara el atmışlar bu oruspu çocukları tamam mı” “Bu vatansızlar onları kullanarak orda bu insanları yok ettirmek ordaki Türk varlığını dümdüz ettirmek istiyorlar planları o bizde buna mani olmak en azından niyetimizi koyup Devletin emrettiği şekilde bunların gereğini yapmaktır esas devletin” “Onun için Türkiyede bulunan Doğu Türkistanlıları bu şekilde uyararak onlar çatılır çatılmaz o ayrı insanlar şey yapabilir” “… onun için çevremizde Salihlidede var onlardan epeyce var Salihlide Doğu Türkistanlı” “Evet onlarla ilişkisi olan esnaftan felan” “Biz mücadelemizi yapalım Devletimiz bizden talep eder canım benim onun için sana söyledim Salihli gelince ,şimdi Salihlide olduklarını biliyorum orda bunlan gerideki herkese işte bütün dostlarımıza Türk ... söylüyoruzgerekirse kendimiz bulunup anlatma onlar böyle bir talep ederlerse bunun şeylerini ayrıcada anlatırız onlarıda bilmeni istiyorum yani bu ne değildir” dediği,

Tape No: 6539 02.01.2008 saat:12:21 de Candan ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Başsavcıyla niye görüşmüyorsun bu savcı bu toplumsal haberde bu komutan bunun yazı yazmasını istedi rica etti niye söylemiyorsun yani bu Sabih beye Cumhuriyet gaztesinde yazı yazıyorlar şurda burdada yani bu görevi sana verdim görevinin gereğini yapmadın senin üstünü çiziyorum” dediği, Candan isimli şahsın “Sonra sonra dedinya Neriman hanım görüştü biz görüştük hallettik işi dedin” dediği, K. AYDIN’ ın “Şimdi Sabih beyle bir konuş ne söyleyeceklerini biliyorsun yanına git ziyaret et yok ben ikna edemem abi sen gel anlat dersen ben senle gelir gider anlatırım bu Başkomutanın emridir” dediği,

Tape No: 6542 03.01.2008 tarihinde Hatice ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… Allah bazı insanları uğraşmak için yaratmış” “Onlardan birisi Hatice birisi Meryem ana” dediği, HATİCE’ nin “Bunu görev olarak yapıyoruz” “Kutsal görev olarak yapıyoruz” dediği, K.AYDIN’ ın “… bu ülkenin keşke Haticeleri Nerimanları çok olsaydı” dediği, HATİCE’nin “Olacak inşallah yani çoktan çoktan öte az ve öz olması daha iyi abi” dediği,

Tape No:6543, 04.01.2008 saat:10:15 de AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; Aydoğan’ın“Yüzyıllardır bize oynadıkları oyunlara hala bizi yok edemiyolar yani bitiremiyolar” dediği, K. AYDIN’ ın “Bi gecede bozduk onların oyununu, şimdi bi gecedede herşeylerini dümdüz edecez, onların bütün oyunlarını bi gecede bugüne kadar 69 senedir oyun kurdular ya 69 senelik oyunlarını bi gecede hepsini başlarına geçirecez, çoluk çocuklarınıda cezalandıracaz kendileri yanlız olsa çoluk çocuklarınıda çünkü piçler yeniden kalkar gelirler yarın o piçleri kullanırlar, bunlarıda cezalandıracaz canım benim” dediği,

Tape No: 6546 14.01.2008 saat:09:51 de görüşme içeriğinden TSK mensubu olduğu anlaşılan ancak açık kimliği tespit edilemeyen X Şahısla yaptığı görüşmede özetle; “E. B. isimli Erzurum ili Ilıca ilçesi ulaştırma okulunda 482. Hafif Oto Taburu 1. Bölükte kısa dönem askerliğini yapan şahıs ile ilgili olarak, E. B. isimli şahsın Erzurum Askerlik Şubesinde askerliğini yapmak istiyor, Ben askerlik konusunda hiç karışmak istemiyorum herkes bu konu bir vatan işi” dediği, TSK mensubu açık kimliği tespit edilemeyen şahsın ise “Yok zaten şöyle abi bizim şöyle ihtiyacımız olur bakarsın çocuk aradığımız bir çocuk olur yani bi yerde görevlendireceğimiz bu çocuk olur yani bu bakımdan önemli birbirimizin haberi olması lazım ama tabi nerde olursa olsun askerliğini yapacak” dediği,

Tape No: 6547 14.01.2008 saat:09:55 de R. B. isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; “Ben şimdi Ertan için orda bi Albay kardeşime söyledim, Ahmetin dışında Ahmette sıkıntılar vardı onun için Ahmete söylemedim, söylemedim gerçi onlar Ahmetle yan yanaydılar şimdi söyledim” dediği,

Tape No: 6550 18.01.2008 saat:19:50 de şüpheli Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “yazıları bekliyoruz ne zaman gelecek ne zaman ... Pazartesiye teslim ediyorsun Neriman a” dediği, E. OVALI’ nın “Evet postaya vericem” dediği,

Tape No:6551 19.01.2008 saat:16:52 de görüşme tarihinde Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı görüşmede özetle; Kemal AYDIN ile Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin bir müddet hal hatır sorduktan sonra Kemal AYDIN’ ın telefonunu kız kardeşi Neriman AYDIN’ a verdiği, Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin Neriman AYDIN’ a hitaben “Tamam ben EMREDEN belgeleri aldım Neriman teyze ee komtanın cevabını kendi savunmasını Bursa NUTKUNU filan“ dediği N. AYDIN’ ın “O hazır onu ben sizede verecem yani yarin veririm uygun olursam” dediği, M. A.ÇELEBİ’ nin “Tamam bende onları arz edecem tamam tamam” dediği,

Tape No: 6553 23.01.2008 saat:11:05 de Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; H.DEMİR’ in “Ben burda akşamdan beri sıkıntıdayım, Ankara şey İstanbul çalkalanıyor abi, Yaşar Paşanın Yahudi olduğuna dair, şimdi Hasan Nurettin falan sabaha kadar bi tanede ordudan atılmış bi Albay var, sabaha kadar uyumadım hiç tartıştık ve bikaç yere daha uğradım Hasan dediki abi ben dedi çok tedirginim” dediği, K. AYDIN’ ın “Uğradığınız aldığınız isimleri bi bilgileri telefonlarıyla falan sadece alıyorsunuz özellikle devlete ait olan insanlar anladınmı, Hasanın bilmesi kardeş ayrıcada diğer o Asker Kökenli olanların hepsinin İsim ve Telefonlarını Adreslerini alıyosun o kadar hiç bişey Hepsinin a... koymak bizim görevimiz şimdi o yakında koyacaz yakında herşey olacak” dediği konuşmanın akabinde H. DEMİR’ in telefonu Nurettin isimli şahsa verdiği ve Nurettin isimli şahsın H. DEMİR’ e bahsettiği konudan bahsetmesi üzerine K. AYDIN’ ın “Türkün düşmanının a... koşacaz hiç bitanede koymayacaz makamı mevkii develete ait makam ve mevkileri kullanıyor olabilirler hepsinin a... koyacaz ... zamanı yakındır öpüyorum sizi” dediği,

Tape No:6554 23.01.2008 saat:13:22 de Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; Tape Kayıt No:6553 sayılı görüşmede geçen konularla alakalı olarak Kemal AYDIN’ ın “Şimdi Hasana ve Nurettine şunu söyle onlara Tayyip ERDOĞANın Yahudi olduğunu karısının Yahudi olduğunu adam kitaba yazdı, Musanın Çocukları adlı kitapta de onlaraki onları niye konuşturmuyolar niye konuşmuyolar, kitapta Musanın Çocukları adlı kitapta yazılı tamam mı, Musanın Çocukları adlı kitapta, Musanı Musanın Gülü adlı kitapta karısının kendilerinin arkadaşlarının Yahudi olduğu yazılı” dediği,

Tape No:6556 23.01.2008 saat:21:01 de Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Şimdi bişey soracam müsaitsen sen evet hayır de , bu Mithat KARACA emekli General değimi, Tuğgeneralmiş emekli, Başbakanlıkta Genelkurmay adına çalıştığınımı söyledi sana” dediği, H. DEMİR’ in doğruladığı ve “He yani Genelkurmay İstihbarat şeyi olarak çalıştığını söyledi orda” dediği, görüşmenin devamında K. AYDIN’ ın “Ama ama Başkomutanın alehindede konuşuyor ... söylüyor hemde onu söylüyor değimi, şunu yapmasalardı niye konuştular niye Muhtura verdiler değimi” dediği H. DEMİR’ in doğruladığı,

Tape No:6557 23.01.2008 saat:21:24 de Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; H.DEMİR’ in “şimdi abicim bak hele bundaki bi dedikodunun şeyide şu, yani İstanbul’daki, hani bu Veli Küçük felan yakalandı ya, he işte bunlar Genelkurmayın işte bu Türklere ... önderle ilgili hükümete fırsat verdi işte bunları yakalattı felan, bugün 5-10 kişi vardı dedim ki lan Ali YASAK dedim Mafya şeyi bu Türk milletini dedim aç bırakıp soyanlar ondan sonra bu namussuz grubumu, dedim ki bu bilmem ne dedim KÖMÜRCÜ’ mü yani bunlarmı dedim neydir bunlar dedim yani, bide dedim Ergenekon dedim adı altında dedim, dedim ki Ergenekonun da dedim şeyini bokunu falan yemesinler, yani onun dedim ismini dahi anmak şeydir felan" dediği K. AYDIN’ ın “Eyvallah onlar içersinde Paşaya bi Paşaya Veli Küçük Paşaya yapılan bi haksızlıktır o da zaten o işten şey yapar çıkar senin merakın olmasın” dediği, görüşmenin devamında K. AYDIN’ ın “bana verdiğin Albay ın ben şimdi resimleri aldım, çocuk getirdi bana verdi, Biz götürecez şeyini çocuğun bursla ilgili şeyini cuma günü verecem ben, şimdi bu Fuat AKTAŞ avukat bu, bununla ilgili bişey yazmadım sana sormadım o gün bilgileriyle ilgili” dediği, H. DEMİR’ in “He abi ben onun bilgisini sana yeni detaylı verecem abi, burda bi tane daha Albay var o namussuzun ben şimdi abi burdan bikaç daha bilgi var onlarlan gelecem” dediği K. AYDIN’ ın “Namussuz namussuzları hep tespit edecez” dediği,

Tape No:6559 24.01.2008 saat:12:36 da Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; E. OVALI’ nın “şu son olaylar nedir abi bu Kuvay-ı Milliye derneği vesaire” dediği, K. AYDIN’ ın “Son olayların hepsi içinde Veli Küçük Paşa kahraman bi insandır onun dışındakilerin hepsi onun dışındakilerin hepsi bu işleri hak eden adamlardır” dediği E. OVALI’ nın “yani sonuçta bunları sindirip başkalarına ulaşacaklar” dediği, K.AYDIN’ ın “Biz doğru şeyler Devletin esas Devletimizin emrettiği doğrultuda doğru şeyler yapmaya devem edecez o zamanda her şeyin uzağında olursunuz anladın mı” dediği,

Tape No:6560 27.01.2008 tarihinde Y.KOÇHİSARLI ile yaptığı görüşmede özetle; Y.K’ nin “Kanaltürkte Alemdar YALÇIN hocam konuşuyor Zafer beyin kardeşi çok mukazzam muazzam bi konuşma var” dediği,

Tape No:6561 28.01.2008 tarihinde Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Nasıl geleceğini düşünüyorum şimdi arabayla çıkmam mümkün değil” dediği, H.DEMİR’ in “Abi arabayla hiç çıkma heç hiç hiç ordan münibüs otobüs geçiyorsa otobüse hemen bin şu an arabaya bugün arabaya binme” “He abi bugün arabaya binme abi” “Tamam abicim bugün arabaya binme abi” dediği, K.AYDIN’ ın “Ben Konutkentte oruyorum yani bu şeyde 1 saate kadar gelebilirmiyim …” dediği, H.DEMİR’ in “… arabaya binme abi bugün arabayla çıkma ama” dediği, K.AYDIN’ ın “Tamam binmeyecem binmeyecem yok arabayı kullanmayacam” dediği,

Tape No:6563 27.01.2008 tarihinde Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle;E.OVALI’ nın “… Sky Tv varsa Yalçın Küçük ü bi dinlesene” dediği K.AYDIN' ın “Sky Türk yok bizim buralarda” “Evde misafirlerimiz var önemli değil dinle sen onların hepsi bi yerlerde görevli insanlar onlar bazı doğruları” “Onlar onlar bazı doğruları mecburiyet için söylerler ben tahmin edebiliyorum ...” dediği, E.OVALI’ nın “Yani çok enterasan şeyler söyledi bu son ergenekon hadisesi dedi dikkat ettiniz mi nerde oldu dedi” “Cumhurbaşkanı dedi o zat dedi yurt dışına çıktı dedi kimle görüştü dedi falancayla daha sonra mecliste bilmem ne görüşmesi oldu ne oldu dedi bu” dediği K.AYDIN' ın “… tabi bak Başbakanlıkta kirasını Başbakanlığın verdiği bir binada CIA, MOSSAD ve MI 5 in elemanları çalışıyor” “Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanlığına ait bir binada devlete ait bir binada CIA nin MOSSAD ın ve MIA 5 in elemanları çalışıyor onların verdikleri bilgilere göre de bunlar eylem yapıyorlar anladın mı” “Onu da bunu da Türkiye Cumhuriyeti Devleti bilmektedir şimdi o gün kardeşim seninle konuştuğu şeylerin hepsi sana özeldir sende kalacak” “Sakın onu onları sen onla çok konuşacaksınız biz Devletle konuşuyoruz Devletle konuşmaya devam edecez ama bizim Devletle konuştuklarımız Devletle konuştuklarımız bizim aramızda kalacak bunu biliyorsun” “… onlar bi yerlerin adamları tabi Yalçın Küçük te bi yerin adamı şimdi bakınız her türlü hadiseyi kontrol etmek istiyorlar bütün hadiseleri kendilerine göre kontrol etmek istiyorlar anladın mı” “ONLARI KONUŞTURTTURUYORLAR ŞİMDİ YENİ ÇAĞ GAZETESİ ÇIKARTTIRIYOR MİLLİYETÇİLİK YAPTIRIYOR İNAN KIRAY YAHUDİLER” “KANAL TÜRK KURDURUYOR TELEVİZYON MİLLİYETÇİLİK ULUSALCILIK YAPTIRIYORLAR sahibi İnan KIRAY yahudiler anladın mı şimdi Yalçın Küçük ü konuşturtturuyorlar bir yahudi çocuğunu onu da gizlememek gibi bi şeylere geldiler sanki onlar doğruları konuşacaklar hep onlara ait maksadı hep işin maksatlıdır onlar tabi doğru şeyler söylüyorlar Yalçın Küçük ü yazdığı kitaplarda da bir yığın doğru var sonunda getiriyor öyle şeylere getir ben onları bi gün oturur tartışırız tamam mı canım benim” “Özel özel adamların Allah ın özel adamlarının özel işleri vardır özeli görürler yani onun için sana bişey demiyorum o mana da izle canım benim” dediği, E.OVALI’ nın “Aydın DOĞAN a çok kötü çiz çarptı” dediği K.AYDIN' ın “Şimdi bizim Trabzonda yaptığımız konuşma için Devlet ne diyor biliyor musun” “O konuşma Türkiye için milattır dedi Devlet diyor ve onu CD sini istiyor” dediği, E.OVALI’ nın “Tamam abi ben onu ... hazırlandı vermediler bize bi türlü vermediler yani iki üç defa istedik” dediği K.AYDIN' ın “Şimdi onu Temel e söylüyorsun Temel e diyorsun ki onu acilen istiyorum” “Bi dakika bişey bişey diyecekler herhalde Devletle konuşuyorum konuşurum ama isim yok diyor Neriman yazmış buraya diyor ki ben devletim devletim devletim diyebilirsiniz ama bu isim için Yaşar Paşa yı söyleyebiliriz o açık tamam” “Yaşar Paşa ve İlker Paşa falanlar bunlar gündemde olanlar Kemal AYDIN bunlar Kemal diyor ki yalnız diyor gerçi Neriman hanımın psikoloğa ihtiyacı varmış herhalde hocadan da hocadan da daha iyi psikolog olmaz diyor ... tabi gülecez bizim gülmeye ihtiyacımız var hep üzüntümüz üzüntümüze sebep olan askerler canım benim tamam Neriman la hukukunuza karışmıyorum tabi geldiğinizde onun söylediklerini zaten senin hakkında söylediklerini geçerli bulmuyorum çünkü o her karşılaşmada seni sattı” dediği, E.OVALI’ nın “Beni beni evde koruyor beni koruyor Allah tan” dediği,

Tape No:6566 29.01.2008 tarihinde Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… Devlet senin sizin DALAN la ilişkilerinizi sordu dedimki ben hiç sormadım ne olduğunu” “Bilmiyorum bana şunu söylediler” “… DALAN LA İLİŞKİLERİNİ BİZİM ÜZERİMİZDEN KURDURSUNLAR DEDİLER ANLADINMI” “DALAN la konuş ben sendeki telefonuda verebilirmisin müsadesi var” “Dalan la ilişkilerini bizim üzerimizden kurdursunlar dedi telefonuda verebilirler dedi” “Sen sonra beni bilgilendirirsin bende arz edecem” dediği,

Tape No:6568 29.01.2008 tarihinde Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “…O Vatandaşla ilişki kurduğunda ona dersin dersinki benlen bişey söylemiştin bana” “YANİ TELEFONDA SÖYLEMİYORUM ŞİFREYİ ANLADIN” “Şimdi ona ona büyüğümüz müsade etti bu işler şimdi münasebet kuracağın bu hadise bu sana telefonunu vereceğim insan” “BU İŞLER İÇİNDİR DİYECEKSİN” dediği,

Tape No:6569 29.01.2008 tarihinde Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… bize bişey söylemiştin hatırlarmısın böyle böyle söylemiştin falan malum vatandaş” “İşte bizim ilişkilerimizi falan” “… bunu biz karşı tarafa arz ettik böyle böyledir de diye” “Demekki onu değerlendiriyor değerlendirdiler Devlet anladın mı” “Bunlar değerle herşeyi değerlendirmeye alınıyor anladınmı canım” “O oluştuğunda onun üzerinden, herşeyi bilecez herşeyden haberimiz olacak” dediği,

Tape No:6570 30.01.2008 saat:10:21 de Aydoğan ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın siyasi partileri eleştirdiği ve K. AYDIN’ ın “Ama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahipsiz olmadığını almayacağını olmadığını herkesin bedel ödeyeceğini Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çadırda kurulmadığını çadırda yıkılamayacağını çok kısa bi süre sonra TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ YENİDEN 1924 TÜRKİYESİNE ÇEVİRECEĞİMİZİ HERKES BİLSİN 1924 MUSTAFA KEMAL TÜRKİYESİNE TÜRKİYEYİ GENE 1 GECEDE ÇEVİRE 6 AYDA ÇEVİRECEZ 6 AY” dediği,

Tape No:6572 31.01.2008 saat:12:44 de M.T. ile yaptığı görüşmede özetle; M. T.’ ın “BEN SANA UFAK Bİ BİLGİ VERCEMDE Bİ RAPOR TUTTURCAM DA, Dönümüne dedi 1 milyar 2 milyar veriyorlar dedi bizim Türk şirketleri üzerinden dedi, Bu Kiliste bizim Türk şirketleri üzerinden olanı biliyon şey o toprak satma olayı falan durduydu şimdi BİZİM TÜRK ŞİRKETLERİ ÜZERİNDEN BİZİM AHMET ABİ ARADI DEDİ KARDEŞ DAĞLARA TAŞLARA DEDİ BU YAHUDİLER PARA VERİYOR” dediği K. AYDIN’ ın “KİM O ŞİRKETLER O” dediği, M.T.’ ın “ben ismini falan hep alacam, şuan Ahmet abi Kilis te, dün beni aradı epey dertlendi ağlıyor” dediği K. AYDIN’ ın “TAMAM TELEFONDA KONUŞMA, BÜTÜN BİLGİLER BÜTÜN BİLGİLER LAZIM” dediği anlaşılmıştır.

Tape No:6573 31.01.2008 saat:20:26 Mehmet Ali ÇELEBİ ile yaptığı görüşmede özetle; birbirlerinin hal hatırını sorduktan sonra, M. A. ÇELEBİ’ nin “Durumlar iyi yani” dediği, K. AYDIN’ ın “DEVLET SAHİBİSİ SİZ OLURSUNUZDA DURUM KÖTÜ OLURMU” dediği M. A. ÇELEBİ’ nin “Biz Devlet sahibiyiz de Türk Milliyetçiliğinin olmadığını söyleyen Subaylarda duyduk ya biz Kemal amca yeni tespit ettik, tespit ettik onu da Harp Okulundan” dediği görüşmenin devamında tespit edilen kişinin söylemleri hakkında karşılıklı yorumlarda bulunduktan sonra, M. A. ÇELEBİ’ nin “Onları yazıyoruz Kemal amca” dediği,

Tape No:6574 08.02.2008 saat:10:04 de Bülent isimli şahısla yaptığı görüşmesinde özetle; Bülent ve K. AYDIN’ ın günlük konulardan konuştuğu, görüşmenin devamında Bülent’ in N.AYDIN’ ı sorduğu ve kendisine bir e-mail attığından bahsettiği ve N.AYDIN’ ın yazılarını takip ettiğini ve N. AYDIN’ ın yazarlık yaptığı www.toplumsalhaber.com isimli internet sitesini çok beğendiğini belirttiği, N. AYDIN’ la görüşmek istediğini söylemesi üzerine K. AYDIN’ ın “Ben veririm şimdi telefonunu, ablanla herşeyi paylaşabilirsin BİLİYORSUN ABLAN BU İŞLERİN LİDERİ KONUMUNDA BİR İNSAN, yani ben ne isem ablanı da öyle görebilirsin ,tamam mı canım benim, Bülentim , kendin gibi onunla herşeyi paylaş O İŞİN ORDA YAZI YAZMASININ SEBEBİ İSMİ İLE BİR EMRİN GEREĞİDİR, anladın mı, O EMİR BAŞKOMUTANDIR, şimdi başkomutan biz başkomutanlıktan yıllar önce bu işlere başlarken ısrarla bu milleti aydınlatacak bir yayın organı vucuda getirin talebinde bulunduk, bu millet emperyalizmin emrindeki basın yayın organlarıyla iğfal edilmektedir tamam mı, Onun için bunun gereği yapılması üç dört sayfalık bir gaste mi çıkarırsınız ne çıkarırsınız diye bir talebimiz oldu yani biz bunu söyledik, doğru insanlar yazsın doğru kişiler ve doğruları yazsınlar ve bu millete de Türkiye nin her tarafında dağıtın dağıtalım diye ,onlar bu yolu tercih ettiler tamam mı bu yolla aydınlatmayı ,böyle olunca da dediler ki dedi ki o zaman bu madem ki bu talepte bulundunuz doğru taleptir bu talebi yerine getirecez o zaman düşüncelerinizi burda yaz ,anladın mı canım, Bu emir üzerine bide mahlas isimle değil kendi öz isminizle yazın” dediği,

Tape No:6575 09.02.2008 saat:13:39 da Mehmet Ali ÇELEBİ’ ile yaptığı görüşmede özetle; M. A.ÇELEBİ’ nin K. AYDIN’ a nerede olduklarını sorduğu, K. AYDIN’ ın “Yukarda Neriman halanın yanındayız ona brifing veriyoruz Hamza abinle” dediği, M.A.ÇELEBİ’ nin “bu mitingle bizim alakamız yok dimi var mı” dediği K. AYDIN’ ın “Yok önemli değil o yapılan şeyler yanlış şeyler değil insanlar şeylerini ortaya koyuyor” dediği M. A. ÇELEBİ’ nin “Siz gitmiyorsunuz ama değil mi” dediği K. AYDIN’ ın “Türkiye Türkiye nin Türkiye nin lehinde olan hadiseler tamam mı gelirsin konuşuruz” dediği,

Tape No:6576 09.02.2008 saat:20.45 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; E. OVALI’ nın “ziyarete geldiler beni sana bi iki isim soracam abi, bitanesi Baki TUĞ u çok iyi tanıyo buranın MİT BAŞKANI, çok akıllı ve çok vicdanlı bir adam, babasıda Subaymış, şimdi bi 2-3 saattir beraberiz dedilerki hocam bundan sonra yani oturdular konuştular olayları molayları DEDİLERKİ HOCAM BİZDEN HABERSİZ SAKINA YANİ BİZ SENİ BUNDAN SONRA BURDA KORUMAYA ALIYORUZ” dediği K. AYDN’ ın “BEN KORUNUYORUM DEMEDİNMİ ONLARA, MİT i beni şimdi önemli değil ama diyebilirdin ben en son Devlet zaten koruyor deseydin yani teşekkür ederim” dediği E. OVALI’ nın “Ama aynen bizim gibi düşünüyolar abi yani, HERŞEYİ AYNEN BİZİM GİBİ BAŞKOMUTAN VESAİRE HEPSİ” dediği K. AYDIN’ ın “Şimdi sen olaylara hiç tersinden bakmayı ben sana öğretemedim, Şimdi senin ve benim karşım değil şimdi Profesör Doktor Ercüment OVALI dünyanın in büyük bilim adamı kendini ortaya koymuş, bu memlekette kimsenin yapamadığı işleri yapmış, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanın ismini zikrettiği ,bu ülkede ismini zikrettiği bi insan Ercüment OVALI, şimdi onun karşısına gelen insanlar Başkomutanla ilgili senin gibi düşünmezlerse senin gibi olduklarını söylemezlerse seninle nasıl Arkadaşlık ilişki kuracaklar, şimdi seninle ilgili bilgilerin yani Başkomutanın seninle ilgili bilgilerinin olduğunu onlar biliyolar, o Devlet koca bi kurum Millli İstihbarat Teşkilatı Devletin Türk Silahlı Kuvvetlerinden sonraki Devletin en önemli kurumudur, İŞGAL edilmiş olsada çok Devletin omurgasını oluşturan 2 kurumdan birisidir anladın mı” dediği, E. OVALI’ nın “yok ben başka bişey beklemiyodum zaten onun için seni aradımki isimleride soruyorum hani varmı bunları tanıyomusun ediyomusun” dediği, K.AYDIN’ ın “Baki Beyle attığı ben tabi Baki beyinde ilişkisi olan insanları çoğunu tanırım yani yüz.... 32 senem geçti yani onunla bi şekilde ilişkiye giren insanlarıda tanırız, Baki beyin Kuvvet Kaynağınında Devlet olduğunu biliyorum ama o sahip olduğu değeri bu Devlet için kullanmadan ömrünü bitirdi halbuki bu devlet için çok şey yapabilirdi yapmadı, ben söyledim haber gönderdim ona bi dostumla, Allahtan bi talebim var dedim Baki bey benim bu Ülke için neler yaptığımı görmeden Allah ona Ölümü göndermesin” dediği, görüşmenin devamında bir müddet Ercüment OVALI’ yı ziyaret eden şahıslarla ilgili görüşüldükten sonra E. OVALI’ nın “Şimdi çıktılar seni aradım isimlerini aldım çünkü Coşkun ARDA diye Çınar KIZILTAN, İkisi geldi bi dostum benim çok sevdiğim Oğuz diye Oğuz KURDOĞLU diye bi dostum var , o epeydir diyodiki bu bu senin hakkındaki kampanyayı silecem diye çocuk uğraşıyodu bunlarla bi 15 gündür görüşüyodu, Ha ondan sonrada sendende bi söz ettim ben burada, Ondan sonra bizim dedim bizim herşeyimizi her hareketimizi Kemal abi belirler, Kemal AYDIN belirler, ondan sonra epey bir projeyi anlattım birsürü soru soru sordular birsürü şey konuştuk tarih konuştuk, gezdiler abi gezdiler bide zaten ben onlara bir yani kendi bildiğim kadarıyla bir din anlattım kafaları allak bullak oldular adam giderken hala soru soruyodu bana” dediği K.AYDIN’ ın “Canım benim onun için tabi geleceklerdi bunlar tabi sevindiricidir şey noktası ama şunuda bilmeni istiyorum, yani bunları Yorumlamanı konuşmaları o konuşmaları başlıklarından şöyle notlar alırsan Biz onların içini doldururuz yani 4 saatlik 5 saatlik bi konuşma 5 saat beraber oldunuz tabi bizim ismimizde bu ülkede bi yerlere, şimdi” dediği E. OVALI’ nın “Ben söyledim yani Bizim haraketimizi bizim her haraketimizde biz danışırız o Mesajıda almışlardır sizi soracam dedim yani” dediği, daha sonra E.OVALI’ nın yaptığı görüşmenin içeriği ile alakalı olarak “Hırant DİNK olayınıda ne düşünüyosun dedi, valla ben olayı bilmiyorum dedim dedim ama benim cesaretim olsaydı dedim , kalkarım ben vururdum dedim , Devlet iş yapmayınca dedim o insanlar küfredip küfredip yapması gereken işlerini yapmayınca elbetteki sokaktaki çocuk dedim ….. Başkalarına alette olabilir dedim doğrudur o şey olabirler ben bilmem onları dedim, O kadar cesaretli olsaydım bende kalkar vururdum , ha birisi onu kullanmış kullanmamış bunlar ayrıntı dedim asıl vahşet dedim, bütün bunları küfreden adamlara Devlet eğer 1 ay ceza verseydi dedim bu olay olmazdı” dediği k. AYDIN’ ın kendisini doğruladığı ve devlet üzerine bir müddet daha K. AYDIN ile konuştuktan sonra K. AYDIN’ ın “şunu söyle sen onlarla her konuşlamarında şunu söylüyosun , biz yüce varlık Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Emrindeyiz , biz yüce varlık Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmazsa bizim ne ilmimizin ne bilmimizin nede insanlığımızın anlamı olamaz, Mustafa Kemal onlara diyorsunki onlarla her konuştuğunda bu Mustafa Kemal düşüncesidir biz Mustafa Kemalin Askerleriyiz Mustafa Kemalin emrindeyiz ona yemin ettik o yoldan asla çıkmayacaz, emir alacağımız BİR TANE MAKAM KALDI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNDE O GENELKURMAY BAŞKANLIĞIDIR BAŞKOMUTANDAN EMİR ALIRIZ, BAŞKOMUTANIN EMRİNİN GEREĞİNİ YAPARIZ, biz kimseyle de konuşmaktan imtina etmeyiz olduki mesala söz konusu oldu benimle konuşmak istiyor telefonunu açıp dayıyabilirsin bana, ve onlara şunu söyleyebilirsin, bu konudaki benim abim bilgisi üstadımız ...abim, benim cevap veremeyeceğim konular olabilir özellikle siyasi konularda dünyü ölçeğinde Türkiyede diyebilirsin onlara aha sorunuzu sorun cevabınızı alın karşınızda de verirsin, onlara şunu söyle biz biz Devletimizin emrindeyiz Devletimizden sır saklamayız biz düşmandan sır saklarız ama dersin onlaraki ama bizim Milli İstihbarat Teşkilatıyla ilgili kaygılarımız var Sivilleştirme adı…” dediği E. OVALI’ nın “söyledim dedimki Benim İnandığım Grup dedim MİT in M sinin gittiğini düşünüyo dedim” dediği,

Tape No:6577 11.02.2008 saat:13:39 da Ü. G. ile yaptığı görüşmede özetle; Ü. G.’ in kardeşi, BEDAŞ’ ta çalışan U. G. isimli şahsın çalıştığı birimden başka bir birime geçmek istediği ve bu konuyla alakalı K. AYDIN’ dan yardım istedikleri, K. AYDIN’ ın da U. G.’ in isim, soyisim, çalıştığı yer ve BEDAŞ’ taki müdürlerinin bilgilerini aldığı, akabinde Ü. G.’ in hediye göndermek amacıyla K. AYDIN’ dan adres bilgisini istediği, K. AYDIN’ ın “Lan rüşvet rüşvet mi teklif ediyosun” dediği daha sonra ikamet bilgilerini verdiği,

Tape No:6578 12.02.2008 tarihinde Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “…sahibi olduğumuz ama Büyük Atanın Büyük Atanın ölümünü mütakip” “Elimizden Türk olmayan unsurlara kaptırdığımız” “Devletin sahipli olduğu günlere dileğimdir” “Mücadenizden mücadelenizinde bu doğrultuda olduğununun bilmenizi istiyorum yani” dediği, HÜSAMETTİN’ in “Ölene kadar” dediği, K.AYDIN’ ın “Ve mutlakada netice bulacaktır yani” dediği, HÜSAMETTİN’in “Ölme ölme şansımız var dönme şansımız yok biz böyle görüyoruz” dediği,

Tape No:6579 12.02.2008 saat:15:39 da X Şahıs ile yaptığı görüşmede, 6577 numaralı tape de bahsi geçen Uğur GÜVEN isimli şahsın çalıştığı birimdeki yer değişimi konusuyla alakalı olarak açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “Uğur Güven gelecek hafta Talep ettiğiniz yerde göreve başlıcak” dediği,

Tape No:6580 13.02.2008 tarihinde H.S. ile yaptığı görüşmede, H.S’ nin “Kemal abi ben şimdi Genel Başkanlıktayım Genel Başkan geldi” “ÖĞLEDEN SONRA HALİL KOMUTANIMLA BEKLİYORUZ ONUNDA SELAMLARI VAR” dediği K.AYDIN' ın “Halil Komutanıda o büyük Türk üde çok öpüyorum sizi 2 tane yüce Türk ü öpüyorum” dediği,

Tape No:6581 13.02.2008 saat:12:48 de Salman ile yaptığı görüşmede özetle; Salman isimli şahsın Azerbaycan Bakü’ de K. AYDIN’ la irtibatlı kişileri ağırlayacağı ve K. AYDIN’ ın “Tamam seni ararsa seni ararsa misafirini alır ilgilenirsin tamam mı, ama ne istedikleri senden ne isteyecekleri önemlidir beni haberdar edin oldu mu, Sen biliyosun şimdi telefonum dinlendiği için söylemiyorum anladın mı, o Baküye geldiğinde Baküye geldiğinde sen talip SENDEN TALEPLERİNDEN SONRA BENİ BENİ BİLGİLENDİRİYORSUN” dediği,

Tape No:6582 13.02.2008 saat:18:52 de A. K. ile yaptığı görüşmesinde özetle; A. K.’ nun Kemal AYDIN’ ı arayarak kendisini tanıttığı akabinde telefonu Murat isimli şahsa verdiği, Kemal AYDIN’ ın Murat isimli şahsın, tespit edilemeyen bir kuruma yerleşmesi amacıyla destek verdiği ve bu bağlamda K. AYDIN’ ın “siz devam ediyorsunuz ve o kuruma bi şekilde gireceğiz anladın mı” dediği, Murat’ ın “biz bugün dosyayı verdik abi” dediği, K. AYDIN’ ın “Tamam yani bu diyelim ki bulamadı biz o bi şekilde girecez, he biz uğraşırız ben ben seni o oraya yapacam sokacam seni ... hak ettiğin yer, burası olmazsa başkası, yani oraya sokacam seni, canım uğrarım sohbet edelim telefonda söyleme” dediği,

Tape No:6583 13.02.2008 saat:21:52 de Ü. G. ile yaptığı görüşmede özetle; 6577 ve 6579 Tape Kayıt numaralı görüşmelerde bahsi geçen U. G. isimli şahsın çalıştığı birimdeki yer değişikliği ile alakalı olarak, K. AYDIN’ ın Ü. GÜVEN’ in gönderdiği hediyeyi aldığı ve bunun için teşekkür ettiği, görüşme devamında K. AYDIN’ ın “bizim sizlere karşı görevlerimiz var onları hep yapmak bizim görevimizdir” dediği,

Tape No:6584 17.02.2008 saat:16:15 de M. Ş. Ö. ile yaptığı görüşmede özetle; M. Ş. Ö.’ ın hal hatır sorduğu, K. AYDIN’ ın “Ben kıymetli misafirlerim var onlarla sohbet ediyorum ... ders çalışıyoz” dediği, görüşmenin devamında M. Ş. Ö.’ ın Vakıflar Yasasının ne olacağını K. AYDIN’ a sorduğu, K. AYDIN’ ın “Türkiye ne olacak deseniz daha doğru Türkiye Kurtuluşu yaşayacak çok yakında” dediği ve akabinde K. AYDIN’ ın “Şahin amcası beraber olduğum insanların 2 sini seni tanıyor Noyan Komutan , Mehmet Ali Komutan” dediği M. Ş. Ö.’ ın “Çok selam söyle her ikisinede” dediği K. AYDIN’ ın “ONLARDA ŞAHİN AMCALARINA ÇOK SELAMLARI VAR BİDE YAŞAR KOMUTANIMIZ VAR” dediği,

Tape No:6585 20.02.2008 saat:12:44 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Şimdi tamam SENDEKİ BİLGİLERİ ÇOK ACİL GENELKURMAY İSTİYOR ŞİMDİ HEMEN” dediği E. OVALI’ nın “Yazıyorum abi şimdi” dediği Kemal AYDIN’ ın “Topla toplantı halindeler hemen Neriman a geçiyorsun yazıyorsun, topla çok değerlendirilmesi gereken şeylerdir e hiçbir ayrıntıyı kaçırmasın hoca diyorlar bütün geçen şeyleri oraya not olarak yaz hemen yaz onları hemen Neriman a geç istiyorlar bilgileri hemen” dediği,

Tape No:6587 25.02.2008 saat:18:50 de Serkan isimli şahısla yaptığı görüşmede özetle; Serkan isimli şahsın Kara Harekatı kapsamında 15 kişinin şehit olduğu bu sebeple içinin yandığını ve bu yüzden K. AYDIN’ la konuşmak istediği, K. AYDIN’ ın “Serkan savaş nedir savaş ne anlama ifade gelir canım benim BU SAVAŞ 12 NİSAN 2007 TARİHİNDE BAŞLADI” dediği ve görüşmenin devamında Kara Harekatı ile ilgili konuştuğu ve Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin de yanında oturduğu, Serkan‘ ın internet ortamında kendileri gibi düşünen insanlar olduğunu söylediği bunun üzerine Kemal AYDIN’ ın “İnternette şimdi yaz kağıt kalem var mı, TOPLUMSAL HABER.COM, Haber.com, sadece ordaki herşeyi inceliyorsun ordaki herşeyi, orayı biz ORAYI BİZ DEVLET ORGANİZE EDİYOR ORASINI ESAS DEVLETE AİT ANLADINMI şimdi dediğim yeri Şimdi orda Neriman halanında Neriman ablanında yazılarını göreceksin orda şimdi 3 tane isim yazıyorsun Ali ÖZOĞLU, Hatice BAHTİYAR ve Neriman AYDIN ın o ağustosta başladı yayına bütün yazılarını indiriyorsun ve onların hepsini okuyorsun ve o yazıların üzerinde çalışıyorsun sonra beni arıyorsun, Şimdi o zaman bunu yaptıktan sonra konuşuyoruz bunu dostlarına falan arkadaşlarına falan takip ettirebilirsin sonra konuşuyoruz Serkan” dediği bir müddet daha söz konusu internet sitesi hakkında konuştuktan sonra K. AYDIN’ ın “ben yakında bi Antalyaya gelecem geldiğimde ararım seni” dediği, Serkan’ ın “Tamam Kemal abi hiç gittinmi GENELKURMAYA FALAN GÖRÜŞTÜNMÜ” dediği K. AYDIN’ ın “SEN TELEFONLARDAN TELEFONLARDA HİÇBİŞEY KONUŞMUYORUZ” dediği,

Tape No:6588 26.02.2008 saat:15:07 Hamza DEMİR ile yaptığı görüşmede özetle; H. DEMİR’ in “ben burda bu telefonda olmazda abim, BATMAN DAN BİŞEYLER YAKALADIM, çok önemli içinde bi tanede, BİTANE NAMUSSUZ VARDA, BEN NOTLARINI HE NOTLARINI TABİ ONLARIN HEP ALDIM’ dediği,

Tape No:6589 29.02.2008 tarihinde Hatice BAHTİYAR ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “BİZE Bİ EMRİN VAR MI Bİ İSTEĞİN” dediği, H.BAHTİYAR’ ın “Kendinize dikkat edin abi” “…sizin var mı bi isteğiniz benden” dediği,

Tape No:6590 01.03.2008 tarihinde M.T ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “Nasılsın ben senin notu aldım” “Şimdi telefonda şeyler ben gerekli senin şeylerin dursun BEN SANA SÖYLEDİĞİMDE BİŞEY YAPARIZ OLDUMU” “BEN TELEFONDA KONUŞMAK İSTEMİYORUM” dediği, M.T’ nin “Tamam anlıyorum anlıyorum” dediği,

Tape No:6591 02.03.2008 saat:18:24 de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede özetle; hal hatır sorulduktan sora N.ÇALIKUŞU’ nun “Yarında benim için kritik bigün olacak Kemal amca herhalde, yarın Özel Kuvvetlerden seçmeye geliyolar ya 3 ünde ya 13 ünde geliyolar tam olarak bilmiyoruz onuda” dediği, K. AYDIN’ ın “Olur bakalım acelesi yok olur herşey bugün olmazsa Özel Kuvvetler yarın olur yani acele yok” dediği, görüşmenin sonlarına doğru K. AYDIN’ ın “Arkadaşlarını öpüyorum, Sağol Mehmet Ali Komutan sizi öpüyor yolunuz açık olsun yavaş gidin emniyetli gidin sizi öpüyoruz” dediği,

Tape No:6592 02.03.2008 saat:19:12 de açık kimliği tespit edilemeyen X Şahısla yaptığı görüşmede özetle; “Tabi Kemal amcanın telefonlarınada çıkmıyor değil mi” dediği, açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “He Kemal amca ana” dediği, K. AYDIN’ ın “Komutanlar yani komutanlar da bunu yapıyorsan o zaman yandık biz, Eyvah biz bu Devletin nasıl sahibi olacaz” dediği, görüşmenin devamında kısa bir hal hatır konuşmasından sonra açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “İyiyim bende şimdi okula geldim Mali (Mehmet Ali ÇELEBİ olduğu değerlendirilmektedir) den haber gelmeyince dışarda ...” dediği,

Tape No:6593 07.03.2008 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Düşman çıldırdı ne yapacaklarını bilmiyorlar yani delilik değildi çıldıran deliler noktasındalar yani” “Böyle eceli gelmiş köpekler cami duvarına işer derler büyük atasözüdür değil mi öyle derler değil mi” “O alçak bitane adamı var adam var orda ... şimdi o herhalde o Özgürü rahatısız ediyor benimle ilgili biliyor musun o gün Özgür e dedim ki sen rahatsız olma” dediği, AYDOĞAN’ ın “Aydoğan mı rahat dedi” dediği K.AYDIN' ın “He şimdi sen rahatsız olma sen rahatsız olma dedi biz biz şeytanı da biliriz biz değerlendirirken telefonla dedim ki ben kardeşim sen sen Aydoğan ERTÜRK müsün dedim senin için böyle düşüneyim onu söyleme dedim” “Seninle biz yüzyüze gelmemiş olabiliriz hiç önemli değil ki dedim yani sadece fiziken birbirimizi görmemiş olabiliriz sen niye rahatsız oluyorsun dedim benimle rahat konuş dedim biz alçakları biliriz vatansızları da biliriz vatanlıları da sen rahat ol dedim ha ayrıca bu ülke için dedim bu ülke için biz ölüme karar vermiş insanlarız yani ona bunu içeri alırlar falan filan diyorlar herhalde onu çocukları rahatsız ediyor o da beni arıyor o rahatsızlıkla abi sesini duydum mutlu oldum diyor falan anladım ki rahatsız ediyor ve siktir etmiş onu sonra anladım ... bunları söyleyim de şimdi insanlar tabi görevli olanlar görevlerini yapıyor o ibne o ibne kılıklı görevli” “Tamam mı o ibne kılıklı görevli ama onu dağlara taşlara gönderecem” “Ama o ibne kılıklı görevli hemde çoluğu çocuğu yan yana olmayacak kendi bi yere karısı bir yerde kalacak" “Canım benim devlet önümüze inanılmaz imkan sunmuştur bu imkanları sonuna kadar kullanacaz” dediği AYDOĞAN’ın “Şunu diyorum her zaman konuşuyorum bakın diyorum, APO DİYORUM O ŞEREFSİZ APO DİYORUM BU TÜRK SİYASETÇİLERİNDEN DAHA ŞEREFLİ” dediği, K.AYDIN’ ın “ÇOK ŞEREFLİ ONU AYNEN SÖYLE ÇOK ŞEREFLİ” dediği, AYDOĞAN’ ın “sinsi o adam dedi ki ben size düşmanım kardeşim” “Resmen düşmanım dedi karşı çıktı savaştı” dediği,

Tape No:6594 07.03.2008 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “…şunuda kullanacağın bi bilgidir unutma unutmadan söyliyim şimdi hani Amerika PKK terör örgütü hem Türkiyenin hem bizim düşmanımız diyor bir taraftan Türkiye ye terör örgütünde destek veriyorum diyor güya biz öyle olmadığını biliyoruzda aynı Amerika dönüyor 3 gün sonra diyor ki oturun masaya terör örgütüyle anlaşın” “Bu söyleyin insanlara bunu söyle deki” “Bak aynı Amerika de gazete küpürlerini bile koy aynı Amerika dün PKK törür örgütü bizimde düşmanımız Türkiye nin de onun için Türkiye ye destek veriyoruz bu konuda diyorlar aynı aynı Amerika nın yetkilileri dönüyor aynı alçakların yetkilileri ne diyor terör örgütüyle oturun anlaşın” “Şimdi bunları söyle ki insanlar üstüste koysunlar insanlara unları yazdır deki bitane not kağıdı çıkar hele şimdi söyleyeceklerimi yaz” “Sağol dua et şu cuma günü hem mücadele bizim kabul olur çünkü biz mücadele ediyoruz seninle benim duam kabul olur” dediği, AYDOĞAN’ ın “Biz biz diyoruz doğru yol mutlaka biz kazana.. biz tarafımızı belli ettik” “Biz tarafımızı belli ettik biz ne yapabiliriz konuşuyoruz anca konuşabiliyorsak konuşuyor önümüzde yapmamız gereken şeyler çıkarsa mutlaka yaparız ama şimdi ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz” dediği,

Tape No:6595 10.03.2008 saat:12:59 da X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “seninle bişey konuşucam devletin bi talebi vardı hani o Urfa yla ilgili bişey söylediler bana gece sana intikal ettirecem” dediği,

Tape No:6596 10.03.2008 saat:14:18 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “yoktum abi bugün ... mahkemesiydi ya tahliye ettiler abi elhamdullulah” dediği K. AYDIN’ ın “Ama ben şimdi telefonda olmaz konuşalım” dediği,

Tape No:6597 10.03.2008 tarihinde Bülent… ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Çok Allaha hamdolsun Devlet sahibiyim Devletim ayakta Devletim sahipli bundan sonra bende elimi kıçımın üstüne attım geziyorum Ankarada yani, tamam mı” dediği, BÜLENT’ in “İnşallah o sahipliğin daha halka işlediği sonuçlarını görsek çok daha mutlu olacaz daha güzel gezecez” dediği K.AYDIN' ın “Halkın günahı yok halk ne halt etsin halkı piç ettiler Türk milletini piç ettiler” dediği, BÜLENT’ in “… özel Eğitim okulları şeyini inceledinizmi bi genelgesi yönetmeliğini yayınladılar” dediği K.AYDIN' ın “Gerek yok onları ben sen oralardan ne duruyorsun özel eğitim kurumlar Atatürkün şeylerini kaldıracaklar yav Türkiyenin adını değiştirmeye çalışyıorlar onlar” “Türkiyeyi Türkiyeyi tasfiye etmeye çalışıyolar tabi Mustafa Kemal le uğraşacaklar ben sana bunları zamanında demedimmi” “Şimdi biz size Cumhuriyet Halk Partisiyle DEHAP ın farkı yoktur MHP ile DEHAP ın farkı yoktur” “AKP ile DEHAP ın farkı yoktur demedimmi” “… bunlar görevliler görevli ama bizde görevliyiz bizde görevimizi yapıyoruz” “Ya ben sana ne ağır görevler verecem göreven sen diyeceksinki diyeceksinki ben bu Kemal AYDIN ı nerden tanıdım tanımaz olaydım, ben sana sorarım o zaman, ben sana” “Atilla ÇİLİNGİRde askerdir biliyosun asker emeklisi” “Kıbrıs Kıbrız gazisidir Kıbrıslıdır zaten” “Kıbrıslıda görevliydi Kıbrıslı ama ( KEMAL AYDIN ın yanında bulunan NERİMAN : Kıbrıslı değil ) Kıbrıslı değilde Kıbrıs gazisiydi Kıbrıs Kıbrısta görev yaptı ( NERİMAN : ...İsmet KOTAK ....) İsmet KOTAK onların hepsi orda görev yaptılar onlar çok güzel askerler canım benim” “Eksikleri var onlarında eksikleri var ama biz tamamlıyoz sen merak etme onlarda eğitime tabi” dediği,

Tape No:6598 11.03.2008 tarihinde İ.S. ile yaptığı görüşmede özetle; İ.S.’ nın “10 gündür 10 gündür ben eğerki telefonda Kemal AYDIN ismi yazılı olsaydı hemen geri dönerdim hemen anında masanın üzerindeydi telefon ben depoya kadar inmiştim bi işimiz vardı” dediği K.AYDIN' ın “… ben sizin gibi Türkiyeyi parsellettirmedim satmadım” “…Türkiyeyi parti oylarınızla Türkiyeyi parsellettirdiniz” “… MHP ye , CHP ye AKP ye verdiğiniz oylarla Türkiyeyi parsellettirdiniz” “… AKP den ne farkı var MHP nin birlikte beraber devletin altını oymuyorlarmı Türkiye Cumhuriyeti Devletini birlikte sonlamıyorlarmı MHP le, AKP” “Bi Ermeni Dönmesini Cumhurbaşkanı yapmadımı Milliyetçi Hareket Partisi” dediği,

Tape No:6599 11.03.2008 tarihinde İ. S. ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… bide bu kardeşlerime Türkiye Cumhuriyeti Devletine yaptıkları İhaneti hatırlatayım dedim …” “… Devlet BAHÇELİ gibi bi haine Türkiyeye ihanet eden bi haine destek verip oy veren insanlar değimlisiniz” “… Tayyip ERDOĞANdan Devlet BAHÇELİnin Deniz BAYKALdan farkı ne soruyorum söyle oda ihanet içinde oda ihanet içinde” dediği, İ.SARIKAYA’ nın “ Söyle bakalım ihanetinin belgeleri nelerdir abi bi söylermisin” dediği, K.AYDIN’ ın “Bir tane bir vatansız Türk ... Türk Milletinin düşmanı bir orospu çocuğu şuanda CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI İşgal Ediyor, benim telefonlar bak benim Telefonum DİNLENİYOR ve hakkında konuştuğum insan Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan adamlar Kanunla koruma altındadır” “Şimdi Devlet BAHÇELİ nin bundan daha büyük bi ihaneti daha nasıl ihanet istiyorsunuz, ...şimdi telefonda söyleyeceklerim bu söylediğim dedimde ne söyleyim bunu göremiyorsan hala ne söyleyeyim” “… Türkiye Cumhuriyetine açılmış savaşta nerdesiniz nereye aitsiniz nerdesin, hala ihanetin hala Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet edenlerin yanındamı olacaksınız” “…beni 20 yıla yakın bi zamandır tanıyosun bugüne kadar sana söylediğim hiçbir şeyin tersi çıkmadı bu ülkede” “… bu ülkenin 6 senedir bu ülkenin dağında taşında benim Diyarbakırda Batmanı Mardini Şırnakta izlerim var Urfa ..” dediği, İ.S’ nın “Evet onu biliyorum abi onu bilmezmiyim” dediği K.AYDIN' ın “Ben Türk ben Türk Devletinin aleyhinde Diyarbakırda sokağa çıkaracak adam buldurtmadım ben 6 senedir” “Türkiye Cumhuriyeti Devletine Diyarbakırda İsyan Ettirtmedim” “Bu ülke bu ülke 88 sene önce bu vatanda bizim ninelerimizin üstünde geçti düşmün” “Onumu bekliyorsunuz” “… o zaman kafanıza kafalarınıza birer tane kurşun sıkın o zaman mücadele etmenin anlamı yok” “…Irakta işgal edilmiş Irakta erkekleri siktiler düşman erkekleri sikti erkekleri kadınları değil” dediği,

Tape No:6600 12.03.2008 saat:10:58 de Aydoğan ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın görüşme tarihinden bir gün önce Cüneyt ZAPSU ile aynı ortamda bulunduğunu söylediği ve “acırım halinize ben bunları talihsiz ifadeler olarak görüyorum, İsrail Devletinin varlığını tartışmaya açan adamım ben dedim ona, İsrail Devletinin varlığını tartışmaya açan adamım çok kısa bi süre sonra Türkiyenin yönetiminde bulunacağım ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İsraili tanımaktan vazgeçtiğini bütün dünya görecek o zamanda İsrail bitmiş olacak , sen şimdi şimdiden bunu bil ilgili ben bunu İsrailli yetkililere söylemiştim sende bil tekrarla onlara dedim tamam mı” dediği,

Tape No:6601 12.03.2008 saat:18:07 de Şengül ile yaptığı görüşmede özetle; Şengül isimli bayanın K. AYDIN’ a Paşam şeklinde hitap ettiği ve Ankara’ da Merkez Orduevinde bir grup arkadaşıyla K. AYDIN’ ın görüşmesini ve konuşmasını istediği,

Tape No:6602 14.03.2008 tarihinde NERGİZ ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Nergiz hanım Kemal Aydın ben kapıya bizim isimlerimizi verirseniz içeri gireceğiz yoksa” dediği, NERGİz’ in “Niye sizi al.. rütbelisiniz diye ben şey yapmadım” dediği K.AYDIN' ın “Yok yok bizim kapıya isimlerimizi verirmisiniz” dediği,

Tape No:6603 14.03.2008 saat:20:54 de Nergiz ile yaptığı görüşmede özetle; Nergiz isimli bayanın “KEMAL BEY SİZİN ASKERİ KİMLİĞİNİZ YOK MU” dediği K.AYDIN’ ın “ŞİMDİ SİZ BURALARDA OTURANLAR BU İŞLERİN ÖZEL OLDUĞUNU BİLMİYORMUSUNUZ” dediği Nergiz’ in “Nasıl özel olduğunu” dediği K. AYDIN’ ın “Ne şimdi ne diyim telefonda bişey söylemiyorum ben telefonda bunlar söylenmez gizli olacak size bişey” dediği ve görüşmenin devamında Kemal AYDIN’ ın Merkez Orduevine giremediği için buluşmanın iptal edildiği,

Tape No:6604 15.03.2008 saat:13:20 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; Ercüment OVALI’ nın Kemal AYDIN’ ı Trabzon iline davet ettiği ve Ercüment OVALI’ nın “Tamam yani böyle bir program ayalayayım hem konuşuruz hemde burada bu ben şeylerle görüşüyordum ya abi MİT le, adamlar çok kaliteli çıktı” dediği Kemal AYDIN’ ın “Söylediğimi unutmuyorsun bizim karşımıza öyle gelmek mecburiyetindeler yoksa gelemezler o kisve altında o şekil altında gelecekler biz onların emir aldığı yere bakarız onların emir aldığı yer sakat yerdir ihanet içindedir onların emir aldığı yer ben onların yüzüne söylüyorum onlar onun için onlara şüpheyle bakmak onlara şüpheyle yaklaşmak onlar onlara karşı tedbirli olmak bizim görevimizdir görevimiz Ne zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundaki esaslara yeniden kavuşturacaz yeniden kanunu o kanun yapacaz oranın başında muazzaf bir Korgeneral rütbesi insan bulunacak, Onlar onlar şimdilik Tayyip ERDOĞAN dan ve Tayyip ERDOĞAN gibi olanlardan emir alıyorlar onların emrinin gereğini yapıyorlar onlar Devlet BAHÇELİ gibi olanlardan emir alıyorlar onlar Deniz BAYKAL gibi olanlardan onlar onlar Mehmet AĞAR gibi olanlardan emir alıyorlar ONUN İÇİNDİR Kİ SEVGİ ERENOL İÇERDE” dediği akabinde yine Kemal AYDIN’ ın “Şimdi ha o zaman ne oluyor ben içerde olanlardan tabi Paşa çok muhteşem bir insandır Veli Küçük Paşa ama bu işlere yemin etmiş insanlardır onlar bu iş için benim gibi ölümü göze almış insan onlar yatar çıkar onlar için önemli değildir, AMA AMA SEVGİ HANIM SEVGİ HANIM SEVGİ HANIMA YAPILANI NASIL KABUL EDERİZ ANLADIN MI, Bak 8-9 ay oldu Ergün POYRAZ ı daha mahkemeye çıkarmadılar ama ama bu ülkede hukuk hukuk bu ülkede değil mutlaka insanlara her insana bir gün hukuk lazım olur, Bizde bu ülkenin düşmanlarına Türk milletinin ve Türk devletinin düşmanlarına hukuksuzluğu yaratacağız hukuksuzluğu arayacaklar hukuku arayacaklar bulamayacaklar anladın mı” dediği,

Tape No:6607 20.03.2008 tarihinde DOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… Doğanım ben Devletlerle yani özellikle gelip gitmek istemiyorum sizi unuturmuyum benim gittiğim yerlerde insanlar çünkü siz zarar görebilirsiniz size zarar vermesinler çünkü bunların bunlar hain anlayış taşıyan insanlar hain, bunlar bunların düşüncesinin hainliğini hukuk sistemi ortaya koydu zaten gördünüz” dediği, DOĞAN’ ın “Bu gün bikaç kişi geldi ya bu adamı ne yapacaz falan diyo” dediği K.AYDIN' ın “Ananızın a... sosun bacaklarını deseydin onlara ne yapacaksın alın bacaklarını kıvırın münasip biyerinize sokun deseydin he onlara söyle, biraz öyle anlasınlar ne yapalım yani” “Devlet olmazsa namusta olmaz işte bunlar Devletimizi yok etmeye çalışıyolar şimdi Devlet BAHÇELİ ile Tayyip ERDOĞAN ın farkı ne ha” “… Türkiye Türkiye Cumhuriyeti Devleti çadırda kurulmuş bir devlet değildir her zaman söylediğim gibi, kuruldu olmadığını herkes görüyor görecek daha bişey değil bunlar daha bunlar bişey değil şimdi şimdi adınızı Başbakan adınızın önüne hain yazar, Devlete suikast tertip etmiş Başbakan olarak yazarlar, Cumhurbaşkanlığınızın önüne Devlete saldırıda adınızın geçtiğini yazarlar Danıştay Saldırısına uğradığınızda işin içinde olduğunuzu yazarlar …” dediği, DOĞAN’ ın “Bi aklı selim bi şekilde birilerinin görüşünü alıp öyle gereğini yaptık hocam...” dediği K.AYDIN' ın “Sende karşı tarafa bunları söyleyeceksin biz şimdi oturup MHP ye oy vermenin aynen böyle söyleyeceksin şimdi biz oturup MHP ye oy vermenin doğru bir tercihmiydi yanlışmı olduğunu deyip konuşacaksın anladınmı” dediği,

Tape No:6608 21.03.2008 saat:10:22 de ERCÜMENT OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “şimdi bizim Baskı işlerini yapan bi ajansımız var tabi sen bil bunları Devletin ... var, Ajans zor durumda, Baş Başkomutan yardım edilmesini istiyor yani söylenenlerden kastedilenlerden biriside sensin baskılacak şeylerden neyse az çok ne yapılması gerekiyorsa diye, Çok zor durumda onunla ilgili bilgi söyleyim sana dedim” dediği E. OVALI’ nın “Ben ben dönünce yapabileceğim bişeyler varsa yaparım abi” dediği görüşmenin devamında E. OVALI’ nın “Doğu PERİNÇEK ide tutuklamışlar” dediği K. AYDIN’ ın “Şimdi eceli gelen eceli gelen köpek derler cami duvarına işermiş hepsini bi toplasınlar” dediği,

Tape No:6609 21.03.2008 tarihinde DOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Devlet sahibi olunca işler kolay oluyor, Devlet sahibi olmazsanız kötü durum , bende Devlet sahibiyim onun için durumum iyi” dediği, DOĞAN’ ın “… iyiyim yukardan seyrediyorum ibretle” dediği, K.AYDIN’ ın “Neyi seyrediyorsunuz Türkiye Türk Türk çocuklarını seyretmekmi kaldı sizin seyretmek gibi seyretmek eylenmektir” dediği, DOĞAN’ ın “İbret abi ibretle ibretle seyrediyorum ibretle seyrediyorum hani böyle insanlar gider cami duvarına işer ya çok afedersin bunlar sıçtılar” dediği, K.AYDIN’ ın “…suç ortaklarını say bakayım bana kimler onlar” dediği, DOĞAN’ ın “İŞte bunlar diyorum detaylı söylüyorum sana” “Ben ben bilmiyorum ben 2010 yılını bekliyorum” dediği K.AYDIN' ın “Ne 2010 yılını ne var 2010 yılında” dediği, DOĞAN’ın “Devletin Esas Sahiplerini Bekliyorum” “O Osman Beyin esas sahiplerini bekliyom , Ertuğrul Ertuğrulu şey Ertuğrulu bekliyorum Osman Beyin esas sahiplerini bekliyorum” “… ben telefonda bunları konuşmak istemiyorum sana zararım olsun istemem” “Ama bu bu söylediğin kişilere yanıt veren kişilerde acaba bunlarla işbirlikçi olabilirmi abi” dediği K.AYDIN' ın “… Türkiyenin sahibinin kim olduğunu çıplak gözlerle göremediyseniz bize sorun biz söyleyelim” “Devlet 30 Ağustos 2006 tarihinden beri Türkiye Cumhuriyeti Devleti sahipli anladınmı ,sahipli siz o sahipleri göremiyomusunuz” dediği, DOĞAN’ ın “… Devletin sahiplerinden bohsedriyoruz ya bir Amrika Birleşik Devletlerinin Dışişleri Savunma Bakanı konumundaki bir koyu kırık bir adam Devletin en altından Cumhurbaşkanına kadar bi saatte nasıl ziyaret ediyor” dediği K.AYDIN' ın “Ya... telefonda olmaz bunlar telefonda olmaz” dediği, DOĞAN’ ın “Muhittin beyde aynı şeyi söyledi” dediği,

Tape No:6610 21.03.2008 saat:16:25 de X Şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “Sen korktunda dışarı çıkamadın demi abi” dediği, K. AYDIN’ ın “Türkiye Cumhuriyeti devletinde korkmayacak bir tane insan varsa 75 milyon insan içersinde Yaşar Büyükanıt paşadan sonra onun bi ekibi var o ekipten sonraki sivil hayattaki tek adam benim” dediği açık kimliği tespit edilemeyen şahsın “Ben bişeyler oluyorda bende” dediği K. AYDIN’ ın “Telefonda telefonda olmaz seninle o işi telefonda mı konuşacaz yani” dediği,

Tape No:6611 26.03.2008 saat:12:54 de Hasan SİVRİKAYA ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Biliyorsun BU DEVLET TALİMATIDIR bizim mi ajansımızla ilgili, o İstanbul şubelerinden birilerine o şubelerden, ona oraya baskı yaptırabiliriz o çocukları onların ihtiyacı var katkıya buda bana bir emir İstanbul şubeleride şöyle kafana yatkın adam var mı bilmiyorum tabi kimdir neyin nesidir O BİZE BİR EMİRDİR DEVLETİN BAŞINDAN EMİRDİR” dediği H. SİVRİKAYA’ nın “Tamam abi yaparız yaparız abi” dediği,

Tape No:6612 27.03.2008 saat:10:32 de Candan ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Bodrum Bodrum da bir ev lazım, çocuğumuz bu taşımacılık yapıyor, turizm seyahat acentası taşımacılığı ancak bunlardan havaalanından işte Bodrum a gidip 3-5 kişi alıp getiriyorlar, yalnız bunları bi D-2 belgesi diye bi belge istiyorlarmış, Bu çocukta daha 3-4 senelik bir ııı taşıma acentası çocuk, diyor ki Bodrum havaalanından diyor bizim Konya lı benim bi dostumunda damadı bu çocuk, Abi diyor, orda Emniyet yetkilileriyle konuşsan benim gibi olanları diyor ceza yazmıyorlar, bana her defasında ceza yazıyorlar, yani bana orda bir havaalanındaki bir Emniyet yetkilisi ile diyor görüşmemi sağlasalar durumumu arz etsem diyor, bende bu işten diyor bir ceza verme işinden kurtulsam, yani bunu benim gibi başkaları yapıyor,ama bana ha babam ceza yazıyorlar diyor” dediği Candan’ ın “Çocuğun ismi neydi abi ?” dediği K. AYDIN’ ın “Ali SAPMAZ” dediği Candan’ ın “BEN ŞİMDİ BODRUM KAYMAKAMINA TELEFON EDECEM” dediği, Tape Kayıt No:6613 sayılı görüşmede Candan isimli şahsın K. AYDIN’ ı arayarak Bodrum Kaymakamı ile görüştüğünü ve Bodrum Kaymakamı’ nın A. S. isimli şahsı çağırdığı,

Tape No:6613 27.03.2008 tarihinde Candan ile yaptığı görüşmede özetle; CANDAN’ ın “Abi şimdi ben Kaymakam beyle görüştüm” “Gelsin dedi benim yanıma bi anlatsın derdini, Bodrum Bodrum mu yapıyor, havaalanı mı yapıyor yanlışlık varsa diyor düzeltelim” dediği, K.AYDIN’ ın “Tamam canım” dediği, CANDAN’ ın “Benim selamımla gitsin” dediği,

Tape No:6614 27.03.2008 tarihinde Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “…Candan Bodrum Kaymakamıyla konuşmuş” “Kaymakam bey demi ki gelsin bana derdini anlatsın demiş” “Candan EREN beyin selamıylan,” “Şeyini söyle ... Başmüfettişi” “Ali ye söyle de gitsin hıh gitsin şey yapsın” dediği,

Tape No:6615 27.03.2008 tarihinde Sezgin.. ile yaptığı görüşmede özetle; SEZGİN’ in “Kaymakam beyin makamındaydım özür diliyom, şimdi gördüm” dediği K.AYDIN' ın Önemli değil önemli değil canım benim ben ııı sen ne yapıyorsun dedim, ORAYA GELEN SİZE GELEN ÇOCUKLAR AKLI BAŞINDA İNSANLARDI,” “ORDAN SİZE ZARAR ÇIKACAĞINI, ONLARIN SİZE ZARAR VERMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ VERMEZLER ANLADIN MI, onlar aklı başında insanlardı” “… o işlerden sizinle ilgili olan hadiselerden haberlidir, tamam” dediği, SEZGİN’ in “BİZ ONDAN ONDAN ZERRE KADAR ŞÜPHEMİZ YOK Kaymakam bey zaten Ankara ya geldiğinde beraber diyor, Kemal beyi bi ziyaret edelim,” “Bir emriniz olursa” “Bu ülke için bu vatan için emirlerinizi bekliyorum” dediği K.AYDIN' ın “Sağol sağol, bu milletin evlatlarını bu vatan için, yapamayacakları şeyin olmadığını biz biliyoruz canım benim” “Zaten zaten onu bildikleri için düşman panik halindedir rahat gezmiyor” dediği, SEZGİN’ in “Onlar diyor ki bu ülkenin çocukları bi kıpırdanışla kendilerine dönecekler” “Emirlerinizi bekliyorum” dediği K.AYDIN' ın “Sağol gözlerinden öpüyorum, Kaymakam beye hürmetler sağol canım benim, öpüyorum” dediği,

Tape No:6619 06.04.2008 saat:19:16 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; E. OVALI’ nın “bugün akşam Slaytlarımı bitiriyorum yarın Sancar gelecek Sancar a da veriyorum CD de Sancar yarın uçakla gelecek o dersten sonra bi şekilde size iletiriz abi, yani güzel hazırlardım 70 tane Slayt görüntüleriyle yaptığımız işlerle bilmem ne” dediği K. AYDIN’ ın “İnşallah birgün sizin karşınıza Resmi Üniformalı Komutanlarda gönderem siz inanacaksınız, Komutan gönderecem sizin karşınıza geleceklerki Üniformalı Komutanlar gördüğünüzde iyice kanaat getiresiniz Mevlüt ile senin oncak ona inanmanıza ihtimal var” dediği E. OVALI’ nın “Öyle bişeyimiz yok abi biz sade senin senin için tedbir aldırtmaya çalışıyoz abi” dediği K. AYDIN’ ın “Siz yav sizin gücünüz benim için tedbir almaya yetermi ya, ya sen kendini sen kendini sen kendini koruduğunumu zannediyorsun İsrailli Ajanlar peşinden geçiyo , Trabzonda İsrailli Ajanlar MOSSAD Ajanları peşinden geziyordu bu Devlet tespit edebildinmi sen bilebildinki kim adam geldi o gün benimle konuştu gitti Özel Kuvvet Subaydı lan, geldi konuştu gitti benimle, beni dinledi gitti adam, siz nerden bileceksiniz ne olduğunu adamın, Benim dışımda hiçkimseyle sır paylaşmayacaksın, bu Mevlüt le hiç paylaşmayacaksın, Mevlütle Hakan la hiçbişey konuşmayacaksın” dediği,

Tape No:6622 14.04.2008 saat:15.40 da Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısla yapılan görüşmede özetle; D.A.ÖZOĞLU’ nun “dosya ya ulaştı heralde değil mi” dediği K. AYDIN’ ın dosyanın yerine gittiğini söylediği, D. A. ÖZOĞLU’ nun “Ercüment’ in Dalan filan hikayesi vardı ya, bir bilgi var mı” dediği, K. AYDIN’ ın “Ercüment e demişki o Dalan denen alcak ben zaten paşayla görüşüyorum ben orayla görüşüyorum her hangi bir şeye ihtiyaç yok” dediği, devamında K. AYDIN’ ın “3 gün yetmez gene gidecem çünkü onu eğitmem lazım o adam hiçbir şey bilmiyor söylediklerimizi bilmiyor” dediği,

Tape No:6626 23.04.2008 saat:11:44 de B. K. ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Şimdi her türlü baskı nın bir otelde peçeteden bilmem neye kadar kutudan falan olacak şimdi sana bu özel bunu söylüyorum şuanda da ihtiyaçları var bir böyle ajansın büyük çaplı bir ajans bu bizimdir, ona şuanda acilen iş lazım, bu bizim başkomutanımız bizim talimatıdır emri” dediği B. K.’ un “Bizim elimizde 18-19 tane otel var abi onlarla gerek şeyleri sağlattırırım” dediği K. A.’ ın “şimdi bunu yaparsam bu öncelik sırası şimdi telefonda ancak bu kadar söylüyorum, ben sana telefonunu vericim kardeşimin Kenan Temizel diye bir kardeşim seni arıcak tamam mı, bunlar özel adam biliyorsun” dediği,

Tape No:6627 23.04.2008 saat:11:55 de K.T. ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “ben Hatice Bahtiyar Ali bey Ali Özoğlu bey vasıtası..” dediği ve akabinde B. K. isimli şahsın cep telefonu numarasını verdiği ve “Kemer Kemerde serbest muhasebecilik yapan bi kardeşim var, 10-15 tane otelinde şeylerini yapıyor orda da sözü geçer” dediği,

Tape No:6632 25.04.2008 saat:18:31 de Mehmet Ali ÇELEBİ ile yapılan görüşmede özetle; M. A. ÇELEBİ’ nin “arkadaşalarda beni ısrarla bir yere davet ettiler bugün ben müsade isteyecektim” dediği K. AYDIN’ ın “kolay gelsin işleriniz arkadaşlarına ne söyleyeceğini biliyorsun mesele yok” dediği M. A. ÇELEBİ’ nin “Tabi tabi teğmenleri bugün topluca yakaladım” dediği, K. AYDIN’ ın “Teğmenleri topluca yakaladınmı hepsini ıslah et” dediği,

Tape No:6633 26.04.2008 saat:16:38 de sayılı Ş. B. ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “6 tane kahraman kardeşim var onlarla ders çalışıyorum Türkiye üzerine dersimizi dünya ölçeğinde çalışıyoruz ne yapalım bize de bu iş düştü” dediği anlaşılmıştır. (Kemal AYDIN’ ın Teğmenler Grubu olarak bilinen M. A.ÇELEBİ, Noyan ÇALIKUŞU, Eren MUMCU, Yaşar TOZKOPARAN ve Önder Koç isimli şahıslarla birlikte ders işlediği değerlendirilmektedir)

Tape No:6637 12.05.2008 saat:21:15 de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Valla benim özel kuvvetlerim hizbultahrir tahrir in belgelerini falani filanı topladılar, belgeleri ... saydamaları alıp getirip şuanda masanın üstünde yığılı gergili taksici şoförle konuşurken Hizbultahrirci olduğunu anladı telefonunu aldı ondan o bizim çiroz, o Noyanla birlikte pazar günü cumartesi pazar kayda aldılar resimlerini çektiler adamın tamam saydamları aldılar dergileri aldı geldi” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Mehmet Ali mi Mehmet Ali mi becerdi bu işi, abi ben sana söyliyim o çocuk valla geleceğin GENEL KURMAYI” dediği,

Tape No:6643 19.05.2008 saat:18:55 de Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Bizde Eren komutan Haydar, Çelebi komutan evde oturduk aç karnımızı doyurduk sabahtan beri evde konuşmaktan şimdi çay demledik içiyoruz dedik ki gelsin o da gelsin” dediği,

Tape No:6644 ve 6645 20.05.2008 saat:10:49 de gelen mesajlarda; “Neriman teyze iyi aksamlar bunu bildirmek zorunda oldugum icin yazıyorum bizim Emre dun aksam iki bira icip nizamiyede utgm e yakalan” yazdığı,

Tape No:6647 de 27.05.2008 saat:09:29 da M. T. ile yaptığı görüşmede özetle; M. T.’ ın “Kemal abi o Aselsan oldu, Paşa şey yaptı bizi de referans yazdı, Aselsan tamam kontenjan almışlar abi sen bilde çocuğa söyleme tamam o iş bitti yani” dediği,

Tape No: 6648, 6649, 6650, 6651 ve 6652 20.05.2008 saat:16:14 de Emre isimli Kara Harp Okulu öğrencisinden gelen mesajda; “urum ciddi mali (Mehmet Ali ÇELEBİ olduğu değerlendirilmektedir) ama hatanin büyügü bende..Alay komutanina kadar gitti olay..Komutanlarin karsisina çikip mahcup olacagima okula girmem intihar ederim daha iyi dedim o aksam,.Tutanakta bu da yazili..Istemezdim böyle olsun ama oldu bir kere..Size mahcup olmak zoruma gitti çaresiz kaldim nizamiyede..” yazdığı,

Tape No:6653 21.05.2008 saat:14:03 de Hatice BAHTİYAR ile yaptığı görüşmede özetle; “Yaptığınız işler kimin işi, kimin işini yapıyoruz canım benim, bu milletin işlerin değil, bu varlığı yaşatmak için mücadele etmiyor muyuz, o gün Tarhan kitapevine girmiş çocuklar Harbiyeli çocuklardan ... ŞİFRE ÇÖZÜLDÜ (Durmuşu Ali ÖZOĞLU’ nun Kitabı) arıyormuş birisine orda sormuş aynen şunu söylüyor ordakiler bakınız şu propagandayı da yapıyorlar Toplumsal Dönüşüm Yayınları battı Harbiye ikinci sınıfta ama Kemal amcasının şeyinden geçmiş onlara demiş ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti batarsa Toplumsal Dönüşüm Yayınları da batar” dediği,

Tape No:6656 27.05.2008 saat:12:31 de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; D.A. ÖZOĞLU’ nun “Ve mesele milletimiz Kıbrıs a gittim geldim bu arada abi Rum kesimine falan geçtim” dediği K. AYDIN’ ın “Türk kimliğiyle sokmuyorlar Rumlar şeye sadece Kıbrıs kimliğiyle sokuyorlar Kıbrıs kimliği mi aldık” dediği D.A. ÖZOĞLU’ nun “hiç kimlik almadık abi yani oraya bi tane kapıdan mı girmek zorundaydık, ondan sonra çıktık geldi o dondurma yediği yer var ya Talat ın filan pezevenk, Yorgo nun dondurmasını yedi, Orayıda yerler bir ettik abi kapıda ne birleşmiş milletler askeri mudahale edebildi nede Rum askeri mudahele edebildi ondan sonra biz döndük sırtımızı geri Rum kesiminin içinden volta alacağımızı aldık geldik orda Kıbrıs taki gazeteler yazıyor ki ee şeyi Rum kesimi şeye uğradı saldırıya uğradı falan diye kim oldukları belli değil yerler bir ettiler dondurmacıyı diye bi tanesi yazmış Talat yardım et dondurmacını dövdüler diye manşet atmış. 19 mayısta da güzel bir miting yaptık orda ordaki o hainler 19 Mayısı protesto etmişlerdi, öğretmenler falan katılmadı hükümet katılmadı şerefsizler” dediği Kemal AYDIN’ ın “biz sahibi ortada durduktan sonra yani kiracıların eylemleri yaptıkları önemli değil” dediği D. A. ÖZOĞLU’ nun “KİRACILARI TAHLİYE EDERİZ ABİ” dediği,

Tape No:6662 31.05.2008 saat:13:09 de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Şimdi bende çıktım Komutanlarda oturdular beni bekliyolar, Mehmet Ali Komutanla Noyan Komutan” dediği görüşme esnasında K. AYDIN’ ın Mehmet Ali ÇELEBİ ve Noyan ÇALIKUŞU ile buluştuğu ve telefonu Noyan ÇALIKUŞU’ na verdiği, Noyan ÇALIKUŞU’ nun “İlmen ve fikren işte hem Özel Kuvvetlere hemde inşallah Kurmaylık için çalışacaz yani” dediği Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun “Kurmaylığa hazırlanıyosun değilmi, Aman onu ihmal etme, Kurmay olmazsan asla bu iş yürümüyo” dediği N. ÇALIKUŞU’ nun” anlattınız hakkaten dedikleriniz tamamiyle doğru mutlaka Kurmay olmak lazım evet” dediği Durmuş Ali ÖZOĞLU’ nun “Kurmay olmadımı bu iş yürümüyo yani siz kurmay olmazsanız olamazsanız biz nöbeti kime devredecez, Noyan şunu asla unutmayın, bunu arkadaşlarınızada mümkün olduğuncada anlatın hissettirin askerlik sadece üniformayla olmuyor, Kışlada görev yapmakla olmuyor, yani sizler Kurmay olacaksınız en iyi asker olacaksınız günü geldiğinde o üniformayı üzerinizden çıkartmanız gerektiğinde çıkartıp gene askerliğe devam edeceksiniz” dediği daha sonra N. ÇALIKUŞU’ nun telefonu M.A. ÇELEBİ’ ye verdiği D.A.ÖZOĞLU’ nun “Gözlerinden öpüyorum Mehmet Alicim, Noyanı sana emanet ediyorum, Noyan ın biraz daha böyle ayaklarının yere basması lazım, Onun içinde biraz daha senden ona sahip çıkmanı istiyorum” dediği,

Tape No:6663 02.06.2008 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… ülke için endişelere hat safhada olan büyüklerimizle falan sohbet ediyorduk böyle, sende biliyorum ki orda ediyorsun Salihli de ediyorsun sohbeti” “Yolun yolun sonuna geldik merak etme” dediği, AYDOĞAN’ ın “Özgür le konuştum mu abi sen” dediği K.AYDIN' ın “İşte o günden sonra daha konuşmadım Özgür le” dediği, AYDOĞAN’ ın “Dün beni aradı” “Iııı dedi ki, ben dedi sana yanlış insan getirmişim dedi” dediği K.AYDIN' ın “Özgür dürüst bir çocuk” dediği, AYDOĞAN’ın “… dedi yanlış insan göstermişim sana dedi, şimdi dedi yalnızım dedi, olsun dedim önemli değil dedim, şimdi yanlışı görebilmişsin ya dedim” dediği, K.AYDIN’ ın “Mustafa Kemal de yalnızdı, yalnız yaptı işleri” dediği, AYDOĞAN’ ın “Yani, merak etme dedim konuşuruz, canını sıkma” “Kendi kendine anlamış yani ben acaba” dediği K.AYDIN' ın “Özgürü eğit... Özgü ü eğitmeye devam, Özgür ıııı güzel, bu milletin güzel bir evladı” “O bilgilendirmeye, onları doğru bilgilerle donatmaya devam edeceğiz bizim görevimiz o” “… ışık yakında ışık parlayacak, çok mükemmel, canım benim” dediği,

Tape No:6664 03.06.2008 saat:18:49 de Elyar ile yaptığı görüşmede özetle; Elyar’ ın K. AYDIN’ ı Kanada’ dan aradığı ve “Türkiye den gelenden sonra, Türkiye nin Devleti bura bir mektup gönderip Kanada ya” dediği K. AYDIN’ ın “Hayır öyle, BANA BAK ŞİMDİ BANA TELEFONDA ANLATMA” dediği görüşmenin devamında Elyar’ ın Kanada’ da yaşadığı problemleri Kemal AYDIN’ a anlatmaya çalıştığı K. AYDIN’ ın ise ısrarla telefonda görüşmek istemediği,

Tape No:6665 03.06.2008 saat:19:01 de Metin ile yaptığı görüşmede özetle; Metin’ in “Elyar la görüştünüz demi ? Beni de aradı ki ya noldu aranız, ııı rahatladın mı yoksa” dediği, K. AYDIN’ ın “Öpüyorum seni konuşuruz sonra” dediği daha sonra “Elyar a kızıyorum Elyar a kızıyorum, ELYAR ORDA NE HALT ETTİ Kİ VATANDAŞLIĞINI ZORLAŞTIRIYORLAR, ne hal etti ki vatandaşlığını zorlaştırıyorlar,şimdi telefonda olmaz öpüyorum” dediği,

Tape No:6666 04.06.2008 tarihinde MUSTAFA ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… Kemal abinin başına sardığı işlerin akıbetini soruyorum” dediği, MUSTAFA’nın “ABİ İŞTE O PERSONELDEKİ HALLOLDU” dediği K.AYDIN' ın “Personeldeki halloldu mu” dediği, MUSTAFA’ nın “Halloldu evet abi” dediği K.AYDIN' ın “Eyvallah,ş eyide şu Metin in işini hadi ,yani İran ca ismi Mehdi olan” dediği, MUSTAFA’ nın “Bunu işte bi Mehdi KARACAN la ilgili bi araştırıyoruz bugün yarın bi çözüm bulacaz abi” dediği K.AYDIN' ın “Canım benim onu bi halledersen ellerinden öper yani” dediği, MUSTAFA’ nın “İnşallah inşallah abi” dediği K.AYDIN' ın “… şu yanımda bi Kızılay Teftiş Kurulu Başkanı var Hasan SİVRİKAYA” “Trabzon ludur Akçaabat lıdır senin gibi çok sevdiğim, tanıyor musun Mustafa yı bilmiyor, şey Hasan ı tanıyor musun Mustafa cığım bilmiyom” “Şimdi benim çok kalite bi kadeşimdir, esasında o Muğla işi, o o o bana intikal ettirdi niye sen ettirmiyorsun senle bi gün bi araya getirimde” dediği,

Tape No:6668 04.06.2008 saat:18:20 de E. MUMCU ile yaptığı görüşmede özetle; E.MUMCU’ nun “Bende kura çektim Kemal amca, Hakkari Yüksekova Dağ Komando Taburu güzel istediğim yerdi zaten,iyi oldu yani denk geldi” dediği K. AYDIN’ ın “Ankara da mısın” dediği E. MUMCU’ nun “şimdi şeydeyim piyade okulundayım, kuradaydım yeni çıktım, dedim bi arıyım diye” dediği,

Tape No:6669 05.06.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “Şimdi yukarı geldik Noyanda bugün bi teymen pilot teymen kara havacı bi motosiklet kazasında ölmüş cocukları” “Beraber cıktık yukarı geldik konuştuk burdada yukarda otururken büyük komutanın büyük insanın Mustafa Kemal askeri ancak böle olunur kurban olurum” dediği, D.A.DEMİR’ in “DİYARBAKIR EE BİRİFİNGİ İŞE YARAMIŞ DİMİ ABİ” dediği K.AYDIN' ın “Orospu cocuklarının hepsi aynı yerdeler Türkiye cicek partisi degilmi” “Mustafa Kemalin catallı kazıgını münasip yerinize sokacaz ororspu dölleri” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “… Ömerle görüştük” “Ondan sonra biraz siyesete girdik” “O girdi yani biz degil” “E İşte Tayip Erdogan yiğit bir adam deli kanlı bir adam oldugunu filan bahsettti dogrudur dedik ondan sonra Cankayayıda aldık filan dedi” “Dedim hayırlı olsun yani icimden diyorum burda iş konuşacaz senle yoksa senin ebeni bellerim ya …” dediği K.AYDIN' ın “Yok canım bırak onları o iş benim işim ya” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ unn “Nasıl dayandıgımı yanımdakilerde şaşırdı ama” “İçimdende dedim yakında sen boyunun ölcüsünü alırsın” “ee iş konusunda şey oldu kemal abi ee işte” “Ee işte Başka bir ajansla anlaşma yapmıştık filan dedi” “Söle di ajansı işte onun dışında başka yere iş veremiyoruz filan dedi” “Söledigi ajans yabancı sermaye” “ee hemen arkadaşlar onun bilgisini verdiler” dediği K.AYDIN' ın “Ortagıda genel başkanlarımıymış ortagıda genel başkanlarının ogluda ortakmış” dediği, D.A.ÖZOĞLU’nun “dedim işte farklı projeler olursa filan dedi belki iş yönlendirebiliriz filan şirketle ilgili dosya filan dedim tamam şirketle ilgili dosyaları arkadaşlar hazırlayıp size mutlaka vericekler dedim” “Cıktık zaten hepsi burnundan soluyodu orospucocugu diyo Türklükten bahsediyo masada hurma var diyo memleketin kirazına kayısısına ne oldu lan diyo” “…bize tabi ikram edemediler cok ürktü Ömer Genel başkan ordaydı” “Genel başkan millete bir hava attı beni gördü şöle bir durdu tokalaşıyım mı tokalaşmayımmı en son tokalaştı” “Ee Ömer şey dedi işlerinden falan bahsetti dedim ki kızılay kızılay olalı gölcük depreminde Kemal bey döneminde orda cok şey yapıldı biz dedim bunları biliyoruz dediki zaten Kemal abi yetiştirdi bizi dedi ben onun asistanıydım dedi dedim tahmin ediyorum …” dediği K.AYDIN' ın “size minnettarız canım benim” “SİZ OLMASAYDINIZ BİZ DEVLET SAHİBİ OLMAYACAKTIK” “Aşağıdakilerinde yakasını da bırakmıyoruz” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Abi bu gün herkeze gider yapıldı işte” dediği K.AYDIN' ın “… kapıdan ayrılmıyoruz aşağıdakilerinden pacalarına yapıştık” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “....... cumhurbaşkanlıgını köşkünüde aldık diyen deyyuslar” dediği K.AYDIN' ın “… Neriman kardeşim baş komutanın dünyanın aklını dumura ugrattıgı o benim söledigim terbiyesiz cümleyide sölemiyor Ben diyorum ya dünyanın aklı götveren oldu” “Nerman kardeşimin ve noyanında noyan komutanın da ellerinden öpüyorum” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Kimlik üstündemi bitti olay”dediği K.AYDIN' ın “Eyvallah kimlik üstümüzde” diyerek telefonu yanında bulunan NERİMAN AYDIN’ a verdiği, D.A.ÖZOĞLU’nun “Kimlik üstündeyse bitti abi” “Üniformaya gerek yok ki” dediği N.AYDIN’ ın “…biz beraberiz aslında ne güzel işler yapıyosunuz” “Eyvallah Diyarbakırda” “Ne güzel olmuş” dediği, D.A.ÖZOĞLU’nun “İşte böledir bu işler hep” “Diyarbakırda konuşursun” “Gelir istanbulda ankarada dünyaya meydan okursun” “Saol ablası nekadar cok hakkınız geciyor milletimize” dediği, N.AYDIN’ ın “Vazifemiz bu bizim abla vallaha hiç” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Keşke vazifelerinin sizin hatırladıgınızın yaptıgınızın binde birini hatırlayanlarda yapsaydılar” dediği, N.AYDIN’ ın “İşte bak hemen yanı başında bitanesi bekliyo nöbeti devir alacak nöbeti” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Dünya bugün mafu perişan oldu” “Aytekin ilac yazmış konferansın biten saniyelerinde abla ne oluyor orda” “… Abim ona devrekten bir tefdiş esnasında bir baston getirdi evdeymiş kullanmıyo ablası ben yaşlımıyım diyo” dediği,

Tape No:6670 06.06.2008 saat:17:29 da Noyan ÇALIKUŞU ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Geliyorsun de mi ?” dediği, N. ÇALIKUŞU’ nun “ben yalnız direk şeye gidiyorum Kemal amca, Iıı şimdi arkadaşla o tarafta oturuyor, sizin o tarafta Çankaya ya Üniformalıyız üniformalıyım ben, Çelebi yanında demi” dediği,

Tape No:6671 06.06.2008 tarihinde M.ALİ ÇELEBİ ile yaptığı görüşmede özetle;K.AYDIN’ın “Nerde bu Komutan” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Kemal amca gelecem ben, şimdi yoldayız biraz trafik sıkışıkda” dediği K.AYDIN' ın “…şimdi Noyan yukarı çıkacak diye bende dedim seni bekleyim” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “İşte Noyan yukarı çıkacak beraber gidebilirisiniz yani siz, Kemal amca” dediği K.AYDIN' ın “Sen eve gide yani bana geleceksen bekliyecem” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “45 dakika alır” dediği,

Tape No:6672 06.06.2008 tarihinde AYDOĞAN/EMİNE ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “İKİ TANE TÜRK KOMUTANLA OTURDUK NOYAN KOMUTAN CELEBİ KOMUTAN TAMAM MI” “Onlarla Ablan var bide ben varım eve de gitmiyoruz zaten gerci bizim hanımda cok şikayetci degiller hanım yengen o manada şanslıyız siz okadar benim kadar şanslı degilsiniz” “Bak evime bak madem derviş olacaktın niye evlendin” “Şimdi sende madem bu işlerle ugraşacaktın neden evlendin” dediği, AYDOĞAN’ ın “…bizde mutlaka ki komple insan olmak istiyoruz olabildigimiz kadar hem üreten” dediği K.AYDIN' ın “… hanımlar erkeklerini sadece kendilerine ait olarak algılıyorlar” “Kötülük burda biliyomusun” “Bak bu akşam dün gece her gece onbirden evvel gitmiyorum bu gecede eve gitmiyorum cocuklar teğmenler burda noyanın ailesi burda yok ama mehmet alinin ailesi Ankarada biliyomusunuz” “Şimdi onlar burda oturdular sabahleyin belli ki ikiden aşagı yatmıyacaz bidefa yani ee gerisi şimdi Emine bunları duysun şimdi belli ki ikiden aşagı yatmıyacaz Mehmet alinin ailesi de ankarada annesi babası kardeşleride ankarada bak şimdi Neriman ablanın evde yukarda Cankayada Cumhurbaşkanlıgı köşkünün yanındayız seslerimiz duyuluyo tabi” “Bunları ben özellikle sana diyorum lazım olacak diye” “…Aydoganın cok özel bir adam oldugunu gelicem kardeşime misafir olucam geldigimde güzel kızım Emineye söliyecem” “…Aydoganın yaptıgı iş kutsal iş onun cocuklarına mükafat olarak dönecek benim cocuklarıma döndü biliyomusun” dediği, AYDOĞAN’ ın “… zaten onları sevmeseydik onlara deger vermeseydik” dediği K.AYDIN' ın “Bu işlerle ugraşmazdık ki” diyerek telefonu yanında bulunan NERİMAN AYDIN’ a veridği, AYDOĞAN’ ın “Şimdi hocamız aslında bizi tartıyo” “Yani bizim parayla pulla işimiz yok ki” “… biz insanlara büyük hizmet edelim talebimiz o yönde” dediği, N.AYDIN’ ın “Talebimiz şu devletimizi yönetmek en büyügü bu degil mi bu” “O GÜNLERDE COK YAKIN TANKLAR HAZIR BURDAN SANA ŞEY OLSUN” “Buda sana müjde” dediği, AYDOĞAN’ ın “ONLAR HAZIRDIR ZATEN AMA BİZDE HAZIRIZ BİZDE” dediği, N.AYDIN’ ın “Onun için bizi cok seviyolar haberin olsuncok sevgileri var sana” “Hergün hatırlatıyorum biz sizden önce başladık diye” “Miletimizi cok seviyolar Ata gibi seviyolar Mustafa Kemal gibi seviyor bizleri bizde onları aynı” dediği, AYDOĞAN’ ın “Asker oldumu cok düzgün komutanlar denk geliyo” N.AYDIN’ ın “…noyan komutana annen dediki sizi ben cocuklara ünüformalı görmek istiyorum …” “Bugün geldi burüvelerini takmış keskin nişancı aynı zamanda komando annen varya aşık oldu noyana” dediği, AYDOĞAN’ ın “Biz böleyiz biz Mustafa Kemalin askerleriyiz diyorum” “Ya insanlarımızın gönlünde o kadar cok şeyler var ki sadece” “Bir araya gelmek için” “Bir kıvılcım bekliyolar” “Şimdi o mecliste yemin edipte” “Vatan millet işte namus” dediği, N.AYDIN’ ın “Yeminini tutmayanlar ha” “… arkalarını dönüp baktıklarında arkalarında bir tek millet evladı bulamayacak o hayinler” “Diyeceklerki BİZE YİRMİ MİLYON OTUZ MİLYON İNSAN OY VERDİ HANGİSİ OLURSA OLSUN CHP Sİ, MHP Sİ ANAVATANI BİLMEM NESİ AMA ARKALARINI DÖNDÜKLERİNDE BİR TEK MİLLET EVLADINI ARKALARINDA BULAMAYACAKLAR” “Hizmet diye ihanet ettiklerini millet bilecek inşallah” “Biz diyoruz biz diyoruz Sefa Merve olsun diyoruz onlar yönetsin diyoruz inşallah memleketin çocukları yönetsin annen diyoki Allah size kısmet ederse Devletinizi yönetmek bu milletinizin cocukları arasında asla ayrım yapmayacaksınız A konuşuyom dedim ki yav bu vatan bizim varmı gitcek bir yerin” “Ne yapmak istiyosun ne yapmak istiyosun evet” dediği, AYDOĞAN’ ın “Ya niye biz birbirimize sahip çıkmıyoruz niye kimliğimizin biz bak bırak şunu bunu Biz önce Türk milletiyiz” “..... haketmeyenlerin hali ne olacak” “Zaten akıllarını başlarına topluyolar sadece ablacım bu milletin sadece üç beş tane Ermeni dönmesi şimdi oğuzumuz seranı varya” “Son yazı mütiş bir yazı güzel bir tespit” dediği, N.AYDIN’ ın “ZARAYA DİYORUM Kİ GECE YARISI SENİ CAĞIRA BİLİRİZ MECLİSE BİZE ŞARKI TÜRKÜ SÖLERSİN SABAH SAAT DÖRTEN SONRA” dediği, AYDOĞAN’ ın “Ya yeminle ve asla şikayet yok” dediği,

Tape No:6673 07.06.2008 saat:18:43 de Haydar ile yaptığı görüşmede özetle; Kemal AYDIN’ ın “Mehmet Ali abinle Noyan abinle işte ders çalışıyoruz,gezdik döndük eve geldik, Fatma halan,Noyan Komutanın,Çelebi Komutanın öpüyoruz seni” dediği,

Tape No:6674 08.06.2008 tarihinde SERDAR ile yaptığı görüşmede özetle; SERDAR’ ın “Polis Serdar” “…Ankaradayım Afganistana a gitmek üzereyim abi, şey ııı gidiş hazırlıklarındayımda, …” dediği K.AYDIN' ın “… benim Allahım tam Allah sizin ki gibi yarım yamalak değil” “Sizin Allahınız pazarlarda satılıyor falan satılıyor ama bizim Allahımız tam,o bi yerde satılmıyor adamın ayağına böyle doluyor Serdar,tamam mı” “…Serdar Emniyete girdikten sonra Serdar ı daha görmedim, 10 sene geçti , 10 seneden de fazladır belki” dediği, SERDAR’ın “Telefonlarla ııı çok görüştük abi ya” dediği K.AYDIN' ın “…çok yakında soracam sana, çok yakında sorarım görürsünüz o zaman,10 sene 5 seneyi görürsün tamam mı” dediği,

Tape No:6675 09.06.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ ın “… Devlet sahibiyim hamdolsun,Türkiye Cumhuriyeti Devleti ayakta o zaman iş....” “Düşmanı düşmanı dumura uğratmak bizim görevimizdir Türk milleti” “…Atila batısını, Sultan Alpaslan doğusunu, Mustafa Kemal güneş batmıyanını,şimdi diğerini de Yaşar BÜYÜKANIT yıkıyor mesela” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Puştluklardan fırsat bulupta gelemiyoruz ki,etrafımızı her tarafı puştlarla örülmüş yani” dediği K.AYDIN' ın “Önemli değil hepsinin sonu gelecek” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “Şu puştlardan bi gedik bulupta kaçalım diye çabalıyoruz” dediği K.AYDIN' ın “Vatansızlar, puştlar, alçaklar, Türk düşmanları bizim hayatımızı anlamlı kılıyor onun için olsunlar ki” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “… BU GÜNLERDE DAHA GÜZEL HABERLER DUYACAZ ABİCİM” “Daha güzel haberler duyacaz” dediği K.AYDIN' ın “…Mustafa Kemal var olsun o ,onu hiç bir zaman ... canım benim” dediği,

Tape No:6676 09.06.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN’ın “Değerli abi ellerinden öpüyorum Kemal AYDIN” “…bi sesini duyayım abimin bi emri var mı” dediği, X ŞAHSIN " Görüyorsun işte görüyorsun hali malum yani, Cumhuriyetin kurucularına düşman bir kadro” dediği K.AYDIN' ın “HEMDE NASIL DÜŞMANLAR ABİ NASIL DÜŞMANLAR ABİ YA” “…yalnız Allah bırakmayacak o işini yaparda biz işimizi yapacaz” “… ya Türk milletine ne düşmanlıklar yapıyorlar görüyorsun abi” dediği, X ŞAHSIN "TÜRK YOK ZATEN, OSMANLININ YAPTIĞINI BUNLAR YAPIYOR” dediği K.AYDIN' ın “Osmanlının yaptığını aynen yapıyorlar” dediği, X ŞAHSIN " AYNEN YAPIYORLAR OSMANLI EN BÜYÜK TÜRK DÜŞMANIYDI” “… inşallah sahipsiz kalmaz bu memleket” dediği K.AYDIN' ın “KOYMAYACAZ ABİ, KONMADI İŞE NASIL, SAHİPSİZ OLUR MU ABİ BİZ VARIZ CANIM ABİM…” dediği, X ŞAHSIN "Bunlar Alllah a da düşmanlık yapıyorlar” dediği K.AYDIN' ın “… bunlar Allah a da düşmanlar çünkü bunların Allah dediği Allah la bizim Allahımız aynı değil” “Alçaklar siyonistler,yahudiler tabi adi yahudiliğin hahamları,hahamların yazdığı tevratın gerekleri” dediği,

Tape No:6677 10.06.2008 tarihinde AYDOĞAN ile yaptığı görüşmede özetle; AYDOĞAN’ ın “Iııı bugün siteyi okudum da” “… Kazım TEMİZEL yazmış,Tayibin ııı Edelmanda 4 tane bankada 7 milyar dolarlık hesap” “Hee 7 milyar dolarlık 4 tane bankada hesabı varmış” dediği K.AYDIN' ın “SEN MERAK ETME ONLAR ONLAR AÇILMIŞ DEĞİL, ONLAR TÜRKİYE DE ÇALIP GÖTÜRDÜKLERİ PARALAR” “BİZ O PARALARI KİMLER ÜZERİNDEN GİTTİĞİNİ KİMLERİN ÜZERİNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ” “AMA DEVLET BİLGİLENDİRİYOR, YANİ TEŞEKKÜR EDİYOR, O BİLGİ O BİLGİ ÇOK ÖNEMLİ BİLİYO MUSUN CANIM BENİM” “… ben size 6 sene, kaç sene oldu seninle tanışalı ne dedim, MERAK ETME TÜRKİYE NİN BORÇLARINI TÜRKİYE SOYANLAR ÖDEYECEK, ONLARI ÖDETTİRECEZ DEMEDİM Mİ” dediği, AYDOĞAN’ ın “Onun için ııı şey yok ... yok zaten sen varsın” dediği K.AYDIN' ın “… Devlet var Devlet canım benim” dediği, AYDOĞAN’ ın “Çok şükür o Devleti biz yüceltecez inşallah” dediği K.AYDIN' ın “… bize ııı bizi devlet sahibi yaptı ve biz o yaptığı varlık üzerinde ancak hayatımızı idame ettirebiliyoruz” “Biz ne yapabilirdik ki, biz nasıl kendimizi koruyabilirdik ki canım benim” dediği, AYDOĞAN’ ın “Yani, şimdi bize düşen görev,ııı onun bayrağını taşımak” “Hainlere asla fırsat vermeden” dediği K.AYDIN' ın “Aynen öyle ,hainlerin anasını sikerek,fırsat vermenin ötesinde şimdi bi de analarını sikecez,hainlerin” dediği, AYDOĞAN’ ın “… bu millete diyom ihanet kim ettiyse ama kimdir, kişiliği ,sıfatı ,görevi ne olursa olsun,ya bunların hepsinden hesap sorulacak ve mutlaka sorulacak” “… BU MİLLETE KİM İHANET ETTİYSE KİMLİĞİ KİŞİLİĞİ SIFATI HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL,KİM OLURSA OLSUN,BİZ BUNLARA HEP SORACAZ …” dediği K.AYDIN' ın “… yürüdüğümüz yol durduğumuz şekil son derece önemliydi” dediği, AYDOĞAN’ ın “Asla yılmadık” dediği K.AYDIN' ın “Hiç şüphen olmasın ,ne niyet ettiysek,başta ve talip ettiysek o yürüdüğümüz yolda,Mustafa Kemalin açtığı yolda,neticeye gidecez düşmanların a... koyacaz” “TAMAM MI SONLARI GELDİ, HEPSİNİN AMINI SİKECEZ, TÜRK MİLLETİ İHANETİ HAK ETMEDİ, ORUSPU DÖLLERİ” “Bak bankalarda hesapların paraların kimler üzerinde olduğunu bile biliyorlar, Devlet demi” “Özgür o gün diyor ki ben yanlış adamla berabermişim diyor,telefon etti” dediği K.AYDIN' ın “… ,BENİM BU ÜLKEDE KİMLERLE RESİMLERİM ÇIKAR YARIN,YARIN DERLER Kİ BAK BU KİMLERLE BERABERMİŞ” dediği, AYDOĞAN’ ın “Çıkaramazlar,ıı çünkü biz işi bitirdiğimizde onları çıkarabilecek yerleri olmayacak” dediği K.AYDIN' ın “Evet çıkarsınlar,bak ne resimler görürsün,Ahmet TÜRK le resmimi görürsün” dediği, AYDOĞAN’ ın “Ama ona fırsatları olmayacak” “Yani ona fırsatları olmayacak, izin verir miyiz abi” dediği K.AYDIN' ın “O dağlara çıkarılan çocuklar ne güzel çocuklardı onlar” “NE GÜZEL AİLELERİN EVLATLARIDIR O DAĞLARDA, DAĞLARA ÇIKARILAN ÇOCUKLAR, ONLARI TÜRKİYE YE DÜŞMAN ETTİLER” “Biz onların bütün ipliğini bütün ipliğini kesiyoruz sen merak etme” dediği, AYDOĞAN’ ın “… bizim bu görevde olmayışımızın tek nedeni, ancak ölüm olur” dediği K.AYDIN' ın “… 4-5 sene önce söylediklerimiz,biz yani tesadüfen karşılaştıkta söylediklerimiz,şimdi 6 sene sonra geliyorlar,6 sene doldu ,yav sen ne yapıyorsun reis sen ne yapıyorsun,falan” “Kasıtlı söyledim ona aklı karışsın diye,ne yapıyosun Başbakan olacam dedim,onun için uğraşıyorum sonada geldik oğlum ben,şimdi şaşırdı” “… BEN TAYYİP ERDOĞAN BAŞBAKAN OLDU BU ÜLKEDE, MESUT YILMAZ, TANSU ÇİLLER, SÜLEYMAN DEMİREL” dediği, AYDOĞAN’ ın “Bi boka yaramaz şerefsizler” dediği K.AYDIN' ın “Ulan Ecevit tüh, o Turgut ÖZAL denen vatan Ermeni dönmesi Ermeni dölü çocuğu, onlar Türkiye nin Türkiye nin çivilerini çıkardılar, Ermeni dölleri” “ŞİMDİ BUNLARI ORTADAN KALDIRMA GÖREVİDE BENİM LAN İŞTE, ONU YAPIYORUM DEDİM” “Bunları ortadan kaldırma görevini yapıyorum lan” deiği, AYDOĞAN’ ın “BİZDE SANA YARDIMCI OLACAZ , HER ZAMAN YANINDAYIZ, HER ZAMAN” dediği K.AYDIN' ın “… o gün bana birileri diyor ki BU MAHKEME KARARLARINI SİZ Mİ ÇIKARTTIRIYORSUNUZ, SİZ DERİN DEVLET Mİ ÇIKARTTIRIYORSUNUZ, gülüyorum, ne dedim ben bunları başlangıçta birileri açıkladılar bu işlerin olmayacağını bende size bu işlerin olmayacağını söyledim,niye bizi götünüzle dinlediniz dedim” dediği,

Tape No:6678 10.06.2008 tarihinde H.S ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “Şimdi sen Ercüment hocayla hiç tanıştın mı” dediği, H.S’ nin “Tanıştım abi ,ben genel merkezdeyim,nerdesiniz” dediği K.AYDIN' ın “Şimdi biz Ercüment hocayla beraber buluştukta, dedim ki yakındaysan, seni Ercüment hocayla” dediği,

Tape No:6679 11.06.2008 tarihinde O.D ile yaptığı görüşmede özetle; O.D’ nin “Ben onur Zonguldaktan” dediği K.AYDIN' ın “onur gözlerinden öpüyorum şuanda celebi komutanda kolumda girdi yürüyoruz” “…sevgili onur güzel türk nasılsın” dediği, O.D’ nin “Giderken ben tek kardan bir kitap almıştım celebi teymenimde söylemiştim onu” “…kimse kalmamış çoğu kişi tayin olmuş zaten anlatıcak tek kişide bir kaç kişiyle degilde tümüyle konuşacagımız şekilde olur diye okul müdürüm var dı burda tayini çıkmamış kitabı kendisine hediye ettim BİR KAÇTA KONU KONUŞTUK BU KONU HAKKINDA SİTE HAKKINDA” dediği K.AYDIN' ın “Yapmak istediginizde herşeyi yapma sansınız vardır hiç acele etmiyosunuz önünüzdeki zaman önünüzdeki zaman size herşeyi yaptırmaya yeter sizin için zaman sıkıntısı yok siz cok gencsiniz onurum sizin önünüzde okadar cok zaman var ki canım benim anladın mı” dediği, telefonu yanında bulunan M.A.ÇELEBİ’ ye veridiği, O.D’ nin “Sağolun teymenim” “Paşam iyiyim yavv işte bir arayım dedim de bugünde kimse kalmamış buralarda” “OKUL MÜDÜRÜM VAR DI O KALMIŞ ARTIK BU KONULARI ANLATABİLECEGİMİZ BİR TEK O VAR” “Onada siteden bahsettim söle söle kitaplar var bunları ben aldım” “Almamdaki daha önceki beni siz söyledim yani konuları daha önceden bilmedigimi bazı” “kitaplarla bazı şeyleri takip ettigimi” “Aslında bahsetigim yani takip ettigim şeylerin yanlış olup doğru yolu buldugumu falan diye” “E tabi şuanda ister istemez etkileniyo kitap önünde olunca isterseniz etkilenmeyin yani” “Milli egitim bakanı dedi şeyde kayma şeyde ilçede” “Müdürü falan” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “O ilden sorumlu” dediği, O.D’ nin “Eee onla görüşecez bir ara” “çünkü kendiside baya bir meraklıymış bu konularda meraklı de diysem öle kaynaklarda kitap hakkında duyulmuş ama” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Haa şifre çözüldü kitap sıkıntısı varmış kemal amca orda” dediği, O.D’ nin “… bu konu hakkında bire bir görüşüpte zaman kaybediliyo da hani onlar daha farklı insanları burda cok tanıdıkları için bilinçlendirmek icin ee” “Ögretmenlerden başlamak gerekiyo” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Normal önüne geleni onlar gelicektir zaten merak etme” dediği, O.D’ nin “Böyle bişeyin oldugunu ben söylemek icin zaten bugünde oldu daha önceki günlerde iş güç falan vardı onlarla ugraşamadık bugün ancak görüş” “Tamam kitabı aldım zaten şeyi okudum da yarım kaldı hala bitiremedim ama” “Bakalım şeyleri karıştırıyorum suanda o sizdeki kitapta aldığım notlar vardı” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Şifre çözücüde degil mi” dediği, O.D’ nin “İnternet yok siteden falan yararlanamıyoruz şuanda” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Ya yeni hı hı yeni haberleri takip edebilirsin” “İSİMLERİ BİLİYOSUN ZATEN ÖZELİKLERİNİ FALAN” dediği, O.D’ nin “Komşuda var zaten bide sizin yorumlarınızı” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Ayrıca ordaki köydekileride konuşuyorsundur zaten” dediği, O.D’ nin “Konuşuyoruz da burda öle fazla şey yok nasıl deyim insanlar kendi halinde bişeyler söylüyoz hiç şey yapmıyolar” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “Herkez böyle etkilenecek diye böle bir kaygın olmasın senin sen söyle onlar götürüyolardır” “Tamam mı acele yok bizim işimizde” “Sıkıntı yok unsurlarla ilgili devam ediyoruz bekliyoruz agustosu” dediği, O.D’ nin “Yeni caycı nasıl” “Caycı vardı ya benden sonra gelen” dediği, M.A.ÇELEBİ' nin “O iyi onlada ilerliyoruz baya şuan” “O da düşünüyo falan” “Onlara yazıları okutuyorum toplumsala dair” dediği,

Tape No:6680 12.06.2008 tarihinde X ŞAHIS ile yaptığı görüşmede özetle; X ŞAHSIN "…ben Hacı ORAN ın yiğeniyim, askerde olan, Kemal amca” “İyiyim de ben şimdi birliğimdeyim amca” “Birliğime geldim, amcam falan işte bi ara dedi şey yap dedi, söyle dedi Kemal amcaya falan filan işte” dediği K.AYDIN' ın “Ben, rahat ol milleti rahatsız etme tamam mı” dediği, X ŞAHSIN " Yalnız ben şeyde Alayda kalmak istiyorum, ben orda çok sıkıldım ya” dediği K.AYDIN' ın “…,Van a gelir seni bacaklarından asarım kimseyi rahatsız etme, ben ilgileniyom sen rahat ol, gözlerinden öpüyorum” dediği, X ŞAHSIN "Eğer olursa benim arkadaşlarda burda, ben orda tek başımayım zaten,hem arkadaşlarım şeyde kaldı merkezde kaldı, orda kimseyi fazla şey yapmıyorum” dediği,

Tape No:6681 12.06.2008 tarihinde B.K ile yaptığı görüşmede özetle; B.K’ nın “… ben Burak KAHRAMAN, Harp okulunda atılmıştım biliyorsunuz” “Heeh ben şeydeyim şu an İzmir deyim, size haber veremedim, öyle geldim İzmir e babamın yanına gelmiştim işte bi dükkan açmıştı ona bakıyorum şimdilik” “Bu Ağustos un başına doğru tekrar gelecem, sizi göremedim o yüzden aradım” dediği K.AYDIN' ın “Şimdi bana Halil Komutan dediki çocuklar gelmediler dedi” “Ben onlardan asgari ücret istedim, vekalet isteyeceğimiz için, bu para mara işi değil tabi” “...,niye gitmediniz konuşmadınız tekrar şeyle Halil Komutanla” dediği, B.K’ nın “Benim benim şu an arkadaşlarım iki tanesi Kemal amca şeyde Ankara dalar şuan, beni babam çağırdığı için şuan İzmir e gelmek zorunda kaldım, ben onlara belli miktarda para gönderecem” dediği, K.AYDIN’ ın “Onlara söyle yarın mutlaka ,Halil Komutanın yanına gitsinler,o para asgari ücret,onu vekalet alacağı için, onun vergisi olduğu için istediler ,o para mara önemli değil” “Onlara söyle yarın gitsinler,ııı arkadaşlarına ,Halil Komutanla konuşsunlar oldu mu” dediği,

Tape No:6682 14.06.2008 tarihinde N.Ö ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “…güzel Türkün sesini duymak insana bahtiyarlık verir” dediği, N.Ö’ nün “…bu Hamza dan çarşamba gününden beri haber alamıyorum” “Abi pazar günü sana ben herşeyi anlatacam, şimdi çok mevzular vardı, anlatmak istemedim, sana pazartesi günü yanında olacam abi” “Yani kabul edilecek bişey değil inan, yoksa ben seni kolay kolay aramıyorum, yani aramıyorum derken” “Telefonda olmaz abi onun için” dediği,

Tape No: 6683 14.06.2008 saat:19:37 de Ercüment OVALI ile yaptığı görüşmede özetle; Ercüment OVALI’ nın “Dalanın (Bedrettin DALAN) yanına, Dalan tüm ürünlerimizi ,ıı satmak üzere anlaştık inşallah Hastanesinde kendi hastanesinde kullanacak, kendi hastanesinde kullanmak üzere dışarıyı da istedi, dedim ki yok, dışarıyı da istedi, bütün İstanbul u istedi, bütün İstanbul a büyük yatırım bu yatırımı yapmadığınız taktirde sözde vermem” dediği,

Tape No: 6684 16.06.2008 saat:12:37 de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; Ercüment OVALI hakkında konuştukları, Kemal AYDIN’ ın gıyabında Ercüment OVALI’ ya kızdığı ve “Şimdi bak şimdi bazı şeyleri yapmakta zorlanıyorum bazen kafamı duvarlara vuruyorum şimdi hakaret ediyorum sen bildiğin gibi değil yani Allah bu kadar akıl verirde insan ancak bu kadar dangalak olabilir” dediği D.A. ÖZOĞLU’ nun “Abi başkaları şimdi kök hücreden prim yapıcak Türkiyede bak uyar onu ne olur kurban oluyum abi dikkatli olsun, bunun üstünden yaptıracaklar onu” dediği Kemal AYDIN’ ın “Ben aldım emrin gereğini şimdi demek ki bi daha Trabzona gitmem lazım” dediği D. A. ÖZOĞLU’ nun da “Şart Abi” diyerek doğruladığı,

Tape No: 6685 16.06.2008 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “Hasan kardeşimle Hasan kardeşimle yeni buluştuk o yoktu ben dairede bekledim geldi” “O DA GIYABINDA SABAH BU GÖREVİ YAPMAK İCİN BİR YERE GİTMİŞTİ BEN ŞİMDİ VERİYORUM ONU” “ŞİMDİ ÖBÜRÜNE DE BİR GÖREV VERDİM TRABZONDAKİNE BİR GÖREV VERDİM ERCÜMENT HOCAYA” “Bir başkada görev vermiştim gidecez şimdi ona diye neyse seni de aratmasını söyleyecem öpüyorum seni” diyerek telefonu yanında bulunan HASAN’ a verdiği, HASAN’ ın “Bi tane sahısla ilgili bu dün akşam milli maçtan sonra kafama bişey dank etti dedim ki gidiyim o şahsa şöyle söyleyim diye kurdum Kemal abime anlatıyordum” “Gittigin yol yol değildir gel bu tarafa vakit varken dön yoksa seni ben bile kurtaramam diyecektim ona Somaliye gitmiş ama bunu aynen söyliyecem ona” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “… vallaha memlekete sizler çok lazımsınız” dediği, HASAN’ ın “Belki ölürüm giderim onlar bilsinler ne olduğunu” dediği, D.A.ÖZOĞLU’ nun “İşimiz bitmeden ölmek yok yani” dediği, HASAN’ ın telefonu K.AYDIN’ a verdiği, K.AYDIN' ın “Hocaya söyliyecem seni arasın şunun telefonuna bi bak” dediği,

Tape No:6686 19.06.2008 saat:11:47 de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile yaptığı görüşmede özetle; D.A. ÖZOĞLU’ nun “ablam dün bir not iletmişti aldık notu gereğini yapıyoruz abi” dediği K. AYDIN’ ın “O vatandaşlar o vatandaşlar şey yapıyolar dün aradı acilen dedi bende peki dedim acilen koştum gittim oraya bu notu verdiler bu sana iletilen notu verdi tabi bilmiyorum doğruluk şeyleri nedir bu işlerin ama BİZ ARZ EDERİZ” dediği D. A. ÖZOĞLU’ nun “Ben gereğini yaptırıyorum detaylı bilgiyi alacam ben” dediği,

Tape No:6687 19.06.2008 tarihinde Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “Şimdi hoca beni aradı bişey sölüyor onu bi hocayla konuşda” “… o kardeşime bir bilgi intikal ettirelim oldu mu” dediği, N.AYDIN’ ın “Ercüment hocayı” dediği K.AYDIN' ın “Sen ara onunla konuş not al o bana bişeyler söyledi tamam mı” “Onun gereğini yaptıralım canım benim” “He sen konuş hocayla o ciddi bir konu canım benim” dediği,

Tape No:6689 23.06.2008 tarihinde Muhterem BAĞCI ile yaptığı görüşmede özetle; K.AYDIN' ın “Gelemediniz mi engel mi var” dediği, M.BAĞCI’ nın “Abi ben Şırnak tayım” dediği K.AYDIN' ın “Türk çocukları başka işlerle meşgul oldukları için” dediği, M.BAĞCI’ nın “… ben Şırnak tayım Şırnak ta Hüseyin abide Diyarbakır da ben Diyarbakır a geldim dedim Hüseyin abi ne yapıyorsun filan dedi Kemal abiyi bir arayalım filan dedik” “He ya bizde sıkıntılarımız vardı abi ya ordan Hüseyin abinin çok selamı var ellerinden öpüyor” “Bizim burda inan bildiğin gibi değil aşağı yukarı 6 aydır filan sıkıntılarımız var tayinimiz çıktı buraya geldik Şırnak a İdil e” dediği K.AYDIN' ın “Olsun Şırnak a gitmekle Ankara da görev yapmanın İzmir de görev yapmanın ne farkı var Şırnak bu ülkenin kutsal yurt köşesi değil mi Muhterem” dediği, M.BAĞCI’ nın “Abi ondan değil ki Fethullah ın çetesiyle uğraşıyoruz burada” dediği K.AYDIN' ın “Ne yapalım en çokta Fettullah çetesine dahil olanlarda ülkücüyüm diyenler” dediği, M.BAĞCI’ nın “Ya hiç sorma yani ben onu anlamış değilim zatende” dediği K.AYDIN' ın “Niye anlayacaksınız biz bunları söylediğimizde biz kimseye söylemedik ki Fethullah çetesinin Fethullah çetesinin en büyük üyeleri yani onlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin altını oyan adamlar” “Onların en büyük üyeleride en büyük destekçileri de ülkücüyüm diyenler” dediği, M.BAĞCI’ nın “… şimdi burda baya bir sıkıntıdayız” dediği K.AYDIN' ın “Onlarla siz uğraşamazsınız onlarla ancak Devlet uğraşır onun zamanı var” dediği, M.BAĞCI’ nın “Devlette uğracak ta şimdi bunlar bizi ezmeye çalışıyor ne yapacaz Kemal abi” dediği K.AYDIN' ın “Ezsinler biraz ezilin bir şey olmaz” dediği, M.BAĞCI’ nın “Yakında başka yollara da başvurabilirler bunlar komplo teorisi çok üretiyor bunlar” dediği K.AYDIN' ın “… siz bunlara karşı tedbirli olacaksınız kendinizi kendinize ihanet noktasında olabilecek şeyleri uzak tutacaksınız tamam mı canım benim” “Şimdi kendinize zarar verdirtmeyin onlara dikkat edin onlar namussuzluk simgesidir onlar vatansızlar ama onların en büyük destekçileri bu ülkede ülkücüyüm diyenler” “Tamam mı en büyük destekçileri ülkücüyüm diyenler şimdi bu milletin neyse telefonda söylemeyeyim bu kadar yani söyleyeceğim …”Sakın bir yanlışa düşmeyin sizi tahrik ederler filan ederler sakın yanlışa düşmeyin” “Tahrik ederler sizi Hüseyine de söyle sakın yanlış yapmayın onların sonu geliyor onların sonu gelecek” dediği, M.BAĞCI’ nın “İnşallah abi inşallah da bizim teşkilat .........” dediği K.AYDIN' ın “Hangi teşkilat sizin hangi teşkilat” dediği, M.BAĞCI’ nın “Ele geçirdiler müthiş çöreklendiler yani baksana şey yargının bile elini kolunu bağlamaya çalışıyorlar ordan burdan saldırıyorlar” dediği K.AYDIN' ın “Ya koçum oraları önemli değil kendinize zarar verdirtmeyin siz başka şeyleri düzeltemezsiniz sizin gücünüz neye yeter” “Siz sadece kendinize alçakların alçaklığına dikkat edin kendinize zarar verdirtmeyin” dediği,

Tape No:6590 01.03.2008 saat:12:44 de M. T. ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Nasılsın ben senin notu aldım Şimdi telefonda şeyler ben gerekli senin şeylerin dursun BEN SANA SÖYLEDİĞİMDE BİŞEY YAPARIZ OLDUMU BEN TELEFONDA KONUŞMAK İSTEMİYORUM” dediği,

Tape No:6691 29.06.2008 saat:21:28 de Hüseyin ile yaptığı görüşmede özetle; K. AYDIN’ ın “Kendinize zarar verdirtmeyin kendinize dikkat ediniz” “DAHA İŞİN SONU GELMİŞTİR TAHRİK FALAN OLMAYIN KENDİNİZE ZARAR VERMEYİN KÖTÜLÜKLERİ KÖTÜLÜK YAPANLARI TESPİT EDİN O KADAR” dediği Hüseyin’ in “TAMAM ABİCİĞİM TAMAM EMİRLERİNİZİ HER ZAMAN BEKLİYORUM” dediği,

Tape No:6692 29.06.2008 tarihinde Y.E ile yaptığı görüşmede özetle; Y.E’ nin “… Yusuf abi bana aracı ol biz bundan para talep ediyoruz. Kardeşim dedim şimdiye kadar bu kadar almışız” dediği K.AYDIN' ın “Bu kadar terbiyesizlik olur mu ya” dediği, Y.E’ nin “… Ali beye bile sormadan ona veremiyorum kardeşim daha mahkeme diyecem” dediği K.AYDIN' ın “… o Yıldıray denen oğlanın bir tane tanıdığı mı var nedir tamam zannediyorum onlar” dediği, Y.E’ nin “… zaten önümüzdeki duruşması var onda da şunu söyledim kardeşim dedim şeye de Neriman ablaya da söyledim işte dedi ki biz anlaşmaya yanaştık bak kardeşim dedim. …” dediği K.AYDIN' ın “Sahipli devlet sahibiyiz” “Türkiye Cumhuriyeti Devletini Mustafa Kemal in kurduğu Devlete 1924 deki Devlete çeviremezsek Türkiye Cumhuriyeti Devletirini yıkarlar” “Türkiye Cumhuriyeti devletini 1924 de ebedi önder Mustafa Kemalin bize bıraktığı Devlete döndüreceğiz …” “…Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kanunları 23 Nisan 1920 ile 19 Kasım, 10 Kasım 1938 tarihleri arasındaki yasalar olmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti gider” “Devlete karşı suç işleyenler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hiç bir hak ve hukukundan istifade edemezler yasası çıkmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi olamayız yıkarlar bu Devleti” dediği, Y.E’ nin “Birde şey bu gençler nasıl iyiler mi abi …” dediği K.AYDIN' ın “Harikadırlar Noyan’ın Lüleburgaz’a çıktı kurası” “Yok daha gitmediler bugün Kayseride tank fabrikasını gezmeye götürmüşler onları” dediği, Y.E’ nin “O zaman Lüleburgaz tankçı birliğinde öyle mi onlar” dediği K.AYDIN' ın “Tankçı tabi o diğer pilot teğmen helikopter pilot daha çekmedi o eylülde çekecek …” “… biz Neriman’la beraberiz bugün bir Kütahya seyahati yapmıştık döndüm şimdi biz evime gitmedim hanımı eve bıraktık biz buraya geldik” “Allah sizi bu devletin başından eksik etmesin” “Ya böyle olduğu için bu Devlet yaşıyor bir Yaşar BÜYÜKANIT bir de bir kaç tane vatan evladı bu Devleti Mustafa Kemalin Devletini yeniden ayağa diktiler ayaklarınızı öpüyorum ayaklarınızı” dediği,

d-Örgütsel İrtibatlar[değiştir]

Şüpheli Hamza DEMİR’in emniyette alnan ifadesinde özetle; Kemal AYDIN’ ı geçmişi ülkücü olması nedeni yaklaşık 10-15 senedir tanıdığını, samimiyeti olduğunu, kendisi ile yüz yüze ve telefonla görüşmeleri olduğunu, bu görüşmelerde hal hatır sorduğunu, bunun dışında başka bir ilişki olmadığını, bu şahsın ne iş yaptığını bilmediğini beyan etmiştir.

Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin savcılıkta alınan ifadesinde özetle; Askeri liseyi İzmir'de okuduğunu, 4 yıl Ankara'da Kara Harp Okulunda okuduğunu, sadece Neriman ve Şüpheli Kemal Aydın'ı tanıdığını, Şüpheli Kemal Aydın'ı devre arkadaşı Noyan Çalıkuşu’nun bir seminerde tanıyıp fikirlerini çok beğenerek daha sonra kendisini de tanıştırdığını, 3 yıldır kendileri ile tanıştıklarını, zaman zaman onlarda kaldığını, Kemal ve Neriman Aydın'ın Veli Küçük ve Ergenekon ile bağlantılı olduğunu bilmediğini, Kemal ve Neriman Aydın’ın Genelkurmay Başkanlığı nezdinde hatırlı ve itibarlı şahıslar olduklarını, bu şahıslarla görüşmelerini Genelkurmay Başkanlığının bilmemesi ve askeri istihbaratın kendilerini uyarmamasının mümkün olmadığını, kendilerinin Genelkurmay ile yazışma yaptığını tahmin ettiğini, ancak herhangi bir yazı yazdıklarını da görmediğini, Şüpheli Kemal Aydın’ın kendilerine devletin onlarla görüştüğünü bildiğini ve bilmemesinin mümkün olmadığını söylediğini, üç yıldır kendisi ile görüşmelerine rağmen askeri istihbaratın uyarmadığı için kendisine güvendiklerini beyan etmiştir.

Şüpheli Adil Serdar SAÇAN’ dan el konulan 59 numaralı CD incelendiğinde; İsmet İnönü.doc. isimli word belgesi içersinde; “Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşının torunu Kemal Aydın, Atatürk’ü öldürmek için iki kez girişimde bulunan bir Rum kadına dedesinin engel olduğunu söyledi. Kemal Aydın, Atatürk’ü yok etmek isteyen kişinin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olduğunu iddia etti. Anavatan Partisi İstanbul İl binasında parti tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Gençliğine” konulu panele katılan Atatürk’ün silah arkadaşı Çolak Hasan’ın torunu Kemal Aydın, “Atatürk’ün devamı İnönü dönemi değildir. Atatürk’ü yok etmek isteyen İsmet İnönü’dür. Dedem bir Rum kadınının Atatürk’ü öldürme girişimini ik kez önlemiştir” diye konuştu. Kaynak:Türkiye Gazetesi, 25 Ekim 2000 Arşiv: Oğuztan Arşiv” yazdığı,

Şüpheli Muhterem BAĞCI’ nın savcılıkda alınan ifadesinde özetle; Kemal AYDIN'ı tanıdığını, Kemal AYDIN'ın kardeşi Mevlüt AYDIN'ı Beşevler'de bulunan inşaat işi yapan bürosunda yaklaşık 6 yıl önce müteahitlik yapan Dursun KANLIDAĞ (Mevlüt AYDIN'ın ortağı) vasıtasıyla tanıdığını, Dursun'la tanışmamın nedeni de Manisa Salihli'de öğretmenlik yapan mahalle arkadaşı olan Ruhi DİNÇKAN'ın Ankara'ya geldiğinde Dursun'u önceden tanıdığını söylediği, onunla birlikte Mevlüt'ün bürosuna gittiklerinde tanıştıklarını, Kemal AYDIN'la ilk tanıştığında yaklaşık 3-4 saat oturup sohbet ettiklerini, onun dışında bir daha görüşmediklerini,

Tape No:6689 Kemal AYDIN ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, Bilgi İşlem Şubesi'nde görev yapan polis memuru Hüseyin KESKİN olduğunu, izne ayrıldığında, Diyarbakır'dan uçağa binmek için Hüseyin KESKİN'le görüştüğünü, bunun üzerine Kemal AYDIN'ı aradığını, Hüseyin KESKİN'le Ankara'da 7-8 yıl birlikte görev yaptıklarını, sohbetleri sırasında Kemal AYDIN'dan bahis açılınca, onun da tanıdığını öğrendiğini, bu nedenle ortak tanıdık olarak Kemal AYDIN'la görüştüğünde onun selamını söylediğini,

"Sıkıntımız var" demesinin nedeni İdil'de görev yaparken bir polis memurunun Tercüman Gazetesi'ne gece çıkılan devriyelerde gerekli teçhizat verilmeden göreve çıkarılarak PKK'ya yem ettiklerinden bahisle yazmış olduğu mektup nedeniyle bir soruşturma geçirdiklerini, bu nedenle, sıkıntılarının olduğundan bahsettiğini, Hüseyin'le Kemal AYDIN'ın kaç yılında tanıştıklarını bilmediğini,

Şüpheli Doğukan YORULMAZ’ ın 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki sorgusunda, Kemal Aydın'ı Haydar Ünal vasıtasıyla tanıdığını, Kemal Aydın ile Ankara Kızılay da Haydar ÜNAL ile birlikte iki defa yüzyüze görüştüklerini, Kemal Aydın kendisinin askeri liseden ayrıldığını öğrenince iyi bir lisede okuduğunu bu anda okuduğu üniversitede başardığı olacağını söylediğini, Kemal AYDIN ile telefonla görüşmediğini, Mehmet Ali Çelebi'yi askeri liseden tanıdığını, 3 üst devresi olduğunu, askeri lisede alay kıdemli yardımcısı olduğundan öğrencilerden sorumlu birisi olduğunu, Mehmet Ali Çelebi ayrıldığını öğrendiğinde geçmiş olsun dediğini, en son Haziran veya Temmuz ayında mesajla görüştüklerini, şüpheli Neriman Aydın'ın ikametinde yapılan aramada bulunan belgeyi ben şubat ayında Mehmet Ali Çelebiye verdim, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisinden askeri liseden ayrılan öğrencilerin telefon numaralarını isimlerini istediğini, kendisinin de iyi niyetlerini bildirecek diye verdiğini beyan etmiştir.


Tape No:6804 06.01.2008 saat:23.12’de Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; Görüşmenin başında Neriman AYDIN askeri öğrenci olan Emre isimli şahsın Disiplin Kuruluna çıkacağını, onun için savunma hazırladığından bahsettikten sonra N. AYDIN’ın “…bu tarafta binler yüzlerce çocuk var ve Kemal abini dinlemek için sırada bekliyolar bir dakika bırakmıyolarki o Harbiyeli çocuklar yani yeni çocuklar” dediği,

Tape No:6812 10.01.2008 saat:11.56’da Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; K.AYDIN’ın “…şimdi Çelebi dün geldi komutanım yanıma izin ona mükafat iznide veriyorlar heralde başarılı olunca çıkıyor” “Dedim ki ben ona harbiyede sen kabadayımısın sorusunun sorulacağına şey yapmıyordum ama üst kurulda kimlere o zaman 1919 mayıs 1919 şartlarında ya istiklal ölüm diyen edebi öndere biriler acaba sende kabadayımısın diye söylemiş olabilirler mi diye aklıma geliyor şimdi Emre yle konuşacam sohbet edecem yine şimdi akıllı çocuk söylediklerimin gereğini yaptı yapıyor müthişte bir çocuk Ali amcası olmaya aday çocuklardan biri” dediği, D.ALİ ÖZOĞLU’nun “Emre nin Emre nin biraz fazla şeyi var onu baya bir sert yontmak gerekiyor Kemal abi” dediği

Tape No:6821 17.01.2008 saat:13.43’de Durmuş Ali ÖZOĞLU ile Neriman AYDIN’ın yaptığı görüşmede; N.AYDIN’ın “…dün akşam sana rapor ilettiler mi bizim kız ART deki kız Nuriye kızımız programında Nedim Macit ile ilgili program da toplumsal haberle ilgili birşeyler söyleyecekti” dediği, D.ALİ ÖZOĞLU’nun “Abla iletmediler” dediği, N.AYDIN’ın “Çünkü o şöyle söyledi benim ordaki o senin başlık attığın "Seni Toprak Altı Yaparım" makalesini okumuş hasbel kadar bağırdık kızdık ya niye ilgilenmiyorsun okumuyorsun diye ondan sonra ordan işte atamızın aldığımız o sözlerden bir tanesini orda kullanacakmış ve bunu toplumsal haberden aldığını söyleyecekti ama bende olmadığı için ART bakamadım tabi dedim bana CD sini gönderirsen dedim programdan sonra” “Bende bakarım dedim yapmıyorsun söylediklerimizi hiç bir CD yi getirmiyorsun dedim yani ben seni nasıl şimdi değerlendireyim ve böyle falan yapacağım dedi onu yaparken dedim Mustafa Kemal in sözü elbetti ki bütün Türk Millettinin sözü ama sözleri tüketmeyin dedim sözleri değerlendirin o sözü değerlendirirken toplumsal haberin nasıl bir görev yaptığını da ordan millete söyle ki millette merak etsin dedim bende kendi kendisine” dediği

Tape No:6824, 29.01.2008 saat:13.50’de Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; D.A.ÖZOĞLU’nun “Ercüment DALAN la görüşmelerini ne yaptı” dediği, K.AYDIN’ın “O ben onu hiç incelemedim sen şimdi söylerim Ercüment seni arasın” dediği, D.A. ÖZOĞLU’nun “Şöyle bir şey yapalım o DALAN dialogunu bizim üzerimizden kursun” “Yani Ercüment sadece şeyi desin bu işlerin organizasyonunu şu isimler yapıyor bu kadar” “Tamam abiciğim o bilim adamı olarak kalsın” “Geri bütün planlamaları şeyleri bizim üzerimizden yapsın” dediği,

Tape No: 31.01.2008 günü saat:12.44’te Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; K. AYDIN’ın “Güzel Türk gözlerinden öpüyorum” dediği, Hamza’nın “Abicim ellerinden öperim abim nasılsın” dediği, devamında yine H.DEMİR’ın “Ben sana ufak bir bilgi verecem de bi RAPOR tutucam da. Bu Kilis’te bizim Türk şirketleri üzerinden oranın biliyon şey o toprak satma olayı falan durduydu şimdi bizim Türk şirketleri üzerinden bizim Ahmet abi aradı dediki gardaş dağlara taşlara bu Yahudiler para veriyor dönümüne 1 milyar 2 milyar veriyorlar dedi bizim Türk şirketleri üzerinden dedi. Abi ben ismini falan hep alıcam. Şu anda Ahmet abi Kilis’te. Dün beni aradı epey dertlendi ağlıyor.” dediği, K.AYDIN’ ın “Telefonda konuşma” dediği, H.DEMİR’ın “Heh tamam bide bizim eski abilerimizden şimdi birini tanıdımda bu minibüsçüler federasyonu başkanı genel başkanıymış İstanbul başkanıymış o da bi şeyler anlatıyor güzel Rapor tutup gelicez abi” dediği, Kemal’in “Tamam öpüyorum sizi. Bütün bilgiler lazım öpüyorum” dediği,

Tape No:6929, 31.01.2008 günü saat:12.44’te Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; K. AYDIN’ın “Güzel Türk gözlerinden öpüyorum” dediği, H.DEMİR’in “Abicim ellerinden öperim abim nasılsın” dediği, devamında yine H.DEMİR’in “Ben sana ufak bir bilgi verecem de bi RAPOR tutucam da. Bu Kilis’te bizim Türk şirketleri üzerinden oranın biliyon şey o toprak satma olayı falan durduydu şimdi bizim Türk şirketleri üzerinden bizim Ahmet abi aradı dediki gardaş dağlara taşlara bu Yahudiler para veriyor dönümüne 1 milyar 2 milyar veriyorlar dedi bizim Türk şirketleri üzerinden dedi. Abi ben ismini falan hep alıcam. Şu anda Ahmet abi Kilis’te. Dün beni aradı epey dertlendi ağlıyor.” dediği, K.AYDIN’ ın “Telefonda konuşma” dediği,

Tape No:6930, 01.02.2008 günü saat:10.21’de Hamza DEMİR’in V. Ü. ile yaptığı görüşmede; H.DEMİR’in “Bana bak Kemal abiyle bi görüş sen ya..” dediği, V.Ü.’nin Kemal AYDIN’ın nerede olduğunu sorması üzerine H.DEMİR’in “Ya Ankara’da. Bi telefon açda gardaş o kahveye 12 ye doğru gelirde sen telefon açarsan erkenden gelir o. Konur sokak Konur sokak 39 numara” dediği,

Tape No:6931, 02.02.2008 günü saat:15.45’te Hamza DEMİR’in V. Ü. ile yaptığı görüşmede; aralarında bir süre günlük konuşmalar yaptıktan sonra H.DEMİR’in muhatabına Kemal AYDIN ile görüşüp görüşmediğini sorduğu, V.Ü’nin “Kemal abi ile dün görüştüm bugünde biraz işleri vardı görüşemedik” dediği, H.DEMİR’in “Nasıl gardaş çalışmalar nasıl Hacı Bektaş’da iyimi” dediği, V.Ü.’nin “Valla iyiyiz bakalım Hacı Bektaş’da biraz gidiyor işler.” dediği, Hamza’nın “Bak hele Bİ GÜN GÜZEL Bİ YÜRÜYÜŞ AYARLIYALIM A... KOYIM TÜRK DEN BAŞKASININ ANASINI S….. DİYİM VALLA NEYDEK A... KOYIM. İnşallah bi şeyler yapıcaz da gardaş” dediği, Veili’nin “Şöle bi havalar düzelsin de” dediği,

Tape No:6936, 14.02.2008 günü saat:10.29’da Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; H.DEMİR’in Abi dün mesajımı aldın mı diye şey yaptım” dediği, K.AYDIN’ın “Aldım aldım” dediği, H.DEMİR’ın “Ben bi iki konu daha varda. Abi onun için” demesi üzerine K. AYDIN’ın “Telefonda konuşmayalım” dediği, H.DEMİR’ın “Tamam he biliyom onun için” dediği,

Tape No:6936, 14.02.2008 günü saat:10.29’da Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; Hamza’nın Abi dün mesajımı aldın mı diye şey yaptım” dediği, Kemal’in “Aldım aldım” dediği, Hamza’nın “Ben bi iki konu daha varda. Abi onun için” demesi üzerine Kemal AYDIN’ın “Telefonda konuşmayalım” dediği, Hamza’nın “Tamam he biliyom onun için” dediği,

Tape No:6781 24.02.2008 saat:22.42 de Ercüment OVALI’ nın Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; E. OVALI’nın “Nasıl gidiyor abi ne yapıyoruz haber alayım dedim senden biraz ne diyorsun şey için harekat için” dediği, K.AYDIN’ın “Önce siz söyleyin söyleyeceklerinizi ben sonra söyleyim” dediği, E.OVALI’nın “Ben üzülüyorum abi yani harekatı şey için değil yeni gelen herşeyde insanların çocukları oralarda bizlerde masa başında birşey pazarlamanın peşinde onun için böyle bakayım senin şeyini sesini duyayım dedim” “Üzüldüğüm şey şu abi yani birileri kanıyla canıyla orada diğerleri de masa başında ülke pazarlamakla meşgul” “Şey Başbakan Başbakan çıkmış diyor ki Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanlığına işte kahramanca savaşıyor falan şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri evet doğru ama yani desen ki işte ordumuz kahramanca savaşıyor işte ne bileyim işte gene Türk milleti ..... gösterdi orada savaşıyor sanki bir süre sonra da orada başlarına ordunun bir iş getirip ordaki Amerikalı işbirlikçileriyle ondan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri yapamadı bak diyecekmiş hissi geliyor bana” “Şimdi Ercüment OVALI ne düşünüyor şimdi bu bu söylediklerin Başbakan ın konuşmalarına Başbakan ın yorumuna şimdi yani onun kafasının arkasındakilerine yönelik bir tahminle yönelik bir görüş” dediği, K.AYDIN’ın “Şimdi bir önce ne bekliyon” dediği, E. OVALI’nın “Önce birşey beklemiyordum sadece hani sana bir sene öncede söylemiştim abi bu adam çünkü bu gitti Amerikayla anlaştı bunu zaten Amerikayla anlaştı ordunun oraya girmesi konusunda bir hesaplar yaptı bu hesaplar üzerinde de anlaştılar ondan sonra” dediği, K. AYDIN’ın “Bak şimdi birşey soruyorum yani bunlar adama ait düşüncelerin yani adama ait senin düşüncen ne” dediği, E. OVALI’nın “Benim düşüncem ordu bunları hesaplamıştır bütün herşeyi hesaplamıştır yani ona da bir süre sonra karşısına peşmergelerin Amerikan kuvvetleriyle birlikte çıkacağını ve orduyu zor duruma düşürmeye çalışacaklarını bunu hesaplamıştır ve buna karşıda tedbirini almıştır diye düşünüyorum” “Ha olması gerekeni istiyorsan abi Kerkük Musul Kerkük e kadar gider orayı kuşatır buna itiraz ettikleri zaman da içeride devirir ve sistemi bitirir benim yani hayalimdeki işten bahsediyorsan abi Musul Kerkük e kadar bu ordu gider orayı çevirir bu arada içeride buna karşı tabi ki ne yapıyorsunuz siz bilmem ne demelerini de bahane ederek içerideki hadiselerden de faydalanarak içeriyi de susturur” dediği, K.AYDIN’ın “Siz ne iş yapacaksınız” dediği, E. OVALI’nın “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi devlet sadece Tayyip ERDOĞAN ın yönettiği hükümetten ibaret mi sadece 8 ay evvel seçtiğiniz oy verdiğiniz 550 tane adam doldurduğunuz meclisten ibaret mi” “Şimdi peki bu konuda ki Devlet BAHÇELİ ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, E.OVALI’nın “Ne düşünücem hain hain hain düşüncemi bilmiyor musun abi” dediği, K. AYDIN’ın “CHP CHP ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, E. OVALI’nın “Bu işin temelindeki adamlar onlar değilmiydi bunlara bu şeyi hazırlayan şey değilmiydi bunlar değilmiydi” dediği, K. AYDIN’ın “şimdi seninle temelde bir farklılığımız var temel temele farklı noktadayız” “1991 den beri 1991 yılından beri Türkiye Amerika mutlaka sıcak savaş yaşayacak sıcak savaş şartları yaşayacak diyen bir görüşün sahibiyim” “91 neydi 91 emperyalist güçlerin ürettiği parçalanma planının ilk ayağı idi” “Bu savaşın olmamasının bir tane şartı var emperyalist güçler Irak üzerinde düşündükleri büyük İsrail projesinden vazgeçecekler bundan vazgeçerlerse Türkiye böyle bir savaşa mecbur kalmayacak” “Türkiye Cumhuriyeti devleti de emperyalist güçlerin Irak üzerindeki planlarının nı bozmak üzere bu planın Türkiye nin aleyhine olan bir plan olduğunu bildikleri içinde bu plana karşı koymak üzere devlet karar vermiştir bu kararını 12 Nisan 2007 yılında devlet bu savaşı yapacak gücün başkomutanın ağzından dünyaya ilan etmişti bu savaşın olacağını dünyaya ilan etti bu savaşın olmamasının ancak bir tane nedeni olur Amerika Irak ı müttefikleriyle birlikte işgal ettiği Irak tan çekilecek ve Irak ın eski halinde olmasını birleşmiş milletlerin şeyi altında ve bizde garantör devlet olmak üzere Irak ın bütünlüğünün korunmasına Türkiye de garantör ve taraf olmak kaydıyla garanti altına alacaklar bu savaş olmayacak ve Türkiye de Irak tan çıkacak” dediği, E. OVALI’nın “bu telefon konuşması ama konuşacağız bunun başka yolu yok seninle yan yana gelemiyoruz çünkü sen yanlışları yapmaya devam ediyorsun” “dedi ki başkomutan ancak orada terör unsurları var sair unsurları var biz de Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri var dedi” “ama siz bunu söyleyeni devlet olarak algılamadınız siz hükümetin başındakilerini devlet olarak algıladınız” “biz öyle algılamadık bizim için devlet Yaşar BÜYÜKANIT bizim için devlet Kara Kuvvetleri Komutanı bizim için devlet Hava Kuvveleri komutanı Deniz Kuvveleri Jandarma Genel komutanı bizim için devlet onlar” “: Hayır ben bak söylediğimi aynen tekrarlayacam dedim ki karşı taraftaki anlaşmadan şüpheleniyorum ordu bunun tedbirini aldı mı” dediği, K.AYDIN’ın “Hayır ben anlamam ben şimdi senin yapacağın işlerin tedbirini sen alacaksın o senin görevin” dediği, E. OVALI’nın “Ben benim işlerimin tedbirini demiyorum abi şuan” dediği, K. AYDIN’ın “sağlık şartlarım el vermediği için askerliği bile yapmamış bir adamım ..… muhtemel hadiseleri de düşünmüşlerdir …… yani bunu kalkıp seninle ben mi düşüneceğiz biz bunun üzerine yorum mu yapacağız” dediği, E.OVALI’nın “ama bu ülkede bu ülkede o makama orgenerallik makamına hiç biri tesadüflarla gelmiyor müsade buyrun yüzlerce seçmeden sonra gelir hele bu ülkede tesadüfen hiç kimse Genelkurmay Başkanı olmuyor” “sabahleyin eşimle birlikte bir yere giderken telefonum çaldı ….. Sağlık Bakanlığı müfettişi olan iki kişiyle tanıştım doğal olarak konu dedi başörtüsüydü Türkiye ydi Atatürk tü Ordunun harekatıdır buna geldi dedi adamlar kalkı bana dedi ki dedi siz Türkler bu ülkeyi maffettiniz yakında ordunuzunda ne hale geldiğini göreceksiniz” “sabah dedi kaldım Koro otelde dedi öğrendiğim kadarıyla bunlar” dediği, K.AYDIN ‘ın “Neymiş onların cibiliyeti neymiş onların cibiliyeti” dediği, E. OVALI’ nın “Ona cevap yok ona cevap yok” dediği, K. AYDIN’ın “Devlet Bahçeli Deniz Baykal siyesette kimler varsa parti kurulu partilerin hepsi Türkiye yi tasfiye etmenin peşinde” “sen bana hiç bir gün zaman ayırmadın 6 senedir bir gün bana zaman ayırmadın bir gün iki saat ayırmadın hiç ayırmadığın içinde bunlar böyle oluyor anladınmı şimdi ne söyleyeceksen söyle” dediği, E. OVALI’nın “Ama bu söylediklerim doğru bu dediklerim doğru abi bu doğru” dediği, K. AYDIN’ın “sen bunu ondan sonra söyliyorsun abi ya sen söyleme bunu senden kimse duymasın sen bir asker çocuğusun sen bu ülkenin özellikli insanısın senin bu ülkedeki konumun farlı düşünçe yapın farklı benim kızdığım tarf bu bak kızdırdın beni şimdi sen böyle düşünemesin buna hakkın yok yok yok” dediği, E. OVALI’nın “En önemli bilgi kaynağına dönüp soruyorum ne diyorsun abi diye soruyorum sende bana bağırıyorsun” “Bişey demedik abi biz dedik canımız sıkıldı bişey paylaşalım dedik fırça yedik dedik iki söz duyalım dolalım yarın sabah gidelim bizde insanlara saldıralım dedik” “şimdi ikinci haberi bu birincisiydi bu soru sorduk şimdi ikincisi salı veya çarşamba günü Jandarma Bölge komutanı buraya geliyor …… ziyarete” dediği, K. AYDIN ‘ın “Ee tabi gittin bir yanlış yaptın Emperyelist güçlerin ellerindeki kuruma gittin hiç söylememen gereken şeyleride söyledin hiç söylememen gereken şeyleri söyledin” “Onlarla ilişkiye girdin herşeyi söyledin ya yazdıkların felaket” dediği, E. OVALI’nın “Abi ne var orda orda bişey yok ki” dediği, K. AYDIN’ın “gidip herşeyi söyledin herşeyi ve senin korumanı onlar mı yaptı şimdi onlar mı seni korudular şimdiye kadar onlar şimdiye kadar seni öldürme planları yapan onlar seni öldürme planları yapan bir kurumun düşman güçlerin emrindeki yerdir oraya aittirler ben sana giderken dedim ki hoca ne söylemeyeceğini biliyormusun dedim ne söyleyeceğini bil bir gittin altı saat geldiler beş saatt kaldılar bir gittin altı saat oniki saat adamlarla yani bir Emperyelist güçlerin emrindeki bir ihanet teşkilatında herşeyide söyledin maşallah herşeyi herşeyi söyledin” “Ya ya hepsini söyledin bu işler bilmeyi gerektirir dahi insan dahi insanlara Allahın verdiği bir başka dahilik daha vardır sır saklama dahi insanlar Allahın bilgisine sahip insanlar önce sırları saklayacak şimdi biz sana onların oraların yönetenlerin namusuzluğu ile ilgili ben sana söyledim ben sana söyledim ki onlar işgal altındadır onlar benim peşimde gezdiler diyorum sana” “Onlar birilerinin emrinde olarak benim peşimde gezdiler taki benim devletim benim esas devletim bizi sahipleninceye kadar onlar aracılığıyla onlar vasıtasıyla bize ölüm planları yaptılar” dediği, Kemal AYDIN’ın “onlar MOSSAT tan EIBH ten onlar CIA den emir alıp onların gereğini yapıyoro kurum Türkiye cumhuriyeti Devletinin altını oyan bir kurum haline getirilmiştir ….. onların bir tane emir vardır seni beni ortadan kaldırmak gibi emirleri var onların sözlerinde bizimle ilgili bizim yapacağımız vatan savunmasıyla ilgili onların söyledikleri düşüncelirin hiçbirisinde vatan sevgisi yoktur bizi sevgi yoktur orası işgal edilmiş bir kurumdur ….. Şengal Atasagun Emperyalist güçlerin elinde Devlet Bahçeli nin emrindeler” “biraz işler geçsin dedim devlet bizden evel evelleşmiş şimdi dedinki bölge komutanı gelecek devlet için senin yaptığın hatayı düzeltmek için şimdi senin üzerine gelecek herşeyi düzeltmek için bölge komutanı senin yanına gelir” “sana diyecektim ki Trabzona gelecem ama dedim şeyin geçsin yani” “bölge komutanından özür dile deki biz bu kurumu devletin bir milli müessesi olarak gördüm benle temaslarında onlarla bu manada ilişki kurdum ama öyle değilmiş de benim abiyim bana onların öyle olmadığını söyledi anladın mı” “Şimdi onlar bizi öldürme planı yapıyorlar bizim esas devlet Türk Silahlı Kuvvetleri” “bak Milli İstihbarat Teşkilatındaki görevlilere benimle ilgili verdikleri emri söyliyorum bütününe sakın Kemal Aydın la tartışmayın tartışmaya girmeyin çümkü benimle tartımaya girecek insanı pok kuyusuna sokarım pok kuyusuna benim bilgilerim o işe müsait anladın mı” “Ama siz hazır değilsiniz siz o manada hazır değilsiniz şimdi Jandarma Bölge komutanı gelecek Bölge komutanı geldiğinde Bölge Komutanıyla özellikle birebir anladın mı böyle söyliyerek konuş böyle bunları söyle onlar onlar bizi sahipsiz buldukları anda bizi terk edip bizi sahipsiz kaldığımızı devletimizin bizi terkettiğini gördükleri anda bizi öldürürler senide öldürürler benide öldürürler bunu hiç unutma tamam mı” “günlerce konuşmamız lazım muhtelif zamanlarda Türkiye cumhuriyet Devleti çok büyük tehlikelerle karşı karşıyadır Türkiye Cumhiriyeti devleti karşı karşıya bulunduğu tehlikeler kadar tehlikelerle bende sende karşı karşıya unutma bunu” “bize dost görünme gösterisi yapıyorlar Oruspu çocukları bu kadar net söyliyorum benim telefonumun dinlendiğini seninde telefonunun dinlendiğini biliyorum” “Sadece onu yapıyorlar onun dışında başka hiçbirşey yapmıyorlar o bir mecburiyettir dört sene beni dört tane günde araba takip ediyordu dört seene ne zaman ki Yaşar BÜYÜKANIT Paşa Genelkurmay başkanı oldu talimat verdi ondan sonra uzağımıza gitmek mecburiyetinde kaldılar biliyormusun” “Şimdi biz ciddi manada biz ciddi manada haa bu bir tehlikeden tehditten felan hiç bişeyden korkmayız biz bu işe yemin etmiş insanlarız” “kimse olmayacak yanında komutanla tamam” “Komutana diyeceksin ki .....arkadaşlar herkes terk etsin ben komutanımla özel bişey konuşacam diyorsun komutana aynen bu söylediklerimi arz ediyorsun” “Yaeşar BÜYÜKANIT devlettir İlker BAŞBUĞ devlletir unutma bizim devletimiz onlar birilerinin bireliri Tayip ERDOĞAN ın Devlet BAHÇELİ nin Deniz BAYKAL ın bu ülkede devlek olduğnu sanıyor ….. devlet tanımızda bizim devlet tanımız Yaşar BÜYÜKANIT Genelkurmay başkanı Kara Kuvvetleri komutanı Türk Silahlı kuvetleri bizim devletimiz anladın mı” “Türk ordusunun muzaferidir Allah onları zaferle buluştursun Türk ordusu hiç unutma Türk ordusu Allahın ordusudur onun komutanları Allahın komutanlıdır Türk ordusunun askeride Allahım askerleridir hiç unutma” “Tabi üzülüyoruz tabi savaş demek zaten biur milletin evlatlarının bu mükaddes yolda şehit olması demek biz onu birilerine biz birilerine anlatacaz biz psikolojik savaşın Türkiyenin üzerine oynan psikoljik savaşın yönetleri olacaz sen bir Trabzona yeter fazla gelirsin bu kadar fazla şey konuşmak istememin sebebi senin tabi bir yığın çevren var sana bir yığın insan müracat etmektedir bir yığın insan sana endişelerini dile getirmektedir” “onlarında senin benden senden benden başka fazla moral değerlerine ihtiyacı vardır onlara moral değerlerinin yükseltmesini ancak senle ben sağlayabiliriz” “Bunlarıbunları seni üzmek için sana söylemedim bu bilgilere ihtiyacın var bu psikolojik savaşı Trabzonda yürüteceksin hatta Samsun a kadar Rize ye kadar uzatacaksın bu psikolojik savaşı kazanmak durumundayız bizim devletimiz esas Devletimiz bizden bu psikolijik savaşlar almamızı görev almamızı istiyor bizden sadece istedikleri bu başka bişey istemiyor” “Bu toplumu bilgilendirin toplum müthiş bir Türk milleti müthiş bir baskı altındadır emperyelist güçlerin emrindeki telyevizyonların gaztelirin emrinde olan gaztelirin yapmakta olduğu yoğun alçak psikolojik savaşın baskısı altındadır bunları onlar yapamaz bunu Genelkurmaybaşşkanın yapacak hali yok Kara kuvvetleri komutanı yapamaz bunu yapmak onların görevi değil bunu yapmak Ercüment in Kemal in görevi buda bilgiyle olur” “Birebir bu söylediğim şekilde söyliyorsun çümkü senin yanına bölge komunatınızın ziyaret edecek olması devlet emridir” “Senin bilmeden içine düşdüğün bir yanlışı düzeltmek içindir anladın mı” “1948 den bu güne Yahudi İsrail müslümanların Filistinli müslümanların kanını dökmektedir Türkiye burda eğer hasiyetli ellerde onurlu ellerde olsaydı müslümanlarınkanı dökülmezdi” “Bizede verilmiş görevler var canım benimm” dediği,

Tape No:6835 20.03.2008 saat:11.11’de Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; D.A.ÖZOĞLU’nun “Noyan falan döndü mü abla” dediği, N.AYDIN’ın “Noyan Eğirdir de amcası Özel Kuvvet” “Amcası çok selamları var dünde Mehmet Ali Çelebi nin var selamı” “Noyan da Özel Kuvvet seçmelerin de bunu epeyce bir sıkıştırmışlar aradı bizi Pazar günü valla diyor dayandım Kemal amcana” dediği, D.A. ÖZOĞLU’nun “İyi çok iyi yok o çocuk güzel şeyler yapacak” dediği, N.AYDIN’ın “İnşallah sayende amcaları valla sayende hep sen onlara idol oldun örnek oldun gıptayla seni izliyorlar” dediği

Tape No:6787, 23.04.2008 Ercüment OVALI’ nın N.K ile yaptığı görüşmede; E.OVALI’ nın “Bu akşam konun ne” dediği, N.K’ nin “Sabih abi Sabih KANADOĞLU” “… ne yaptın hallettin mi işlerini” dediği, E.OVALI’ nın “Yavaş yavaş gıdım gıdım şeyle iğneyle kuyu kazar gibi yavaş yavaş oluyor” dediği, N.K’ nin “Ne yaptı o gün Kemal abi halletmiştir orada” dediği, E.OVALI’ nın “Habire fırçalıyor yine fırçalıyor şimdi geçen benden bir dosya istedi şeye sunucam dedi genel kurmaya sunucam dedi ondan sonra” “Hı aldı dosyayı böyle mi dosya hazırlanır senin hazırladığın dosyanın içine edeyim ben” dediği, N.K’ nin “Ya benden de şimdi istiyor dosyayı hazırlamadım acaba” dediği, E.OVALI’ nın “… çünkü onlar bizim anlaşmalı kliniğimiz oldu Yeditepe” “Bundan sonra çünkü Bedrettin DALAN emir vermiş demiş ki gidip bu adamlarla çalışacaksınız önce de benden ..... kendisine istemiş ondan sonra geçen gün onlara bir ürün yolladık kullandılar çok memnun kaldılar şimdi DALAN a bir tane yapıcaz yapalım da kazasız belasız” dediği, N.K’ nın “Ona bir başka yerden haber gönderdim de ben o yüzden” dediği,

Tape No: 7222, 28.05.2008 günü saat.16.55’te Noyan ÇALIKUŞU’nun M.Ali ÇELEBİ ile yaptığı görüşmede; Noyan’ın “Buluşacan mı o elemanlarla” dediği, M.Ali’nin “O ooo elemanlar ev olmazsa yarın filan dediler yani olmaz diyolar kızılay olmaz diyolar…Dışarı çıkıyom ben Kemal amcayı görürsem öyle.. Olmazsa eve giderim” dediği,

Tape No:6951, 30.05.2008 günü saat:12.15’te Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; H.DEMİR’ın “Şimdi abi Hüsamettin başkanla oturuyoruz ee kulağını çınlatıyorduk. Bizim H. A. var” dediği ve telefonu H. A.’a verdiği, akabinde Hüsamettin’in “…biz reisle oturduk konuşuyorduk şimdi Zeytinburnu ile ilgili bazı tasarruflarımız var Amasya ile ilgili tasarruflarımız var. Bunu dedim bi istişare edelim bi bir araya gelelim çünkü Zeytinburnu’ndan A. E. adında arkadaşımız var bizim partisi önemli değil adam gibi adam diye düşündüğümüz A. E. belediye başkanıydı DSP zamanında sonra ANAP’a geçti şimdi de bize geldi abi ben gene CHP den aday olursam benim için ne düşünürsün dedi senin şahsınla ilgili çok güzel şeyler düşünürüm ama önce erkanını görmem lazım dedim kadronu görmem lazım dedim ondan sonra yorum yaparım dedim eee şimdi kazanabilme imkanı da çok güçlü yani şeyi ihtimali Zeytinburnu’nda çünkü M. A. dan alabilecek en güçlü aday bu arkadaşımız fakat bu arkadaşımızın etrafını da bizim doldurmamız lazım” dediği, K.AYDIN’in “Mahalli seçimler için seçim olursa mahalli seçimler için tercihler yapa bilirsiniz. Mahalli seçimlerde düzgün olan Türk çocukları. Partisi falan önemli değil aday olabilirler hiç bir mahsuru yoktur tamam mı. Bizim emeğimiz var bu ülkenin dağında taşında. O hareketin şeyi için ben 42 ilde bu ülkede Ülkü Ocaklarının teşkilatlanmasında bulunmuş bir adamım.” dediği,

Tape No:6872 04.06.2008 saat:23.12’de Durmuş Ali ÖZOĞLU’nun Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; D.A. ÖZOĞLU’nun Diyarbakırda azınlıklar ile ilgili brifing verdiğini söyledikten sonra “Kemal abi dünkü şeyde brifingde bir raporlar koydum ortaya” “6 Ay İçinde Bu Başımızdaki Deyyüslar Ee 10 Milyon Artırmışlar Kürdün Nüfusunu..” dediği, K.AYDIN’ın “Hep TRT’de 24 Saat Yayın Falan Bu İşler O Zaman Ulus Devlet Nerde, Lozan Antlaşması Nerde, O Zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nerde, Mustafa Kemal İn Devletini Başka Türlü Ortadan Kaldıramadılar Değil Mi Öyle İlkeler Öyle Esaslar Koydu Ki,Onu Ona Kurban Olayım,Tamam Üniter Devlet,Ulus Devlet,Laik Devlet Sonra Anayasaya Koyduğu Değiştirilemez Maddeler,Sonra Da Türk Silahlı Kuvvetleridir İç Ve Dış Düşmanlara Karşı Koruyacak Demesi İlahi Taraftan Aldığı Şeylerle Nasıl Yaptı Bu İşi Onu Yıkamıyorlar Deyim Orospu Dölleri Anasını Siktiğimin Oğulları O Avrupa Birliğini Onların Başına Geçirmek Bizim Boynumuzun Borcu Olsun” dediği, D.A. ÖZOĞLU’nun “AMA ENDİŞE ETME SENİN KARDEŞİN ÇOK ŞEYLER YAPIYOR MERAK ETME ABİ” “…dün Paşa şey diyor bu çocuğu iyi koruyun öyle bir Brifing verdim ki abi” dediği

Tape No:6952 14.06.2008 günü saat:16.04’te Hamza DEMİR’in N. Ö.ile yaptığı görüşmede; H.DEMİR’in’nın “Sabah kaçta burda olacan kartı atacam onun için..” dediği, N.Ö.’in “Neyi” şeklinde sorması üzerine, H.DEMİR’in’ “Ya bu kartı atmam gerekiyor atacam diyorum sabah arayamıyorum başka öbür taraftan da arıyorum cevap vermiyor. Atmam gerekiyor kardaş atmam bu kartı atmam gerekiyor. Kemal abi varya hani Kızılay’da oturduğumuz Ya ben direk şeye geçerim ordan alırım seni” dediği,

Tape No:7416, 03.07.2008 günü saat:19.17’de Noyan ÇALIKUŞU’nun İsmet..? isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; aralarında bir süre Noyan ÇALIKUŞU’nun tayin konusu hakkında konuştukları, devamında N.ÇALIKUŞU’nun “Şey komutanım yayın evinin sahiplerini aldılar” dediği, İsmet’in “O ben bugün görüştüm Ali beyi almışlar Türkiye üzerine çok büyük oyunlar oynuyorlar fakat bizim Genel Kurmayda da iş yok neyse bi şey çıkacağından da değil” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “GenelKurmay boş durmuyordur bence boş durmuyordur komutanım genel kurmay. BENCE BOŞ DURMUYORDUR KOMUTANIM BOŞ DURURSA ÇÜNKÜ DEVLETİN DİBİNİ OYUYORLAR GENELKURMAY ŞİMDİ BOŞ DURURSA YANDIK YANİ” dediği, İsmet’in “alttan tepki gelir o general kendi menfaati için bu böyle olmaz. bu böyle olmaz ya.” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “Yoksa vatanı kaybedicez yani vatanı bölecekler bunlar ....” dediği, İsmet’in “yok ...bu vatanı .... bu ülkeyi kurtardı da ...... bunlar böyle adamlar BÜTÜN ÜMİT SİZLERDE KARDEŞİM.” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “BİZ KEMALİN ASKERİYİZ KOMUTANIM” dediği,

Tape No:6767, 16.06.2008 tarihinde Neriman AYDIN/ X ŞAHSIN HİKMET ile yaptıkları görüşmede; HİKMET’ in “Şimdi YÖK te karar alınca senato kararına göre alttan dersi olmazsa ancak öyle geçirebiliyorlarmış bu bildiklerim şimdi bide Bedrettin DALAN” “Bedrettin DALAN malum biliyorsunuz” “Bu işler yüzde elli yüzde elli Bedrettin DALAN ın elinde yüzde ellide olabilir yüzde ellide olmayabilir diyorlar” dediği, N.AYDIN’ ın “Bence yüzde yüz Bedrettin DALAN ın elinde” dediği, HİKMET’ in “Bizde aynı şekilde Askeriyle bir alakası Bedrettin DALAN ın .....” dediği, N.AYDIN’ ın “Yok ona gerek yok çünkü Kemal abin tanıyor siz merak etmeyin” “Kemal Abin kendisini eskiden de tanıyordu ama şimdi ona” “Çok daha yakin olanları var yakın arkadaşyları var” dediği,

Tape No: 7337 15.07.2008 saat: 22:30 da Doğukan YORULMAZ’ ın Fatih...? ile yaptığı görüşmede; aralarında bir süre günlük konuşmalar yaptıktan sonra, D. YORULMAZ’ ın “Siyasetçi var değil mi Siyasetçi ruhu var bende” dediği, Fatih’ in “... bak konuşmalarımızla bunlardan bahsediyo... MEVZULARA GİRİYORSUN ÇOK SEVİYORUM ERGENEKON MU AAA NE KADAR KÖTÜ ŞEY DİYOSUN” dediği, D. YORULMAZ’ ın “Kardeş sıkıldım burda bide girelim oranın ortamını görelim diyorum NE VAR A... KOYUM HER GÜN DIŞARIDAYIZ BİDE GİRELİM ORDA YATALIM BİRAZ” “NE İŞİMİZ VAR BURDA, HEM KEMAL AMCAYI YALNIZ MI BIRAKACAZ ADAM İÇERDE, AÇ ... YAZIK ADAMA GÜLMEYELİM YA ...” dediği, Fatih’ in “Oğlum ne manyak adamsın sen ya, Haydar ne yapıyo Haydar” dediği, D. YORULMAZ’ ın “DE ALKOLÜN ETKİSİ BU DE ALKOL ETKİSİ ONDAN ÖYLE DİYO DE, HANİ DİNLİYOLAR YA” dediği,

Tape No: 7240, 29.08.2008 günü saat:22.29’da Noyan ÇALIKUŞU ile H. C.Ü.’ın yaptığı görüşmede; aralarında bir süre göz altında bulunan Kemal AYDIN hakkında konuştuktan sonra N.ÇALIKUŞU’nun “Tamam ne diyecektim bide ya ha sen telefon alabiliyon mu Telsim den şey hat isimsiz.” dediği, H.C.U.’nın “Hı hı alıyım ben sana komutanım” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “Hamza abi alıyo falan dedi Haydar hallediyor o işleri falan dedi” dediği, H.C.U.’nın “Ben onu Nevşehir de hallediyorum. Orda çevre olduğu için veriyorlar göz yumuyorlar telefoncular. İsimsiz bölgede belli olmuyor hangi ilden alındığı sadece baş harfi H ikincisi B diyor soyadında baş harfi B’ deki nerden bulacan H’ yi B’ yi…ama yine araştıran araştırır bulurda bizi bulamaz yani telefoncuyu bulur telefoncu kime verdiğini unutur” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “Dinliyor Orospu Çocukları telefonları da pezevengler” dediği, H.C.Ü’nün “Ben ordan alırım yani baya aldık 10-15 tane aldık...” dediği, N.ÇALIKUŞU’nun “Tamam onu hesaplaşırız sonra sen Çelebi abinden alırsın..” dediği,

Tape No: 7245 10.09.2008 günü saat: 22.09’da Noyan ÇALIKUŞU’nun M. Ali ÇELEBİ ile yaptığı görüşmede; aralarında bir süre Cezaevinde bulunan Kemal AYDIN hakkında görüştükleri, bu çerçevede M. Ali’nin Neriman AYDIN ile Tekirdağda bulunan Cezaevine Kemal AYDIN’ı ziyarete gideceklerinden bahsettikten sonra Noyan ÇALIKUŞU’nun “Tamam konuşuruz orda telefonları şey radyonun kenarına koyar yine konuşuruz” dediği,

Tape No:7249, 11.09.2008 günü saat:18.03’te Eren MUMCU’nun Neriman AYDIN ile yaptığı görüşmede; aralarında bir müddet günlük konuşmalar yaptıktan sonra, Eren’in Kemal AYDIN’ı sorması üzerine Neriman’ın “KEMAL amcan ALİ amcan ekimdeki duruşma bekleniyo gene yaptığımız itirazı reddetti mahkeme. İnşallah avukatımız bugün gene Ankaradaydı gene görüştüm ben inşallah ekimdeki ilk duruşmada yüksek ihtimal çok yüksek ihtimal serbest kalırlar diyo yani. İnşallah onlar çok mutlular sağlıkları çok iyi inanılmaz keyifliler yani bizde sağlıklarından endişe ederiz teyzem onun için her hafta gidip geliyorum bende iyiler çok şükür.” dediği, Eren’in de “... iletirsiniz artık ...” dediği,

Şüpheli Kemal AYDIN’ ın telefon irtibatlarına yönelik yapılan çalışmalar sonucunda;

1 Durmuş Ali ÖZOĞLU 304

2 Ergun POYRAZ 36

3 Eren MUMCU 16

4 Ercüment OVALI 118

5 Hasan Hüseyin UÇAR 2

6 Hatice BAHTİYAR 200

7 Hamza DEMİR 301

8 Muhammet Murat AVAR 21

9 Mehmet Ali ÇELEBİ 174

10 Muhterem BAĞCI 32

11 Noyan ÇALIKUŞU 201

12 Neriman AYDIN 2249

13 Sevgi ERENEROL 26

14 Yaşar TOZKOPARAN 4

edilmiştir.

e-Delillerin Ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi[değiştir]

Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan soruşturmada çeşitli şüphelilerden ele geçirilen DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İÇİN ÖNERİLER (MASTIR PLAN ÖN ÇALIŞMASI) isimli dokümanda, terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yapılanma faaliyetlerinin hedeflendiği ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler Kemal AYDIN, Neriman AYDIN ve Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahısların Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin iddianamenin giriş kısmında belirtilen alışılmış terör örgütlerinin kullandığı yöntemlerden farklı olarak Devletimizin temel kurumlarını karşılarına almak yerine Devletin bütün kesimlerinde bulunan görevliler arasında örgütlenmeye çalıştıkları, bu bağlamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmaya özel bir önem verdikleri anlaşılmaktadır.

Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde 2002 yılında Milli Mücadele Hareketi olarak meydana getirilen bu oluşumun liderinin şüpheli Kemal Aydın olduğu hususunda dosya içeriği karşısında bir kuşku bulunmamaktadır. Örneğin şüpheli Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; “Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. ancak yine karar Önderimizin ve sizindir…Kemal Aydın’dan ve Ali Özoğlu’ndan birer tane daha olsaydı keşke, ama yok… yok yok.. Öncelikli görevimiz sizi gücümüzün yettiğince korumaktır…”, 09.11.2005 tarihinde Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta ise; “…Türk Milletinin Ulusal uyanışında bir büyük mücadeleyi zaferle sonlandırmak üzere tarihi bir sorumluluğu üstlenen Sayın Kemal Aydın Bey…” , yine şüpheli tarafından gönderilen bir a mailde, “Kemal AYDIN benim ağabeyim... üç bucuk yıldır muhteşem bir hareketin önderliğini yapmaktadır...” ifadeleri kullanılmaktadır. Yine birçok mektup ve konuşmada şüpheli Kemal Aydın’dan “Büyüğümüz”, “Büyüğümüz bir müthiş Türk olup, bize 4,5 yıldır Önderlik yapmaktadır”, “Sen öyle bir insanla tanıştın ki, seni her konuda yetiştirecek, geleceğe hazırlayacak engin bir bilginin sahibidir kendisi. Zaten böyle olduğu için bizlere önderlik yapmaktadır” ifadeleri kullanılarak söz edilmekte ve yokluğunda bile kendisinden bahsolunurken olağanüstü saygı gösterilmektedir.

Şüpheli Kemal Aydın, şüpheliler Neriman, Durmuş Ali, Hatice Bahtiyar ve İbrahim Özcan’ında katıldığı 7 Ocak 2006 tarihinde yapılan bir toplantıda “Kumanda heyeti istemezse, izin vermezse hiç kimse bir sızamaz, isterseniz deneyin. Ayrıca hareketimizi yöneten kumanda heyetinde asker ve polis asla olmayacak “ demek suretiyle meydana getirdikleri oluşumun işleyişi hakkında bilgiler vermektedir. Şüpheli Neriman AYDIN Hayri B. isimli kişiye yazdığı mektupta amaçlarına ulaşmak için kullandıkları ve kendilerinin karargâh olarak sözettiği ve muhtemel olarak Ankara İli Meşrutiyet Caddesinde bulunan bir yerle ilgili olarak; “…Meşrutiyet, Türk Ulusunun Ankara’dan yön ve yol bulmasında bir karargah merkezidir. Meşrutiyet, içeri giren insanı kendiliğinden etkileyecek zaman ve mekan üstü bir yer olmalı, havası büyülemeli, hatiplerinin söylemleri ise özellikle ilk kez gelen insanı kalbinin en hassas yerinden vurmalı, yerinde oturtmamalı, heyecanlandırmalı, ayağa kaldırmalı. Meşrutiyet kuralları sıkı, insanları sadık, Önderi’nin ışığında(şüpheli Kemal Aydın kastedilmektedir) tüm Anadolu’yu sallamalı, depremleri şiddetli olmalı… Tabii emperyalizme karşı dikkatli ve kendini korumalı. Meşrutiyet’in sırları olmalı… Fikirler ve eylemleri sadece kurmay heyeti bilmeli… Kurmay heyet arasında sır ve soru işareti olmamalı. Az insanla çok iş yapılmalı…Sayın Ergün POYRAZ bey ile de Kemal Bey’den konuşmasını isterseniz…. Kendisinin olaya çeki düzen vereceğine şüphem yoktur. ..Sizinle paylaştığım her cümle bir sırdır ve sadece Kemal Beyle paylaşılır. Karargâhın sırları sırlarımızdır. Sadece dikkat etmemiz gereken husus sırlarımızı kimlerle paylaştığımızdır” şeklindeki sözleriyle çalışma yöntemlerine ilişkin bilgiler vermektedir.

Şüpheli Kemal Aydın’ın aşağıda ana hatlarıyla açıklandığı ve ayrıntısı da deliller kısmında verildiği şekilde terör örgütünün amaçları doğrultusunda kendisine farklı alanlarda verilen görevleri yönetici olarak üstlendiği ve TSK’ne örgütün sızma çalışmalarını da yardımcısı Neriman Aydın ile birlikte idare ettiği görülmektedir.

Şüphelinin, 1950 yılında Gümüşhane ilinde doğup, 1973 yılında Ziraat Bankasında memur olarak göreve başladıktan sonra, bir süre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda çalışarak, 2001 yılında Türkiye Kızılay Derneği’nde müfettiş olarak yaptığı görevden emekliye ayrılmasına karşın, öğretim görevlilerinden esnafa, askerden polise, istihbarat görevlilerinden askeri okul öğrencilerine kadar değişik alanlara yayılmış birçok meslekteki çeşitli kademelerde bulunan kişilerle kurduğu ilişki hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve bu kişilerden gördüğü itibarın örgütün kendisine sağladığı güçten ve konumundan kaynaklandığı açıktır.

Geçimini almış olduğu emekli maaşı ile sağladığını söylediği halde, birçok insanı evinde ve başka yerlerde ağırlaması, mülteci olan kişilerin yurt dışına gitmelerini sağlaması, kendisinin ise yurtdışı ve yurtiçinde birçok seyahate katılması, iş ihtiyacı olan kişileri işe alması, irtibatlı olduğu kişilerin tayin ve atama sorunlarını gidermesi, özelikle askeri ihale ve benzeri ticari faaliyetlerde bağlantılar sağlaması da olağan değildir.

Toplum üzerinde örgütün düşüncelerini etkinleştirmek üzere kendileriyle aynı düşünceyi paylaşan ve medyada etkili olan insanları kullanmayı amaçladığı, bu bağlamda İçişleri Bakanlığında Mülkiye Başmüfettişi olarak görev yaptığını söylediği C.E. ile görüşmesinde, başkomutanın emri olduğunu söyleyerek Yargıtay eski C.Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, örgütün amaçlarına hizmet eden ‘TOPLUMSAL HABER’ de yazı yazmasını istemiştir.

Yine, Trabzon KTÜ’nde görevli Ercüment OVALI’nın, para bulabilmek için şirketin ortaklarını topladıklarından bahsettiği görüşmede, ‘nasıl olsa ben sizi paraya boğacağım, şaşıracaksınız kardaş devlet boğacak ben boğmayacam diyeceksiniz ki bugünleri de görecek miydik’ dediği, aynı şahsa Kuvayı Milliye Derneğine yapılan operasyon ile ilgili, Veli Küçük’ ün bir kahraman olduğunu söyledikten sonra ‘devletin esas devletimizin emrettiği doğrultuda doğru şeyler yapmaya devam edeceğiz, asıl amacın Veli Küçük aracılığı ile esas devletin vurulmak istendiğini, devlet gereğini yapar sen merak etme’ demiştir.

Kızılay Teftiş Kurulu Başkanı olduğunu beyan ettiği H.S.’ya, ‘bu devlet talimatıdır, bizim ajansımızla ilgili, onu oraya baskı yaptırabiliriz, o çocukları onların ihtiyacı var katkıya, bu da bana bir emir, o bize bir emirdir, devletin başından emirdir’ dediği belirlenmiştir.

Şüphelinin Doğu Türkistan, Azerbaycan, İran ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uyruklu vatandaşlarla irtibatları olduğu, bunları Ergenekon Terör Örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda, diğer üyelerle birlikte organize edip yönlendirdiği, mülteci olanlarla irtibata geçtiği, bir kısmının yurt dışında kalıp iltica etmelerini sağladığı, örneğin, A.A. ve başkaları ile görüşmesinde, Amerika’nın, Doğu Türkistan’da İsyan çıkarmaya çalıştığını, bu isyan için dünyanın çeşitli yerlerindeki Doğu Türkistanlı şahıslarla irtibatlı olduğunu, bunu önlemek amacı ile Salihlide bulunan Doğu Türkistanlı şahıslardan tanıdığı olup olmadığını sorduğu, ‘şimdi devletimizin bize talimatı bu, esas devletimizin, benim ilgilenmem istendi bu işle, konuşalım oldu mu? sana anlatayım olayın vahametini ona tedbir alacağız’ şeklinde konuştuğu belirlenmiştir.

Durmuş Ali ÖZOĞLU ile görüşmesinde; ‘Biz Hasan kardeşimle beraberiz, bu Kıbrısla ilgili hadisenin zemini hazırdır en kısa zamanda istiyoruz sizden demesi üzerine, Durmuş Ali’ nin yarin ablamda (Neriman Aydın) olacak abi dosya, İzliyosun demi şeyleri olayları’ dediği ve örgüt yapısı içerisinde bir plan hazırlığı olduğu anlaşılmıştır.

Azerbaycan uyruklu S.A.’in kendisine, A.’ in bir yakınının Bakü’ ye geleceğinden bahsetmesi üzerine, şüphelinin ‘ama ne istedikleri, senden ne isteyecekleri önemlidir, biliyorsun şimdi, telefonum dinlendiği için söylemiyorum anladın mı, sen de taleplerinden sonra, beni bilgilendiriyorsun’ diyerek örgütün hiyerarşik yapısı içindeki konumunu ortaya koymuştur.

İran uyruklu Elyar isimli şahısın Kanada’ya yerleşmesi sırasında karşılaştığı sıkıntıları dile getirdiği telefon görüşmesinde, şüphelinin ‘ben sana giderken herşeyi söyledim, hiç söz tutmadın, ben sana giderken birşeyler söyledim şunları şunları şunları şöyle yap, şöyle davran, bu telefonda olmaz, bu telefonda bana neyi anlatıyorsun’ dediği, bu şekliyle aralarındaki özel ve gizli ilişkiyi vurguladığı, örgütün yurt dışında yapacağı faaliyetler için bu şahsın ve diğer bir kısım kişilerin yurt dışında kalmalarını temin etme gayreti içindedir.

Şüphelinin, örgütün psikolojik savaş faaliyetlerinde de görev aldığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede S. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; ‘sizin savaşınızın 12 nisan 2007 tarihinde başladığını, düşmanın yürüttüğü psikolojik savaşta mağlup olmamalarını söyleyerek bilgi alması için toplumsal haber.com isimli sitenin adresini verdiği ve oradaki herşeyi inceliyorsun oradaki herşeyi, orayı biz orayı biz devlet organize ediyor orasını, esas devlete ait anladın mı, burada Neriman Aydın, Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar’ ın yazılarını göreceğini, özellikle Neriman Aydın’ın bütün yazılarını okumasını istediğini, Antalya’ya gittiğinde şahısla görüşeceğini söylediği, Serkan’ın genelkurmayla falan görüştün mü demesi üzerine, şüphelinin telefonlardan, telefonlarda hiçbir şey konuşmuyoruz’ demekte bir yandan da diğer birçok konuşmasında da belirttiği gibi yasadışı faaliyetlerini gizlemek amacıyla telefon konuşmalarına kısıtlamalar getirmektedir.

Örgüt içerisinde değişik görevleri bulunan birçok kişinin şüpheliye sürekli istihbari bilgi ve doküman aktardığı da saptanan hususlardandır. Bu bağlamda, şüpheli Hamza Demir ile telefon görüşmesinde Hamza’nın ‘bu telefonda olmaz da abim, Batman’dan birşeyler yakaladım, çok önemli içinde bir tane de namussuz var da, ben notlarını he notlarını tabi onların hep aldım’ dediği, şüphelinin tıpkı kendisine bağlı hücre yapılanması içinde yeralan askeri personel gibi Hamza Demir, M.T., A.E., H. vs. kişilerin topladıkları istihbari bilgileri şüpheliye aktardıkları, şüphelinin de bir yandan bu istihbari çalışmaları yönetirken bir yandan da elde edilen bilgileri örgüt içindeki üstlerine aktardığı tespit edilmiştir.

Ergenekon Silahlı Terör Örgütüyapılamasında şüphelinin askeri personel sıfatı olmamasına rağmen, çevresinde askeri personel olarak tanındığı ve “paşa” unvanını kullandığı da görülmüştür. Bu bağlamda Ş. isimli şahısla yaptığı görüşmede, Ş.’ün ‘Paşam şöyle kısaca bir şey yapayımda… arkadaşlar merkez ordu evinde kalacaklarmış’ dediği, bir başka görüşmede N.’in ‘Kemal bey sizin askeri kimliğiniz yok mu’ diye sorması üzerine şüphelinin ‘şimdi siz buralarda oturanlar bu işlerin özel olduğunu bilmiyor musunuz, telefonda birşey söylemiyorum ben telefonda bunlar söylenmez gizli olacak’ dediği ve devamında bu kişiler tarafından tuğgeneral olarak tanındığı anlaşılmaktadır.

Yine, şüpheli Durmuş Ali ÖZOĞLU ile görüşmesinde; Durmuş Ali’nin ‘Kimlik üstündemi bitti olay’ diye sorması üzerine şüphelinin ‘kimlik üstümüzde’ demesi karşısında, Durmuş Ali’ nin ‘Kimlik üstündeyse bitti abi, Üniformaya gerek yok ki’ dediği de görülmektedir.

Ergenekon Terör Örgütünün amaçları ve talimatları doğrultusunda Kemal Aydın’ın liderliğinde meydana getirdikleri yukarıda anlatılan bu oluşum ile faaliyette bulunan aralarında ara yönetici olarak Neriman Aydın’ında bulunduğu şüphelilerin, cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs ile cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçlarını işledikleri dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır:

Örneğin, Ergenekon Terör Örgütünün, değişik kurumlar içine sızması ve kadrolaşması bağlamında, şüphelinin el konulan belgeler, alınan telefon kayıtları ve ifadesinden emniyet, yargı, üniversite, MİT, bakanlıklar vb. kurumlarda birçok kişi ile irtibatlı olduğu, kendilerine yakında devletin anayasal düzeninin değişeceği, sabırlı ve dikkatli olmaları ‘DEVLET’in bu işi halledeceği yönünde telkinde bulunduğu, örneğin emniyette görevli M.B. ile görüşmesinde, “Onlarla Devlet uğraşır, zamanı var, onların sonu gelecek” şeklinde sözler kullandığı, yine Yeditepe Üniversitesinde dil kursunda olan bir kamu görevlisine ‘bizim Bedrettin DALAN’ ın üniversitesinde…Türk Milletini satacaklar demi, neyse bu işleri sonlayacağız merak etmeyin, senin kursun bitmez onu söyleyeyim, Senin kursun bitmeden ben o kursu yarım bıraktırırım sana onu, haberin olsun’ dediği,

Ülkenin her yandan işgal edildiği evham ve hezeyanları uyandırarak yasama ve yürütme organını çalışamaz hale getirme ve ortadan kaldırma, itibarını yoketme, ülkede askeri müdahale zemini oluşturma ve Türk Silahlı Kuvvetlerini askeri müdahalede bulunması için çalışma faaliyetleri çerçevesinde, bir görüşmede,“çok kısa bir süre sonra Türkiye’nin yönetiminde bulunacağım… biz de psikolojik savaş tarafını yürütmek durumundayız…”, diğer bir görüşmede şüpheliden sonra telefonu alan Neriman Aydın’ın ‘talebimiz şu devletimizi yönetmek, o günlerde çok yakın tanklar hazır, burdan sana şey olsun, buda sana müjde, Zara’ya diyorum ki gece yarısı seni çağırabiliriz Meclise, bize şarkı türkü söylersin sabah saat dörtten sonra” ve yine Ercüment Ovalı ile konuşmasında ‘devletimizi kuran adam ölmedi, kurdurduğu eserini Tayyip gibi, Abdullah Gül gibi, Devlet Bahçeli gibi, ne ediğü belirsiz alçaklara yıktırır mı…”, diğer bir konuşmasında, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüsoruşturmasında tutuklu bulunan kişilerle ilgili ‘Sevgi Erenol içerde, Veli Küçük paşa, ama bu işlere yemin etmiş insanlardır, onlar bu iş için benim gibi ölümü göze almış insan, sevgi hanıma yapılanı nasıl kabul ederiz anladın mı, 8-9 ay oldu Ergün Poyraz’ı daha mahkemeye çıkarmadılar, biz de bu ülkenin düşmanlarına hukuksuzluğu yaşatacağız, unutma bu sözümü, hukuku arayacaklar bulamayacaklar, anladın mı…” demesi üzerine, Ercüment’in de “eskiden olduğu gibi dediği,’ ve İ.S. ile görüşmesinde ‘Devlet Bahçeli gibi bir haine Türkiye’ye ihanet eden bir haine destek verip oy veren insanlar değiilmisiniz, Tayyip Erdoğan’dan, Devlet Bahçeli’nin, Deniz Baykal’dan farkı ne soruyorum söyle oda ihanet içinde, oda ihanet içinde, bir tane bir vatansız Türk ... Türk milletinin düşmanı bir o… çocuğu şuanda cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyor, benim telefonlar bak benim telefonum dinleniyor, eylem, eylem ne yapıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, hala ihanetin hala Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanet edenlerin yanında mı olacaksınız, bu ülkenin 6 senedir bu ülkenin dağında taşında benim Diyarbakır’da Batman’ı Mardin’i Şırnak’ta izlerim var Urfa .., o zaman kafanıza kafalarınıza birer tane kurşun sıkın o zaman mücadele etmenin anlamı yok’ dediği,

Şüpheli Neriman Aydın ile birlikte şüpheliler Durmuş Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar’ın da katıldığı bir toplantıda şüpheli Kemal Aydın’ın şüpheli İbrahim Özcan’a “Milli İradeye hakim olamadığınız sürece hiçbir şey yapmazsınız İbrahim Bey. Lütfen dikkat buyurum. Devlet iradesine el koyamadığınız sürece hiçbir şey yapmazsınız.” , şüpheli Neriman AYDIN’ın Metin A. isimli şahsa yazdığı mektupta ise; “..birkaç yıl sonra Çankaya’da yükselen bir ateş ve tüten bir duman görürseniz, sakın şaşırmayınız... O bağımsızlığımızın dünyaya duyurulması kutlamalarının işareti olacaktır, o ateşi yakmak için sabırsızlanıyoruz.” şeklinde beyanların yer aldığı tespit edilmiştir.

Şüpheli Neriman Aydın’da ele geçen bir ajandada yazılı olan:

-“M.H.- Cumhurbaşkanı olarak düşünülüyor” ,

-“Devletimizin yeniden sahibi olduğumuzda büyük Türk Milleti olarak yapacaklarımız 10 Temmuz 2005 Çankaya ile başlayıp Türkiye Büyük Millet meclisinin yeniden açılacağından, Anıtkabir özel defterine ilk ziyaret anında yazacaklarım ile devam ettiği, Büyük önder… …Neriman Aydın 12 Şubat 2004”,

-“Lozan antlaşmasının imza günü Türkiye de resmi tatil günü ilan edilecek… Neriman aydın 10 Temmuz 2005” ,

-“Kanun Teklifi= Türkiye’deki Hıristiyanlar Türkiye’de bulunan ve kilise sahibi tüm dini görevliler (Hıristiyan-Yahudi) en kısa zamanda (Süre konulacak) … …Türk Ortadoks Kilisesi dışında …” “Tüm Jandarma il/İlçe komutanlıkları yetkilidir gereği millet adına Çankaya 8 Ocak 2005 Neriman Aydın Türkiye deki Hıristiyanlar Türk Ortadoks Kilisesi’ne bağlıdırlar. Aksi olanlar Türkiye’yi verilen sürede terk edeceklerdir. Hıristiyan Kilisesi olarak ülkemizde geçerli tek kilise ve otorite TÜRK ORTADOKS KİLİSESİDİR Çankaya, Neriman Aydın 10 Temmuz 2005”,

- “Hıyaneti Vataniye Kanunu önce kanun olarak çıkarılacak, sonra Anayasa maddesi yapılacak …”,

-“GİZLİ ÖNERGE VE GİZLİ OTURUM: Dışişleri Bakanlığı, iç işleri bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığının mevcut kadroları ile sosyal güvenceleriyle görevden el çektirilmeleri …Neriman Aydın 23 Aralık 2005 Çankaya yazdığı, devamında GİZLİ ÖNERGE VE GİZLİ OTURUM: Mustafa Kemal Atatürk’ün kabri ile ilgili notların”,

-“KANUN: Milli Güvenlik Genel Sekreterliği lav edilerek yeni baştan mason olmayan… …paylaşılacaktır 18 Şubat 2006 Neriman Aydın yazdığı, devamında KANUN: Devletimiz, Vatanımız ve Milletimizin aleyhine… …cezalandırılacaktır 18 Şubat 2006 Neriman Aydın”,

- “KANUN TEKLİFİ: Türk milleti nüfus kayıt işlemleri sırasında gerek nüfus kaydı düzenlemesinde, ve andından bu isimle yapılacak her tür vatandaşlık işlemlerinde çift isim alan vatandaşlarımız bu isimleri arasına nokta ve bu isimler kısaltma olarak kullanılmayacaktır…” şeklindeki hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde Ergenekon Terör Örgütünün ve bu örgüt içinde faaliyette bulunan şüphelilerin amaçları ve bu amaçlara ulaştıktan sonra yapmayı düşündükleri hususlar apaçık ortaya çıkmaktadır. Amaçlarına ulaşmaları halinde cumhurbaşkanı olacak kişinin bile belirlenmiş olması Türkiye Cumhuriyetinin karşı karşıya olduğu tehlikenin büyüklüğünü anlama açısından manidardır. Çeşitli bakanlıklarda çalışan tüm görevlilerin işten atılmaları, tüm gayrimüslimlerin ve kilise görevlilerinin (şüphelilerle birlikte Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde faaliyette bulunan Sevgi Erenerol’un basın sözcülüğünü yaptığı ve mensubu bulunduğu Türk Ortodoks kilisesi dışında) yurtdışına çıkartılmalarının ve MGK’nun ortadan kaldırılmasının planlanmış olması örgütü ve hedeflerini deşifre etmektedir.

Yasama ve yürütme organını ortadan kaldırma veya çalışamaz hale getirme amacını gerçekleştirmek için kullanacakları yöntemin cebir ve şiddet unsurunu fazlasıyla taşıdığı da dosya içeriğiyle sabittir:

Örneğin; yaptığı görüşmelerde ‘imamları ekleyin şimdi onların hepsini soyacağız, video kasetlerine alacağız, ne kadar sünnetsiz imam var onu bu millet görecek, şimdi o orospu çocuklarının işi benim…onları ödettirecez demedim mi, bu millete kim ihanet ettiyse kimliği kişiliği sıfatı hiç önemli değil kim olursa olsun, biz bunlara hep soracaz, sonları geldi, hepsinin a… si..cez şimdi bunları ortadan kaldırma görevi de benim lan işte,onu yapıyorum…BU ÜLKE İÇİN BİZ ÖLÜME KARAR VERMİŞ İNSANLARIZ yani onu bunu içeri alırlar falan filan diyorlar herhalde.. o ibne kılıklı görevli ama onu dağlara taşlara gönderecem, Ama o ibne kılıklı görevli hemde çoluğu çocuğu yan yana olmayacak kendi bi yere karısı bir yerde kalacak … bir daha geri gelmemek üzere, çoluk çocuklarını da cezalandıracağız kendileri yalnız olsa çoluk çocuklarını da çünkü piçler yeniden kalkar gelirler yarın o piçleri kullanırlar…” şeklinde konuşmalar yaparak, örgütün amacına ulaşmak için kullanmayı planladığı yöntemlerini apaçık gözler önüne sermektedir.

Şüpheli Kemal Aydın’ın yardımcısı olan Neriman Aydın tarafından dönemin Jandarma Genel Komutanı olmakla birlikte Ergenekon Silahlı Terör Örgütüiçinde yönetici konumunda bulunduğu anlaşılan ve hakkında bu iddianame ile dava açılan M.Şener Eruygur’a gönderdiği bir mektubunda ülke çapında yayın yapacak bir gazete konusunda desteğini istedikten sonra; “…Türk Ulusunun bir an evvel yönetimde hakim olmasına imkanlar, fırsatlar hazırlayacağı muhakkaktır... Türk Ulusunu emperyalist, siyonist AB ve ABD ye sömürge yapmaya yemin etmiş siyasi zihniyetlere bu gazete ile ya da bir TV kanalı ile Türk Ulusunun layık göreceği tokatı atma fırsatı doğacak ve Türk Ordusunu yıpratacak bir ihtilale gerek kalmayacaktır düşüncesindeyiz. Çünkü bu kez yapacağınız bir ihtilalin Ulusal Tam Bağımsızlıktan, Ulus Devlet varlığımızdan yana olmasını, Vatan ve Devlet hainlerinin ise kafalarını almasını bekleriz” ,

Şüpheli Neriman Aydın’ın 21.02.2007 tarihinde gönderdiği e postada; “biz değil intikamda ve ihanette yarışanlar ölmeli. çünkü bu vatanda yaşamayı hak etmiyorlar, bu devletin makamlarını asla hak etmiyorlar... aldıkları her nefes attıkları her adım haram onlara... haram olduğunu biz biliyoruz onlar da öğrenecekler..”,

Yine şüpheli Neriman Aydın’ın 10.01.2007 tarihinde İsmail şahsa gönderdiği e postada; “…Davamız... ihaneti cezalandırmak davasıdır...”,

Şüpheli Neriman Aydın’ın 19.08.2003 tarihli Bilgi notu başlıklı alt kısmında “paşa ile yapılan görüşmeye hatırlatma notu” başlıktı notunda; “…Değerli Büyüğüm, Biz 65 yıldır Sizi bekliyoruz.... Ama ortada yoksunuz... Yolumuz ölmek ve öldürmek ihtimalleriyle doludur. Bu tehlikeyi Biz göze aldık, Siz de alıyorsanız başlayalım deriz….Farklı düşünüyorsanız bu düşüncenizden vazgeçmenizi tavsiye ederiz. 150 likler listeleri hazırlayan Türk Milleti, 150 binlikler, 15 milyonluklar listeleri de hazırlayabilecek idrak ve şuurdadır”,

Yine şüpheli Neriman Aydın’ın şüpheli Durmuş Ali ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, “seni sorup duruyor, tabi orda çarşaflı hanımlar sağlık hizmeti almaya gelmişler Hacettepe’ye. Bunlar ne dedi annem, bunlar Atatürk’e başkaldıranlar dedim, anne dedim, ‘YAKINDA BUNLARI KESECEĞİZ’ dedim. Acele edin acele edin diyor, o çarşafları katlayıp koyacak yer bulamazlar merak etmeyin dedim onlara. Biraz millet ile biraz siyaset yaptık işte” dediği, Durmuş’un “ Eyvah eyvah, valla mı, iyi valla iyi.” dediği, şüpheli Neriman’ın da “Gerisi, çok çalışıyoruz.” dediği konuşma içerikleri gözetildiğinde Ergenekon Terör Örgütünün amaçlarına ulaşmak için kullanacağı yöntemler açıkça ortaya çıkmaktadır.

Şüpheli Ercüment OVALI’nın 31.08.2007 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT’a hitaben yazdığı anlaşılan mektupta; “…hatta gerektiğinde biyolojik silahlar üretebilecek bir biyoteknoloji merkezi idi…Her türlü silaha karşı tedbire sahip olmasına rağmen Biyolojik silahlarla savaşma konusunda yeterli hazırlığı olmayan ülkeme biyolojik savaş endüstrisini kurmaktır…ATİ (şüpheli Ercüment’in şirketi) tesislerinin 15 günde bu silahı üretece hale gelebilecek şekilde dizayn edilmiş olması…” şeklinde kullandığı ifadeler şüphelilerin biyolojik silahlar üretme çabası içinde oldukları ve bunu temin edebilmek için dönemin Genelkurmay Başkanından yardım istedikleri da görülmektedir. Üretmeye çalıştıkları biyolojik silahları örgütün amacına ulaşabilme yolunda ne şekilde kullanmayı planladıkları hususu ise tam olarak bilinememektedir.

Şüpheli Kemal Aydın’ın yardımcısı olan ve onun talimatları doğrultusunda hareket eden Neriman Aydın’ın askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçunu da işledikleri anlaşılmaktadır:

Örneğin, şüpheli Neriman’ın dönemin Jandarma Genel Komutanı olan ancak gerçekte Ergenekon Silahlı Terör Örgütüadına faaliyette bulunan şüpheli M.Şener ERUYGUR’a yazdığı 05.03.2004 tarihli mektupta; “Değerli Büyüğüm, 2003 Ağustos ayında şahsımı kabulünüzde Yüksek Makamlarınıza bir iki cümle ile açıklamaya çalıştığım, tedbir alabileceğiniz düşüncesiyle, özellikle Devlet-Millet ve Ülke güvenliğimizle doğrudan alakalı olan, şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok bilgi ve belgeye kolaylıkla ulaşabileceği konuyu ayrıntılı olarak bir kez daha Asıl Ellere iletmenin bir Türk Evladı olarak görevim olduğu inancındayım…Türk Ulusu bu konuda endişelidir Paşam. Bir tarikat sapığının henüz Başbakan değilken bile Kıbrıs’ı, Kıta Sahanlığını, Ermenistan, Kürdistan tavizlerini emperyalist babalarına söz vermiş icraatlarının yanında, Menderes’in yaptıkları solda sıfır kalmaktadır. Kaybettikten sonra kelle alınması Kıbrıs’ı geri getirmeyecektir”,

Yine aynı şüpheli M.Şener Eruygur’a 14.10.2003 tarihinde yazdığı mektupta; “Değerli Büyüyüm, işbirlikçi siyasi kadroların sömürge anlaşmalarına parti adı fark etmeksizin korkusuzca, uyarı şeklindeki beyanlarınıza rağmen hiç çekinmeksizin imza atmalarını Siz Türk Silahlı Kuvvetlerinin her seferinde “Türk Silahlı Kuvvetleri AB’ne karşı değildir” sözlerinde buldukları cesarette ararız. Bu şekildeki ifadelerinizi Türk Milleti olarak koyacak yer bulamadığımızı itiraf etmeliyim. Çünkü Türk Ulusu bu şekildeki sözlerinizle demek ki korkulacak bir durum yoktur rehavetine ve yanılgısına kapılmakta ve ihanetleri 65 yıldır ispatlanmış biri diğerini aratmayan soysuzlara desteklerini sürdürmeğe devam etmektedirler…Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine azınlık ruhlu, molla zihniyetli kafalar tarafından inanılmaz bir propaganda yapılarak kitleler etki altına alınmakta ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin dayanak noktası inceltilerek altı oyulmaktadır…işbirlikçi ve satılmış mevcut siyasi partilere yönlenmelerine ve emperyalist ülkeler güdümünde çeşitli yollarla istismar edilmelerine yol açan tutumlar karşısında Türk Milletini ve Türk Devletini temsilen Devletimizin yegane teminatı Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve değerli komutanlarının bu boşluğu doldurmasını beklemek bunca ihanetten sonra hakkımız diye düşünüyoruz. Türk Ulusunun Milli olan her kafasından faydalanmanızı bekliyoruz….Türk Ulusu olarak amacımız zamansız harekete geçmemek, ama geç de kalmış olmamaktır. Örgütlenmemizde ve uyanmamızda bize katkıları olacak yegâne milli güç Siz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olduğuna inanıyoruz. Türk Milleti bu konuda ısrar etmektedir Paşam. Plan ve program yapma, karşı düşünce üretme ve bu düşünceleri icraata dönüştürme zamanıdır. Tek bir sömürge anlaşmasının imzalanmasını ve yürürlüğe girmesini, hiç edilen tek bir Kamu kurumunun satışını durduramadığınız, durduramayacağınız içindir ki, tam bağımsızlığımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Bu konudaki ihmalkarlıklarınızın devam etmemesi için acilen tedbir almanızı bekliyoruz. Durdurmak için kafalar koparılması gerekiyorsa, o da yapılmalıdır. Türk Ulusunun düşünceleridir. .. Türk yurdunda Türk ulusuna yakışır bir hayat istememizi bize çok görmeyeceğinizi ümit ediyor ve biz Türk Milletine gizli öncülük görevinizi yerine getirmenizi bekliyoruz…”,

Tümgeneral Sabri D. isimli şahsa yazdığı mektupta ise; “…Türk Ulusuna 85 yıl önce biçilen sömürge gömleğini 1923- 10 Kasım 1938 den beri 66 yıldır yeniden ısrarla giydirmeye çalışan emperyalistler ve işbirlikçilerine gerekli dersi bir kez daha olmak üzere yine Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Ulusu birlikteliği vereceğine inancımız tamdır. Gizli Öncülüğünüz kaçınılmazdır”,

Şüpheli Neriman Aydın’ın 10.10.2003 tarihinde halen devam eden Ergenekon Silahlı Terör Örgütüdavası tutuklu sanıklarından olan Veli Küçük’e yazdığı mektupta ise; “Paşam, 65 yıldır ihanette sınır tanımayan 65 yıllık Ankara Hükümetlerinden aksi bir tavır ve davranış beklememiz Türk ulusu olarak gaflette olduğumuzu gösterir. Bunun bilincindeyiz. Türk Ulusu olarak bütün beklentilerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapacaklarına yöneliktir….Bizi yanıltan Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihanette sınır tanımayanlar üzerinde etkin ve etkili olamama duruşudur.” şeklinde ifadeler kullanarak TSK’ni Anayasa ve yasalarımız gereği emri altında bulunduran yasama ve yürütme organına karşı suç işlemeye teşvik ettiği, uyması gereken kanunlara itaatsizliğe teşvik ettiği görülmektedir.

Şüpheli Kemal AYDIN ve Neriman AYDIN’ın, Durmuş Ali ÖZOĞLU ile birlikte Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla hayati derecede önem verdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bir kısım Harp Okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak örgüte kazandırdıkları dosya kapsamıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Ayrıca gizli tanık Kıskaç’ın, şüpheli Neriman Aydın ve Kemal Aydın’ın da aralarında bulunduğu örgütün Kuvvai Milliye uzantısının gizli bir toplantısında genç subaylara örgüt adına rozet taktığı şeklindeki beyanı şüphelilerin TSK’ne sızma konusundaki ulaştıkları aşamayı ve bu konuda ne kadar pervasız davranabildiklerinin kanıtıdır.

Ergenekon Silahlı Terör Örgütütarafından görevlendirildikleri anlaşılan şüpheliler Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu’nun şüpheli Kemal Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Kara Harp Okulunda okuduğu sırada Noyan Çalıkuşu ve Mehmet Ali Çelebi’yi örgüte kazandırdıkları, bu aşamadan sonra da şüpheli Mehmet Ali’nin harp okulunda okuyan diğer öğrencilerin örgüte kazandırılması konusunda kilit bir rol oynadığı, bu amaçla samimi olduğu başta soruşturma kapsamında yakalanan Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar ve Yaşar Tozkoparan’ı olmak üzere arkadaşlarını bilge bir kişi olarak tanıttığı şüpheli Kemal Aydın ve Neriman Aydın ile tanıştırdığı, sonrasında da şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın’ın yönlendirmesiyle şüpheli Durmuş Ali Özoğlu ile tanıştırılmasını sağladığı, hafta sonlarında ve her fırsatta arkadaşlarını şüpheli Kemal ve Neriman’ın evine getirdiği, bazen de dışarıda buluşmalarını temin ettiği, gece geç saatlere kadar bu gizli toplantıların sürdüğü, şüpheli Kemal’ın toplantıya katılmayanları takip ettiği, anayasal kurumlar olan yasama ve yürütme organlarının faaliyetlerini örgütün istekleri çerçevesinde nasıl sonlandıracakları konusunda bu personelleri eğittiği, sorunlarını özelikle Durmuş Ali Özoğlu aracılığıyla üst amirlerine ileterek çözdüğü, bu kişilerin askeriyede bulunan diğer arkadaşlarını da örgütün amaçlarına uygun bilgilendirmelerini sağladığı, bu hususta talimatlar verdiği, yine bu kişiler aracılığıyla beraber çalıştıkları komutanlar hakkında ya da diğer askeri okul öğrencileri hakkında özel bilgiler topladığı ve paylaştığı, Hizb-ut Tahrir Terör Örgütüne sızmalarını sağlayıp, görevlendirdiği, gizli yapılan bu toplantılarda başta şüpheli Kemal olmak üzere Neriman ve Durmuş Ali’nin Ergenekon Terör Örgütü’nün propagandasını yaptıkları, şüpheliler Kemal ve Neriman Aydın’ın bir yandan Genelkurmay Başkanlığı ile ortak hareket ettikleri ve yapılan faaliyetlerden Genelkurmay Başkanlığının haberinin bulunduğu konusunda bir hava oluşturdukları, bir yandan da subay adayı askeri öğrencilerle çok yakından ilgilenip onları etkilemeye ve güven kazanmaya çalıştıkları, yapılan bu çalışmaların sonunda adı geçen Kara Harp Okulu öğrencilerinin örgüte katılmalarının sağlandığı, örgüte bu şekilde dahil olan bu askeri okul öğrencilerinin örgütün amaçları doğrultusunda eğitilmeleri konusunda seminer adı altında programlar yapıldığı, askeri öğrencileri Türkiye Cumhuriyetinin yürütme organına karşı kışkırtarak yönlendirdikleri, bu öğrencilerin zamanla örgütün Kara Harp Okulunda şüpheli Kemal ve Neriman Aydın’ın emir ve talimatları doğrultusunda davrandıkları anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal Aydın ve kendisine bağlı olarak çalışan Neriman Aydın tarafından görünüşte Atatürkçü olarak yetiştirildikleri söylenen askeri personel olan şüpheliler gerek dosya içerisinde bulunan telefon konuşmaları, a-mail içerikleri ve alınan ifadelerinde şüpheliler Kemal Aydın, Neriman Aydın ve hatta Durmuş Ali Özoğlu hakkında övücü takdir edici ifadeler kulanken, diğer taraftan eğitim gördükleri Kara Harp Okulu eğitim sistemini ve bağlı bulundukları komutanlarını aşağılama derecesinde eleştirmektedirler. Bu tablo karşısında askeri personel olan şüphelilerin kendi komutanlarına değil de ismi geçen şüphelilere ve dolayısıyla da örgüte gönülden bağlı oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda örgütün TSK’ne sızma konusunda elde ettiği ürkütücü başarıyı gözler önüne sermektedir.

Örneğin Noyan Çalıkuşu ve Eren Mumcu tarafından 20.02.2007 tarihinde şüpheli Neriman Aydın’a gönderilen bir a-mailde; “Değerli büyüklerim Kemal Amcam ve Neriman Teyzem… Siz büyüklerimin bizlere vermekte olduğu fikir beyanatları, ileride atılacağımız kıta hayatında bizim görevlerimiz nazarında çok stratejik bir noktaya sahip olacaktır…Siz değerli büyüklerimizin nihayetsiz büyüklükteki bilgi dağarcığından yararlanmak ve sizlerin ruhlarımızı şahlandıran değerli sözlerinizi tekrar dinlemek için huzurunuza gelmek istiyoruz. Affınıza sığınarak pazar günü eğer müsaitseniz çok değerli vakitlerinizi almak istiyoruz. Ellerinizden öper, sağlık ve mutluluğunuzun daim olmasını dileriz. Eren MUMCU, Noyan ÇALIKUŞU”,

Şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından gönderilen diğer bir a-mailde, “sizin gibi Atatürk ün açtığı yolu kapattırmamaya yeminli, yüksek vatan sevgisiyle dolu saygıdeğer Büyüklerimin buraya gelmesinde bir vesile olmaktan onur duyuyorum”,

Yine şüpheli Noyan Çalıkuşu tarafından 26.10.2006 tarihinde Neriman Aydın isimli şahsa gönderilen a mailde; “…Siz ve Kemal Amcamın aynı coşku ve heyecan ile biz Harbiyelilerin timsali olması dileklerimle...”şeklinde şeklinde takdir, minnet ve saygı dolu ifadeler kullanırken, öte yandan “Şu zamana kadar benim örnek alabileceğim komutanım olmadı. sebebi ise bölük komutanlarının harp okuluna gönderilirken kişiliklerinden çok alaverelerle yaptıkları kariyerleri olmasıdır…her gelen komutan (okul k.) Harp Okulundaki sistemde değişiklik yapıyor. Dolayısıyla Harbiyeliler neyin doğru neyin yanlış olduğunu değerlendiremiyor. Yaptıklarını da inanarak değil yapmak için yapıyorlar “ biçiminde hakaret derecesine varan eleştirilerde bulunabilmektedirler.

Yine şüpheli Neriman Aydın tarafından 29.01.2007 tarihinde Noyan ÇALIKUŞU isimli şahsa gönderilen a-mailde; “…Türk ordusunun üst rütbedeki amerikancı -mason paşaları…” ifadeleri kullanılabilmektedir. Bir taraftan her fırsatta TSK’nin emrinde olduğunu ve esas devlet derken orduyu, başkomutan derken Genelkurmay Başkanını kastettiğini iddia eden şüphelinin diğer taraftan kahraman Türk Ordusunun üst rütbeli subayları hakkında kullandığı akılalmaz ifadeler, şüpheli Nerman’ın TSK hakkındaki gerçek düşüncesini apaçık ortaya koymaktadır. Tek başına bu ifadeler bile şüpheli Neriman ve Kemal Aydın tarafından örgüte kazandırılan askeri personel olan şüphelilerin örgütle ilişkilerini çözebilmek ve örgütün TSK üzerindeki emellerini anlayabilmek adına oldukça anlamlıdır.

Ergenekon Terör Örgütünün, diğer terör örgütlerine sızarak doğrudan ya da dolaylı olarak amacı doğrultusunda kullanma amacı doğrultusunda da şüphelinin, Neriman Aydın ile birlikte Hizb-ut Tahrir terör örgütüne sızma faaliyetini de yönettiği ortaya çıkmıştır.

Bir görüşmesinde, ‘Ben Cudi dağına gidiyorum, ben Irak’a gidiyorum ben, Ben Kandile gittim… telefonda olmaz seninle o işi telefonda mı konuşacağız, Yani kalemi kırarlar biter iş’ , şüpheli Ercüment OVALI ile görüşmesinde, ‘Ben PKK dağa adam çıkaran adamlarla görüşüyorum ya, Ben hain miyim, Bana benim Devletim bana esas Devletim hain gözüyle bakıyor mu, Görüşmem gerekir görüşüyorum, Ben PKK lılarla görüşüyorum dağa adam çıkaran adamlarla oturup konuşuyorum ben PKK lı mıyım terör örgütü mensubu muyum terör örgütüne destek mi veriyorum orda orda bu Devletin ve Türk milletinin ihtiyacı olan bilgileri tamam mı düşmana aktarıyorum düşmana söylüyorum söylemem gerektiğini’ diyerek Ergenekon Silahlı Terör Örgütüadına PKK terör örgütü ile de bağlantı kurduğu anlaşılmaktadır.

Şüpheli Kemal Aydın’ın kendisinin yardımcısı Neriman Aydın’ın ile birlikte, Ergenekon Terör Örgütünün faaliyetleri doğrultusunda hareket eden Kuvvai Milliye Derneği ile ve bu dernekte yöneticilik yapan Durmuş Ali Özoğlu’yla, diğer taraftan da İbrahim Özcan ve Hatice Bahtiyar’la bağlantı halinde olduğu, kendi telefon görüşmelerine göre PKK ve yöneticileri ile irtibatlı olduğu hatta onlara devlete ait bazı belgeleri de verdiği, yine bu amaçla ordu içerisine sızıp Ergenekon Terör Örgütünün hedefleri doğrultusunda yetiştirdiği şüpheliler Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nun terör örgütü olduğu Yargıtay Kararlarıyla sabit olan Hizb-ut Tahrir’e sızmasını teşvik edip talimatlarla yönlendirdiği, bu örgüte ilişkin bilgi ve belgeleri bu kişiler vasıtasıyla temin ettiği ve Ergenekon Terör Örgütünün gelecekteki eylemlerine bu örgütü de katma planı içerisine girdiği, yapılan aramada bu şüphelilerin Hizb-ut Tahrir Terör Örgütünden temin ettikleri dökümanların şüphelinin evinde ele geçtiği anlaşılmaktadır.

Kara Harp okulunda okuyan ve sonrasında mezun olarak TSK bünyesine katılan kişileri gizli hücre yapılanması şeklinde örgütlediği, çeşitli evlerde bu kişilerin örgütün amaçları doğrultusunda teorik eğitimini sağlamak üzere bir yapılanma kurduğu, örgüte katılmalarını sağladığı ve askeri okuldan mezun olarak TSK katılan kişileri öncelikle komando olmaları ve daha sonra bu özelliklerinin yardımıyla Özel Kuvvetler Komutanlığına sızmaları ve kurmaylık sınavlarında yüksek notlar alması konusunda yönlendirdiği, bunun başarılması için şüpheli Durmuş Ali Özoğlu’nun TSK içinde tanıdığı üst rütbeli kişilerin yardımını sağladığı, şüphelinin yardımcısı Neriman Aydın ile birlikte her türlü maddi ve manevi fedakârlığa katlanarak en iyi şekilde yetişmelerini sağlayan Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine hizmet etmeleri beklenen askeri personele, T.C. Anayasasında düzenlenen devlet kavramından başka bir şekilde tanımladıkları ve Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedeflerinden olan (devlet içindeki başka bir) ‘DEVLET’ e hizmet etme düşüncesini aşıladıkları tespit edilmiştir.

Ergenekon Terör Örgütünün, Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızması ve burada sağladığı yasadışı hücre yapılanmasında ve görüştüğü diğer kişiler üzerinde etkisini arttırmak ve güven bırakmak amacıyla, ordu ile herhangi bir şekilde resmi bir bağlantısı olmamasına rağmen, zaman zaman ise Genelkurmay Başkanlığı ile irtibatlı olduğunu beyan ettiği, şüpheli Neriman ile sürekli olarak T.C.Anayasasında kurumlarıyla tanımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devletinden farklı bir yapılanmayı bir anlamda da kendisinin ve bağlı bulunduğu örgütün ulaşma hayalini oluşturan ESAS DEVLET olarak ifade ettiği oluşum tarafından görevlendirildiğini dillendirdiği, Anayasal bir kurum olarak TSK’nin yasadışı oluşumları desteklemesinin söz konusu olmadığı gerçeğini de göz ardı ederek ifadesinde, Ergenekon Terör Örgütünün yöntemi olan güvenlik kuvvetleriyle çatışmama prensibinin gereği olarak Esas Devlet sözüyle Türk Silahlı Kuvvetlerini, 1 numara ve Başkomutan sözü ile de Genelkurmay kastettiğini iddia etmesi oldukça anlamlıdır.

Şüphelinin yardımcısı Neriman Aydın’ın bilgi toplama faaliyetlerinin icrası kapsamında 21.04.2004 tarihli Jd.Kd.Albay Cengiz Y. isimli şahsa hitaben yazdığı mektupta; “Ziraat Bankası Dış İşlemler Operasyon Daire Başkanı Güner A Beye malum konudan Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun zamandır haberdar olduğunu, bu vesile ile Türk Ulusunun Devleti ile birlikte ayakta kalabilmesi için her bir bireyin katkısının vazgeçilmez olacağını, malum konudan tarafım sayesinde değil de, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bizzat haberdar olduğunu hissettirmenizi, bu bilgilere dünya durdukça ulaşmanın geleneksel Türk Devleti bekasının bir gereği olduğunu Batılı Ülkeler Almanya, Fransa, İngiltere örnekleri vererek ifade etmenizi, bu konuyu Batılı ülkelerde Mali Polisin yaptığını, ülkemizde her kurumun Siyasi iktidarlar elinde istismar edilmesi nedeniyle ülkemiz bakımından hayati öneme haiz bu ve benzeri konuların Türk Silahlı Kuvvetlerine kaldığını belirtmenizi, Albayım özellikle bu bilgilere ulaşmak için Mahkeme Kararı çıkartmak gibi bir çözüm şeklinden asla bahsetmemenizi, bu hak ve yetkilerin Devletimizin Kurulduğu gün Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Ordusuna verildiğini belirtmenizi,

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her bilgi ve belgeye istediği anda ulaşmasının Devletimizin günümüzde getirildiği durum nedeniyle önemli olduğunu, Türk Ulusunun Türk Silahlı Kuvvetlerine güvendiğini ancak katkılarının beklendiğini ifade etmenizi önemle istirham ediyorum…“Not: Albayım toplantıdan önce Güner A. ve konuyla ilgili düşüncelerimi öğrenmek konusunda emrinize amadeyim. Dahili telefonumdan rahat konuşma imkanım bulunmaktadır.” Şeklinde çalıştığı kurumdan öğrendiği sırları ile TSK’nın kişiler ve kurumlar üzerindeki gücünü kullanarak yasadışı olarak örgüt adına bazı bilgilere ulaşmaya çalışmaktadır.


Ergenekon Terör Örgütünün, değişik kurumlar içine sızması ve kadrolaşması bağlamında, şüphelinin el konulan belgeler, alınan telefon kayıtları ve ifadesinden emniyet, yargı, üniversite, MİT, bakanlıklar vb. kurumlarda birçok kişi ile irtibatlı olduğu, bu çerçevede yardımcısı Neriman Aydın’ın örgüt mensubu olan kişileri koruduğu, haklarındaki soruşturmalardan kurtardığı, kurum ihalelerinin örgüte destek veren kişilerin üzerinde kalmasını sağladığı, iş bağlantıları kurduğu tespit edilmiştir.

Ergenekon Terör Örgütünün, değişik kurumlar içine sızması bağlamında, şüphelinin el konulan belgeler, alınan telefon kayıtları ve ifadesinden emniyet, yargı, üniversite, MİT, bakanlıklar vb. kurumlarda birçok kişi ile irtibatlı olduğu, bu çerçevede örgüt mensubu olan kişileri koruduğu, haklarındaki soruşturmalarda kurtardığı, kurum ihalelerinin örgüte destek veren kişilerin üzerinde kalmasını sağladığı, iş bağlantıları kurduğu görülmektedir. Bu kapsamda şüphelinin yardımcısı Neriman’ın kendileriyle birlikte hareket ettiğini ve kendilerine çalıştığı kurumun içine ait çok önemli bilgileri aktardığını söylediği İçişleri Bakanlığında Mülkiye Başmüfettişi olan C.E. isimli bir kişinin aldığı disiplin cezasının iptal ve Zonguldak Vali Yardımcılığına yapılan tayininin durdurulması için Ankara 10. ve 11. İdare Mahkemelerinde açılan davaların lehlerine sonuçlanması amacıyla şüpheli M.Şener Eruygur’a ve onun talimatıyla bu işle ilgilenmesi için görevlendirildiği anlaşılan J.Alb. Cengiz Y.’a mektuplar yazmıştır. Bu mektuplarda Türk Milleti adına bağımsız yargılama yapan mahkeme hakimlerinin, Jandarma Genel Komutanı olan ancak Ergenekon Terör Örgütünde lider kadrosunda görev yapan şüpheli M.Şener Eruygur’un vereceği talimatla Adli Müşavirler tarafından aranarak baskı yapılması istenmektedir:

17.08.2004 tarihinde dönemin Jandarma Genel Komutanı olan şüpheli M. Şener ERUYGUR’a yazdığı mektupta; “Paşam, emirleriniz üzerine komutanlığınız yetkililerinden Alb. Cengiz Y.   Sayın Candan E.  ile irtibata geçmişlerdir. ..söz konusu Mahkemelerin  davaları bir an önce sonlandırmalarında Komutanlığınız  Adli Müşavirlerinin  Mahkeme Başkanları ile “Sayın Candan E.’in  Bakanlıktaki görevine devamının sağlanması” şeklinde yapacakları  görüşmelerin zaten haklı olduğu Dava kararlarının hızlandırılması bakımından  olumlu  sonuç alınmasında etkili olacağını düşünmektedirler. Sayın Candan E.’in Komutanlık Yetkililerinizin de dinledikleri üzere inanılmaz ölçüde bilgilere sahip olduğu düşünülürse,  Bakanlıkta kalmasının sağlanmasının Asıl Devletimiz açısından fayda temin edeceğini ifade etmişlerdir…Konuyu Yüksek Makamlarınıza iletmenin gereğine inanmaktayım Paşam. Sayın Candan E.’in Ankara’da bulunması ASIL Devletimizin menfaatleri için önemlidir, vazgeçilmezdir” , bundan bir gün sonra 18.08.2004 tarihli J.Kd.Albay C.Y. isimli kamu görevlisine yazdığı iki mektupta benzer olarak; “…söz konusu Mahkemelerin  davaları bir an önce sonlandırmalarında  Komutanlığınız  Adli Müşavirlerinin  Mahkeme Başkanları ile “Sayın Candan E.’in  Bakanlıktaki görevine devamının sağlanması” şeklinde yapacakları  görüşmelerin zaten haklı olduğu Dava kararlarının hızlandırılması bakımından  olumlu  sonuç alınmasında etkili olacağını düşünmektedirler…Not: Albayım, konuyla ilgili aynı bilgiyi içeren bir notu Paşa’ya iletilmek ve bilgilenmesini sağlamak üzere Yaveri Yarbay Müfit Beyin odasındaki faksa da geçtim…Albayım, Sizleri  aciliyetinden ve ehemmiyetinden haberdar ettiğim Sayın C.E. beyin T. C. ANKARA 11.İdare Mahkemesinde açılmış bulunan  2003/1001  Disiplin Cezası ile ilgili dava 2004/256 nolu kararla Sayın Candan E.  lehine sonuçlanmış bulunmaktadır…söz konusu dava mesnet tutularak yine Ankara 11.İdare Mahkemesinde açılan  “Zonguldak Vali Yardımcılığına tayin  konulu 2004/2001 sayılı ikinci davanın da Sayın C. E. lehine sonuçlanmasına bu davanın dayanak ve örnek  teşkil edeceği hususunu bilgilerinize arz eder …C. E.in Ankara’daki görevinde kalması için ikinci davada  yardımlarınızı  beklediğimizi  belirtiyorum…” şeklinde taleplerde bulunmaktadır.

Bu talepler sonucunda şüpheli M.Şener Eruygur tarafından gerekli talimatların verildiği ve hakimlere davanın istedikleri gibi sonuçlanması için baskı yapıldığı şüpheli Neriman Aydın tarafından daha sonra yazılan teşekkür mektuplarından anlaşılmaktadır: 06.09.2004 tarihinde şüpheli M. Şener ERUYGUR’a yazdığı mektupta; “Paşam, Sizleri, Yüksek Makamlarınızı hayati aciliyetinden ve ehemmiyetinden haberdar ettiğim Mülkiye Baş Müfettişi, Sayın Candan E. Beyin, Ankara 11.İdare Mahkemesinde 2003/1001 Disiplin Cezası ile ilgili açılmış bulunan dava, 2004/256 nolu kararla Sayın Candan E. Beyin lehine sonuçlanmış bulunmaktadır. … söz konusu dava mesnet tutularak yine Ankara 11.İdare Mahkemesinde açılan “Zonguldak Vali Yardımcılığına tayin konulu 2004/2001 sayılı ikinci davanın da, bu durumda Sayın Candan E.Beyin lehine sonuçlanmasına dayanak teşkil edeceği hususunu bilgilerinize arz ediyor…Yüksek Makamlarınızın malumları olduğu üzere, Sayın Candan E.’in Ankara’da Mülkiye Başmüfettişliği görevinde kalmasının Asıl Devletimizin ayakta ve hayatta kalması için önemine ve gereğine inandığımızı belirtirken, Müfettiş olması nedeniyle inanılmaz bilgi ve belgelerin sahibi Sayın Candan E. Beyin bildiklerinin, Türk Ulusunun bir gün gereğini yapmak üzere Yüksek Makamlarınız nezdinde kayda alınmasının ehemmiyetine bir kez daha dikkatinizi çekmenin Türklük görevimiz olduğunu hatırlatmak istiyoruz Paşam. Arz ederiz…NOT: 1- paşam, bundan sonra elime ulaşacak bilgi ve belgeleri yine size mi yoksa Org.sayın F. T. paşamıza mı iletmeliyim, bunu izninizle öğrenmek istiyorum” , 18.01.2005 tarihinde yazılan bir diğer mektupta da; “…şahsınıza arz ettiğim Sayın Mülkiye Başmüfettişi C. E. Beyin Ankara İdare Mahkemesindeki iki davasının da Siz değerli ve duyarlı Türk Komutanının katkıları sayesinde lehine sonuçlandığını ve İçişleri Bakanlığındaki Başmüfettişlik görevine başladığını Yüksek Makamlarınıza iletmekten sevinç duymaktayız. Sayın C. E.’in Yüksek Makamlarınıza iletilmek üzere şahsıma ilettiği belgeler mektubum ekindedir. (Ek no: 3 C. E.) ) Arz ederim.” şeklinde ifadeler kullanılmakta ve mektup ekinde C.E. tarafından elde edilen belgeler bir teşekkür aracı olarak şüpheli M.Şener Eruygur’a sunulmaktadır.

Ergenekon Terör Örgütünün amacına ulaşabilmek ve askeri bir müdahale ile hedefine ulaşabilmek için ülkede bu zemini hazırlayacak kaos ve anarşi ortamı hazırlama gayreti içinde olduğu soruşturmanın bugün itibarıyla ulaştığı noktada net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ülkemizin son yıllarda Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlaması, komşularıyla ve ABD başta olmak üzere büyük devletlerle milli çıkarlarımızı gözetecek iyi ilişkiler kurma çabalarının Ergenekon Terör Örgütünü rahatsız ettiği şüphelilerin konuşmalarında görülmektedir. Örgüt bir yandan ülkemizde her fırsatta ve sahip olduğu tüm olanaklarla AB ve ABD düşmanlığını körüklemekte öte yandan bunun başarılması için bir aşama olarak gördüğü Rusya ile daha da yakınlaşılmasını savunmaktadır. Bu bağlamda şüphelinin yardımcısı Neriman AYDIN’ın 01.02.2006 tarihinde Akhmed A. isimli şahsa gönderilen e postada; “Bu göreviniz Türk Ulusunun Rusya ile gelecekte bizlerin yönetiminde kuracağı ilişkilerde temel teşkil edecek... Kemal Abimin önderliğinde, Türk Ulusunu uyandırma ve bilgilendirme faaliyetlerimiz son hızıyla ve büyük coşkular ve katılımlarla devam etmektedir,” yine şüpheli Neriman Aydın şüpheli M.Şener Eruygur’a gönderdiği bir mektubunda; “Türk Ulusunu emperyalist, siyonist AB ve ABD ye sömürge yapmaya yemin etmiş siyasi zihniyetlere...” şeklinde ifadeler kullanmaktadır.

Şüpheliler Siyami YALÇIN ile Muhammet Murat AVAR’ın Ankara’ya Neriman Aydın ve Kemal Aydın ile toplantı yapmak üzere geldikleri bir sırada diğer şüpheli Neriman AYDIN’ın “Burada bize Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili bir işiniz olursa beni arayın.” demesi üzerine, şüpheli Siyami YALÇIN’ın Neriman AYDIN’a askeri ihalelerle alakalı olarak bilgi verdiği, Erzurum’da yapılan bazı ihalelerin şüpheli Siyami Yalçın tarafından kaybedilmesi üzerine Neriman Aydın vasıtasıyla iptal girişimlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile bütün soruşturma işlemlerinden şüpheli Kemal Aydın’ın olarak Ergenekon Terör Örgütünde yönetici konumunda görev aldığı, TSK ve diğer terör örgütleri içine sızma faaliyetlerini yönettiği, bir yandan yönlendirme, emir ve talimatlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızma faaliyetleri kapsamında Kara Harp okulu içinde hücre şeklinde oluşturulmuş örgütsel bir yapılanma meydana getirdiği ve bu yapılanmayı personelin okuldan mezun olduktan sonra da muvazzaf subay olarak görev yaptıkları sırada da TSK içinde devam ettirdiği, onları örgütsel anlamda yetiştirip eğittiği, cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya yönelik olarak faaliyette bulunduğu, bunun gerçekleştirilmesi için ülkede askeri müdahale zemini yaratma çalışmalarının olduğu, örgüt üyelerini devamlı olarak Yürütme ve Yasama organına ve bu kapsamda Cumhurbaşkanına karşı bilinçli bir şekilde kışkırttığı ve hükümetin silahlı bir müdahale ile ortadan kaldırılması gerektiği hususunda sürekli propaganda yaptığı, askerleri Anayasa gereği başkomutanları olan Cumhurbaşkanına ve kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik ettiği, bunun dışında üniversiteler, emniyet, basın ve ticari anlamda faaliyet gösteren kişilerle de örgütün amaçları doğrultusunda irtibatlı olduğu, değişik terör gruplarıyla bağlantı halinde bulunduğu, yurt dışı istihbarat toplama görevleri üstlendiği, topladığı bilgi ve belgeleri hiyerarşik yapı içerisinde üstlerine aktardığı anlaşılmakla,

Şüpheli Kemal Aydın’ın üzerine atılı ERGENEKON Terör Örgütünün ara yöneticisi olmak suçundan eylemine uyan TCK’nun 314/1,

Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK’nun 311/1,

Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan TCK’nun 312/1,

Askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle TCK’nun 319/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nun 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.